bugün

(bkz: pazar)
hükümetinin bize "ruhban okulunu açın" dayatmasına rağmen avrupa'da camisi olmayan tek başkenttir.
Atina, Yunanistan'ın başkenti ve yaklaşık 4 milyon kişilik nüfusuyla en büyük şehridir.

Şu anda kozmopolit ve modern bir şehir olan Atina, antik çağların da önemli bir ticaret ve kültür merkeziydi. ismi, koruyucusu olan savaş tanrıçası Athena'dan gelmektedir. 1896 ve 2004 olimpiyatlarına ev sahipliği yapmıştır.
herkesin görüşü kendini bağlar şüphesiz, ancak kendi payıma atina öyle gözde fazla büyü-
tülecek şehir değildir. trafiği istanbul ' a rahmet okutur, hava kirliliği on sene önce-
sinin ankara 'sına. akropolis,akropolis dediler, bizim efes' in bir mahallesi kadar var
yok.hemen altında plaka semti var, bak orası iyi ( collina 'yı görüp imza almıştım )sin-
dagma monastraki arası güzeldir, kifissia tiki mekanı olarak kaydedilebilir. türk olma-
nız genelde avantaj teşkil eder. yaşlı istanbullu rumlar şaşırtır adamı,yunanlılardan
bahsederken '' bu gavurlar '' der bazıları. şehir öyle güzel değildir anlayacağınız ,
ancak yaşayan, kendine has ruhu olan bir yerdir. komşuda ille güzel şehir göreyim diyor-
sanız selanik ' e gidin kardeşim, hem o büyük adamın evini ziyaret edersiniz.
beton fetişiyseniz görmeniz gereken yunan başkenti.
istanbul büyükşehir belediyesi ile karşılıklı kardeş şehir anlaşmaları olan şehir.
aldığımız bir bilgiye göre sokaklarında yalnızca üç adet başıboş köpeğin gezdiği, onları da belediyenin nüfusuna geçirdiği bilinen* şehir, başkent.
omur torpusu.
en az constantinople kadar guzel bir sehir.
demokrasinin dogdugu yer.
efsanelere göre şehre adını vermek için athena ve poseidon 'un kavga ettiği başkent. (poseidon istanbul beyoğlu atlas pasajı ' nda bir mağaza adı ki çok severim orayı). poseidon bir tuz gölü oluşturmuş athena ise bir zeytin dalı. insanlar athenanın yaptığını daha yararlı bulmuş, ve kente atina (athena) ismini vermişler. uzo ve yunan şarabı nefis,, kızları da.
inşaatlara getirilen 27 metre yükseklik sınırı sebebi ile yükseleceğine yayıldıkça yayılmış bir şehirdir. akropolisten görünen manzara bir avrupa başkentinden çok bir ortadoğu şehrini andırır. adamlar istanbul'u, izmir'i görüp boşuna tırnaklarını yemiyor. kısacası çirkin bir şehir.. evet..
* taksi fiyatları uygun olmakla birlikte turistlerin kazıklanma olasılığı gözardı edilmemeli. otelde kalıyor iseniz, otele çağırdığınız taksi gideceğiniz yere kadar tutacak olan ücrete 2 euro kadar ekleme yapabilir. onlara göre, otele sizin için gelmiş olması bu tutarı eklemesi için yeterli bir sebeptir.

* aynı güzergahta ise birden fazla müşteri alabilir. gideceğiniz yer, işine gelmezse siz daha taksinin kapısını açmadan basıp gidebilir.

* türkiye'ye benzeyen bir yanı da diğer avrupa kentlerine çok fazla benzememesidir kanımca.

* rakı sever bir millet olarak ouzo'yu ne kadar tercih ederiz bilinmez ama aynı keyifi alamayacağımız muhakkak.

