entry'ler (76)

ağlamak

Şimdi başlasam ölene kadar sürecek olan.

lover you should ve come over

Yeni bir eve taşındım bir hafta önce sözlük ve odama girip bavulların üstüne uzanıp ilk bu şarkıyı dinlettim duvarlara. Her gün patronun bir yere kadar gittiği 5 dakikada playliste atıp müşterilerin fark edip etmeyeceğini seyrettim. Fark edenlere el altından bir şeyler ikram ettim. Bazen kendi isteğimle açtığım halde dinlememek için sigara içmeye çıktım. O kadar dokunuyor ki "it's never over" la başlayıp bir kadının, ruhunda sonsuza kadar asılı kalan gözyaşı olduğunu söyleyerek son bulan yer, inanamıyorum. Bir insanın diğerinin ruhunda gözyaşı olarak asılı kalması ne demek?

Tanıma gelirsek: Cümleleri ve sesi teni kadar beyaz olan Jeff Buckleynin notaya nağmeye söze dökülmüş hali. Yaptığı şeylerin en güzeli nefesini bu şarkıya üflemek olmuş.

Bir diğer tanım: acıyı kabullenme manifestosu

Belki de hiç bir şey için ne genç ne yaşlıyızdır.

yazarların içini acıtan şeyler

Vücudumun hayatımı idame ettirmek için dayanması gereken şu iş temposunu bazen kaldıramaması ve çekilen fiziksel acının yanında getirdiği kendine acıma duygusu. Dükkanın kapanmasına daha bir buçuk saat varken iş arkadaşımın beni dolmuşa bıraktığı şu an hissettiğim şey.

over the love

o muhteşem gözlere sahip kadının konser versiyonunda saçları uçuşurken eli ilerde şiddetle son yerlerini bağırdığı anı hayatımda gördüğüm en güzel anlara koyabilecek şarkı.
inanılmaz.
Çarpıcı ve çarptığı yerlere tuz atan şarkı.
Harika ya...

sözlük yazarlarının en çok söylediği 5 cümle

Sal abi.
Bilemezsin ki.
Nereden bilecen
Lan ne güzel şarkı be.
Oktay abi* burada mı

yolculuk

Pek çeşitli sebepleri olan bazen bir sebebi bile olmayan özellikle otobüs ve ya trenle yapılıyorsa çok kolay dertlendirebilen çoğu zaman ağlatabilen zaman dilimi.

Sizi bilmem ama ben yolculuklarımda hep kendimden giderim. Kendimden eksilirim. Gördüğüm her evde bir hayat bir aile bir yalnızlık olduğunu kabullenemem. Bu kadar çok birbirimizden bir haber oluşumuzu en çok bu rahatsız koltuklarda hissederim. Cam kenarlarına biraz öfke sıkıştırırım. Yaşayan bir kafeste hissederim kendimi, kendi kanımızın bir düşünce sistemi olsaydı hissedeceği gibi.

Bir şehir bir otobüsten daha küçük gelirse eğer sizce de gitmemeli mi?

Sırf bir Samimiyet bulabileceğimi umduğum birinin yanına gitmek yolculuğun sebeplerinden biri olabilir mi?

Beni sevdiğine inandığım son dostumun yanına gidip gözlerinde sevgi aramak bencillik midir?

Kendimle kalmaktan korktuğum için yalnız başıma o evde çıldırmamak için bilmediğim bir şehre gitmek beni ne kadar kurtarabilir?

Bir kaç trene binersem Tezer özlü gibi yazabilir miyim?

Bu yol bitene kadar bu yazıyı tamamlayabilecek miyim?

Yine hiçbir şey bilmiyorum.

yalnızlık

Şimdi nasıl başlamalı?

Evet.

