bugün

öncelikle bu başlığı daha önce açmak isteyen arkadaşım like a rolling stone çaylak yapılmıştır, nedeni ise ''devamlı olarak siyasi entry girmekmiş''. herneyse ben bu entry i istedigim için giriyorum çünkü bu ülkemizde olması gereken düşünce özgürlügü adına bir adımdır ki ben bu arkadaşımla her zaman bu konularda 15 senedir tartışıyorum. bence bu başlık silinirse veya ben çaylak olursam anlarım ki bu ülkede düşünce özgürlügü daha çok uzun zaman boyunca olması mümkün olmayacaktır. zaten bu bizim düşüncemiz degil daha önce bir yazarımız tarafından yazılmış önemli bir yazı isteyen bu yazıyı her türlü okur. önemli olan okunması. umarım silinmez ki herkes düşüncesini iyi veya kötü yazsın...

bu yazı ekşi sözlükten alınmıştır...

ahmet altan

atakürt

mustafa kemal, selanik;te degil de musul;da dogmus bir osmanli pasasi olsaydi kurtulus savasi;ni türklerle ve kürtlerle birlikte gerçeklestirdikten sonra kurulmasina önayak oldugu cumhuriyetin adini ;kürdiye cumhuriyeti koysaydi, kendisi de meclis karariyla ;atakürt; adini alsaydi.

kürdiye cumhuriyeti;nin bütün vatandaslarina ;kürt; denecegi için hepimiz kürt sayilsaydik, taksim;e, kadiköy e, kizilay meydani na, kordon a ne mutlu kürdüm diyene pankartlari asilsaydi...

kürdiye de türk olmadigi, herkesin aslinda kürt oldugu söylenseydi, kendilerini türk sananlarin aslinda deniz kürdü olduklari iddia edilseydi...

kürtlerin yedi bin yillik bir tarihi bulundugunu, anadolu nun esas sahiplerinin kürtler oldugunu, mogollarin, hunlarin, etrüsklerin aslinda kürtlerin atasi sayildigini, osmanli daki kürt pasalarinin kahramanliklarini derslerde okusaydik.

teoman, cengiz, atilla, osman gibi isimler almamiz yasaklansaydi, berfin, beruj, tiruj, nevruz gibi isimler almak zorunda kalsaydik...

türkçe televizyon kurulmasi yasak edilseydi, bütün televizyon yayinlari kürtçe yapilsaydi...

romanlarimizi, hikayelerimizi, siirlerimizi kürtçe yazmak zorunda kalsaydik, yalnizca kürt sarkilari dinleseydik, gazetelerimizi kürtçe çikarsaydik...

okullarimizda yalniz kürtçe okutulsaydi ve türkçe okutulmasi yasaklansaydi...

biz türküz, bizim bir tarihimiz, bir dilimiz var dedigimizde sorgusuz sualsiz hapislere atilsaydik.

istanbul da, ankara da, izmir de, bursa da, edirne de polis sürekli olarak bizi izleseydi, özel timler bizim kürdiye cumhuriyeti ni parçalamak isteyen ayrilikçilar olmamizdan kuskulanip hepimize sürekli suçlu muamelesi yapsaydi, sirf türk oldugumuz için hakaretlere ugrasaydik.

12 eylül darbesinden sonra bütün bati bölgesindekiler hapishanelere doldurulsa, inanilmaz iskencelerden geçirilse, bogazlarina kadar çamurlarin içine battiklari hücrelere konsa, tazyikli sularla iç organlari perisan edilse, azgin köpeklerle bacaklari parçalansaydi...

evlerimiz basilsa, ayrilikçi türk teröristlere yardim ettigimiz iddialariyla apartmanlarimiz yakilsa, biz evimizden bir esya bile alamadan çikarilip, diyarbakir a, hakkari ye sürgüne gönderilerek, çadirlarda yasamak zorunda brakilsaydik...

biz türkler razi olur muyduk, iste hepiniz kürdiye cumhuriyeti’nin vatandai olarak birir kürtsünüz, ayrica türklük diye niye tutturuyorsunuz, isterseniz basbakan bile olabilirsiniz sözlerini bir hakkaniyet isareti olarak kabul eder miydik?

