bugün

ilahi emir ve yasaklar toplamı. islam'ın kutsal kitabı Kur'an'ın ayetleri, islam'ın son peygamberi olan hz.Muhammed(sav)'in söz ve fiilleri (sünnet/hadis) ve islam bilginlerinin görüş birliği içinde bulundukları hususlara dayanan ilahi kanundur.
(bkz: islam hukuku)
din ne bir yönetim biçimidir ne de bir yargılama şekli. din en basit anlatımıyla insanın allah'a yönelmesi olarak açıklanabilir ve bunun devletlerin yönetim biçimleriyle ya da hukuki durumlarıyla ilgisi yoktur. bu durumda şeriat yalandır, uydurmadır, ranttır.
(bkz: suudi arabistan ın devlet olarak cennete gitmesi)
kahrolsun seriat pankartları acıp bagıran yurdum insanlarının gercek anlamını bilmediği şey. eminim bilselerdi kahrolsun deme cüretini göstermezlerdi.
(bkz: #3682357)
tamamen bir aptallıklar bütünüdür. şeriatı savunan da orta çağın karanlığına gitmek isteyen bir örümcek kafalıdır.

saçının teli gözüktü kafasını uçur, hırsızlık yaptı elini kes gibi yobazlıkları içinde barındırır.
sadece islam'la ilgili bir kavram değildir. örneğin israil de yahudi şeriatı ile yönetilir.
asıl şekli ile kur-an'ı kerim'e göre yönetilen, kişisel tüm duygularından (bencillik, kibir vb.) arınmış kişiler tarafından ise yürütülmesi sağlanan islam'ın insanları bir arada tutabilmesi şekli...

bu yüzden ki aptallık değildir, aptallık etrafında görüdüğü birkaç ülkenin yaptıklarını şeriat kanunlarına uygun yapıldığını sanmaktır... hiç bilmeden işkembe-i kübra'dan verip veriştirmektir... kaldı ki; şeriat insanları cezalandırma değil disipline edip huzur içinde yaşamalarını sağlamak amacı güder...

yani size elalemin karısını becerirseniz pipinizi keseriz diyince siz akıllanıyorsunuz, çalmayın başkasının hakkını çalarsanız eliniz kesilir denilince akıllanıyorsunuz... yaradan malını bilmez mi sanırsınız?

ayrıca korkmayın şu an için hiçbir ülkede yönetim şekli olamaz çünkü dünya bunu kaldıramaz... ama elbet bir gün bir yerlerde olacak...
anlamı ve manası asla anlaşılamamış ve yalan yanlış herşeye kurban edilmiş kavramdır. söz olarak yanlış anlamda kullanan şahsın iki dünyasını da zehir zıkkım edecek kuvvettedir.
hukukun tartışılmaz dini kurallara dayandırıldığı yönetim biçimi. dinin vicdanlardan sökülüp insanlara baskı aracı olarak kullanıldığı, fakir fukarayı öbür dünyayla kandırıp ezerken, şeyhleri paraya ve cariyeye boğan bir tür cinnet.
kısasa kısas, çölün kuralı. şeriatı ortaya cıkaran islam degildir.
aksine çölün koşulları şeriatı, şeriatın vahsi-katı kuralları da islamı ortaya
cıkarmıstır.cölün zorlu koşullarında yüzlerce belki binlerce yılın birikimidir
şeriat kuralları. mesela yeni doğmuş kız bebelerin topraga gömülerek
öldürülmesi çocuğun annesini cezalandırmak içindir. çölde güçlü olan hayatta
kalır. erkek bebek güçtür-tehdittir. onu besleyip-büyütmene değer ama kız bebek
için harcanacak vakit ve masraf ziyandır çölün değerlerine göre.
üzerine basarak söylüyorum,burada amaç cocugu doguran anneyi cezalandırmaktır.
yoksa yeni doğmuş bebenin kız olsun erkek olsun ne suçu-günahı olabilir?
yeni doğmuş bebenin öldürüldüğü bir toplulukta da aile düzeni ya da tekeşlilik
olmaz. çölde cocukları ergen olana kadar kadınlar yetiştirir. erkekler
cocuk yetiştirmekle ilgilenmez genelde, bu çöl erkeği için zaaftır.
peki kadın neden cezalandırılıyor? çölde kadının erkege mesafeli duruşu hamile
kalana kadardır. hamile kaldıktan sonra sakınacak-uzak duracak bir gerekçe
kalmaz. bu kadın hamileliği süresince sagda solda fingirdeşip durdu demek ki.
kabilenin erkeklerini birbirine düşürdü. belki yabancı kabileden birileriyle
oynaştı. bunun sonucunda da dogurdugu bebek öldürülerek kadın cezalandırıldı.
erkek bebek dogursaydı sorun edilmeyecekti, çünkü erkek çocuk kabileye lazım
olur. ama kız fiziksel olarak güçsüzdür. çok zorda kalmadıkça savaşamaz-kavga edemez, doğasına ters.

