bugün

daha önce geçirilmişse, tekrar geçirme korkusuyla yaşanan dipsiz kuyu. ne yazık ki, allah'ın belası insanlar yüzünden tetiği çekilip tekrarlayan kabus.
obsesif kompülsif bozuklukla amca oğullarıdır. o onu etkiler, beriki de diğerini...
b12 vitamini eksikliğinde ortaya çıkabilen durum.
günlerce uyuma isteği, uyuşturucu,seks,içki gibi beyni uyuşturacak her şeyin esiri olmak,düşmek, kalkmak,vazgeçmek, geri dönmek,hataları tekrarlamak,hata yapmak, gene hata yapmak, uyumak, içki içmek, aç yatmak, aç dolaşmak....döner durur bu çark.öz saygıyı kaybetmemek, geri kazanmaya çalışmak en iyi çözümdür kanımca.
can dostumdur kendisi. yıllardır hafif hafif gelir gider. muhabbetimiz iyidir yani. dayanma sınırımı zorladığı zamanlar da oluyor ama çok şükür henüz geçmedi o sınırı.
obsesif kompulsif bozukluğunun amcaoğludur.
olur olmaz yere herkesin üzüntülü, sıkıntılı zamanlarında kendi için kullandığı kelime. biraz kötü bir dönem geçirse hemen "ayy depresyona falan girdim yane" tripleri başlar. her hoplayan zıplayan çocuk gördüklerinde hiperaktif diyen tiplerle de akrabadırlar. bunların ciddi psikolojik rahatsızlıklar olduğunu ve sevgilisi kıçına tekmeyi bastı diye herkesin depresyona girmeyeceğini hatırlatmakta fayda var.
herseyin yolunda gitmesi ya da gitmemesi ruh haline verilen isim.herkes marifetmiş gibi depresyonda.
(bkz: prozac)
(bkz: fulsac)
(bkz: depreks)
şahsımı günde 10 saat uyumaya itebilmiş beladır. ne var lan her gece 12 saat uyuyom ben dediğinizi duyar gibiyim; ama ben 7 saatten fazla uyumadım bugüne kadar. 10 saat uyumam normal olsun hadi, 2'den önce yatağa girmeyen bir der meister'in; müthiş, eğlenceli bir cuma akşamında saat 9'da yatağa girmesi doğal mıdır? hiç değildir hiç. hele ki depresyon sebebini biliyorsanız, bu da saçmasapan birşeyse daha da yıkar adamı. iyi davranın lan bana.

(bkz: anne bana prozac gonder)
fazlası öldürür mü diye merakla bekletendir. öldürse de kurtulsak.
(bkz: sözlük yazarlarının depresyon anıları)
çağın hastalığı...hayattan zevk alamamak temel belirtisidir. hafif ya da şiddetli olabilir.
bazı bünyelerde hayat tecrübesi arttıkça görülme sıklığı azalan ya da bir daha tekrarı ancak ölüm gibi çok yıkıcı bir durum karşısında ancak ortaya çıkabilen ruh durumu. zor iştir yaşam denen sanat zaten kolay değildir elbette, belkide en güzeli umut etmeden sadece günü yaşamaktır.
kendini realist sanacak kadar hayalci olabilmektir. her insan başarır bunu, ne artı ne de eksi bir özellik değildir. insanın kaderi gibidir. onunla yaşamayı öğrenmek o kadar zor değil, insanlar ne abuk müziklerden, filmlerden, kitaplardan, insanlardan keyif alabiliyorlar istediklerinde, depresyondan keyif almak o kadar da zor olmamalı.
ben mi ona girdim, o mu bana girdi? anlamış değilim.
- insanlar bu yüzden mi depresyona giriyor? unutamadıkları ya da unutmakta zorlandıkları için mi?
+ hangisinin önce olduğunu söylemek güç. insan bir şeyleri unutamadığı, akıl süzgecinden doğru geçiremediği ve hazmedemediği için mi depresyona girer, yoksa depresyonda olduğu için mi doğru süzemez ve hazmedemez?
*
(bkz: sinestezya)
hayattan yorulmuşluk hissi.
çağın meşhur hastalığıdır. neredeyse herkeste vardır. olmasa bile mutlak yaşamış olmasıdır.
amına koyim nasıl bişey lan bu. saw gibi yeminle. etkisi üzerinizdeyken "hayat çok boktan baba ya" gibi ergen cümleleri kurdurturken, etkisi gitmeye başlayınca "oh hayat, tiriviri hayat" dedirtir.
Hemen önlemini alırda büyütmesseniz hali kolay bir iş. herkesin hayatında bir dönem mutlaka yaşadığı şeylerdir.sağlam bir iş ve gelecek kaygısı olmassa yaşamanız nadirdir, köprü kuramasanızda temelinde bu var. çoğu bir iki ayda atlatır kimi 6 ayda çok düşük bölümü hiç atlatamaz bunlar genelde durumundan memnun olanlardır.(bakırköydekiler)yani başınıza gelen bir gün herkesin başına geldi veya gelecek,geçici bir durum olduğunu kabullenmek lazım, bu memleket 2001 krizini yaşayıp güçlendiği için küresel krize dayanabiliyor krizler daha güçlenmemiz daha akıllanmamız ve kendimize çeki düzen vermemiz için çok faydalıdır bu fırsatı iyi değerlendirmek lazım..
depresyondayken dünya size eskisinden daha farklı gelir insanlarda farklı gelir. insanlar size sorar "neden böylesin?" cevap veremezsin çünkü anlatmaya çalışsan bile insanların seni anlayamacağını bilirsin.bu durumu yaşamayan insanların asla anlayamayacakları ruh hali, hastalık.
http://www.uludagsozluk.com/e/5133448/

Oradada yazdığım gibi, hiç anlamadan yaşarsınız. 2 hafta sonra; biraz kendinize gelince
-2 Haftadır ben ne yedim? diye düşünürsünüz. Sadece 2 tane tavuk döner; birkaç tane bisküvi. En cok yediğiniz gün ise 1 bisküvi bir simittir. 2 haftada 14 kilo verirsiniz, anlayamazsınız bile. Ondan sonra korkarsınız; acaba bu kadar dengesiz kilo vermenin zararları nedir? diye.

Hayatın akışına bırakın, bunlar sadece sizin başınıza gelen şeyler değil filan diye düşünürsünüz, ama başınıza gelen en güzel şeyi kacırdığınızı düşündükçe daha da beter olursunuz.. Allah kimsenin başına vermesin.
tekrarlayan bir hastalıktır. elle tutulur olmadığından, bundan ziyade akli bir durum olduğundan dışarıdan bakanlar bunu göremez.

obsesif kompülsif bozukluk ile birlikte ruhsal işkencedir.
psikolojik bir rahatsızlıktır. sürekli uyuma isteği de hafif depresyon belirtilerinden biridir.
güncel Önemli Başlıklar