Şu an şu odada şu evde hayatımın herhangi bir yerinde hiç kimse olmasın istiyorum sözlük. Şu yazdıklarımdan başka hiçbir şeyim olmasın. Kendime yalnızlığımla acımak anlaşılamamakla yakınmak bugüne kadar çok kolaydı. Kendimi iyi ve kötü görmek, bizzat iyi ve ya kötü olmak çok kolaydı. Artık bana biraz ben lazım çünkü kalmadı. Sevdiğim adamlar, kendime biçtiğim roller, inandığım insanlar, inandırdığım insanlar beni bu karanlık odaya getirdi. Kendime sözler vermek istemiyorum göğsümün içinden ruhumun çıktığı günü hayal etmek istemiyorum. intihar etmeyi bir kez daha denemek istemiyorum. Yaşamak da istemiyorum. Suçlu olmak ve ya masum olmak bu iki durumu ortaya çıkarabilecek herhangi bir şey yaşamak istemiyorum. Sevmek istemiyorum. Arkadaşlık kurup beni tanıdıkça uzaklaştıklarını seyretmek istemiyorum. Bir adamın bir kadını aldattığı kadın ve ya aldatılan kadın olmak istemiyorum. Ne istiyorum? Bilmiyorum. Susmak istiyorum bütün zamanların kırıldığı bir anda evrenlerce susmak... Kırılmamak kırmamak. Kendi elimle yaptığım duvarlara küfretmemek. Bir kaç kitap okuyup bir kaç yazı yazmak ve kimseye beynimin değirmenlerinde neler döndüğünü anlatmamak.

Çok hata yaptım hissediyorum. Kesilsin sesim herkes yaşadığımı unutsun. Ben bile. Rüyalarım insanların beni sevmesiyle başlamasın. Mükemmel değilim ve olmayacağım. Bir avuç delilik hepsi. Bir nesil ölüm. Bir küçük not defterine sığmak adlı hayatımın ilk gününde mutluluktan veya mutsuzluktan bahsetmeyecegim. Kendimi ironi veya yanılgı zannetmeyeceğim. Hoşçakalayım

Hoşçakalın

gravenhurst

"Gitarlarını opethe benzettiğim grup. Çok daha yumuşak olmaları onları sevmem için yeterli bir sebep. Hayli karanlık aslında ama, sanki dalga geçiliyormuş gibi hissedebilirsiniz şarkılarını dinlerken. Sanki grup üyeleri birbirlerine sizi gösteriyormuş gibi gelebilir. ingiliz olduğunu duyunca hiç şaşırmadığım gruptur da aynı zamanda. E malum abiler iyi müzik yapıyor."

Solistinin(Nick Talbot) ölüm haberini duyduktan sonra bir entry girmek istedim bu grup hakkında bir baktım ki zamanında yazmışım entry* i bir yere bağlayamamışım yarım kalmış. Keşke bağlandığı yer burası olmasaydı. Ben ölümü en çok ölmüş müzisyenlerin sesinde hissederim. Bu adamın sesi buna bu kadar müsait olmasaydı keşke. iç çekiyor, ağlayıp burnunu silip hemen eline mikrofonu almış gibi hemde. Ağlaması bitmemiş gibi. Ama bitmiş meğer. Bir bakın derim ben.

sözlük yazarlarının itirafları

La ne kadar ergenim ya. Şu ruh hallerime bak görende anam ölmüş sanır. Vallahi kendimden sıkıldım. Bitmiyor triplerim bitmiyor. Bir öğrenmişiz acı. Ona üzül buna üzül. Yalanım lan ben. Rezilim rezil.

hiçbir şey yapmaya başlamamak

Kendimi bana vurduracak durum. hayatımda hiçbir şey yolunda gitmiyor* yolunda gidenleri de görmezden gelmek en büyük hobilerim arasında. mahvolmuş hissetmek için güzellikleri de kör etmem şart çünkü. her gün insanların hayatlarının bir gidişatı olduğunu tekrar keşfediyorum yalanını atıyorum kendime. inanmıyor da değilim. Belki siz de bilirsiniz. Hiçbir şey yapmıyorsunuz. yapamayacağınızdan eminsiniz. Sanki yarın ölecekmişsiniz gibi ve hiçbir şey için boş yere çaba harcamıyorsunuz. hiçbir şey yapmamaktan kendi içinizde yakınıyor kendinize bağırıyor ve yankısını umursamıyorsunuz. Lanetliymiş bu dünyada yer kaplıyormuşsunuz gibi sanki. Bir yararınız olmadığı için kendinizde konuşma yürüme bazen müzik dinleme hatta arkadaşlık kurma hakkı bile görmüyorsunuzdur belki. her şeyi biraz biraz becerip bir şeyi asla tam yapamıyorsunuzdur ya da. Ben anlamıyorum ya nasıl bu kadar emanet olabilir bir insan bir dünyaya? Nasıl bu kadar hayata başlayamaz? Doğum-Ölüm arası değil miydi bu hayat? Doğdum mu ondan bile emin değilim.

