bugün

entry'ler (2497)

sahibinden com sitesinin kapatılması gerektiği

bu site ile birlikte emlakçı ve galericiler de kapatılmalı. yahut serbest piyasa diye milletin kazancına göz koyulması yerine fiyatların standart ve devlet kontrolünde belirlenmesi yöntemine gidilebilir.

allahı kim yarattı

yaratıcıyı kendine benzetme çabasında olan bir inançsız sorusudur. çünkü zannediyor ki bir kalemin bile yapıcısı varsa onlara göre yaratıcının da bir yaratıcısı olmalıdır. oysa sadece kafasında ezeli olan, zaman ve mekan kavramlarının ötesinde olan bir varlığı canlandıramadığı için yaşadığı bir yanılsamadır bu. insanın her şeyi gördüğü şeylerden yorumlama alışkanlığı vardır. ama metafizik seviyede görülenlerin bir önemi yoktur. aslında temel seviyede bu soruyu sormak, bir yaratıcının varlığını kabul etmektir.

ünvanı profesör olan ama sürekli bilmeden sallayan ve ilkokul seviyesinde ateizm propogandası yapan bir herbokolog başka bir argümanı olmadığı için bu soruyu sık sık sorar. ne yapsın kendince bir şey yakalamış sürekli aynı şeyi zırvalıyor..

ilk müslüman

agnostik yazar lesley hazleton tarafından yazılmış peygamberimizi "insani yönleriyle" anlatan kitap.

--spoiler--

dışarıdan bakıldığında onun insani boyutunu ele aldığı yaklaşımında olduğu düşünülebilir, hatta okurken de bu düşünülebilir. ancak henüz yarısındayken farkettiğim üzere, özellikle olumsuz bir şekilde peygamber'imizin peygamber olmadan önceki dönemlerinde yaşadıkları üzerinden onu küçümseme ve aşağılama gibi bir anlayışla yazılmış bu kitap. bir şeyden bahsederken onun derinine inme gereği duymak yerine kolaya kaçıp, böyle olamaz diyerek kendi yorumu ile yaftalamayı seçmiş, onun ilahi bir mesaj almasından ziyade kişiliğinin ve yaşadıklarının onu bu hale getirdiğini savunmuş resmen. yani lezley ablamıza göre Allah kendi peygamberi için bir yol haritası çizmiş değilmiş.

kitaba dair aklımda kalanlardan bir kaç kafa karıştıran şey yazayım:
- onun süt anneye verilmesi normalde 2 yıl, ancak o 5 yaşına kadar süt anne yanında kalmış. bunu dedesinin ve annesinin onu istememesine bağlamış neredeyse. oysa bildiğimiz üzere o 2 yaşında iken mekke'de yaşanan bir salgın nedeniyle bu süre uzatılmış. lezley abla kitabında bundan bahsetmemiş.
- dedesi ile yaşaması döneminde dedesi güya onu yetim olduğu için istememiş. dedesinin yanında sığıntı gibi yaşamış. oysa biz biliyoruz ki dedesi onu çok severmiş. hatta kabe'nin yakınındaki lideri olduğu kureyş toplantılarına giderken onu da. kaldı ki ölümü yaklaştığında amcası ebu talip'e onu emanet eden de dedesi. ama lezley ablaya sorsanız, dedesinin yanına bile yaklaşamamış peygamber efendimiz. niye çünkü yetimmiş.
- ebu talip'in kızını istemesi, evet ebu talip'in kızı ile evlenmek istemiş, ancak bunu lezley ablamız, amcasının onu kendine layık damat olarak görmemesine bağlamış. değersiz gördüğüne yormuş. yeğeni için bütün kureyş'i karşısına alan adam, yeğenini damat olarak istememiş. oysa ilk sebep kızın başka birisi tarafından istenmesi, ikinci sebep de peygamberimizin henüz evlilik için hazır olmayışı idi. şimdi burada hazır olmamak ile damat olarak layık görülmemek arasındaki bariz çizgiyi ablamız kendine göre yormuş.
- ha bir de intihar mevzuu var, peygamber efendimiz, ilk vahiy'den sonra intihar etmeyi düşünmüş. islam kaynaklarında yer almayan ama lezley ablamızın bir şekilde bulduğu bir bilgi. kesin intihar etmek istemiştir.
-ayrıca onun el-emin ünvanına dair bir anlatısı yok. insanlarla olan ilişkilerinden, insanların ona güvenmesinden de bahsetmemiş.

