bugün

entry'ler (476)

kemal kılıçdaroğlu nun yüzde 40 lık oy hedefi

Ergenokon terör örgütü tayfasından sıyrılıp, silkinip adam akıllı politikalar üretmeye başladıkları gün gerçekleşek şeydir kendisi.
ayrıca;
(bkz: Kürt sorunu)

kemal kılıçdaroğlu

Kalitesini Onur Öymen gibi politikacılar ile aynı kulvarlarda koşarak göstermiş sözde demokrat.

bir devlet olarak tc nin bilinen katliamları

türk olmayan türkiye halklarına sadece türk milletine hizmetkarlığı reva görmek.
Halkların kültür ve anadillerini yok sayıp kültürel soykırım yapmak.

onur öymen

CHp'nin gerçek yüzünü ve fikirlerini ortaya koyan siyasetçidir.

ayıptır günahtır cinayettir

Seyit rıza efendi hazretlerinin idam sehpasında söylediği ve celladın bile tüylerini diken, diken eden sözleridir. Sözlerin tamamı ise şöyledir.

EVLADI KERBELAYIK! ... BÎHATAYIK!.. AYIPTIR!.. ZULÜMDÜR! .. CÎNAYETTÎR.

kürt açılımı

Bu gün meclisteki konuşmalardan sonra olumlu hiçbir sonuç çıkmayacağına kanaat getirdiğim açılımdır.

çingene çalar kürt oynar

Milliyet gazetesi yazarlarından Metin Münir beyin yazdığı dikkate alınması gereken yazıdır.

28 Ekim Çarşamba 2009

Yanlış şeylere şaşıyoruz. PKK’liler silahlarını bırakıp dağdan inmeye başladıklarında batıda sokaklar dans eden insanlarla dolmadığına şaşırmalıydık.
Yirmi beş yıldır devam eden bir savaş sona erimiyor muydu?
Bana öyle geldi.
Artık askere giden gençler şehit olmayacak, sokaklardan cenazeler geçmeyecek, her yıl yüzlerce ailenin ışığı sönmeyecekti.
Her yıl milyarlarca lira, kazanılması mümkün olmayan bir savaş için heba edilmeyecekti.
Demokratikleşmenin, ekonomik büyümenin önü açılacaktı.
Kuzey Irak’la savaş olasılığı ortadan kalkacaktı.
Türkiye dünyada saygınlık kazanacaktı. Belki de Nobel Barış Ödülü ülkemize gelecekti.
Sayısız olumlu şey olacaktı.
Onlar sokaklarda dans etti, biz çileden çıktık.
“Çingene çalar, Kürt oynar” diye dalga geçti bir okurum, bu cümlede gizli hakaretin ve ırkçılığın farkına bile varmadan. Batıda matem havası, felaket beklentisi ve yenilmişlik duygusu vardı.
Matem mevsiminin sonuna geldiğimizi, artık felaket beklemeye gerek kalmayacağını çok insan anlamadı.
Çok insan farkına varmadı: Silah bırakan onlardı. Biz değil. Onlar bizim merhametimize ve insafımıza kendilerini teslim ediyorlardı. Biz onların değil.
Kazanmıştık, aslında, ama farkına göremedik.
Şimdi ne olacak sanıyorsunuz?
Yani barış süreci sekteye uğrarsa, PKK bir terör örgütü olarak varlığını sürdürmeye devam ederse, Güneydoğu’da yaşayan Kürtler barıştan umutlarını keserlerse ne olacak sanıyorsunuz?
Cevap basit. Savaş devam edecek ve muhtemelen tırmanacak. Daha çok insan ölecek. Kin ve nefret derinleşecek. Türkiye’nin bölünme riski azalmayacak, çoğalacak.
Bu iş silah gücüyle hallolur mu sanıyorsunuz?
Bu süreci siyasi çıkar için sabote edenlerin başında gelen Baykal ve Bahçeli’nin sizi veya onları kurtaracak bir formülü mü var sanıyorsunuz?
Onlar yüzlerden tebessümü, kalplerden ümit ve sevgiyi çalmakta uzmandırlar.
Melodramatik milliyetçi köşe yazarlarından da hayır beklemeyin. Suyu kurumuş denizlerin yüzme şampiyonudur bu kof vatanseverler ve onlarda da çözüm yoktur.
Bu resmi çok yanlış okudunuz. Seçenek yenme veya yenilme arasında değildir, çünkü bu işten ya her iki taraf galip çıkacak ya da her iki taraf mağlup.
Seçenek savaşmak ile barışmak arasındadır. Dağdan inme yoksa çıkma var. Silahlara veda olmayacaksa şehitlere sala olacak.
ileri gidemezsek gerileyeceğiz.
ikisinin arası yok.
Ama kandınız. Anlamadınız. Duygusal davrandınız. Önünüze gelen fırsatı teptiniz.
Kötü haber taşıyıcısı olmak istemem ama üzgünüm. Eğer bu girişim planlandığı gibi sonuçlandırılamazsa sizi kötü günler bekliyor.