* bir domatesi neredeyse üç parçaya bölmüşler yani irice doğramışlar, üzerine bir dilim peynir koymuş az nane serpiştirmişler, adına "greek salad" demişler milleti kazıklıyorlar, bir numara yok anlayacağınız.

* yaklaşık 4 milyon nüfusu olmakla birlikte trafiğin yoğunluğu size pek yabancı gelmiyor. trafik kurallarına çok uydukları söylenemez.

* oldu ya 8-10 kişilik bir araç kiralamak isterseniz, tur rehberinize fazla güvenmeyin derim, otel çalışanları daha çok yardımcı oluyor, bir günlük minibüs kiralamanın bedeli (araç tipine göre elbet değişiyor)yaklaşık 180 euro. turun düzenlemiş olduğu ekstralardan daha hesaplı olduğu bir gerçek.

* otoyolda enteresandır ki kaza yapıp ölen kişinin anısına, ailesi tam da kaza yapılan yere kulübe ya da kafes tarzı (ben birşeye benzetemedim)anıt gibi birşeyler yapmışlar. içlerinde mum, haç ya da ölen kişinin resmini gözlemlemek mümkün. her iki dakikada bir bunlardan görüyorsunuz yol kenarında.

* parlemento binasınında içinde yer aldığı syntagma meydanı taksimi andırıyor. oldukça canlı. sıkılmadan vakit geçirebileceğiniz bir yer.

* oldukça fazla motorsiklet var. gürültüsünden uyuyamama olasılığı bir hayli fazla.
çakal bir taksicisine göz göre göre kazıklandığım şehir. sonradan öğrendim ki bu şehir kazıklayan taksicileriyle de ünlüymüş.

öncelikle şehirden bahsederken hemen belirtmek gerek bu şehirde görünürde pek bir numara yok. yani bir avrupa başkentinden ziyade gecekonduları photoshopla silinmiş bir ankara'yı andırıyor. dar sokaklar, tamammen moloz yığını ve sıkışık binalar. gezilecek görülecek, yapılacak fazla şey yok.

bu şehire gidildiğinde ilk görülecek yer hiç kuşkusuz tarihi m.ö 3000 lere kadar dayanan ve günümüz mimarisinin temelleri de m.ö 5. yy.de atılmış akropolis tir. ve tabi ki civardaki parthenon ve erekhteion gibi diğer tapınak ve yapıtlardır. god of war oynayıp da gaza gelip ne şahane şehirmiş diye giderseniz görüp göreceğiniz bu yapıtlardan fazlası değildir. akropolise tırmanana kadar ebesi ağlıyor insanın. sıcak bir yaz gününü tercih etmeyiniz. bir de not, tapınaklara giriş akşam 17.00 de sona eriyor. yani serin olsun diye akşam üstü giderseniz yunan dostlarımız sizi "gapatıyoz kardaşı" diye kovalayabilir.

trafiği yukarıda da bahsedildiği üzere rezalettir. avrupa coğrafyasında türkiye den sonra korna manyağı yapılabileceğiniz ikinci ülkedir desem abartmam heralde.

benim ilgimi çeken konulardan biri de yunan hatunlarıydı. maaşallah izmirli yurttaşlarımız gibi hatunların çoğu taş. çok bakımlı ve güzel giyiniyorlar.

sokakta dert derman anlatmak kolay çünkü yunanlıların çoğu ingilizce konuşuyor. tek başına yaptığım yolculukların hiçbirinde türk olmam bir sorun yaratmadı. aksine yabancı olduğumu anlayıp nerelesin diye soran her yunanlıya türküm dediğimde hemen daha bir sıcakkanlı olup muhabbete başladılar.

bu şehirde yaşam tarzıyla, insanlarıyla türkiyeden çok iz bekliyor sizi.
(bkz: eksarhia)
trenle 84 euroya gidebileceğiniz zeytin kokulu şehir.
italya'da bir kent.
sokaklarında türkleri seven nüfusun da barındığı yunanistan'ın başkenti.