--spoiler--

yani özetle ablamızın niyeti peygamberi daha da insanlaştıracağım derken onu gömmekmiş. yetim olarak hor görmek, aşağılamak. çevresinde kişiliği ile ön plana çıkmış, herhangi bir olağanüstülük gerektirmeyen kişiliğini, yetim, istenmeyen gibi sıfatların arkasında yok saymakmış. bir insanın biyografisi yazılırken kendinden yorum katılmaz, belki de şöyleydi deyip kötü bir şey söylemeye çalışılmaz. açıklaması olan yerlerde bile bu şekilde olumsuz bir yorum katmış lezley.

okunabilir bir kitap, ama masum bir kitap değil. bunu okuyan olursa martin lings'in kitabını da okusunlar hemen arkasından.

26 mayıs 2025 fenerbahçe hatayspor maçı

ali koç'un istifa etmesine neden olamayan maç. halen istifasını bekliyoruz.

--spoiler--
neyine şaşırıldığını anlamadığım maç. hakemlerin ittirmesi olmayınca fenerbahçe bu zaten. e şampiyon da belli olduğu için hakem de yok artık malum.
--spoiler--

hakemler olmasa 3. sıraya düşecek adamlar rekor puanlar alıyor bu ülkede. sanchez ve torreira sezonun yarısında oynayamazdı hakemler hak ettikleri kartları verseler. ama gidip halen hakemle fenerbahçe ilişkisi kurarak yorumlaya çalışmak da komik oluyor. avrupada türk hakemleri yokken 40-50 maçta 5 galibiyet alanlar fenerbahçe hakkında yorum yapmasın. tek başına ali koç, bir sorun olarak bize yetiyor.

oldboy

bildiğin bok gibi film. bir şey anlatsa, anlatmıyor. vurdu kırdı sevenler için güzel dövüş sahneleri var onun dışında saçmalıktan ileri gitmiyor. dövüş sahneleri de gerçeklikten uzak belirteyim. sinemasal olarak da taşıdığı bir değer yok filmin.

--spoiler--

kötü karakterin motivasyonu tamamen boş. zaten aşağılık bir karakter.
baş karakterin yıllarca boş boş çektiklerine dair hiç bir mantık yok. aptalın teki.

--spoiler--

ali koç

eurolegue şampiyonluğunu getiren aziz yıldırım'dır. ali koç müdahil olmadığı için basketbol şubesini batıramamıştır. futbolu batırmakla o kadar meşgul ki buralara sıra gelmemiş. ha denemiştir ama aziz başkan'ın sistemi o kadar başarılıdır ki ali koç basketbolda da başarısız olmayı başaramamıştır. mesele budur.

hala akşam fenerbahçe taraftarına laf ediyor. şampiyon olmamızı isteyenlere armağan olsun filan. fenerbahçeli fenerbahçe'nin başarılı olmasını istemez mi? nasıl bir bakış açın var başkan? futboldaki protestoyu bile anlamamış bir adam kulübümüzü yönetiyor ya. şaka gibi.

--spoiler--
euroleague kupasını fenerbahçemize geitmriş büyük başkan.
--spoiler--

fenerbahçe

ali koç gittiğinde yerine gelecek kişi sadece futbol takımına odaklanmalıdır. diğer branşlar zaten kendisini çeviriyor. futbolda bu kadar başarısız olan ali koç fenebahçe'si diğer branşlarda aziz yıldırım'ın bıraktığı şekilde devam ediyorlar. üstelik ali koç'a rağmen. bu nedenle bu takımın başına, yapı demeyecek, rakiple uğraşmayacak, her başarısızlıkta buna kılıflar aramayacak, tff tescil etmeden 5 yıldız ve eski şampiyonluklar sevdasından vazgeçecek, sadece oynadığı sezona odaklanacak, formasına ali koç'tan öncesindeki gibi 3 yıldızı takacak ve 4. yıldız için mücadele edecek bir futbol takımı oluşturmalıdır.

hadi bir süredir şampiyon olamıyorduk. tamam ama en azından büyük maçları kazanabilen bir takımdık. sahamızda 2 büyük rakibimize yenildik, ikisini yensek şuan ligdeki durum nasıl olurdu söylemeye bile gerek yok. bu takım büyük maç kaybetmezdi.

basketbol şubesi örnek alınmalı futbol için de. ve ali koç istifa.

anadolu efes

fenerbahçe ile birlikte türk basketbolunun gururudur. ayrıca basketbol şubesi yerlerde sürünenlerin tuttukları güzel takım.

euroleague finali öncesi ligde ve avrupa'daki en büyük rakibi olan fenerbahçe'ye başarılara dileyerek herkese büyüklük dersi vermiştir. rekabet ile dostluk budur. helal olsundur.

bir erkekten duyulan en iyi iltifat

şahsıma bir erkekten gelen "çılgın bacanağım".

