bugün

Bir ülkeye ait, sınırları yasal olarak kabül edilmiş toprakların, bir kısmını veya tamamını devletin idaresinden kopararak, ayrılan topraklar üzerinde başka bir devlet kurmayı veya ayrılan toprakları başka bir devletin hakimiyetine bırakmayı amaçmalamak bölücülük, bu ideolojiye dayalı şiddet eylemi uygulama ise bölücü terör'dür
günümüzde türkiye de yaşayan diğer etnik grupların değil de türklerin yaptığı eylem. efendim meşgulüz bugünlerde. başta genelkurmay başkanımız olmak üzere dışlama politikası diye bir şey icat ettik onun uygulanması üzerinde çalışıyoruz.
çarpık görüşlü arkadaşların yapılmasına karşıyım derken yaptıkları hedeymiş. ben ciddi ciddi bunu gördüm lan bugün. neler oluyor?

bildiğin ülkenin yüzde bilmemkaçını bir kaç tane denyonun hareketleri yüzünden kovmaya çalışıyorsunuz lan. noluyor .mına koyayim?

kimi kimin ülkesinden kovuyorsun? oeh.
nazım hikmet ran bir şiirinde ne de güzel söylemiş. hem de bölücülük konusunda hiç bir olayın olmadığı, olmayacağı düşünülen bir zamanda. işte bu da demek oluyor ki şiirlerimize sahip çıkmıyoruz. ama zararın neresinden dönülse kardır hesabı;

--spoiler--
dört nala gelip uzak asya'dan
akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan
bu memleket bizim
bilekler kan içinde
dişler kenetli
ayaklar çıplak
ve bir ipek halıya benzeyen toprak
bu cehennem bu cennet bizim...

yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür
ve bir orman gibi kardeşçesine
bu hasret bizim
--spoiler--
suç değildir. şiddet ve kini özendirmediği sürece suç teşkil etmez.
anayasal suçtur. zanlıları ağırlaştırılmış müebbet hapisle yargılanırlar.
(bkz: bölücülüğü savunanları 7 parçaya bölmek)
aihm'e göre demokratikse suç değildir. bizim anayasamızda suç olduğu için çelişmekteyiz ve aihm bizi tazminat ödemeye mecbur etmekte.
uludağ sözlük'te sürekli vücut bulan faaliyettir. gerçek hayatta birçok önemli konuyu iyi araştıramamış ve algılayamamış kişiler sanal hayatta da hiçbir sorumluluğun altına girmeden bu yarım yamalak, hastalıklı görüşlerini aktarmaktadırlar. kimse yaptığını bölücülük olduğunun farkında değil çünkü kimse kendi öz eleştirisini yapmıyor, herkes bildiğini okuyor. ama her yerde dönüp dolaşan ayrımcılık, karalama, kin dolu bu yazılar gerçek hayattta toplumu oluşturan herkesi birbirinden uzaklaştırıyor.

insan önce kendinden başlamalı. doğruyu yanlışı ayırt edemeyen, yaptığı hamlelerin sonucunu kestiremeyen cahil beyinlerin ülkenin, ve bu ülkenin insanlarına bu şekilde bölücü bir mesaj vermesi gerçekten dünya üzerinde az rastlanır bir iğrençlik örneği. herkesin birbirine nefretle baktığı kan kustuğu bir ülkenin vatandaşı olmak isteyenler var mı gerçekten merak ediyorum. bu bölünmeden kimlerin ekmeğine yağ sürülüyor soruyorum. üniversite de okuyan bütün kızlara hayat kadını muammelesi yapabilen, tesettürlü bir kadına ninja benzetmesi yapabilen, her zaman kendi düşüncesinin doğru olduğuna inanan bir kişinin erişkin bir insan beynine sahip olduğunu da düşünemiyorum. bir kişinin bu şekilde davranabilmesi için ya ilkokul çağında okul yüzü görmemiş bir çocuk ya da kalıcı beyin tramvası geçirmiş bir özürlü olması gerekir.