yoksa türk kimligimizin, dilimizin, kültürümüzün, bu ülkenin esit vatandaslari olarak kabul edilmesinde israrci mi olurduk?

bu ülkenin türk ve kürt vatandaslari var ve tarih türk çizgisinden yürümüs, bu gün bizim türk oalarak kabul edemeyeceklerimizi kürtlerin kabul etmesini istemisiz, bu yersiz istek sonunda patlamis, ülke önce teröre arkasindan iç savasa yuvarlanmis.

türkiye nin bu kanli karmasadan demokrasiyle ve kürt vatandaslarin kimliklerinin kabulüyle kurtulacagina inanan insanlar, bu düsüncelerini dile getirdiklerinde, bizim yöneticilerle taraftarlari hep ayni soruyu soruyor:

-nedir demokratik çözüm, nedir kürt kimligi?

biz türkler, bir kürdiye cumhuriyeti nde yasasaydik ne isteyeceksek, bu isteklerin bu gün kürtler tarafindan dile getirilmesini kabul etmektir demokrasi.

kendimiz için isteyecegimizi, bizimle esit oldugunu kabul ettigimiz insanlara vermemek için bu kadar kan dökmeye, ülkeyi bir çikmaza sürüklemeye deger mi?

degmez diyenler demokrasi istiyor iste.

kaynak: http://www.aleviforum.com...ive/index.php/t-1356.html , milliyette bulunan eşi işlevini yitirdiğinden bu koyulmuştur.
anlayışsız milletin anlayamadığı yada anlamak istemediği ahmet altan'ın yazısı.
ahmet altan bu yazısı yüzünde gazeteden kovulmuştur.
Sonuna kadar savunduğumuz düşünce özgürlüğünde kulağa ufaktan "ayrımcılık" şarkıları fısıldayan bu düşünceyi asla kabul edemeyiz.Ahmet Altan bu yazısıyla çoktan hür düşünce sınırlarını aşmış,resmen bölücülük yapmıştır.
Şusu busu yok.Şöyle böyle yok.Açık açık bir özlemi yansıtmıştır Ahmet Altan bu yazısında.O da içinde barındırdığı "Ayrımcı Kürt Milliyetçiliği"dir.
(bkz: halamın bıyığı olsa amcam olurdu) *

Yazının çok bilgili yazarı, özellikle zamanında nüfusun 55 te 1'i ni içeren milleti öne çıkarması, onlardan sayıca toplamda kat kat fazla olan diğer milletleri hesaba katmaması nedeniyle amaçlarını belli etmiştir. Dikkate alınacak bir yazı bile değildir.
bakıyorum da aradan yıllar gecmiş bu yazı varoldugundan itibaren, ama bazı kafalar hala anlamakta güçlük cekiyor hatta cekmiyor bile! aslında üstünde fazla durmaya bile gerek yok ahmet altan cok güzel anlatmıs. sadece cok basit bir empati durumu söz konusu. peki daha basit bir mantıkla siz türk olan insanlar eger kürt olarak dogsaydınız suan türk olarak düsündüklerinizi mi düsünüyordunuz ve hissediyordunuz bu yazı hakkında ?kesinlikle koca bir hayır! aksini söyleyen yalancıdır.yani kendi cıkarınıza uygun sekilde bakıyorsunuz. bir yere kadar tamam da cok acımasız degilmisiniz? haliyle milliyetçiliginiz agır basıyor. insanların cogu da böyle ne yazık ki ve işine gelmedigi için, gercekleri kabul etmek istemedigi için en acısıda bu insanlardan nefret ettigi için bu yazıyı ve yaşananları göz ardı eder ve sacma bulursunuz. cünkü sizin tuzunuz kuru bilmezsiniz o insanların ne cektiklerini yıllardır... benim de tuzum kuru bende türküm ama kürtleri ve diger haksızlıklara ugrayanları anlayabiliyorum neden mi cünkü ben bir insanım!!!
olasılıklar üstüne bir yazı. yok ya? ya ben bill gates'in oğlu olsaydım, milli olduydum. valla.,
bahsi geçen halktan çıkan en büyük adamın(!) ''abdullah öcalan'' olduğunu düşünürsek, saçma varsayımların üzerine oluşturulmuş simge. ''büyük adamlar, büyük milletlerden çıkar''
yurdum faşistlerinin neresiyle okuduklarını anlamadığım ahmet altan'ın yazısıdır.
http://www.anafikir.com/goster.asp?t=304 adresinden okunabilen yazıdır.

