bugün

milletin okumadan sırf depeyi yazdı diye entrylerini oyladığı çok kıskandığım adam
bu adamin icindeki cocuk olmasa su anda bir bankada genel mudurdu. fortis mesela. veya bnp paribas.
o bir prens, çokoprens.
denk geldiğim bir entrysine yarım saat güldüğüm lakin tüm çabalarıma rağmen birkaç gün sonra aynı entryisini bulamadığım yazar.
stevemcqueen in kankası (?!)
bana benziyor.

tanim: bir insan.
kız kardeşi için "anne baba yataginda pazar sabahi gidiklasmalari" başlığına yazdığı şiir ile bu yaşımda şiir sevmeme vesile olmuş, içinde bir gram kötülük taşımayan, kompleksten arınmış, hayatımda gördüğüm en dertten uzaklaştıran yazar. yaşamayı seven, sevdiren insan.

kız kardeş anlamsız bir pazar günü baba evine bu kadar güzel mi davet edilir, seni yetiştiren anne babaya bu kadar mı güzel teşekkür edilir?

--spoiler--
süpermen değil benim babam,
upuzun pelerini yok ki!
ama bir çantası var kocaman,
biliyor musunuz siz?
nerden bileceksiniz?
içine girip onla işe gitmeyi istemediniz ki hiç!

sabahlardan bir sabah
ben yine yuvaya gitmicem diye salya sümük zırlayıp,
kendimi temiz bir babanne dayağına hazırlayıp,
salonun ortasına,
daha geçen gün tutamayıp patır patır sıçtığım yere oturmuş,
bu yalancı ağlamayı yuvaya gönderilmemem için daha ne kadar sürdürmem gerektiğini kestirmeye çalışırken
ansızın o çantanın içinde kendimi buluverdim!
tuttu elimden babam beni, "ofis"e götürdü
işte ben o gün biraz küçük prens, biraz daltonlardan joe
ama en çok devler ülkesindeki güliver'dim.

yüksek masalara erişemeyen boyum
bilgisayarda bana açılan birkaç sıkıcı oyun
ve kadın kucaklarında yanağımın mıncırılmasıyla geçen yarım günün ardından
biz babamla teneke tepsilerde makarna ve biber dolması yedik
dolmanın kabuklarını bıraktım,makarnamın hepsini bitirdim
bi de cola içip geğirdim;kadınlar, yine yanaklarımı sıktılar
osursam bile yanağımı sıkacaklar!
sonra dönüp ofise, önüme koyulan yalnızca 3 renk tükenmez kalemle
-kırmızı, siyah ve lacivert-
bir dağ,bir güneş ve bir nehir çizdim
anlatmaya çalıştığım,
güneş karardığı zaman nehirlerin kırmızı akacağı,
ve karşı masada lacivert don giymiş ablanın
dağ gibi memeleriyle çok canlar yakacağı
olduğu halde,
masaların altına girdiğimde eteklerine baktığımı söyleyemediğimden açıklayamadım resmimi.
başlamadan bitti resim heykel kariyerim
onlarsa,
yanaklarımı sıktılar.

akşam oldu, ışıklar söndü, dondurmacının dondurması bitti
eve döndük biz de.
hemen yatağa yatırdı annem beni
çişim gelmiş gibi yapıp kalktım bir sefer
bir sefer de "süt istedi benim canım" diye kandırdım
ardından susadım
ardından midem bulandı dedim
ardından...annem masal okudu sanırım,uyumuşum.
belki yarın da annem götürür hayali kurdum ama
ertesi sabah hiçbir bahanemi kabul etmeyip,yuvaya yolladılar beni.

temel sorunum,
yuvanın bir grup gerizekalı tarafından işgal edilmiş oluşuydu;
her uyku saatinde benim çarşafa işediğimi ispiyonlayan bir murat,
sürekli ağlayan bir tuğçe,
en çok da yanına yaklaştığım anda kafama patapata diye lego parçaları fırlatmaya başlayan bir adet boğaç!
ki kendisi ütü baskısı yaptığımız gün,
öğretmenin elinden kapıp ütüyü
gösterip içindeki kötüyü
ayşe'nin suratına bastırmıştı..
18 yaşını geçip, "ameliyata elverişlidir" olurunu alınca anca,
estetikle kazıdılar kızın yanağındaki "rowenta" yazısını...