bu ülkenin insanlarının binbir parçaya bölünmesini az da olsa isteyen bir kişi var mı bu platformda en samimi duygularla soruyorum? herkesin birbirine destek olduğu anlayışlı davrandığı bir ülke yaratmak çok mu zor? bir insanın en doğal haklarını ona fazla görmek nereden gelen bir his?

ben artık sözlüğe girdiğimde insanların yüzüne kelimeler kusan başlıklar görmek istemiyorum. ben ülkemden bahsederken, işte benim ülkem bu, ben ülkemi her yönüyle sevebiliyorum demek istiyorum.

ama çoğu zaman diyemiyorum. bir çok yerde türk gençliğine bakınca gerçekten utanıyorum. kimi pornografi batağına saplanmış, kimi seks manyaklığına varacak derecede hayatını şekillendirmiş. en kolay durumlarda bile kendi kararını veremeyen birçok genç var bu ülkede. bu şekilde eğitilmiş ya da yetiştirilmiş. bu elbette öncelikle eğitim sistemimizin ayıbı. bu kişi ona doğru gösterilen her şeyi doğru olarak alıyor ve kanununa ekliyor. bu bozuk düzen de kısır döngü şeklinde devam ediyor.
fitne fesat ya da provakasyonla insanları birbirine düşürmektir.

alttan alttan laf soktuğunu sanarak insanları kışkırtmak, haliyle sinirlerine hakim olamayan insanın da ağzını açmasıyla "ırkçılık yapıyosunuz, ırkçılık yapmayın" gibi zübük laflar edenler bölücülük yapanlara örnektir.

yaşadığım iki olayla örneklendirmek isterim;

1)
kürt kökenli bir arkadaşımın evine gittim birgün. dedesi, babaannesi, annesi, kardeşleri vs. oturuyorlar. konu nerden nası geldi tam hatırlamıyorum, nası oldu da buralara geldiniz dedim. iyi türkçe konuşamayan dedenin söylediklerini arkadaşım çevirdi, dede anlattı da anlattı.

rahatımız yerindeydi ta ki örgüt ortaya çıkana kadar. dedenin kardeşini vurmuşlar köyde. onların bazı ihtiyaçlarını karşılamadıkları için. gözdağı vermişler köylülere. sonra bi de köye gelen bi öğretmen vurulmuş dede de kaçmış oralardan.

mesele kürtlükse al sana atası. ne arkadaşımdan ne de yaptığımız bir saatlik muhabbette ağzından ne kürdistan lafı duydum ne de evlerinde sarı kırmızı yeşil renklerin bir araya geldiği şeyler.

2)

sitemizin bekçisi mahmut amca. 50'li yaşlarda bi adam. mayıs ayıydı hiç unutmuyorum. akşamüstü olmuş sahile inip kumsalda 2-3 bira içip baharın keyfini çıkarayım dedim. siteden dışarı çıkarken mahmut amca'yı gördüm. "kimin bahçesindeki erikler oldu mahmut amca söyle de biraz toplıyayım da biraya meze yapim" dedim. "gel benle benim de canım çekti." dedi. koskoca adamla erik toplamaya giderken sohbet falan ona da sordum "neden geldin memleketten buraya?" dedim. o da askerden muzdarip. onların köyde de asker zulm etmiş. ya mahmut amca emin misin yanlışın vardır dedim. illa yok yanlışım dedi. fazla da girmedim muhabbete. ama biliyorum duymuşluğum var, devletinin mına koyim falan dediğini. evinde sarı, kırmızı yeşil bez parçalarını görmüşlüğüm var.

kürtlükse mesele ikisi de kürt. ikisi de yaşadıkları olaylar yüzünden kaçmışlar memleketlerinden. biri devletinin mına koyim diyo, diğeri allah razı olsun. ortada büyük bi çelişki var.

ama işte bölücülük de bu...
kesinlikle demagojiye en uygun kavramlardan biri haline gelmis, getirilmis kelime.

