bugün

az bir kısmı milletine, devletine ve atatürk ilke ve inkilaplarına bağlı olan topluluk. memleketimizde bulunan alevilerin önemli bir kısmı aleviliği islamdan farklı bir din olarak addetmekte ve amacından sapkınlaştırmakta olup, özellikle batı bölgelerinde bulunan yörük türkmenlerden oluşan grup gerçek alevi inancına ve felsefesine sahiptir. gerçek bir alevi izzettin doğan gibi birini tanımaz.
hz. ali ye haksizlik yapildigini soyleyen insanlarin olusturdugu mezhep. dunyevi islerle cok ugrasmislardir.
(bkz: siyaset)
bilgisi olan olmayan herkesin hakkında yorum yaptığı mezhep. alevilik hakkında *114 alevi başlığı altında ise 127 entry mevcuttur. sünnilik de 3, sünni başlığında ise 1 entry mevcut. çokmu bilgiliyiz bu konuda herşeyi biliyoruzda yorummu yapıyoruz anlayamadım. *
kelime manası incelenecekse; ehl-i beytin türkcesidir. alevi yani ali*nin ev ahalisi manasına gelir. malumunuz peygamberin *mübarek soyuda o haneden yürümektedir.

ama alevi dendiği zaman, şah ismail zamanın da şii olan türkmen aşiretleri akla gelir. esasen alevilik şiiliğin türkçesidir.

ama şah ismailden günümüze türk bir şii devleti kurulamadığı ve diğer islam topraklarında alevilerin, islam hukukunca mürted sayıldığıdan * asla şehirleşememiş, iran şiileri gibi alimleri, hukukları ve bir düzenleri oluşmamıştır.

günümüzün alevi köyleri, cumhuriyet devriminden sonra boşaltılan kürt ve yörük köylerine dağ köylerinden inip yerleşen alevilerle şenlenmiştir.

yeni düzenin dinden çok ırka verdiği önemle, daha dün hayat kaygısıyla dağdan inemeyen aleviler, askeri ve sivil memuriyette büyük başarılara imza atmışlardır.
hz. ali'yi pirleri kabul eden mezhep ve inanış.
yalnız benim anlamadığım birşey var ve bilen bir alevi kardeşim aydınlatırsa sevineceğim. bilindiği gibi hz. ali peygamberimizin damadı ve dünyadayken cennetle müjdelenen on kişiden biridir. şimdi durum böyleyken, yani hz ali namaz kılmıyor muydu ya da ramazanda oruç tutmuyor muydu, yani islamın gereklerini yapmıyor muydu? bunları bilmek istiyorum.
alevilik aslında islam kulturunun reformist kanadını olusturur,
koy-koyluluk temelli bir inanc sistemidir.ozellikle sultan selim in
padisah olmasından baslayarak sunni anlayısa sahip osmanlıyla surekli
catısma halinde olmuslardır.cumhuriyet doneminde de cok fazla birsey degismemis
otoriter devlet sunni islamı koruyup-kollamıstır.o yuzden bugun daha yeni yeni
kendilerini siyasi olarak ifade etme olanagı bulabilmislerdir.
haklı olarak sunniligi batıl bulurlar ve onların cahil oldugunu dusunurler.
ama kendilerinin de aydınlıgı tartısılır.bireyi-kisiyi onemserler insan sıfatı
altında ama kadını-erkegi bir tutarlar.kız cocuklarının eline baglama sazı
verirler ve deyis okuttururlar.sonra o kız cocuklarının beyin korteksi
deyis okumaktan deforme olur ve erkeklesirler.sonra o erkeklesmis
kadın turkuculer de kadınlarla lezbiyen iliskilere girerler.
isim vermeme gerek yok,onlar biliyorlar nasıl olsa hangi kadın turkuculerin erkeklestigini.
köylülerini bilmem ama aydın ve yol gösterici olanları metafiziğe inanmaz pozitivisttir.
yani dini yoktur. iran şiileri ve azeriler öyle değillerdir.ayetullah dedikleri alimleri ve yıllar içerisinde geliştirdikleri bir din öğrenme ve öğretme sistemleri vardır.