işte bu bir grup gerizekalı arasında, annemi günde sadece 1 saat
babamıysa yalnızca pazar sabahları horlarken görebilen ben
hiç de mutlu değildim!
çıkıp yuvadaki masaya,
öğretmeni yanıma çağırıp kulağına eğildim
sordum fısıldayarak, aldığım cevap çok şaşırtmıştı beni
yine de bir denemeye karar verdim...

pazar günü geldi
sabah çizgi filmlerini her nedense hayatımın en önemli şeyiymişcesine bellemiş olan ben
erkenden kalktım
televizyonu açtım
bir kulağım yatak odasında...
horlama kesinlikce uyandı demektir babam!
kesildi horlama ve fırladım yerimden
yatakta bir minicik boşluk kalmış anne denen perimden
sığışıverdim,aralarına girmemeye dikkat ederek

önce bir gözünü açtı babam
ve annem hemen ardından
biraz uykulu,bolca yorgun ve minicik boşluktan kendilerine bakan ben'i tanımaya çalışan bu iki çift göz,
bu dört zeytin tanesi,
bu dört kömür karası,
ve biraz ıslak sanırım bacaklarımın arası...
yine işemiş olmalıyım uyurken..

tam olarak uyandıklarına emin olunca
"sarılın" dedim, "birbirinize"
önce anlamsızca suratıma bakıp,
belki çalışmaktan belki benim yüzümden
bir süredir unuttukları o yarı utangaç,yarı romantik gülümsemeyle sokuldular
sarıldılar...
sarıldılar...
sarıldılar...

hiçbir şey olmadı!

kandırılmıştım!

ve ağlamaya başladım
babam aldı kucağına
başımı gömdüm annemin sıcağına
anlattım:
"ben" dedim, "öğretmenime sordum"
"kardeş nasıl olur diye"
"öğretmenim sırıtıp dedi ki,
annenle babam sarılsın, kardeş olsun sana hediye!"
gülmeye başladılar!
evet evet! ağlamama hiiiç aldırış etmeden!
utanmadan gülüp durdular!

ben daha ağlardım ya, gıdıklamaya başladı annem beni
çıkıp tepelerine avaz avaz bağırıp direnmeye çalışınca da
babam boğuştu benle!
"demek kardeş" istiyorsun dedi, "işimiz var o zaman senle!"
aralarına yattım
ellerimi enseme attım
bir dilek tuttum
kardeş diledim de...
"hemen olsun!" demeyi unuttum

aradan geçen -ama geçmek bilmeyen-
annemin canının erik çektiği
ve "hayır annenin göbeğinin üzerinde zıplayamazsın!" yasaklı
yaklaşık bir dokuz aydan sonra kardeşim oldu!
ya da durun açık söyliyim:
"aman bu ne be kırış buruş bişi çıktı çıka çıka!"m oldu bir tane..

***

şimdi sen şu monitöre o iki zeytin gözle bakan kırışım, sen buruşum,
şimdi sen, cevizli kurabiyem (evet annanemin yaptığından) ve ılık sütüm,
anne baba yataginda pazar sabahi gidiklasmalarinın anlamı olan sen,
koskoca, güpgüzel bi kızsın..
ne bugün doğum günün, ne de uzaktayız birbirimizden
ne kavga ettik yakınlarda, ne de küsüştük
bir anlamsız 24 mayıs çarşamba bugün...

ve ben seni, bu bir anlamsız 24 mayıs çarşamba günü...çok seviyorum!

benimle bir anlamsız 28 mayıs pazarında uyanıp...annemleri gıdıklamaya gelir misin?
(depeyi, 24.05.2006 17:53)
--spoiler--
------ 1, 2, 3 spoiler -------

disipliniyle nam salmış bi okulun giriş sınavları,yanyana 300 kadar er kişi...

"soyunun"
meali : soyunun
iç ses : tamam,bunu biliyorum

"soyunun lan!"
meali : evet,donlar da çıkacak
iç ses : geldik artık,çıkaracaz mecbur

"boy sırasına olun"
meali : boy sırası olun
iç ses : boy derken?? hayır don çıktı, bi kavram karmaşası olmasın??

"başlar dik"
meali : öndekinin göte bakılmayacak!
iç ses : baş? dik? boy?? allahım sen soktun sen çıkar yarabbim...