colde hayatta kalmak katı kurallar gerektirir, eger birisi hırsızlık yaparsa elini kesersin.
birisi senin ailenden-kabilenden birini oldururse senin de onu oldurme hakkın dogar. *
çölde dayanısma-yardımlasma yoktur, sadece kan bagı ile baglı olanlar birbirlerini kollarlar.
çölde sadece güçlü olan hayatta kalır.

günümüzde de hem bireysel hem de toplumsal bazda aynı kural geçerli.
bugün amerika ortadoguda fink atıyorsa güçlü oldugu için bunu yapabiliyor.
çöl hayatın en katı gerçegidir. çölde gerçekler o kadar katıdır ki insan beyni
buna dayanamaz, çölün katı gerçekliğine isyan eder, serap gormeye başlar.

(bkz: colden gelen din)
(bkz: ciki ciki teorisi)
islamdan önce de var olandır.

islam inancına göre son peygamber olarak kabul edilen Muhammed'den önce de birçok peygamber gelmiştir, bu peygamberlerin çoğunun Allah tarafından yeni bir şeriat yani kanun bütünü ile gönderildiğine inanılır, Muhammed'in getirdiği şeriat da önceki şeriatların bir devamı ve tamamlayıcısı niteliğindedir. Bu islam'ın kutsal kitabı Kur'an'ın şu ayetinde görülebilir: "Allah dini doğru tutmanız ve onda ayrılığa düşmemeniz hususunda Nuh'a tavsiye ettiği, sana vahyettiğimiz, ibrahim'e, Musa'ya ve isa'ya tavsiyede bulunduğumuz dinle ilgili hususları size şerîat olarak koydu” (eş-Şûrâ, 42/13).

kaynak : wikipedia

sorgulayan edit : e noldu yobaz kardeş? kaynak göster dedin bulduk gösterdik. hazımsızlığının nedeni boğazına kadar uzanması mı acaba?
kendini bilmez cehalet içinde yüzen dar görüşlü saldırgan bünyelerin bok atmaya çalıştığı allah kanununlarının bütünüdür.
şiddetle bakınız:#3810596
hak-hukuk bilmeyen cahil coluk cocugun uzerinde fikir beyan etmeden once iskembesini
kontrol etmesini gerektirir kavram. simdi diyelim ki çölde bir aileden-kabileden bir
kisi diger aile-kabile tarafından öldürüldü. kavga cıktı,şöyle oldu-böyle oldu ve
bir kisi cinayete kurban gitti. bu durumda senin kutsal kitabın ve peygamberin ne diyor bakalım,

........

bakara suresi (178)
ey iman edenler! Öldürülenler hakkında size kısas farz kılındı. hüre karşı hür, köleye karşı köle, kadına karşı kadın kısas edilir. ancak öldüren kimse, kardeşi (öldürülenin vârisi, velisi) tarafından affedilirse, aklın ve dinin gereklerine uygun yol izlemek ve güzellikle diyet ödemek gerekir. bu, rabbinizden bir hafifletme ve rahmettir. bundan sonra tecavüzde bulunana elem dolu bir azap vardır.

.........

maide suresi(45)
onda (tevrat'ta) üzerlerine şunu da yazdık: cana can, göze göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe diş kısas edilir. yaralar da kısasa tabidir. kim de bu hakkını bağışlar, sadakasına sayarsa o, kendisi için keffaret olur. allah'ın indirdiği ile hükmetmeyenler zalimlerin ta kendileridir.

.........

vesaire ..vesaire.. bunlara benzer bir suru ayet ve hadis var örnek verilebilecek.

diyor ki eger senin ailenden-kabilenden biri öldürülürse karşılık verme hakkın dogar.
ama diyor karşılık verirken de ölçülü ol, bir kişiye karşı on kişi öldürme.
senin karşı taraftan intikam alabilmen için karşı kabile kadar güçlü olman lazım.
öyle bugünkü gibi ateşli silah yok ortada, çoluğun-çocugun eline silah verip
"git şunu öldür" diyemezsin.ya kılıçla öldüreceksin ya da zehir vb. seylerle.
zehirleyebilmen içinde yanına yaklaşabilmen lazım. yani karşı kabile senden daha
güçlüyse kısasa kısas yapabilme,intikam alma şansın pek yok. kimse kendi ailesinden
birini de "bizimki sizinkilerden birini öldürmüş, alın cezasını verin" diye
karşı tarafa teslim etmez. bir de burada ne diyor eger diyor öldürülen kişinin
ailesi karşı tarafı affederse kısasa gerek kalmaz. bunun için de karşı tarafın
"kan parası-bedeli" ödemesi gerekiyor. bir ferdi öldürülen aile parayı-malı alınca
karşı tarafı affedebiliyor.