gelişen liberal ve demokratik hava içerisinde, umarız alevi yurtdaşlarımız da kendilerine bir ruhani lider bulur da, yıllardır muallakta kalmış olan türk aleviliği "nedir ne değildir" hep beraber anlamış oluruz.

bütün bunlara rağmen türkiye'nin en çok hakka sahip dini grubudur.
bugün okuduğum bir haberle hakkında beni derin düşüncelere garkeden inanış biçimi. haberdeki bilgiye göre alevi iftarına katılacaklar alevi dedeleri tarafından "düşkün" ilan edilebiliyor bu inanış biçiminde. hani çok "aydın" bir inanış şekli ya alevilik bizim medyamızdan pohpohlandığı üzere, hani tanrı-kul arasına girilmiyor ya alevilikte, işte bu insanı bir hayli şaşırtmaya yetiyor. katoliklerdeki afaroz yetkisine benzer bir yetki, kardinaller meclisini andıran bir dedeler meclisi...

hayır burada da bitmiyor, hani siyasal islam-laiklik vs dem vuranlar var ya. genelde bunlar tarafından sevilen bir inanış biçimidir alevilik. ama sıkı durulsun çünkü 1970'de bir konuda güvenoyu veren 5 alevi milletvekili böyle düşkün ilan edilmiş. hani nakşibendi tarikatında böyle düşkünlük falan yok ama, nakşiliğe aykırı bir güvenoyu veren bir milletvekilinin tarikatten çıkarıldığının ilan edildiğini düşünün. medya bunu aylarca kullanır, laiklik elden gidiyor diye feryat eder, siyasal islamın hortladığından falan haberler düzer, fadime şahinler tutar, ali kalkancılar yetiştirir vs...

bütün bu yorumlar ışığında sakın alevilik eleştiriliyor sanılmasın, tanım olarak kısaca anlatılmaya çalışılan şudur: üzerinden sünni-hanefi çizgisindeki islama saldırılmaya çalışılan, kuralları görmezden gelinerek islamın hayatla bağları koparılmak istenen, anadolu'nun sahip olduğu nice inanış biçimlerinden birisi, kültürel zenginlik. yani islam'a hakaret edilirken hain ellerce kullanılan, ateistliğe perde edilen inanış biçimi.
kendi içerisinde çözmesi/aşması gereken pek çok kurum/kişi bulunan inanç sistemidir.
büyükşehirler haricinde tunceli,tokat,amasya,maraş,çorum,erzincan ve sivas da hatırı sayılır derecede alevi bulunmaktadır.insanı meziyetler kişiden kişiye değişebilen bir olgu olduğu için alevilerin geneli hakkında yapılan yorumlar değişkendir.
aleviler; 25 milyondur...

aleviler; bu ülkenin yüz akıdır...

aleviler; aydındır...

aleviler; iyi vatandaştır.

aleviler; okuyan, bakan, gören, dinleyen, bilen, anlayan, düşünen insanlardır.

aleviler; her zaman uygarlıktan yanadır.

aleviler; inançlarında samimi oldukları için kimliklerini asırlardır acı çeke çeke koruyabildiler.

aleviler; tarihin bir kanlı hesabını sorarken, sadece kendi dizlerine vurdular.

aleviler; "incinsen de incitme" derler.

aleviler; yiğit insanlardır.

aleviler; çalışkandır.

aleviler; doğaya saygılıdır.

aleviler; allah'ın yarattığı tüm canlıları sevdiler.

aleviler; kadını ikinci sınıf vatandaş sayarak, bir mal gibi görerek, ona şüpheyle bakarak, insan yerine koymayarak, kapalı kapıların arkasına hapsetmezler.

aleviler; kadına güvenirler.

aleviler; yobaz değildir.

