bugün

her gece ya da sabah bu saatlerde insanın canını daha da çok yakan. kimi zaman güldürüp mutlu eden, çoğu zaman hayattan nefret ettiren. (bkz: #5327276)
Aşk, karşısındakini bulunmaz hint kumaşı zannetmeyle; kendinin* hıyarın teki olduğunu anlaman arasında geçen zamandır.
(bkz: istisnalar kaideyi bozmaz)

yıllar sonra gelen edit : hayat bu lafı da bana yedirdi. istisnalar cidden kaideyi bozabiliyormuş.

yıllar sonra gelen bir edit daha: yok lan kaide sağlam, istisna falan yokmuş.
aşk; varlığıyda değil yokluğuyda yaşayıp, gelmeyeceğini bile bile bi umut bekleyiştir.
çaresizsin; çare o'dur.
beklersin ,
arzularsın ,
eline bişey geçmese de, kalbin acısa da, hayali bi umuttur hep minik yüreğinde...
aşk çiş gibidir, geldimi tutamazsın.
dünya coğrafyasına bakıldığı taktir de batıdan doğuya gidildikçe yüzeyden derine doğru giden yani bir nevi yoğunluğu artış gösteren kavramdır. *
--spoiler--

iki satırlık adamları musallat ettik ömrümüze
Bundandır böyle dibe vuruşumuz

--spoiler--

böyle bir serzeniştir çoğu kez...
anca insanlara layık bir şey.
mevlana' nın şu sözlerini düşündürür bana sık sık;

" şehvetin adını aşk koydular
eğer şehvet aşk olsaydı
eşekler aşkın şahı olurdu..."

ama şehvet, tutkunun sözlüğünde masum kalırken, adalet ve sevgi sözlüğünde günahkar bir kuyunun en dibinde, mazeretleri kolunun altında çıplak ayak beklemektedir. insan olmak demek, umut etmek demektir galiba. sevebilmek ebediyen, inanabilmek sonuna kadar. yaşam bilse de bilmese de, kendi yağımızla kavrulurken; verebilmek yine de ilgi ve şefkati... esirgemeden.

aşkı; elleşme, oynaşma, kıkırdama olarak düşünenlere anlatamayacağım bi durum bu. aşk derin bi saplantı, düşsel paradiğmalara bağlı bir yoksunluk. hazsal, şehvetsel bir açlık. mecburiyet.
tanımı olmayan nadir olaylar arasındadır.
bugün var olup yarın yok olabilen cici bir histen ibaret olmayan.
öyle birşeydir ki, hep nerde olursan ol icindedir.
aşk daha cok acıtır, öyle bir acıtır ki, kendi alevlerin icinde yanar kül olursun.

bir insanın kokusunu özlemektir aşk, derin derin icine cekmek icin zamanin yetmediği,
elini tutup gözlerine bakmaktır aşk, o elin ısısına alışmaktır.

herhalde her insanın yaşayabileceği en güzel şeydir, her güzel şeyde olduğu gibi bununda bir dikeni vardır, ve o dikenin verdiği acı bir insanın dayanabileceği en büyük acıdır.
insanların evlenip türünü devam ettirebilmesi için kurulmuş tuzak. evlendikten sonra da eski ateşiyle devam ettireni vardır mutlaka fakat insanların çoğu aşkın sadece illüzyondan ibaret olduğunu evlendikten sonra görür.
evlendikten sonra deli gibi aşık olduğunuz kızın/erkeğin aslında sizin bildiğinizden farklı olduğunu görmeniz doğaldır. zaten evlilikte fazla aşk zararlıdır çünkü aşık olan insan ne sorumluluk görür ne başka birşey...

(bkz: yaşamadım biliyorum)
sana karşı hissettiklerim midir acaba aşk ?
hiç varolmadığın şu hayatımda nasılda seninle yaşıyorum...
sana şarkılar söyletiyorum, sürekli güldürüyorum güzel yüzünü, ellerini benimkilerle buluşturuyorum, gözlerini konuşturuyorum.
bekliyorum, mütemadiyen bekliyorum sevgini. bilmediğin bir dünyanın egemenliği sana ait : benim dünyam. teslimiyet duygusu aşk belirtisi midir? bak hiç direnmiyorum sana karşı.

aşk olsun artık ...
sen gelecektin ... sevecektin yeniden...
ah benim bu içe oturmuşluklarım , kim kaldıracak onları yerinden..

budur işte aşk, oturur kalır içinize..
Hala aşkın ilkokul tabiriyle: aşk bir sudur zihniyetindeyim. Sevgiyle kıyaslanamayacak kadar basit bir tabir olup, ilişkinin 'ilişki' boyutudur. Günümüzde yaşanan aşk, bırakıldığında saplantı halini alır ve sevgiden eser kalmaz. Dolayısıyla aşk aklın 3/1 ini kullanmak, yani sağlıklı düşünememektir. Sevgi daha tercih edilen bir kavramdır.
gönül yelkenlerini püfür püfür esişi ile doldurandır.
bağımlılıktır.
vazgeçebilmektir.
sorgulamamaktır,
yargılamamaktır,
kabullenmektir,

e tabi tüm bunlar dile kolaydır.
gözlerin umut rüzgarı sen menekşesin
hep içimde çınlıyor o güzel sesin
duysaydı mecnun bile şaşırırdı bu aşka

aşk böyle bir şey işte...
aşk en guzel varlıgın; her gece yatmadan once, her sabah uyandıgınızda aklınızdan çıkmamasını sağlayan şeydir. aşk sevgilinin ta kendisidir.
aşk, tutkulu bir şekilde sevme olayıdır.
(bkz: salla)*
bir ceyhun yılmaz şiiri.

bir tek senin görebileceğin bir yerden
sana gülümsüyorum...
onların duydukları kahkahalarım değil
aşkı tarif gerekirse sana
anlatayım
aşk ne biliyor musun
benim sana yaşadığım,
senin durmadan üstüne bastığın...
yaşarken anlam veremediğin kadar güzel, yaşamazken anlam verilemeyecek kadar saçma, kaybetmişken anlam verilemeyecek kadar acıdır, anlamsızdır..