"içeri girin tek tek"
meali : burda kalabalıksınız,içerde 5 doktoruz, biz güçlüyüz!
iç ses : isabet oldu tek tek oluşu, bu kadar erkek teni yanyana,hazetmiyorum ben pek, kımıldamaya ürküyo insan sıcak sıcak değivericek diye

***içeri girilir, 5 kişilik doktor heyeti karşı koltukta, er kişi ayakta***

"arkanı dön"
meali : popondan söz ediyoruz,evet
iç ses : popomdan söz ediyolar,evet

"yerden sabun alır gibi yap"
meali : domal
iç ses : aha valla domaldım

"yanaklarını ayır"
meali : basur muayenesi başlıyor
iç ses : yanak? bi tuhaflık var ama??

"ayırsana olum yanaklarını"
meali : salak mıdır nedir?
iç ses : pek lan siz istediniz

*** er kişi ellerini gayet sakin gözlerinin,burnunun,kaşlarının v.b. nin bulunduğu, yıllardır yanaklarının ikamet ettiği yer olduğundan son derece emin olduğu suratına götürür. iki elini iki yanağına koyar, makas alma hareketiyle kavrayarak iki yana ayırır. suratta hem ortamın ve hareketin tuhaflığından hem de yanakların ayrılmasından ötürü bi joker ifadesi oluşur***

"naapıyon olum sen?"
meali : yok kesin salak bu
iç ses : naapıyom lan ben? naapıyom? e yanakları ayırdım işte

***doktor koltuktan kalkıp olay mahalline yaklaşır,durumu net olarak kavrar***

"hahahaha o yanaklarını değil olum, alt yanaklarını"
meali : popondan söz ediyoruz evet,loblarından
iç ses : alt yanaklar?? ahaha lan desenize abicim baştan götünü ayır diye, yanak diyosunuz insanın aklına türlü türlü şey geliyo. korktum ben de aha valla ağzıma da vericekler diye ahahah...

çok aşırı önemli bir not : basur muayenesi kesinlikle ve kesinlikle sadece gözle, temas olmaksızın yapılmaktaydı,lütfen mesaj atarken olsun,yarın bigün karşılaşırsak olsun bu gerçeği göz önünden kati suretle ayırmayalım...yanakları ayıralım,bunu ayırmayalım...

hadi bi de yerle ilgili ipucu,bonus olsun :

"muayene bitti,gidebilirsin. saat 7'de yemekhanede film gösterimi var"
meali : top gun oynatıcaz gene,gaza gelin diye
iç ses : top gun oynatcaklar gene,neyse göte bişey yapmadılar ya,izleriz artık...
(depeyi, 24.05.2005 18:50)

------ 3, 2, 1 spoiler ------

doktorlarin aslinda demek istedikleri başlığına yazdığı bu entryle 2005 yılının en beğenilen entryleri istatistiğinde 6. sırada yer almış, toplamda da 2005 yılının en beğenilen entryleri istatistiğinde 100 entryden ilk 10'a 4 entry ile girmiş yazar, mükemmel yazar, toplamda 468 tane entrysi olan az ama öz yazar.
bana abi diyen ekşi sözlük yazarı o derece...
ha buarada bizim sözlükte de july4th olsun, deep olsun, pulpfiction olsun tabiki alwayssleepy olsun kendisini aratmamaktadır.
uludağ sözlük'teki versiyonu için;

(bkz: deep)
eğer o depeyi bu depeyi ise depiş depiş depişilecek buralarda demektir. depmük geldi.

(bkz: oba)
hayatımda gördüğüm en komik entry'lerden birisinin sahibi. linki bulunca yapıştırıcam altına.
ha eğer o depeyi bu depeyi değilse bu bir gaf entry'si olacak farkındayım.*

edit : söz konusu link verilmiş. eheheheh...yok böyle bir entry ya.

hoş geldin.
ulusozluk`te de yazmaya başlamış olması gayet sevindirici bir gelişme olmakla beraber beni heyecanlardan hezeyanlara sevk etmiştir.. öyle bekliyorum işte şimdi.. haydi hayırlısı..