aleviler; saz çalarlar.

aleviler; dans ederler.

aleviler; ozanları-şairleri yakmazlar, edebiyatçıları kovmazlar, aydınları vurmazlar.

aleviler; "el, dil, bel sağlamlığı" isterler.

aleviler; çağdaş dünyanın reddettiği, akıl dışı hurafelere, batıl inançlara kanmazlar.

aleviler; mustafa kemal atatürk'ü severler.

aleviler; ulusumuza çağdaşlık kapılarını aralayan devrim yasalarına yürekten bağlıdırlar.

aleviler; laik cumhuriyete sahip çıkarlar.

aleviler; dönek değildir.

aleviler; kendi çıkarları için, hangi iktidar gelse ona yanaşıp yalakalık yapmazlar.

aleviler; hiçbir zaman küçük hesaplar yüzünden türkiye'nin aydınlık yoluna ihanet etmediler, etmezler.

aleviler; vefalıdır.

aleviler; dürüsttür.

aleviler; yiğittir...

(bkz: bekir coskun)
(bkz: alevilik niye hala bir mesele ki)
hz ali nin arkasinda giden can insanlar toplulugu.*
aleviler 80 milyondur.
aleviler sadece dürüsttür. hiçbiri düzenbazlık yapmaz. aleviler ya ondandır.
aleviler aydındır. hatta sadece aleviler aydındır.
aleviler iyi vatandaştır o yüzden azınlık hakları isterler sürekli. gibi anlam çıkarsak daha iyi olurmuş sayın bekir coşkun kişisinin yazısından.

aleviler; okuyan, bakan, gören, dinleyen, bilen, anlayan, düşünen insanlardır. şimdi sadece şuraya bir bakalım. muhtemelen alevi düşmanı ilan edilirim cımbızla kelime ayıklayan insanlar tarafından. ancak maalesef ümitlenmeyin canlarım öyle değilim zira. alevilik o kadar çeşitlenmişki birinin evet öyle dediğini diğeri suçlama olarak gösterir. saz çalarak ibadet olur mu diye sorduğunuzda pis yobaz hemen sağdan soldan duyduğun yalanları söylüyorsun. inanıyosun bi de onlara di mi? biz mumsöndü filan yapmıyoruz terbiyesiz, şerefsiz, pipisbok gibi bir çemkirme moduna girer bazı arkadaşlar da. canım hele bir dur soluklan. ben mum söndü dedim mi? hayır. e kendin kendini sokmuyor musun bu dipsiz kuyuya o zaman? bu arkadaşlar dinleyen, anlayan, düşünen, bakan, gören değil tetikte bekleyen insanlardır. aleviliğin en ufak bir yönünü eleştirirseniz yobazın, şerefsizin en alası sizsinizdir. fakat iş islama gelince iş değişir bu ülkede. her türlü boku atmak, tutarsız demek, cani din demek caizdir. hatta daha bir el üstünde tutulmaya başlarsınız. aynı şey hıristiyanlık için pek geçerli değil çünkü zaten hıristiyan olan da hıristiyan olduğunu pek öne süremiyor. çok popüler olmadığı için de eleştirmek gereksiz görülüyor kimi çevrelerce. neyse konuyu dağıtmadan. sözümüz asla aleviliği gerçekten ali sevgisiyle yaşayanlara değil. bu insanların üzerinden prim yapma peşindeki bir takım zırtapozlara. tamam hadi bazı haklar istiyorsunuz nedir bunlar diye soruyoruz. çelişkiler alıyor başını gidiyor. din kültürü ve ahlak bilgisi kalksın diyen adama bir bakıyoruz dinimizi öğrenmek istiyoruz diyor. camilerin gereksizliğinden dem vuran adam, cemevlerinin resmi ibadethane olmasını istiyor. buna çifte standart derler güzelim. bana var, sana yok senin yaptığın bir yerde.