yani neticede nedir? ölen öldügüyle kalıyor, ne şehit oldu ne gazi bok yoluna gitti
niyazi. ama modern hukuk öyle demiyor. cinayeti kim işlemisse yakalıyor-yargılıyor
ve hapse atıyor ya da idam ediyor. bu da polis-mahkeme-hapishane üçlüsünü gerektirir ki
1400 sene önce arap çölünde bunlar yoktu. hala dahi bizim özellikle dogu bölgelerimizde
"kan davası" "kan parası" gibi kavramlar vardır. neden? çünkü insanlar hala büyük
aileler-aşiretler halinde yaşıyorlar, birey kültürü yok. ve yukarıda saydıgımız
polis-mahkeme-hapishane üçlüsü zayıf, yetersiz kalıyor.

modern hukuk bireyi esas alır ve bireyin haklarını korur, gerek ailesine karşı gerek yabancılara karşı.
bireyin-birey kültürünün olmadıgı toplumlarda özgürlük olmaz.
ilkellik olur,vahşet olur,cehalet olur.bazı cahil coluk-cocuk da işkembeden sallar kendisine ezberletildiği üzere. islam hak diniymis, ülen siz daha hak-hukuk nedir onu bilmiyorsunuz.
seriat islamdan once de vardı.seriat colun kulturudur-hukukudur ve islam
seriatı kendi bunyesine tasımak zorunda kalmıstır.kısasa kısas islamla beraber
ortadan kalkmıyor, devam ediyor.islamla beraber kan davaları ortadan kalkmıs
gibi gorunse de bu barıs donemi hz muhammedin olumune kadar devam ediyor.
hz muhammed den sonra yine kavga-gurultu.

taslayarak oldurme-recm, ya da hırsızlık yapanın elinin kesilmesi gibi seriat kuralları
islamla baslamadı,islamdan once de vardı.islamın getirdigi nedir? ortada bir peygamber
ve kutsal kitap var.ne diyorlar? kotuluk yapmayın,allaha itaat edin,allahtan korkun.
kotuluk yaparsanız allah sizi obur dunyada cezalandırır. namaz kılın, ibadetlerinizi
aksatmayın, iyi insan olun vs. ama guzelim insan bu, insan suc isler. buna engel
olamazsın. insan hırsızlık yapar,insan birbirini oldurur.bu isler temenniyle-obur dunya
korkusu vermekle olmuyor. ortada ne suc isleyeni yakalayacak bir polis teskilatı var,
ne suc isleyenleri yargılayacak bir mahkeme var, ne de suc isleyeni hapsedebilecegin
bir hapishane binası. colde yasayan arabın bedevinin boyle bir kulturu yok.
onlar hapse atmıyorlar, basustu kendi katı seriat kurallarına gore cezalandırıyorlar.

dolayısıyla hz muhammedin olumunden sonra insanlar suc islemeye devam ettiler.
ve seriat kuralları tekrar hortladı. cunku islamın seriat kuralları yerine getirdigi
bir cezalandırma mekanizması yok. sadece kotuluk yapma, yoksa allah seni cezalandırır
diyor. iyi bir insan olarak yasarsan ibadetlerini aksatmazsan cennete gidersin,
kotuluk yaparsan allahın emirlerini dinlemezsen cehenneme gidersin diyor.
baska da bir sey demiyor.bir de cihat olayı var, islam dinini yaymak icin mucadele edin.
bunu guzellikle yapın, size saldırırlarsa siz de saldırın diyor. ama bunu kotulukle
kılıc zoruyla yaparsanız ne olacak konusu muallakta. velhasıl islam dini hz muhammedin
olumuyle beraber icinde bulundugu barıs ortamını kaybediyor, bolunmeler baslıyor.
barısı ve huzuru tesis eden sadece ve sadece peygamberin varlıgı, en yuksek otorite
olarak herkese sozunu geciriyor ama olumuyle beraber karısıklıklar baslıyor.

dogulu islam masalını yuzyıllardır surduruyor. yuzyıllardır ne dogudan ne de
batıdan birileri cıkıp da sunları goremedi-soyleyemedi.
muhammed kendi yarattıgı dinin uzay cagında hala etkili oldugunu gorseydi hayretler icinde kalırdı eminim. islam ozunde bir iktidar ogretisidir ve basta osmanlı imparatorlugu olmak uzere ortadoguda yuzyıllar boyunca egemenlik-hakimiyet kurmak isteyenler tarafından kullanıldı.

hala da kullanılmaya calısılıyor.