Yıllarını gazetecilik ve yazarlığa verirken, kimliğini ve benliğini kendinden çalan bir yazarın safsata dolu cümle çöplüğü. Her şeyden evvel yazıdaki -o şöyle olsaydı, bu böyle olsaydı- formundaki yaklaşımlardan daha vahim bir durumun varlığı göze çarpmaktadır; bilgi yoksunluğu.

Her ne kadar bu tanım Ahmet Altan gibi köklü yazarlık kariyeri olan bir adama yakışmasa da durum bundan ibarettir. Kabul edebiliriz ki eğitim ve öğretim hanelerimizde tarih, işlenmiş, yorumlu ve görülmesi istenildiği şekilde sunulmaktadır. isterdim ki ahmet altan yazısıyla sadece bu konuya işaret etmiş olsun. Lakin o kadar yanlı bir üslup kullanılmış ki, yüksek dozdaki edebiyat birikiminin de verdiği güçle yazılanları böyle masum bir kılıf içinde sunmak mümkün değildir. Yazıda ne amaç güdüldüğü, şüphe ile yaklaşılmaya gayet müsait bir yapıdadır. Yapılmak istenen barışçıl bir çözüm içinde Türk-Kürt halklarının eşitlik içinde yaşaması isteğinin belirtilmesi mi, yoksa o tarihlerde zaten yeterince karışık olan durumu dahada dalgalandırmak mı?

Azınlıkların haklarını savunmak için, üzerinde yaşanılan ülkenin insanlarına, hatta ve hatta en önemli insanına kinaye ile inkisar yolunu açmak iyi bir yöntem olarak yorumlanamaz. Ahmet Altan, yazısıyla Türkler'i ve Atatürk'ü eleştirmemiştir, tam aksine rant elde etmek için dili dışarıda koşturan birinin, seviye bilmez bir şekilde, ucunun nereye dokunduğunu bilmeden elindeki değneği sağa sola fütursuzca sallayarak, ne kadar komik durumlara düşebileceğini yazılı metin şeklinde sunmuştur. 7000(!) yıl olmasa da, çok köklü bir tarihe sahip olan Türk ırkı böyle bir yazı ile istenilse de karalanamaz. Gerçeklerden çok uzak varsayımlar ile marjinal bir görüntü çizmek isteyen yazar, bu şekilde fıkralara konu olabilmesi muhtemel bir yazı yerine, gerçeklere dayalı bir metin ile gündeme gelmiş olsa eminim ki şu anda sadece yandaşlarının katıldığı ve desteklediği bir düşünceyi değil, tamamıyla zıt görüştekilerinde ilgisini çekebilecek bir bilgi paylaşımını sunuyor olacaktı.

Hür fikir beyanı çerçevesinde, okunan pek çok zıt fikirli yazarın kitapları her iki kümede de etkin yer almıştır. Destekçisi olunsun ya da olunmasın, sağlam temellere dayalı olduğu sürece metne alınan her yazı dikkatle okunmalı, elden geldiğince tarafsız yaklaşılmalı ve yorumlanmalıdır. Ama bu onlardan biri değildir. Bu yazıyla ilgili yapılabilecek tek yorum edebi değeri hakkındadır, bittabi Ahmet Altan'ın edebi maneviyatını yorumlayabilecek biri değilim.