atina'yı gerçekten yaşayabilmek için turistlerin gittiği mekanlardan uzak durmanız gerekiyor. bunun başında tabiki plaka geliyor. eğer güzel bir yemek istiyorsanız kendinizi deniz kenarına atın. şehir merkezinden tram ile 20 dakika.

yaz aylarında atina'ya giderseniz eğer şehrin 40 derece üstü sıcaklıkta gün ortasında 3-4 saat durduğunu unutmayın. siesta zamanı yani. akşam yemeğine akşam 22.00'den önce giderseniz yer bulma problemi çekmezsiniz belki ama gerçek atina gecelerini kaçırabilirsiniz. zira bu şehir ispanyollar gibi eve gidip dinlenip geceye ve dolayısı ile yemeğe aşkam 22.00 den önce başlamaz.

deniz ürünlerine hayran kaldığım, yolda elimde harita ile yürürken gelip herkesin yardımcı olabilirmiyim dediği, türk olduğumu öğrendiklerinde komşu diyerek beni utandıran, restaurant'a girince benimle türkçe konuşan insanların olduğu, yaşadığı travmayı atlatmaya çalışan bir insan topluluğunun olduğu şehir.

izmir'e çok benziyor. hayat belki pahalı ama ona göre kazanıyorlar. avrupanın insan haklarının en çok uygulandığı yer ayrıca. her gün meydanda bir protesto ya da grev ile karşılaşabilirsiniz. tek kötü yanı istanbul gibi berbat olan trafiği.

yine de önyargı bir yere bırakılarak gidilip kendi gözleri ile görülmesi ve yaşanması gereken yer.
rize'nin pazar ilçesinin lazca orijinal adı.. çok büyük ihtimalle isim rumcadan geçmiş ve hatta yunanistan'ın başkenti olan kardeşinde olduğu gibi athena'dan mülhemdir..
6 aralık 2008 tarihinde polis tarafında vurulan küçük çocuğua anma törenlerinde savaş alanına dönen şehir.
bay pipo adlı kitaptan :

hiram abas'ın atina'daki en büyük yardımcısı kuşkusuz türkiye'den göç eden rumlardı.
atina'nın en güzel semtlerinden paleon faliron, sanki bir küçük istanbul semtiydi. sokakta herhangi bir kişiyle rahatlıkla türkçe konuşuluyordu. bir diğer semt kallitea'da da çok sayıda anadoludan göçen rum yaşıyordu. nea smirni (yeni izmir) semtinde de öyle.
nea filadelfiya'da ise, türkiye'nin bazı şehirlerinin ve ilçelerinin adlarını, sokak isimleri olarak görmek abas ailesini çok şaşırtmıştı. sık sık izmir sokağı'na gidip, küçük lokantalarda yemek yiyorlardı.
atina'nın kuzey kesimindeki dağların adı türk dağları7ydı.
futbol takımı bile kurmuşlardı : aek ( atletiki enosis kontsantinopolition) yani istanbullular spor birliği.

sayfa 139.
yunanistan ın başkenti. ilkokulda bir kere gitmiştim çok güzel bir şehir. yunan insanıda tvlerde gösterildiği gibi değil sıcak ve samimi. hala içinde bir türkiye sevgisi var.
yunanistanın başkenti.başkent demeye bin şahit isteyen bir yer.turistlerin gitmek isteyeceği son yer
tarih boyunca birçok kez istilaya uğramış, yakılıp-yıkılmış ve yeniden inşa edilmiş bahtsız kent. (bkz: persler)
yılın bu zamanı giderek sıcaktan piştiğim, istanbul kadar güzeldir diye gidip büyük hayal kırıklığıyla döndüğüm, yunanistan'ın başkenti. siz siz olun beklentilerinizi küçük tutun atina ile ilgili.son olarak hard rock cafe güzeldi ona laf yok.