(bkz: oba)
hoşgelmiş yazarı. daha çok selebritiler gelecek uludağsözlük e.
(bkz: otisabi)
http://sozluk.sourtimes.o...ykuda+bilincaltina+etkisi

kendisinin bana linkini verdiğim ekşideki entrysi sebebiyle bir sandalye bacağı ve bir klavye borcu bulunmaktadır. * hoşgelmiş.
santino: don santino corleone
rafflesia: antistar

santino says (01:18):
depeyi vardı ekşide
santino says (01:18):
o geldi
Rafflesia says (01:18):
hadi be
Rafflesia says (01:18):
nicki ne uludağda?
santino says (01:18):
depeyi
Rafflesia says (01:18):
oba
santino says (01:19):
oba
santino says (01:19):
nik altını mı okudun da oba dedin la?
Rafflesia says (01:19):
yoo
Rafflesia says (01:19):
nie
Rafflesia says (01:19):
şaşırdım ondan öle dedim
santino says (01:19):
oku hemen

hakkinda alinan haberler ardindan genel olarak oba $eklinde tepki verilen yazar. iyi gelmi$, ho$gelmi$.
mevsimden mevsime entry giren eksi sozluk yazarı. ama önceden yazdıkları; her gün ekşi sozluk e login olup *, acaba bugün yazdı mı diye bakma olayının cefasını pek bir katlanılır hale getiriyor.
buralardan da gelmiş geçmiş yazar.

içindeki çocugu da alıp gene bi uğrasa keşke..
sözlükler içinde en iyi yazan yazardır bu adam. kesin öyle.
iddia ediyorum, interaktif sözlük tarihinin en iyi entrysine imza atmıştır bu adam.

http://sozluk.sourtimes.o...4%B1na+etkisi%2F%40depeyi
--spoiler--
insana türlü türlü gerginlik yaşatan bir hadiseymiş bu. anlatayım:

kadim dostum turgut'la beraber yine bir içme gecesinin ardından sabaha karşı turgutların evine varılmış, bir müddet odada anlamsızca dolaşılmış (sarhoşken oluyo bu), yataklara girilmiş (iki farklı yatağa bittabi), televizyon açılmış ve ardından sızılmış. buraya dek herşey normal. anormallik sabah başlıyo zaten...

can hıraş bir biçimde "aaaah ooooh" sesleriyle uykum bölünüyor, ne olduğunu anlayamıyorum. tam ayılabileyi başaramadığımdan gözlerim kapalı, durumu kavramaya çalışıyorum. kulağıma gelen sesler tek bir şeyin habercisi : şu an biri birini çok pis sikiyo, bu çok net. ihtimalleri gözden geçirmeye başlıyorum bir kaç saniye içinde:

1) dün gece barın birinden hatun düşürdük, şu an sevişmekteyim :

ereksiyonu kontrol et > müspet.ereksiyon halindeyim.
pipi herhangi bir şeyin içinde mi? > negatif. güzel, turgut'un oyuncak ayısına bi penetrasyonum olmadı demek. muhtemelen ön sevişmedeyiz (umarım ayıyla değil, hatunla)
elimde bir meme var mı? > negatif. tüh!
bi kalça hiç olmazsa? > o da yok..
dilin yaladığı bir boyun? > ı-ıh...
sürtülen bi pantolon arası? > yok.olmasın zaten. benim kuşağım erkeklerinin pipisinde sürtünmekten "loft" yazısı çıktı metal düğmeden, "ykk" ibaresi belirdi fermuardan.

o zaman bu sevişen ben değilim

2) dün gece barın birinden hatun düşürdük, şu an turgut sevişmekte :

ereksiyonu kontrol et, noolur nolmaz durum gruba gidebilir > müspet.ereksiyon halindeyim.gürlüyorum.

ayak tırnaklarımı kesmiş miydim? toplum içine çıkıyo sayılırız > müspet. ayaklarım cillop gibi.çekinilecek bir şey yok.

ortamda o klasik küçük dil titreşimli genizetinden gelen turgut horlaması mevcut mu ? > müspet. turgut horul horul uyumakta.

o zaman bu sevişen turgut da değil

3) çok afedersiniz uyur haldeki turgut'u sikiyorum

ereksiyonu kontrol et > negatif. gitti ereksiyon turgut diyince.

ne kadar içtiğini hatırlamaya çalış > turgut'la birbirimizin olacak kadar çok değil. çok şükür.

10 milyar verseler turgut'u siker misin > ı-ıh. hayatta da yapmam.

güzel...durum bu da değil.

4) allah muhafaza turgut beni sikiyo

turgut'un ereksiyonunu kontrol et > oha! herşey bu kontrolle mi başladı acaba ?