Kaynak:
http://www.milliyet.com.t...=28.10.2009&b=Cingene calar, Kurt oynar&a=Metin Munir

tigrit

Saddam`in dogdugu irak kenti. toz duman ve akreplerlerle dolu bir yerdir kendisi. tsunami dalgalari buyuklugunda ustunuze gelen kum firtinalari eksik olmaz. coldur kotudur sicaktir vesselam.

edit: turkce karakter yazmiyor bu bilgisayar.

kesk u sor u zer

yeşil sarı kırmızı renk kombinasyonunun kürtçe'si.

kesk- yeşil
sor- kırmızı
zer- sarı

sarı kırmızı yeşil

doğanın en güzel renkleri olmasına rağmen ülkemizde hoş gözle bakılmayan kombinasyondur. bir dönemler öyle bir hal almıştır ki bu hoşnutsuzluk trafik ışıklarının değiştirilimlesine kadar gidilmiştir. yanılmıyorsam batman'da ve salih sarman isimli valiydi bunu yapan. yeşil yerine mavi koydurmuştu. değişiklik yüzünden kazalar artınca yaptığı rezalet yanına kar kalarak değiştirtmişti tekrar trafik ışıklarını.

(bkz: kesk)
(bkz: sor)
(bkz: zer)
(bkz: kesk u sor u zer)

sevgiliye mektup yazmak

900 km yola inat sevdayla yazılan mektupdur. hasreten kan çanağı olmuşken gözler, uykusuz geceler yakasına sımsıkı yapışıken adamın en etikilisi yazılır.

vicdan

yokluğu adamı cani yapan insanoğluna has bişey.

korsan kitap alan insan

gözlerimle şahit oldum parası olan da olmayan da korsan alabiliyor. Parasal nedenlerden öte zihniyetle de ilgilidir. parası olup orjinal almayan fatih ürektir yanlız aylık 500 ytl'ye çalışan adamı da kimse yadırgamamalı.

ogrenci evindeki ilk yemek yapma denemesi

genelde ilk yemek yumurtadır ve öyle devam eder gider. *

vekilde pkk bilekligi

Kürt halkının ulusal renkleriyle aynı diye trafik lambalarını değiştirecek kadar saplantılı bu düşünce yapısından herşeyi beklerim anacım. öküzün altında buzağı arayan bu gazete biraz ilkeli davranıp hareket etseydi böyle bir haber yapmazdı zira bu renklerin kürt halkın ulusal renkleri olduğunu sağır sultan da biliyor. *

savaş çocukları

(bkz: filistin de cocuk olmak)

deniz yusuf hüseyin

bir yangın ormanından püskürmüş genç fidanlardı
güneşten ışık yontarlardı sert adamlardı
hoyrattı gülüşleri aydınlığı çalkalardı
gittiler akşam olmadan ortalık karardı

(bkz: o mahur beste calar mujgan la ben aglasiriz)

yagmurda erkeklerin siyah semsiye tasimasi

çocukluğa dair derin acılar hatırlatır yağmurda siyah şemsiye taşıyan adamlar.

YIL 1990
evine sıcak bir kaç ekmek götürmek için bütün gün inşaatta çalışan bir kara sıva ustasıydı siyah şemsiyeli mehmet abi. yağmurdan korunmak için bir elinde sıkıca tuttuğu siyah şemsiyesi diğer elinde uğruna bütün gün ter akıttığı bir kaç ekmeği ile geçerken görürdüm her akşam üstü. evlerindeki tek şemsiyeydi bu, oğlu ve karısıyla şiddetli bir yağmur da altına sığınmaya çalışırken çocuk aklımla anlamıştım bunu. bunca yıl geçmesine rağmen hiç aklımdan gitmedi ensesine yediği tek kurşuna rağmen bir elinde ekmekleri bir elinde siyah şemsiyesi boylu boyunca sokakta uzanırken ki hali. ne zaman siyah şemsiyeli bir insan görsem hep hatırlarım bu sahneyi. çocuk aklımla evlerindeki tek şemsiye olduğunu anlamıştım ama faili meçhul cinayetin ne olduğunu anlayamamıştım.

örgütlemişler baharı

sözleri ve ezgisiyle insanı geçmişe götürüp orda bırakan şarkı.

özellikle;

Unuttum adlarini neydi
Özencmiydi , Hidirmiydi yoksa Lalemi
Unuttum adlarini neydi
Ilyasmiydi , Sonermiydi , yoksa Nergizmi
Karanfilmiydi , nuraymiydi , yoksa erenmiydi canim
Örgütlemisler bahari

donum yirtik ama 1 milyarlik telefonum var

dünyada en çok ortadoğu ülklerinde görülen, ortadoğuda da en çok türkiye'de görülen hadisedir. olayın kahramanı sadece donu yırtık arkadaş değildir. onu bu kahramanlığa iten kullandığı telefona içtiği sigaraya göre kıymet biçen asalaklar grubuda yardımcı oyunculardır.