bu arada evlerinde sari, yesil, kirmizi bayragi olmayan kurtlerle ovunmek kadar aptalca bir sey olamaz. zira bu renkler, bin kusur yildir kurt ulusunu temsil etmektedir. eger kendini, konustugu dili, milliyetini inkar edecekse(ki turkce konusamayan birisi) ne beklerim ben o adamdan.
bölücülüğü konuşmakta bölünmektir bir bakıma. neden derseniz bölünen taraflardan biri olarak diğerini eleştirmekten öteye gitmeyecek ve aradaki uçurumu büyütecektir konuşulan her kelime.
birleştiricilik üzerine düşünülmesi, konuşulması ve birleşilmesi lazım ülkemde.
(bkz: ırkçılığın bölücülük olduğu gerçeği)
(bkz: insanların üzerinde fikir ayrılıkları oluşturulmak)
devletin tarihi boyunca yapmaktan bir dakika bile geri durmadığı şey.

(bkz: ne mutlu türküm diyene)
(bkz: bir türk cihana bedeldir)
(bkz: türküm doğruyum çalışkanım)
ağacın yaş olduğu pek söylenemez lakin iyice kurumadan gerekli önlemler alınmazsa hedefine ulaşacaktır.

(bkz: türklerin bölücülüğe karşı uzun vadeli önlemleri)
doğuya gittikçe artan hede.
insanı, ırk, dil, din değil, insan olma bilinci ancak insan yapar.
nefret uyandıran kelime, karşısındakinin görüşlerini beğenmeyenlerin diline pelesenk olmuş söz. ayrıca bölücü lafını hakaret olarak kullananların daha bölücü olması ironiktir.
Bir ülkenin yok olması için güçlü bir neden. Terörle bölemedikleri ülkeyi futbolla bölüyorlar ki milletin gözünü açmasının vakti geldi artık.
türk faşistlerinin söylediğine göre tüm kürtlerin yaptığı şeydir ama o faşistler çin halk cumhuriyetinin kendi toprağı olan sincan uygur özerk bölgesindeki bölücülere karşı yaptığı operasyonları katliam olarak nitelendirip soydaşlarını koruyarak onların çinden kopmasını ölümüne desteklerler.

aynı faşistler kerkük ve musulu da kuzey ıraktan koparmaya çalışırlar.

bununla da kalmaz iranda bir azeri devleti daha kurmak isterler.

bu da yetmez sırf müslüman diye çeçenlerin bağımsızlığını isterler. (e kürtler de müslüman?)

bu örnekler daha çoğalır. yani bazı bölücü insanlar olabilir, bölücü gruplar da olabilir ama tarihin gördüğü en büyük bölücülerden biri maalesef türkiye cumhuriyeti devletidir.

unutmadan: (bkz: en büyük bölücülük faşizmdir)
Ülkede Hdp nin geri planda kaldığı durum. Önde başkaları var çünkü.

Bölme konusunda çok iyiler.
Türkiyede sistematik şekilde yapılan ilmek ilmek işlenen ihanet.

Tabi günümüzdeki bu bölücülük daha tehlikeli. 1980 öncesi insanlar nasıl farklı siyasi yönelimlere kanalize olmuş ve birbirini sokakta vurmuş ise ondan daha tehlikeli bir bölücülük söz konusu.

Bunu yapanlarda "demokrasi kahramanı" diye geçinen şahıslar. Bir video izliyorsun vatandaş soruyor elinde silah olan kişiye "musa abi referandumda hayır diyenlere ne cevap vereceğiz" musa abi konuşmuyor konuşma yetisine sahip değil ama cevap veriyor "dan dan dan dan"...

Bu psikolojiyi yaratanlar halkı bu derece sinsi şekilde bölenler en büyük bölücüdür.
yapmayın olum yapmayın. üç kuruşluk beyninizi böyle işlerle harcamayın allah aşkına azcık nitelik ya nitelik.......
herkesin az çok yaptıği kanunlara aykırı ama bu ülkenim cumhur başkanı rte bile kendi partisinden olmayanları terörist ilan eden hatta zaman zaman zillet illet pislik diyen aklınca kılıçlaroğlu na alevi diyerek hakaret ettiğini sanan bir şahıs.

imam böyleyse cemaat den ne beklersin ki.