eşime söylediğim ve bence en güzel iltifat olan "ruhum".

manchester united

"her sene nasıl daha başarısız olunur"un ali koç fenerbahçe'si ile birlikte en büyük ekolüdür. erik ten hag'ı göndermek için çok vakit kaybettiler. sezon başında gönderselerdi takım yeni hocaya göre kurulsaydı daha farklı olurdu her şey. bu kadar dibe vurmazdı. başkasının kurduğu bir yapıyı alıp üstüne mental olarak çökmüş durumda olan bir takımı adam etmek kolay iş değil. o nedenle ruben amorim'le sezon başında kurgulanacak bir sistemle ilerlenme planları yapılabilir.

altay cem meriç

dünya üzerinde gazze'deki soykırıma en çok tepkiyi veren ülkeler, siyasiler kimler ona bakmak lazım ilk önce. sonra filistin'de marketlerde satılan Türk ürünlerinin israil üzerinden geçmek zorunda olduğunu, oranın işgal altında olduğunu bilmek gerekir. oraya girmek için bile israil denetiminden geçiyorsun. gazze'ye değil, batı şeria'ya. en son alakaya çay demlersin.

altay cem meriç de bu basitlikteki insanlara basit anlatımla bir şeyleri açıklamaya çalışıyor. yine de anlamayan var ya, ne yaparsın.

--spoiler--
o da ekmeğinde tabi, çok görmemek lazım. 1.5 yıldır 50 binden fazla filistinli katledilmiş, gazze yerle bir olmuş, yemen'de, lübnan'da, batı şeria'da abd & israil ortaklığıyla binlerce masum insanın kanı sırf müslümandır diye akıtılmış, mescid-i aksa'ya israil askerleri girmiş, israil ta şam'ın dibine kadar sokulmuş falan kimin umurunda? yeter ki altay cem meriç ve onun gibiler millete din iman satarak keselerini şişirsin, işkembelerini büyütsün. bu arada filistin'deki soykırım da olabildiğince sürsün.
--spoiler--

altay cem meriç

ne kadar bağnaz bir toplum olduğumuzu kendisine yapılan aşağıdaki yorum ile ispatlamış kişi. dini anlatmak din ticareti yapmak mı oluyor? ama dine karşıt olan bir şey anlatırsan, buradan nemalanmaya kalkarsan sorun yok. misal bu adam matematik ya da tarih anlatsa, insanlar bir şey öğrensin diye, bu neyin ticareti oluyor? adam ilmi doğrultusunda video çekiyor. beğenmiyorsan izlemeyebilirsin, ama onun yerine dur din üzerinden laf söyleyip kendi kendime orgazm olayım yaklaşımında olmak. sonra tarikatlar bilmem neler. lan sizin gibi yasakçı köpekler yüzünden o tarikatler cemaatler bu kadar yükseldi. insanları bir salın.

bir takım beyinsizlere göre din üzerine konuşmak bile yasak olmalı.

--spoiler--
Din ticareti olayında çok para olduğuna uyanmış uyanıklardan birisidir.
--spoiler--

bir kaç videosunu izleyip beğendiğim eleman. küfür etmekten ve maymun gibi hareketlerle kendince eğlenmekten başka bir bilgisi olmayan diamond'a koymuş bırakmış videolarında. aynen kanka din ticareti. abdestlik terlik satmıyor.

galatasaray taraftarı

yıllardır ligde tozu dumana, katıp avrupada 40 maçta 3-5 galibiyet alan takımın taraftarıdır.

kulüp yöneticilerinin sattığı karaborsa biletlerle, milyonluk sponsorluk anlaşma yapılan yasa dışı bahis şirketiyle, rakip oyuncuların ayartılıp transfer edilmesiyle de alakaları yoktur. onlar renklere ve başarılı olan "futbol" takımlarına odaklıdırlar.

celal şengör

profesör doktor herbokolog.

uzmanlık alanının dışında her konuda uzmanlık taslayan amca. evren'de kaosun hakim olduğunu ifade ederek ezberden konuştuğunu anlayabiliyoruz. insandan insanın, zürafadan zürafanın, gül tohumundan gülün oluştuğu evrende kaostan bahsedebilir miyiz? bahsedemeyiz. gezegenlerin bile belli bir düzenle hareket ettiği evreni kaosla tanımlamak ne derece mantıklıdır? insan gibi kaotik bir varlığın bile düzenle işlediğinde kaostan uzak kalabildiğini görebiliyoruz.