yalnızlık

Hani nasıl denir? Birini sevin ya da sevmeyin o insan da sizi sevsin ya da sevmesin dostunuz olsun ya da olmasın mutlu olun ya da olmayın asla ama asla yalnız olmadığınıza bir an bile inanmayın. Kollarımız sanıldığının aksine sadece bizi sarabilir ve hayat bunu anladığımız kadardır. 20 yaşında olmam bilmiş bilmiş konuşmama engel olmuyorsa eğer yalnızlıktan bahsettiğim içindir. Mahvolmuşuz be. Toplu mezar gibiyiz, dolaşıyoruz birbirimizin arasında. Neyse...
Tanım: hayırlısı be durumudur.

aşk

Bu değil der (bkz: birsen tezer)

Ne güzel de bir noktaya basar

karşılıksız aşk

Beni insan yapan 'onu kucaklamisligim' hayli uzak artik. Asik olmayi severdim. Bakiyorum da onlardan ibaretim sandigim duygular gidiyorlar. bir tuhaf hissediyorum icim icten icten yanmayinca. Sevda kaybetmek, ihanetle kavgayla degil zamanla kaybetmek, hemde tek başıma. incecik bir ignedir simdi boynumda hatirlayamadigim bir ıslak dudagin izi. Hissizlikten sagimi solumu goremiyorum.

yalnızlığın anlaşıldığı anlar

Şu an.
bu güzel şarkıyı "heey bak ne kadar da güzel bir şarkı" diyemediğim birine dinletemezken. Diyelim ki dinlettim ve benim gibi tavana bakıp ne kadar yalnız olduğunu anlamadı. O zaman daha yalnız olurdum.
Daima yalnız olacağımı anladığım an da bunlardan size bahsettiğim andır sevgili sözlük.
Yani yine şu an

kemalizmin muhteşem bir sistem olması

Aa muhteşem harika.
bir insanın yolundan gitmekle, onun fikirlerine saygı duymakla kemalizm birbirinden o kadar uzak ki. Bir dinden farkı yoktur artık. Kemalist degilsen ötekilestirilirsin. Ama insanlar var olan bir insanin fikirlerini yorumlayabilmeyi o kadar becerememisler ki ogretilmislikler yuzunden, baskaldirdigina inanip bir insanin butun dusuncelerinin esiri olmuslar. iste kemalizm bu hastaligin turkiyede ki versiyonudur. Birey olamiyor musun dostum? Saygi duyup kendin yeni dusunceler üretemiyor musun? Keza bir insanin ismiyle özdeslesen doktrinlere olan bakis acim bu. Sikildim artik genel ogretilmislikler yuzunden yargilanmaktan korkmaktan. Bir devletin kurucusudur. Ama insandir be kardesim sende öylesin. Özgür düşün artik azicik cunku çaglar geciyor ve dünya degisiyor.

son olarak: Muhtesem falan degil hadi lan oradan.

Tanim: yanilgidir.

Edit:sistem bile degildir ki bosuna delirmisim

edit 2: dogrusundan yanlisindan bahsetmedim bile farkindaysaniz, fasistlerin ilgisini cekmeye gerek olmadigindandir. (bkz: elini sallasan ellisi)

iki şişe şarap içip vermeyen hatun

Şarabını paylaşmak istemeyen hatundur.
(bkz: yersen)

uzunboyunluerkekzurafa

Yenidir. Yazardır. Hoşgelmiştir. insanı dumura uğratabilendir. sözlüğümüze hayırlı olmuştur.
(bkz: ben sevdim eller almasın)

gecenin şarkısı

Mogwai - Take me somewhere nice.

a rush of blood to the head

Six Feet Under dizisinin en çarpıcı bölümlerinden birinde (3.sezon 1.bölüm) çalan ve çaldığı sahneye çok yakışan, bir yeri satın almaya ve yangın çıkarmaya takmış bir coldplay şarkısı. Grubun yaptığı müziğin ve sevenlerinin ağzına sıçmadan önceki kaliteli albümlerden birinin de ismidir.

yazarlarların müzik listelerinin ilk 5 favorisi

the smiths- Last night i dreamt that somebody loved me
camel-ice
songs ohia- coxcomb red
tim buckley-sing a song for you
anathema- the lost child**