bugün

dün gece -9 gibi bir sıcaklıkla, kıçlarımızı yatağın içinde bile dondurtan memleket. gene de seviyorum ama insaf arkadaş! *
rengi gri,havası soğuk,ortamı siyasi olan ama yine de başımızın tacı başkentimiz.
izmir'le kıyasladıkça ankara'lılar tarafından linç edilme korkusu duyuyorum. ama öyle izmir kadar olamaz istanbul'un bin mil ötesinden geçemez. okuduğum şehir...
önümüzdeki 6 ayımı mecburen geçireceğim şehirdir. Sürecin kısa olması nedeniyle hayatımda ilk defa eşyalı eve muhtaç kalma ihtimalim yüksektir. SOğukluğu ve griliğine alışabilmem ümidiyle..
her ne kadar behzat ç de tam tersi söylense de en çok istanbula dönüşünü sevdiğim şehirdir aynı zamanda.
17 gün önce yağan karın hala erimediği şehirdir.
küçükken yüksek binalarına hayran kaldığım şehirdir.
gün itibari ile sıcacık olan şehir. sıcacık ulan sıcacık. e tabi ben de keyfini çıkardım bugünün.
şu an itibariyle mangal havasına sahip şehir. lakin akşam olunca yine g.tümüz donacak o allah'ın emri.
ömrümün büyük bölümünü geçirdiğim ve yakın zamanda istanbul için kendisini terk edeceğim şehir.

sevdim ben bu şehri ya. yeri geldi kaldırımlarına, yollarını şiirler/öyküler yazdım; yeri geldi o şiirleri/öyküleri bilfiil yaşadım.

"bi de denizi olsa" dedim hep, "nasıl olurdu acaba.."

denize gidiyorum şimdi, 'denizli ankara'yı tatmak için.

taşıyacağım içimde istanbul'a.

çıkarıp yayacağım denizin kenarına.

yapabilirim...
ankara da yaşamayanların anlayamayacağı duyguların paylaşıldığı güzide şehir .
ankara da deniz yoktur ankara bozkırdır ,
ankara da yeşil yoktur ankara betondandır,
ankara kasvetlidir
ankarada soğuktur suratlar
ankara güzel gelmez insanlara taki yaşayana karar.
ankara güzeldir lan işte ankara ankaradır vazgeçilmaz bir şehirdir
maalesef bu kadar arkasından atıp tuttuktan sonra yaşamaya başlayacağım şehir yurt dışından iyidir herhalde o kadar uzağa gitmeye erek yok. değiş lan ben gelene kadar şu hafta içinde.
memur şehri. Evden işe işten eve diyeceğimiz bir şehir.
ankara deyince aklıma gri renk gelir sonra makam, sis, soğuk, her taraftan papyonlu her
bir şey adamların fırlaması..
ciddidir ankara, pek sevilmez ama seven de çok sever. başkent olması nedeniyle önünde saygıyla eğilmek lazım az bir şey değildir hani
havası bildiğin gridir. pistir. burnuma filtre takıp bir gün ankarada gezeyim, akşamına o filtreden 3 kilo toz çıkmazsa adam değilim.

(bkz: yaşadığı şehire bok atmak)
Yaşamayı bilene gerçekten mükemmel bir kenttir.
(bkz: Türk insanlarının istanbul yavşaklığından utanıyorum)
özledim.
sabahtan beri kar yağıyor.tutması dileğiyle.
'' lan sadece kar gibi doğanın en güzel harikası için bile sevebilirim seni. ''

(bkz: mevsimlik aşk)

hala yağıyor, aklım çıkacak.
anıtkabir'ini ve kar'ını çok kıskandığım şehir.
(bkz: başka bişey yok zaten)
şu an inceden kar yağmakta
yorgunluğun,nefretin
iç geçirmelerin üstünü örtmüş beyaz bir örtü.
ayaz kesen nemli gözlerim ,gülüşünü bu şehirde gömdü
bugün, bu şehirde, gencecik bir masum öldü...
sevdiğine bu pencereden son defa güldü...
boşuna okunmuş olan şehir.

(bkz: allah belanı versin)
keşke karantinaya alsalar da, yarın içeri kimseyi almasalar dediğim şehir. istanbul'dan dönünce, havası bile sevimsiz gelen kuru-kara-soğuk-çok bilmiş ama az konuşan, göt eden teyzelere benzeyen şehir.
8 mart dünya kadınlar günü dolayısıyla, kızılay tarafı kadınların akınına uğrayan şehir.

genci yaşlısı, türbanlısı, travestisi, köylüsü, kürdü.. hepsi ellerinde pankartlarla yollara dökülmüşlerdi.
karla kaplı şehir.
i.melih gökçeğin sarkozy'nin karşısında ciklet çiğneyeceğine biraz belediyeyle uğraşsaydı diye düşündüğüm,şimdi sokaklarında caddelerinde insanların rezil olduğu güzelim şehir.