bugün

gercekten gozlemlenmesi gereken olay.gecen gun ole 1 yatmi$im ki sabah kalktigimda sol bacagim agriyor.o gun di$ari cikinca basamaklarin hepsini sol ayagimla ciktigimi farkettim, ustelik onceden hep sag ayagimla ciktigimi du$unurdum.boyle garip 1 $eymi$ i$te.
etkileyen faktörler fiziki ve psikolojik olarak ikiye ayrılır.
fiziki faktörler :
1) şiddet
2) zıtlık
3) yeni ya da ilk görülenler
4) aşırılık
5) hazır olma

psikolojik faktörler :
1) ihtiyaçlarımız
2) beğenilerimiz ( ya da beğenmediklerimiz)
3) beklentilerimiz
4) korkularımız
5) geçmiş yaşantımız
(bkz: algıda sıçıcılık)
(bkz: algida)
basitçe açıklanmak gerekirse.
doktor bir bünyenin kitap okurken açık olan, fakat izlemediği televizyonunda haberler sunulmaktadır, kitaba daldığı için konuşan sunucunun neler dediği dikkatini pek çekmez.

fakat sunucu hasta, hastane, hastalık, ameliyat, anestezi vs. gibi yani doktorun ilgi alanları ile bağlantılı bir konuda konuştuğunda doktor gayri ihtiyari kafasını kaldıracak ya da kulak kesilecektir.
fakat aynı konumda bulunan bir kimya mühendisi için sunucunun bio dizel, organik kimya, Akışkanlar mekaniği, Biyoreaktörler, Çok Fazlı Reaktörler,Isı Entegrasyonu, Katı-sıvı ayırma işlemleri vs gibi konulardan bahsetmesi gerekir ki aynı etki görülsün...

bu gibi örnekler çoğaltılabilir.
(bkz: selective perception)
iki kişiyi bir alışveriş merkezine götürdüğümüzde ikisinin farklı farklı yerlere yönelmesi de buna örnektir.biri spor mağazasına diğeri restoranlara yönelebilir.
bir de farklı olarak
(bkz: algıda değişmezlik)
algıda kıtıcılık vardır ki aman diyeyim evlerden uzak.
bazı durumlarda ise görmek istediginizi göremezsiniz.aradıgınız kalem,telefon vb nesneler gözünüzün önündedir ama göremezsiniz.

(bkz: algida körlük)
- bir tarafta 3 liralık regal,diğer tarafta 5 liralık başka bir marka..hangisini tercih edersiniz?
- 5 liralık öteki markayı.
- ama,ama algıda seçicil....
- algı sensin,seçicilik de sana girsin
- ama rega..
- şlakk...
marka hayranlığı. misal; külahta dondurma var, yemeyip ille algida isterim diyorsunuz. işte tipik bir algida seçicilik örneği.
psikoloji mi dondurma mı? dondurma. al sana bir algıda seçicilik daha.
(bkz: algıda seçici eleman aranıyor)
fonda çocuk parkı olan bi kadın resminde, yetişkin bi erkeğin dikkatini kadının, bi çocuğun dikkatiniyse parkın çekmesi olayıdır.
--spoiler--
http://www.farketing.com/...04/12/algda_seicilik.html
--spoiler-- *
(bkz: seni seçtm pikachu)
seçerek algılama; kişinin ilgilendiği bir konunun içerdiği unsurlara hayat akışında bilinçsiz olarak daha fazla dikkat etmesi, dikkatini çekmesidir.
örneğin; eski mısır'la ilgili bir araştırma içine girdiğinizde, sürekli olarak bu konuyla ilgili detaylar görsel - işitsel olarak dikkatinizi çeker ve konuyla ilgili size tesadüf gibi gelen kesişmeler yaşarsınız. aslında bunları daha önce de algılamışsınızdır fakat ilgi alanınıza dahil olmadığı için dikkat etmemişsinizdir.
kişi tarafından algılanacak obje, anlam ya da seslerin son düşünülenlerle bağlantısı olması durumu. ya da kişinin kendi ruh halince elitlenmişleri çekip çıkarması. psikoloji içerikli grafiklerde "bu resimde ne görüyorsun?" sorusuna verilecek cevap kişinin algı seçiciliğini gösterir.

bir nevi algı ilgiden doğar durumudur.

(bkz: algıda sıçıcılık)
birden çok duyum arasından ilgilenileni seçmektir. mesela ev kalabalık çok gürültü var ama tv de en sevdiğiniz dizi başlamış. gürültüden rahatsız olmadan dizinizi izleebilirsiniz. buna psikolojide algıda seçicilik denmektedir.
--spoiler--
http://www.farketing.com/...04/12/algda_seicilik.html
--spoiler--

buradakiler, birer algıda seçicilik örneği olsa gerek.
işine geleni beyniyle algılamak; işine gelmeyeni g.tüyle algılamak.
algidanın yaz için özel ürettiği fıstıklı dondurma.

yuh!
algıda seçiçiliğin olmaması halinde tehlike anlarında bütün sesleri birden agılamayacağımız için karmaşalar yaşanabilir.
- oğlum kahvaltı hazır uyan hadi..

-zzzz...

- oğlum esin seni aramış..

- ne! kim! nerde! ne zaman! *
o anki ruh haliyle veya genel bakış açısıyla ilgili olarak, kişinin ilgisini çeken şeyi, bütünden çekip çıkararak değerlendirmesidir.

--spoiler--

bir mühendis, bir imam, biri de çiftçilikle uğraşan 3 arkadaş ilk defa geldikleri istanbul'da bir süre kalıp memleketlerine geri dönerler.
hemşerileri mühendise sorar;
"eee anlat bakalım yediğin içtiğin senin olsun, istanbul nasıl bi yer?
mühendis cevap verir; "valla o kadar yüksek binalar var ki, sanırsın göğü delicek, her yeri binalarla dolu kocaman bi şehir istanbul".
çiftçiye sorarlar "allah sizi inandırsın öyle parkları, öyle bahçeleri var ki, her çeşit çiçeği ağacı görürsünüz, büyük bi köy gibi.. yemyeşil bi yer istanbul"
imama sorarlar "görünce inanamadım, öyle dini bütün bir şehrimiz ki her yeri camilerle dolu! minareleri saymakla bitiremezsiniz."

--spoiler--