bugün

diğer 3 büyük gazete gibi hükümet yalakası olmayan, gerçek neyse onu gösteren, işine gelmeyeni söylemekten kaçmayan gazete. nitekim öyle olsaydı bombalar yağmazdı günaşırı.
solu sadece chp olarak tanıttığını düşünenlerin aksine, yapılan yanlış davranışlara karşı muhalefet tavır sergilemesiyle bu gibi yanılgılara sürükleyen, türkiyede okunabilecek ender gazetelerden biri. insanlara dünyada, türkiyede olan bitenlerden haber verir, kısacası işini yapar.

diğer gazeteler gibi bağıra çağıra kuponlu kampanya yapmak yerine hergün farklı bir ek verir, televizyonda reklamını yapmadan..

sadece siyah fonun üzerine yazı yazarak tek bir reklam yaparlar ve bu reklamları ile de ödül alırlar..

alkışlanırlar..
bahçesine atılan bombaların askeriyenin malları olduğu ortaya çıkınca herkesin bombalar hakkında yorum yapma hevesi kaçmıştır.
hiçbir iktidara yalakalık yapamamıştır doğrudur. Bunun sebebi doğru düzgün bir sol partinin yaklaşık olarak bir milenyumdan beri iktidara gelmemesindendir. * Hele bir chp gelsin bakalım neler yapacak diye merak içindeyim ancak imkansız olduğunu biliyorum
BOY BOY MANKEN FOTOGRAFLARI iÇERMEYEN,AZ AMA ÖZ HABERLER BARINDIRAN BUNA RAGMEN BIR COK KESIMIN BOMBALI SALDIRILARINA MARUZ KALAN,HAKKINI ALAMAYAN GAZETEDIR.
kafası basmayan insanların hakkında habire atıp tuttuğu,kimsenin yalakası olmamış,atatürk ilke ve devrimlerini savunan yazarlardan oluşmuş bir kadroya sahip,aptal 3. sayfa haberleri içermeyen,okunması zor,anlaması daha bir zor türkiye'nin tek "boyasız" gazetesi.
halen atatürk'ün izinden giden tek gazetemiz. türkiye'nin dincilere kafa tutabilme gücünü gösteren tek gazetesi, RTE bile laf geçiremiyor, helal olsun cumhuriyete...
okumak için alınan bir kaç gazeteden biri. genelde gazete rafının en alt bölümünde bulunur
atatürkçüler için solcu gibi gelsede öyle olmayan gazetedir.chp tek başına iktidar olamdıgı için hep muhalif bir çizgisi vardır.bu muhalif çizgi insanlara solculuk çağrışımları yapsada degildir.ahh chp bir iktidar olsada devletçi gazete nasıl olur görsek dedirtendir.
içeriğinde bikinili hatunlar yada ilk kasetini çıkarmış genç delikanlıların bodrum beach clublarda bilmemkim mankenle çekilmiş fotografları bulunmadığı için , sadece ve sadece haber yazdığı için satışlarının az oldugu günlük siyasi haber gazetesi.
bide şöyle bi özelliği vardır cumhuriyet gazetesinin : hayatında hiç eline alıp cumhuriyet okumamış insanlardan tarafından kötülenir.
sonuç itibari ile ülkemizdeki gerçek gazeteden biridir *
eskisi kadar okumam etmem ama zaman yahut yeni şafak gazetesine göre daha liberal ve demokrat olduğunu düşündüğüm gazetedir. ha derseniz ki laf ettirmiyor musun bu gazeteye, birçok eleştirdiğim nokta vardır. aşırı ulusal ve asker yanlısı yönlenmeleri bunların en birincisidir.
haberciliğin her seye ragmen doğruları söylemek oldugunu felsefesi edinmiş müstesna gazetemiz...
magazinden uzak, haber olsun diye önüne geleni yazmayan gazetedir.
değinilmesi gereken konular üzerinde duran, gereksiz konulara önem vermeyen, belirli kesimlere hitap eden gazetedir. herkes anlamaz.
bütün gazetelerin varlık sebebi manipülasyondur. cumhuriyet gazetesini ise ayrı tutmak gerekir. zira varlık sebebi provokasyondur.
gazeteden kese kagıdı yapılan bu ülke topraklarında gazete kelimesinin bu kadar abartılmaması gerektiğine inandıgım, evet içerikten kasıt sayfa başına düşen yazı,punto,paragraf sayısı ise dolu olarak nitelendirilebilcek kartel diye aşağılanan her türlü medya vakasının bir şekilde içinde olan tıpkı; cumhuriyet halk partisi gibi yüce liderin kanatlarından ziyade ve kemalizmden öte bir şemsiyesi olamayan kendi reklamını yapanların koltuk altlarına sıkıştırdıkları ''gazete''.
türkiye de okunacak sayılı gazetelerden biri
sabah takvim posta vb.okuyup yapılan anketlerde cumhuriyet okurum diyen insanların hiç okumadıkları gazete.
bazı köşe yazarları
(bkz: oral çalışlar)
(bkz: mümtaz soysal)
(bkz: selim ileri)
(bkz: deniz som)
(bkz: ali sirmen)
Günümüzdeki boyalı gazetelerin aksine gerçeği yansıtmayı ilke edinmiş, aydın bir yazar topluluğuna sahip, keşke daha ucuz olsa da asıl okuması gereken aydın olmayan kesim okusa dedirten gazete.
istanbul Eyüp ilçesinde bir cumhuriyet okulu vardır. Bu okulu Eyüp de bulana helal olsun.
habercilik anlayısını hiç bozmayan, gazeteyi gerkesiz ayrıntılardan uzak tutarak okuyucuya zevk veren gazete.
günün en azından 1/8'ini hak eden gazete. aksi takdirde ilginizi çeken kısımları okumanız (örnek: spor hariç) mümkün olmaz. olamaz.

