bugün

kevin : peki ya aşk?

jhon : abartılmış, biyo kimyasal olarak yüksek miktarda çikolata yemekten hiçbir farkı yok.

şeytanın avukatı
ambalajı hoş bir hediye lakin içinden çıkan hayal kırıklığı yaratıyor.
kimine göre süt, kimine göre çikolata.
...eski bir yalan
adem'le havva'dan kalan... *
aşk yelkenli bir gemi gibidir. rüzgar onun peşinden gelendir ve o gelenler ne tarafa götürürse oraya gider. gemi delicesine sevmek,nefret, güven ,kaygı gibi adalar vardır. seçimini yapmaktır önemli olan. gemiye vuran dalgalarsa gözyaşlarıdır, acıdır.yön verebilir ama rüzgar ağırlığın koymalıdır.
fiziksel ve ruhsal birçok zevkle donatılmış ilahi duygu.
güneş gibidir.

her bitişin ardından çöken geceye inat, istesek de istemesek de, her sabah yeniden doğar.
Bir sis bulutu gibidir.
ne onunla ne de onsuz yapamamam olmalı...
onsuz geceler ıssız,sokaklar öksüzse...
ayrılık ölüme vuslat sehere denkse...
cemal safi'den muhteşem dizelerle özetlenmiş duygu.
(bkz: tek hece aşk)
sıçtıkça hora geçilen duygu seli bitmeyen adem ile havva meselesi.
bir anda hersey biter aslinda. siz degisirsiniz. hani bir dusunun, biri olmadan yasamiyacaginizi dusunun. anne baba degil iste. bu tamamen baska birsey.
ayrica sunu da dusunun, siz o kadar degismissinizdir ki, artik hayatinizin anlami kalmamis, o eski dik kafali, kimse olmadan da gucluyum mutluyum kimseyi sevmiyorum kafasindan cikiyorsunuz. Ben asigim, simdi odum kopuyor, ya yine onsuz kalirsam diye. Ama biliyorum da beni birakmiyacagini, ne olursa olsun. Ama yine de yasamizsaniz, onsuz bir kere, mutsuz oldugunuzu bilerek yasamak kadar agir, artik dunyanin, hicbirseyin anlami kalmamasi gibi gercek birseydir bu.
yani birine muhtac yasarsiniz hep.
kotu birsey gibi duruyor simdi anlatinca da, alakasi yok. hayatinizin anlam kazanmasi aslinda.
her şeyi bir kenara bırakmaktır,
gözünü karartmaktır,
beklenendir,
beklenmediğinde gelendir,
seçme hakkı bırakmaz,
güldürendir,
amaçsız bırakıp,amacın olandır,
yıkandır,
varedendir,
yeri gelince şah,yeri gelince mat edendir.
kimi zaman can yakan durum.
dengesizlik işi.
aşk diye nice sevişmelerin ardına sığınanlar,
aşk diye nice yokluklara göz yumanlar,
aşk diye ağlayanlar, gülenler, mutluluk hormonu salgılayanlar,
aşk diye benim dediklerinden sıyrılanlar, bensiz ve etrafı hiç kalanlar,
aşk diye diye kaybedenler;
aşk onlar için mi vardı, onlar için aşk mı bahaneydi?
aşk iki başlıdır aşk.
çok garip bi kelime, söylemesi falan da zor. ş den sonra k gelir mi hiç.
bazen sadece bir tebessümdür. bir bakış, belki de tek bir sözdür sevdiceğin söylediği.
sonradan pişman olacağınızı bildiğiniz kelimeleri sarfetmemek, gerekirse kendinizi dövmektir bazen aşk. o üzülmesin diye, göze alamamaktır bazen dilinizin ucuna gelen şeyleri.

emek vermektir aşk. ama ona, ama ilişkiye. hep bir emek verilir ve mutlu sonla biten masallar hariç(zira mutlu sonla biten aşkta bir taraf hep melektir ve hep siz ona aşıksınızdır) hep boşa gider emekler.

yapılması aylarca süren fakat 2 dakika içinde dinamitlerle patlatılan oteller gibidir bazen. mağrur, kaderini bilen, ona razı olmuş tek şeydir.

özür dilemektir lan aşk.
kafa yapan his.
insanın kendi üzerine yakışanı çıkarıp karşılıklı sevişme arzusudur.
Sürekli yokuş tırmanmanın verdiği en acı ızdıraplı bir durum.
iki ayrı yatakta*, iki yalnız rüyadayken iki aynı düşün birbirine değmesidir...
özlenilen duygu.