ek olarak uzmanlık alanı olarak ifade edilebilecek bir noktadan örnek vereyim, deprem olduğunda büyük yıkım sonrası "coğrafya dersini kaldırıp yerine din dersi koyarsanız böyle olur" demişti. ya dedem, senin ülkemdeki ezberci eğitim yaklaşımından haberin yok, ille de dine sallayacağım diye kasıyorsun kendini. coğrafya dersini din dersi sayısı az iken almış birisiyim ben sayısalcıydım. benim bu dersi almış olmam depreme karşı nasıl bir şey sağlıyor bana anlamadım. inşaat sektörü çalışanları din dersini fazla mı almışlar? tıpkı okulda Türkçe dersi aldığı halde düzgün yazmayı hatta konuşmayı bile beceremeyen insanların olduğu bir zamanda. her şeyi din derslerine bağlamaya çalışmaktan vazgeç diyeceğim ama bu adamın ana teması o.

ayrıca yorumları ve yaklaşımları dikkatle incelenirse, içinin tamamen boş olduğu görülebilir. ülkenin en büyük sorunu bunlar işte.

jose mourinho

ali koç yönetimi sayesinde dünyanın en iyi teknik direktörlerinden birinin ne kadar futboldan uzaklaştırılıp saha dışına çekildiğini, bunun neticesinde alması gereken sonucu alamadığını söyleyebiliriz. bu adama sözde tarihin en iyi takımını verdiğini söyleyen başkanın takımda sol bek olmadığının farkında olmaması da ayrıca komedi.

adam türkiye'deki çarpık futbol yapısını dünyaya duyursun diye futbol dışında her şeyi konuştu. rakibi konuştu, okan'ı konuştu, hakemi konuştu ama futbolu konuşmadı. acun'un yaptığı işin aynısını yaptı. sonuç olarak da başarısız oldu. yönetime alın bari.

her ne kadar oyun tarzını fenerbahçe için uygun bulmuyor olsam da futbol odaklı bırakılsaydı, daha farklı olurdu. ismail kartal'ın oynattığı oyun gibi bir oyun beklemiyordum zaten kendisinden.

sorunun hocada veya oyuncuda değil, basiretsiz bir başkan ve yönetimde olduğunu anlamak gerekir. bence büyük maçlarda başarısız olmasının sebebi de yönetimdir. aziz başkan yönetimi önemli maçlardan önce takımı ve hocayı gazlardı. ali koç maça bile gelmiyor. bunlara uyduğu için mourinho da suçlu tabi. ben futbolun başıyım sadece futbol konuşacağım diyebilirdi. ama bitmiş gitmiş sezon geçmiş olsun. ali koç gitmediği sürece bizi şampiyon yapmayacakları için mourinho yerine malzemeci de takımın başında durabilir. sorun hoca değil ne yazık ki. sorun vizyon.

ali koç

Rakibi galatasaray ı yeniden şampiyon yapmak için çalışmalara başlamış. ilk icraati sezon başladıktan sonra eylül ayında olağanüstü seçim yaparak kulübün ayarlarıyla daha fazla oynamak. 2 3 adam alırım yine seçilirim gözüyle bakıyor herhalde. istifa et istifa. Seçim erken olsun ki yeni yönetim ona göre çalışsın. Ama senin derdin fenerbahçe olsa zaten son seçimde aday olmazdın. Nefret edilen bir başkan olma yolunda ilerliyor adam ya. Dalga geçer gibi 4 ay sonraya olağanüstü seçim koymaya çalışıyor. Bu kadar t.Ş.Ak geçilmez ki yuh artık. Defol git ya

ali koç tutuklansın diyen fetöcüdür

Milyonlarca taraftarı kanser etmek suç değil mi? Hırsızın suçu yok mu? işinize gelmeyince hemen fetö. Ali koç gitmesin diyen de fenerli değildir

ali koç tutuklansın

Başkanlığı en hızlı şekilde bıraksa yeterdi. Kanser etti resmen bizi. Buna kongrede oy verenleri de alsın kulipten gitsin. Eylül de kongre kararı almanın akılla mantıkla açıklanabilir yanı yoktur. Nefret ettirip iyice, öyle gidecek anlaşılan

sakinim

deniz seki'nin muhteşem yorumunu da katınca tekrar tekrar dinlenesi şarkı. özellikle yolun yarısını geçtikten sonra daha etkileyici geliyor.

kameranın icadından sonra dini mucizelerin durması

misal bu başlıktaki bazı kişilerin o zeka seviyesi ile varlığını sürdürmesi bir mucizedir. ayrıca kamera ile kaydedilmiş mucizeler var. araştıran bulabilir.

ha mucize illa ki dini bir temele dayandırılıyorsa o başka, kameranın icadından beri vahiy de gelmemiş bak, yeni peygamber de. gerçekten ibretlik bir durum. Allah'ım bu atayızlar haklı galiba. tövbe tövbe.