günlük bir kitap mübarek, 100 sayfalık olsa ancak bu kadar süre yerdi.
basıldığı kağıdı aydınlatması için büyük ve uzunca bir fener vermesini (daha iyi görebilsinler diye) istediğim, çatır çatır da anlayabileni aydınlatabilen anlamayana gaz yapan ve çoğu hoşgörü timsali insanların karanlık, küfürbaz ve art niyet dolu yüzünü ortaya çıkartabilen gazete
"ev" "araba" "kitap" kelimeleriyle başlamıştı ilk zamanlar. Sonrasında gözlerimin gezdirebildiği en uzun söz ebekleriyle devam etti benim için. Sonrasında dedemin elinden düşmeyen kağıt parçasıydı benim için, sonrasında ise bakıp bakıp ne kadar bilgisizce ne kadar boş ve ne kadar gereksiz kelimenin ne kadar çokçana olduğunu farketmem oldu benim için. Sonrasında ismini hep merak ettiğim sonra cesaretimi kırıp sorarak bilgilendiğim bir köşeden ibaretti benim için; o pencere artık daha da bir genişliyordu benim için. Sonrasında bir de bakmışım o çok sevdiğim insanı arkasına alabilen tek o kalmış.

neden diye sordum defalarca, benim bildiğim kadarıyla bu insan bizim için değerli bir insan, bu zafer bizim için değerli, peki neden o her sene önden onu anlatırken, diğerleri dördüncü, beşinci, yedinci sıradan onu anmaya anlatmaya başlıyor? sonra Üniversiteye hazırlanırken baktım ki ondan daha da çok bana yardımcı olan yok, ondan daha çok benim dertlerimi dillendirebilen yok, hay Allah ne olmuştu bu kadar insanlara millete de susmuşlardı o konuşurken? Sonra o da ne, aradan 14 sene geçmiş, elimde hala izi duruyor, odamda masamda hala yer kaplıyordu.

Hepsi değişmişti, nicelikte farklı nitelikte aynı kalmışlardı, kıyafetlerini yenilemiş, bir de giydikleri kıyafetlerden ödüller almışlardı, sonra çılgın çılgın değişimlerle, elimizde daha da ağırlaşmaya başlamışlardı; fakat anlattıkları hep aynı kalmıştı. Ama bir tek o kalmıştı geriye, kendine güvenen, değişmemesine rağmen değişenlere kök söktüren, ayrıca öyle arkasına ona para vermesi için diğerleri gibi adamlarda takmamıştı peşine, tek mirası tek parası belki de arkasına aldığı saygı duyulası insandı, ama en güzeli ondan başkasının da olmamasıydı.

Ne derlerse desinler, gündemdeki hangi sıcak konunun başlığına sığdırılarsa sığdırsınlar, ister yahudi ister sermayeci, ister ABD ci, ister takkıyeci, ister yalancı, ister asparagascı olsun insanların ağzında. Sonuçta onlar da biliyor ki bir tek onu bu kadar içten seven sevenleri, bir tek onun zamanla ölmeyen bir bakış açısı vardı.
Cumhuriyet. Nedeni ne olursa olsun.