bugün

porcupine tree nin deadwing albumundeki leziz şarkı.

Never stop the car on a drive in the dark
Never look for the truth in your mother's eyes
Never trust the sound of rain upon a river rushing through your ears

Arriving somewhere but not here

Did you imagine the final sound as a gun?
Or the shattered windows of a car?
Did you ever imagine the last thing you'd hear as you're fading out was a song?

All my designs simplified
And all of my plans compromised
All of my dreams sacrificed

Ever had the feeling you've been here before?
Drinking down the poison the way you were taught
Every thought from here on in your life begins and all you knew was wrong?

Did you see the red mist block your path?
Did the scissors cut a way to your heart?
Did you feel the envy for the sons of mothers tearing you apart?

not:sonundaki clean soloyuda opeth in gitaristi atmıştır.
Muhteşem bir şarkı. Alıp goturuyor. Yaralanmış hissediyorsun sonunda kendini.
Geçişleriyle, Anathema'yı andıran bir şarkı. Acıtan cinsten..
progressive kisimlarindaki ritmleriyle bana dream theater'i hatirlatan $arki.
soz-melodi uyumu maksimum duzeydedir. $ahsi kanaatime gore olasi bir porcupine tree top10 listesinde ba$a oynayabilecek $arkidir.
ayrica nette bulursaniz canli versiyonunu izleyin, izlettirin efenim. kesinlikle pi$man olmayacaksiniz.
anathema gibi bir grubun şarkılarıyla kıyaslanmayacak kadar kaliteli şarkıdır.
şarkının iki solosu da opeth solisti/gitaristi mikael akerfeldt'e ait.
başlayışından 4. dakikasına kadar bir şarkı
4-6 arası bir şarkı
6-8 arası geçiş dönemi
8-12 arası bir şarkı

ve hepsi de harika şarkılar olan bir şarkı içinde toplam 3 şarkı vaadeden muhteşem porcupine tree müzikalitesi. * *
mikael akerfeldt'in sololarında andrew latimer'a selam çaktığı sanat eseri.
ne kimseyi andıran, ne de benzeri olana şarkıdır. eşi benzerini şu kadar yıllık ömrümde ben dinlemedim. biraz uzun şarkı evet kabul etmek gerek. bu süre boyunca şarkı bir çok değişikliğe uğruyor, bambaşka ruh halleri arasında geçiş yapıyor. bir yerden alıp başka bir yere götürüyor ve bunu o kadar ustaca yapıyor ki bir süre sonra yer, zaman kavramını yitiriyorsunuz. uzun şarkıları sevmeyen insanların dahi bir kere dinledikten sonra fikir değiştireceği kanaatindeyim.

sözleri de oldukça güzeldir.
blACKWater pARK AYarındA, BambAŞKa bir dünyAYa Ait bir şAHESER.

(bkz: stendhal sendromu)
solosuna kurban olduğumun şarkısı dedirten şarkıdır. Üzgün bir sarhoşsanız da pek iyi gider. Melankoli kokar.
başka alemlerin şarkısı. dinlediniz mi hiç?

http://www.youtube.com/watch?v=6RXPcQxmAmA

geçmiş olsun.
buyrun, uplanaya değer bir başlık daha..

https://youtu.be/WbWhpfXisZw

arkaplan görüntüsü, yazı karakteri..

vokal, ve arkadaki o pulse'ları ile yine bir porcupine tree şaheseri..
An itibarıyla dinlenen şarkıdır. Özellikle sessizliğin içinde, izole bir ortamda dinlenmesi tavsiyemizdir.
bir şarkının içinde kullanılan elementler, enstrümanlar, sözleri ve konsept bir albümün nasıl olmasını isterdiniz sorusunun cevabı bu albüm ve şarkıda.
şarkının ilk giriş kısmında fişi çekilmiş bir insan gibi sadece odaklanıyor ve şarkının içine girdikçe, yükselen atmosferin ne denli bizi içine çekeceğine şahit oluyoruz.
agresif kısımlar daha başlamadan arka plandaki synthesizer nasılda yönlendirdiğini ve yüreğimizi parçalandığını hissetmek ne güzel değil mi? Steven Wilson gibi bir dahi müzisyenin, Porcupine tree gibi bir grupla neden çalıştığını anlamak zor olmamalı.
güncel Önemli Başlıklar