(bkz: ciki ciki teorisi)
şeriat adına yapılanlar için;

http://www.milliyet.com.t...AGE=1&Date=23.08.2008
#3857784
islam cografyasında kadınlar 1400 sene once de degersizdi, bugun de degersiz.
sorun kadın erkek sorunu degil,islamda birey degersiz,birey kulturu yok.
islam koleligi ve vahseti-eziyeti kaldırmak adına herkesi kolelestirdi.
allah kadınların yuzune kezzap atanları cezalandıracak nasıl olsa obur tarafta
degil mi? sorun muhammedin ya da onun allahının kadınlara iyi davranın diye
fetva vermesi degil. kadına ya da erkege kotu davranıldıgında islamın cozumu nedir?
sorun orada.yoksa insan her zaman birbirine eziyet edebilir, kotu
davranabilir. insan hırsızlık-dolandırıcılık yapar, insan tecavuz eder,
insan birbirini yaralar-oldurur.kotuluk yapmayın allah sizi cezalandırır,
cehennemde yakar-kul eder diye got korkusu vermek insanı suc islemekten
alıkoymuyor. namaz kılan da hırsızlık yapabiliyor-adam oldurebiliyor oruc tutan da.
temel sorun suc isleyeni nasıl yakalayacaksın, nasıl yargılayacaksın,
nasıl cezalandıracaksın? islam bunu hic dusunmemis, nasılsa hazırda
islam oncesi seriat kanunları var. zorda kaldıgında colun ilkel hukukuna
basvurmus.ayrıca bugunku dunya 1400 sene oncesindeki gibi tekduze-basit degil, karmasık.
insanlar 1400 sene onceki coldeki ilkel kabile duzeninde yasamıyorlar.

adamlar yasak-gunah dinlememisler iste, kadınların yuzune kezzap atmıslar.
simdi ne yapacak islam? kısasa kısas hesabı bunu yapanların yuzune kezzap mı
atacaklar? hala adam aslında gercek islam boyle degil masalını okuyor.

sen git kadınlara salatalık satısını yasaklayan araplara anlat seriatın aslında
ne kadar guzel bir sey oldugunu. araplar 1400 sene once insanlıgın basına bir bela saldılar, simdi de o belanın batagında debeleniyorlar.
yaşam tarzı, iletişim, varlık, yokluktur. çölü ya da dünyayı değil kavrayabilen beyinleri kaplar. herşeyi çözebildiğini iddia eden insanların en basit hedefidir.

şu dünyaya dair neyi çözdün de maneviyatın suyunu sıkıyorsun. şu dünyada herşeye bir kılıf uydurmak bir insanın ne kadar basit olduğunu gösterir. maksat erişemediğini aramktır. özlenmeye layık olandır. siyaseti, yönetim biçimi elimin tersine bakar, yeter ki ben kendi yaşantıma sığdırayım...
http://www.youtube.com/watch?v=CjHvwjxXnAM&feature=player_embedded
hak düzenidir. kaynağını kuran ı kerim den alır sünetullah ile somut bir manaya ulaşarak müslümanların yaşam felsefesi olmuştur, olmalıdır. benim dinim islam diyen bir insan şeriatı bir kenara itemez, iterse kafir olur. (bkz: şirk)
komunizmin geleceği kıştan bir önceki kış gelecek olan idare biçimi.

(bkz: bu kış komunizm gelecek)
iran'ın uyguladığı şey olmayan şey.
anayasa anlamına gelir. Yani yaratıcının koyduğu kanunlar bütünüdür.
kestiği parmağın acımadığı gibi bir görüş olan inanç.
peygamberlere gönderilen kitaplar tamamiyle hukuki kitaplar olmadığından şeriata dayalı bir hukukla yönetilen ülke (beylik-şehir herhangi bağımsız birim)doğrudan kitaptan gelen kuralları kanun olarak benimseyemez. yeterli detay bilgi ve her duruma uygun açıklama bulunmadığından sadece temel noktalar baz alınarak insanlar tarafından yorumlanarak uygulanır. işte bu noktada bence şeriat yönetimi tanrı'nın istediği yönetim yönetim tarzı olmaktan uzaklaşır. ayrıca her gün değişen toplumlar, suçlar, insanlar, ilişkiler sözkonusuyken; kuralları aynı kalan bir hukuk sisteminin modern olabileceğinden bahsedilebilir mi? bu nedenle birey odaklı, değişime açık, yazılı kurallarla büyük ölçüde çevrelenmiş bir hukuk sistemi insanlığın daha hayrına görünmektedir. hukuk dediğimiz olgu insanların vicdanlarıyla bağlantılı olduğundan, sözkonusu yazılı kuralları o toplum içerisinde yaşayan insanların belirlemesi de gerektiğinde değiştirmesi mantıklı olacaktır. işte bu nedenle demokrasi diye birşey var değil mi sevgili şeriat aşıkları.