bugün

pek az insanda olan yeti
(bkz: cempati)
kendine yapılmasını istemediğin şeyi başkasına yapma olayının tek kelimeye indirgenmiş hali. bir kişiye birşey yaparken veya birşey söylerken kendimizi onun yerine koyma anlamına gelir.
dilimize fransızca'dan girmiş bi sözcüktür.bi anlık kendinden sıyrılıp karşındakinin gözleriyle görmek,onun hisleriyle algılamaktır olanı biteni.
klasik empati tanımlarına katılmadıgımı belirterek söyle acıklamak isterim. bir insanın kendisini karsısındaki insanın yerine koyması kadar sacma bir şey olamaz ki bu mumkun değildir. Empati karsındaki insanı anlamaktır ,onun degerlerine saygı duymaktır. Bu yuzden bir pazarlamacıda olması gereken ve aranan en onemli ozelliktir. Tersi için sempati i indirgeyelim. Bu da karsındaki insana acımaktır. cevreye güzel gorunup gulucuk sacmak değildir.
sen de haklısın kardeş diye düşündürten durumdur. iç huzur için, önerilir.
genel olarak sözlükte bulunmayan yeti.
dinlemeyi bilmek genel kosuludur, ki dinlemeyi bilemek demek, bunu yapabilmek demek degildir.
yapılması çok faydalı olan fakat fazla yapıdığında insanın kendi kendine düşman olabilmesini sağlayan şey.. bir süreden sonra merkezde kendinizn olduğunu unutup try walking in my shoes olayını abartmanız mümkündür..
karşındakini analiz ederek olaylara onun penceresinden bakmaya çalışma, kendini karşındaki insanın durumunda hissedebilme ve onun vereceği tepkilere göre hareket etme,
duygudaşlık.
küçük tetikçi polat alemdarların yoksun olduğu şey.
bende dahil çoğu sözlük yazarının zaman zaman yoksun olduğu şey.
çanakkale'nin yenice ilçesinde bir cafe.
toplum normlarının saptırılması ile birlikte, yoksunluğu, toplumun en çok ve çabuk şekilde yozlaşmasına sebep olan kavram.

--spoiler--
x kişisi arap şükrü sokağında yürümektedir, başında bir kasket vardır, balık lokantalarından birinin önündeki şahıs laf atıp küfür eder. peki ya kasket onun kafasında olsaydı?
yeni düşüncelerin yaygınlaşmasından da önce, empati çürümeye başladı. insanlar saygı kavramından koptukça, empatinin çürümesi hızlandı.
anlaşılan odur ki, empatinin bir kenarda kaderine terkedilmesiyle yozlaşma hızlanmakta ve ürkütücü hale gelmektedir.
--spoiler--

not: anlatılan olay gerçekten yaşanmıştır. ne yazık ki...
insan iliskilerine sag duyuyu getiren ozellik, erdem...
içimizdeki insaniyetsizlikle aramıza duvar ören bir engeldir empati.
eğer insan, zayıflık olarak algılamaya yöneltildiği için kendi acısını yaşayamazsa,
bu acıyı başka canlılarda arama ihtiyacı duyacaktır.
empati kurabilmek için önce kendimizin farkında olmamız gerekir.
öbür türlüsü olsa olsa sempati olur.
ikili ilişkiler de en çok ihtiyaç duyulan özellik.
en basit anlamıyla bir insanın kendisini karşısındaki insanın yerine koyarak onun duygu ve düşüncelerini doğru olrak anlaması ve bunu sözel ya da sözel olmayan mesajlarla ifade etmesidir...
kürt olmadığı halde kürtlerin, alevi olmadığı halde alevilerin, kadın olmadığı halde kadınların, dindar olmadığı halde dindarların haklarını en tutarlı biçimde savunmasıyla, örneğin ahmet altan, kendini başkasının yerine koyma* denen kavramın ülkemdeki cisimleşmiş anıtı olmuştur.
yabancı dilden dilimize geçmiş bir sözcük
not: türkçesi yok mu bunun?
ikinci not: "türkçesi yok mu?" diye düşünürken tdk.gov.tr'ye baktım. varmış efendim. "duygudaşlık"mış. biraz kabullenmesi zor ama olsun. "empati" sözcüğüne de alıştık buna da alışırız efendim.
lisedeki filozof altyapiya sahip insanin, insan ili$kileri dersinde duyup ta sağda solda kullanmaya ba$ladiği kelime
karşınızdaki kişinin psikolojisini anlayabilmek adına eşsiz bir yöntemdir. tehlikelidir de, malumunuz, bir süre sonra empati gerçekleştirdiğiniz kişiye de dönüşebilirsiniz.

(bkz: evde denemeyin)
başkasının hesabından oturum açmaktır.
unutulandır, dönüp bakılmayandır, yalnız kalandır... neden çok sonra kıymeti bilinip tanınandır, tanıtılandır, arabesktir...