bugün

Bir zeki Müren eseridir. Sözleri aşırı derecede anlamlı olan şarkıdır.

Mazide kalan hatıra gibi
Şevkatli kollarını aç bana anne
Geceler çok soğuk, sessiz ve karanlık
Üşüdüm, üstümü örtsene anne

Anne, anne, anneciğim

Yanımda olmanı ne çok isterdim
Dizine yatıpta uyurdum anne
Dilimde dua gözümde rüyasın
Seni çok istedim hasretim anne

Anne, anne, anneciğim

Uyandım uykudan aradım seni
Sağıma soluma bakındım anne
Geceler çok soğuk, sessiz ve karanlık
Üşüdüm, üstümü örtsene anne

Anne, anne, anneciğim...
Bugun uyuklarken ızledım annemı de huzunlendım be.
Cansu Dere ile Vahide Perçin'in bölüm başı 70 milyar alacağı türk dizisi.

http://www.gazetevatan.co...0-bin-tl--991003-magazin/
her gece biraz daha özlenendir.
Genelde askerde yere mermi ile annem yazılır bunu anlarız bunun apaci versiyonu Keceli kalemle koluma annem yazdırmak birde kanayan gül koyan insanların halen aramızda olması gerçeği.
Annelik vasfının tüm kudretini bünyesinde barındıran kadın.
Almadan vermenin ne demek olduğunu en güzel yollarla bize öğreten kadın.
Hem güçlü, hem zeki kadın.
Ne de güzel kadın.
babamın dediğiyle kartal pençesine sahipmiş. babam ve diğerleri bize ufak bir ayıbında annem saldırganlaşıyor ve pençeleriyle bizi koruyormuş dediğine göre.
Özlediğimdir. 9 aydır görmediğim, buram buram burnumda tütendir.
her ne kadar iyi anlaşamıyor olsak da hakkında güzel bir iki şey karalamanın üstüme borç olduğu insandır.

orta sona geçmiştim. ee tabi güzel bir liseyi kazanmak gerekiyor. böyle bir mecburiyet var ya hani. neyse işte dershaneye yazılmak şart olmuştu. annemle dershane dershane geziyorduk. hem nasıl bir yer diye bakıyorduk hem de ücretleri soruyorduk. işin aslı orta yollulardan en uygununu bulmaya çalışıyorduk. uğur dershanesine falan baktık bilindik, kaliteli bir yer ama fiyatlar uçuktu. sonunda başka bir dershaneye girdik pek bilindik bir ismi olmasa da güzel bir yere benziyordu. boğaziçi dershaneleri mi neydi unuttum. müdürün odasına girdik. biz girdiğimizde üstü kir pas içinde, ayakkabıları yırtık muhtemel bir işçi olan baba 250 olsa olmaz mı? diyordu. 'maalesef indirim yapamıyoruz' cevabını alıp üzgün bir şekilde düşüncelere dalmıştı. o esnada da müdür ilgisini bize yönlendirdi buyrun diye. sorduk anlatmaya başladı derken adamı unutmuş gibiydi. fakir olduğu için fazla iplemiyordu herhalde. aylık ücret 300 tl imiş. 250 olur mu diye sorduğu buymuş. durumu çakan annem de son derece zeki ve kararlı bir şekilde davrandı. ne için olduğunu bilmiyorum ama bir durumdan ötürü fitre mi zekat mı ne vermemiz gerekiyordu. babamın vefatıyla ilgili bir şeydi galiba. neyse işte adamla konuşmaya başladı. işte şöyle şöyle çocukların babası vefat etti. yanlış anlamayın ama bunu birine vermemiz lazım kime vereceğimizi de bilmiyoruz. lütfen bu siz olun ve evladınız için kabul edin. 400-500 tl bir şey olması lazımdı. çocuğunun 1.5 aylık taksidi diyelim. adam boynunu büktü, yere bakar vaziyette 'allah razı olsun' dedi ve peşinden bir kez daha 'allah razı olsun' dedi. başka hiçbir şey demedi, belki de diyemedi. ve gözümüzün içine bakmaya utanıyordu belli ki. utanması gereken sen değilsin ki be koca yürekli baba. durumun olmasa da evladını dershaneye yazdırabilmeye uğraşıyorsun. 50 tl indirim isteyip reddedilince kara kara düşüncelere dalıyorsun. sen misin utanması gereken? bu düzene bu dünyaya bu insanlığa lanet olsun. başlık amacından saptı bile.

işin özü annemin yüce gönüllülüğü ile gerçekten gurur duymuştum. böyle de güzel bir insandır benim annem işte. sırf para verdiği için değil. merhametli olduğu için, dünyaya ışıklı gözlerle bakabildiği, insan ruhuna değer verdiği için..
Canım annem yaşadığın zorlukları biliyorum, sana daha güzel bir hayat bahşetmek istiyorum. Bunun için çok çalışacağım. Oğlun..
OĞUL
Anne ben geldim, üstüm başım
Uzak yolların tozlarıyla perişan
Çoktan paralandı ördüğün kazak
Üzerinde yeşil nakışlar olan

Anne ben geldim, yoruldum artık
Her yolağzında kendime rastlamaktan
Hep acılı, sarhoş ve sarsak
Şiirler çırpıştıran bi adam

Kurumuş kuyunun suyu, incirin
sütü çoktan çekilmiş
Bir zamanlar dünya sandığım bahçeyi
Ayrık otları, dikenler bürümüş

Kapıdaki çıngırak kararmış nemden
Atnalı ve sarmısak duruyor ama
Oğlum, mektup yaz diyen
Sesin hala kulaklarımda

Anne ben geldim, ağdaki balık
Bardaktaki su kadar umarsızım
Dizlerin duruyor mu başımı koyacak?
Anne ben geldim, oğlun, hayırsızın..

Ahmet ERHAN
"...Annem eve küçük bir sepet dolusu neşe getirmişti..."

(içimdeki Müzik - Sharon M. Draper, s.69)
Hakkını ödeyemeyeceğim tek insan.
Birtanemdir, dünya bir yana o bir yana.
Benim için gerçekten üzülen kişi. Hakkını ödemeyeceğim tek insan.
anne evlat ilşkisinin doğumda başladığını herkes bilir, ancak bu ilişkinin nasıl evrildiği hiç bir zaman tam oaçıklığa kavuşmaz.