üzerinde bir ağırlık hissediyor musun? > negatif. çok şükür.

anüste basınç ? > çok hafif.

osurunca geçiyor mu ? > müspet. son yenilen döner sıkıştırdı demek.

ortamda o klasik küçük dil titreşimli genizetinden gelen turgut horlaması mevcut mu ? > negatif. osuruğu koklayınca nası sustu bak hayvan birden ehehe

çok şükür durum bu da değil.

5) dün gece barın birinden iki hatun düşürdük, şu an birbirleriyle sevişmekteler :

ereksiyonu kontrol et > hissedilir bi artış oldu aniden. vay maşallah.

turgut'un ereksiyonunu kontrol et > bak az evvel de aynını sordun; elliyim mi lan herifin pipiye nasıl kontrol ediyim?

yorgana bak, yorgana bak,kabarma var mı? > müspet. turgut erekte.

turgut ayak tırnaklarını kesmiş midir ? > negatif. imkanı olsa onları da yer bu adam.pis adam. sevişen iki hatunun arasına beraber kaynama hayallerimi sonlandıran adam.

tam bu esnada turgut'tan gelen sesle irkiliyorum : "oha lan nooluyo ?". turgut, benim bir süredir duymakta olduğum "aaaah oooh" haykırışlarını sonunda farkediyor, uyanıyor. "hay allahım uydu açık kalmış, sabahın altısında insan sikişir mi be?!!" diyerek televizyonu kapatıyor. benim de nice ümidim ve ümitsizliklerim yok oluyor. (evet içinizdeki soru içinizde kalmasın,derhal cevaplıyayım: uydu:hotbird, kanal:privatespice, şifreleme: viaccess-irdeto, irdeto'ya geçince manuel girin yalnız)

uyumaya devam ediyoruz. ediyoruz da vay ben ne bileyim turgut'un babasının at yarışı hastası olduğunu...tam ben daldıktan sonra odaya girip, başıma dikilip, hipodrom tv'yi açacağını...

"evet atlar starting box'da ki yerlerini aldı"

uykulu iç ses: hatun işi fosladı,dün gece ahırın birinden at düşürdük, şu an sevişmekteyim

"ve start verildi, johnnyguitar iç kulvardan bir boy farkla liderliği ele geçiriyor"

uykulu iç ses: geçiriyor...geçiriyor....yoo...yooooo...bi yanlışlık olmalı?

"dış kulvardan 12 numaralı yavuzum-4'ün atağı..."

uykulu iç ses: atlar...büyükler...çok büyükler...iriler...

"5 numaralı degustasyon bindiriyor,bindiriyor..."

uykulu iç ses: allah müslümana bindirmesin böylesini...

"son 100 metre johnnyguitar geliyor, yavuzum-4 geliyor,geliyor,johnnyguitar geliyor"

uykulu iç ses: birlikte geliyo bi de şerefsizler! adiler! hani evcildiniz lan siz? hani insanın en iyi dostuydunuz lan? böhü lan?

"ve johnnyguitar bir baş farkla kazanıyor"

uykulu iç ses: o baş dediğin ne biçim ama...fırk...
--spoiler--
ekşi sözlük'ten alıntıdır, gerçi linki de verdik ama..*
abi senden tekrar gelip sözlüğe eski ihtirasınla yazmanı beklemiyorum ben, birçok kişi de beklemiyordur eminim ki. Yani bekleyenlerde 2 entryden sonra "sıktı, eskisi gibi güldürmüyor" klişesine sarılacaklar onu biliyorum. Ama sözlüğe yazmıyorsun o zaman en azından sözlüğü bıraktığından beri geçen 4 senede neler olup bitti hayatında, sözlükten nasıl koptun, neler düşündün vs. onları barındıran tek bir entry gir o da yeter. he entry girmeyeceksen en azından bir röportajın çıksın da bu detayları öğrenelim be, zamanında sözlüğe girdiğim entry'me teşekkür mesajı atmışsın, sözlüğe yazmazsan da özel mesajla yaz ben senin yerine yazarım yani.
bu adamın içindeki çocuk kendisinden daha meşhurdur. Ne çocukmuş arkadaş yıllardır dillerden dillere savrulur. Kımıl kımıl, banka müdürü olmak istemeyen, emperyalizm karşıtı bir çocuk.
(bkz: depeyinin içindeki çocuk)