Metinde bahsi geçen senaryonun ne kadar boş olduğunu anlamak için çok uzaklara gitmeye gerek yok. Coğrafya gibi ilkokul sıralarından başlayarak eğitimi verilen pozitif bir ilim bile bize bu konuda yardımcı olacaktır. Kaldı ki Ahmet Altan'ın senaryosu gerçek olsaydı, yani Türkler'in yerinde Kürtler, Kürtler'in yerinde de Türkler olsaydı; bu durumda, şimdi üzerinde yaşadığımız topraklarda, akbaba misali, yüzyıllardır gözleri üstünde olan devletlerin kendi yollarını yaptıklarını, kendi hastanelerini, pastanelerini, kendi okullarını, kendi parklarını yaptıklarını ve kendi direklerine kendi bayraklarını çektiklerini göreceğimizden eminim. Ahmet Altan'ın yazısı bu anlamda akortsuz bir enstrüman ile marjinal bir resital vermekten başka birşey değildir. Bu resitali 2001 yılının Şubat ayında da tekrarlamış ve 31 Mart Vak'ası olarak adlandırılan olayın arkasındaki isimlerin mollalar ve gericiler değil, Mustafa Kemal Atatürk'ün genel kurmay başkanlığını yaptığı Harekat Ordusu olduğunu söylemiştir.

Netice itibariyle ortamda baki olan gerilim ve kargaşa sayesinde ticari faliyetlerini güçlendiren insanların ekmeğine yağ sürmekten vazgeçemeyecek olan Türkiye* yaşayanları olarak bu konularda daha hassas davranmamızın zamanının geldiğini anlamalıyız. Eminim ki kodamanlar olmadan biz Kürtlerle de, Lazlarla da, Ermenilerle de, Rumlarla da, Gürcülerle de, Türklerle de iyi geçineceğiz. Yeterki kalkıp da Atatürk üstünden rant sağlamaya çalışmayın.
yıllardır hemen hemen kimsenin yapmadığı şeyi yapmaya çalışmış bir yazıdır. ahmet altan'ın milliyet gazetesinden kovulmasına sebep olmuştur. kimsenin yapmadığı şey olayını tamamlamadım sanırım, yapmadığımız şey için ;
(bkz: empati)
dikkatinizi çekerim, ahmet altan bu yazıyı yazmamış, sıçmıştır...
türkçe yazılmıştır.
dedikleri gerçekleşseydi, meramını kürtçe anlatmak zorunda kalacaktı.

dolayısıyla insanın empati yeteneği varsa,
(bkz: haksız da değil hani).
tarih varolduğundan beri varolan 17 devlet kurmuş olan bir milleti, nerden gelip nasıl ortaya çıktığı belli olmayan bir milletle karşılaştırarak amacını belli etmiştir.

(bkz: ailecek hainiz)
ahmet altan'ın kendi çapında bir cehalet örneği sergilediği ütopik yazıdır.
siyasetin derin ve çetrefilli yollarında bazen insanlar fikirlerini de benliklerini de kaybeder, dil uzatılmaması, bırak dil uzatmayı düşünmemesi gereken şeyleri bile düşünür saçmalar ademoğlu bazen. beni üzen bu meczubun sıradan bir ben-i adem değil hayranı olduğum bir kalemşor olan çetin altan üstadın oğlu olmasıdır.
ahmet altan ahmet altan! sen atatürk'ü ağzına bile alma canım, git kadınlar erkekleri nasıl aldatmalı onu yaz. sana yakışan bu çünkü sakallı.

hamiş: ha bir de atatürk musul'da doğmuş bir osmanlı paşası olsaydı gene atatürk olurdu, musul bir türk kentidir. sana coğrafya dersi vereni de tarih dersi vereni de münasip yerlerinden öpeyim e mi?
ahmet altan'ın provokasyon denen olguyu içselleştirdiği ve gayet rahat bir şekilde kustuğu yazısıdır. tarih bilmeyen ileri görüşlü kimselerin pek rahatlıkla "aaa ne kadar doğru demiş adam" cümlesini kurması muhtemeldir bu satırları okuduktan sonra.

1. tarih serüveninde neden bir tane bile "kürt devleti" yoktur?
2. tarih sahnesinden neden bir tane bile "kürt komutan" tozu dumana katmamıştır?
3. "kürt tarihi" niçin hiç bir gerçek temele dayandırılamamış da forumlarda dolaşan kaynaksız "5000 yıllık kürt tarihi" isimli düz yazı ile anlatılmaya çalışılmıştır?
4. 5000 yıllık tarihi olduğu söylenen bir halkın çıkardığı seslerde bulunmadığı halde dilinde neden "x" ve "w" harfleri vardır?
5. kurtuluş savaşı bittiğinde ülkede kürt nüfus/türk nüfus oranı neden 1/25 gibi bir sonuçla ifade edilir?
(bkz: empati)
ahmet altan abimizin sanırım ne tarih ne de kimlik bilgisi yok.

öncelikle kürt sorunu olarak lanse edilen, problem 80lerde başlayan, hak-hukuk-özgürlük ile alakadar olan bir konu değildir. kürt sorunu seyh sait isyanı ile başlar ve türkiye cumhuriyetine musul ve kerküğe mal olur. daha sonraları genç cumhuriyet 1980 lere geşlindiğinde başlardaki ateşli yönetiminde gerileme olunca birileri bu genç ve statükocu cumhuriyeti yıpratmak ister, işçi hakları, proleterya bilmem ne zıkkım diyerek pkk yı kurar. yani bu sevgili davaya inanmış kürt militanları kandırılıyor, ayakta z.kiliyor ama haberi yok.

şimdi pencereye biraz genişlik katalım. birilerini kızdıracağımız kesin ama belki aradan bir iki kişiye düşünce özgürlüğü yaratırız. hepimizin bildiği gibi gazi mustafa kemal, emperyalist devletleri birbirine dengeleyerek türkiye cumhuriyetinin temellerini atmıştır. bu dönem içerisinde sevr'in değiştirilmesi veya baştan reddeilmesi hususunda gazi akıllıca davranmış ve dönemin bolşevik iktidarına yaklaşarak, mecliste komunist bir parti kurmuştur. bu nokta da duralım...

gazi komunist midir? yoksa memleketin çıkarları için komunist bir parti kurup daha sonra bunu kendi elleri ile yok mu etmiştir?

şimdi bu nokta da şeyh saidinde amina koim, pekekenin de, ahmet altan çıkışta arkaya gelsin.

not: ve biz günümüzde şey saidin torunlarını magazin programlarında izliyor pek ünlü sevilen talk show-komedyen i.neleri de şeyh saidin torununu gerdekte z.kti diye alkışlıyoruz. vay be..
olmayan bir şeydir. ama pkk'lıların ve destekçisi emperyalistlerin yaratmaya çalıştığı bir şeydir. henüz yaratılamamış ve yaratılamayacak bir kahramandır.

bu sebeple pkk ve onun destekçileri sürekli türlü yaftalar uydurmaktadırlar. sözde karl marx'çı anlayışı karl marx ın bölücülerin götüne kaçması başlığında irdeledik. solcu oldukları iddialarının nasıl yalan olduğunu da; sağcı sempazitan kazanmak için kuran elinde propaganda yapan şerefsizlerin nasıl canını zor kurtardığını da... hiçbir şekilde haklı gerekçesi olamadığından ve hiçbir şekilde kendini gizleyemediğinden asla ve asla yaratılamayacak bir şeydir bu.

atatürk kürt kökenli olsaydı da bizim ulusalcı türkçü anlayışımızda ilalebet atamız atatürk olacaktı.

bölücülerin bilinen bir elebaşısı vardır o da abdullah öcalan'dır. o itin de yeri bellidir. o bile atakürt olarak bölücülerce bile ilan edilememiştir.

abdullah öcalan, yakalandıktan sonra kürt halkı aptaldır diyen bir bölücü elebaşıdır. onu lider seçen, sempati duyan, destekleyen ne kadar adam varsa hepsine bu halkın cevabı siktirin gidindir.
(bkz: sulandırmak)
(bkz: olmayacak duaya amin demek)

(bkz: tabuları yıkmak)

(bkz: yıkarken sıçmak)
ha ha senin anan nereli kuzum ahmet.
(bkz: atil kurt)
http://www.aleviforum.com/showthread.php?t=1356
fethullahçı görüşleriyle tanınan ahmet altanın zamanında mahkemelik olmuş yazısı.