edit: bekir coşkun yazısının bir ötekileştirme aracı olduğu aşikardır. 25 milyon diyerek alevi olmayanları kışkırtma amacı taşıdığı apaçık ortadadır. ne olacak şöyle anlatalım. bir adet arkadaş. çıkıp aleviler 25 milyon diyecek. bir diğer tartışma adabından bihaber insan kalkıp hadi lan yavaş 25 olun diyerek ortamı gerecektir. en üst paragraftakiler sadece ironi amaçlı yazılmıştır.
hiç alevi tanımamıs olsam, bekir coşku'un yazısından tüm mensuplarının insan değil de insan üstü* varlıklar olduguna inanacağım mezhep.

ben anlamıyorum; bir mezhep, bölge ya da şehir mensuplarının hepsine tüm iyi/kötü özellikleri nasıl yukleyebiliyorsunuz. (hem alevinin yobazını, dürüst olmayanını, çalışkanını, yiğidini gördüm hem de sunninin.) bu neyin çabası, neyin ayrımcılıgıdır? cumhuriyete sahip çıkan bir tek aleviler midir?
diğer insanlardan tek farkları mezhepleridir.
gün itibariyle 10 muharrem olan mezhep.
tanımı temsilcileri tarafından bile büyük farklılıkla yapılan olgudur.. olgu diyorum çünkü ne olduğuna ben karar veremedim. karar makamı da değilim zaten. ben ne aleviyim ne sünniyim. allah'a ve peygamberine inanırım. sonradan ortaya çıkmış gruplaşmalar ise benim için sadece gereksiz ayrıntıdır. gereksiz dedim kimse alınmasın saygımız sonsuz varlığınızı da reddetmiyoruz ancak bana gereksiz geliyor. ailem sünnidir. ama ben tarihi araştırdım. gördüm ki o zamanlarda yaşasam ben de hz. ali ve onun yanında olanları desteklerdim. ancak babadan farklı miras kaldı, ben de ikisini de reddettim.

alevilerin ne kadar insancıl olduklarını ve insana dayalı bir felsefesi olduğunu anlamak için detaylı araştırmaya gerek yok. bir alevi ile iki saat oturup konuşursanız bunu anlarsınız. ancak alevilerin sorunu tek bir vücutta birleşememek olduğu gibi televizyonlarda çıkan alevi önderlerin birbirini aptallıkla suçlayacak kadar ayrım içinde olmalarıdır. geçtiğimiz günlerde bir kısım alevi "biz müslüman değiliz, farklı bir diniz" diye aihm'e başvuru yaptı. izettin doğan ise bu fikri açık bir şekilde dangalaklıkla suçladı. evet ifadesinde aynen bu kelimeyi kullandı. yıllar önce izlediğim siyaset meydanı programında alevi önderlerinden olanların birbirlerine girmesi işi biraz daha özetliyor. alevilerin arasında bir birlik söz konusu değil. birşey yapacaklarsa önce bu birliği sağlamalılar. ancak bu imkansız görünüyor.

bir de ayrım konusuna değinelim. alevi yurttaşlarımız sürekli kendilerine ayrım yapıldığını iddia ederler. bu ilginç bir iddia. ben hiç hayatımda ortalığa çıkıp da ben sünniyim, ben şöyleyim, ben böyleyim diyeni görmedim. ama ben aleviyim diye vurgulu cümleler kuranlara her alanda rastlarsınız. çoğu sünni sünni olarak adlandırıldığını da bilmez. ama aleviler için alevi kelimesi gurur meselesidir. alevi bir arkadaşım sünni bir kızla evlenmeyi düşündüğünde annesinin "sana hakkımı helal etmem" tehditine boyun eğmiş ve vazgeçmişti. oysa sünni bir aile evladının alevi bir aileyle birleşmesine bu kadar tepki verir miydi bilinmez. benim dışarıdan gözlemlediğim alevilerin kendilerini farklı lanse etme çabası içinde oluşları. insana dayalı bir felsefenin savunucuları kimliklerini neden bu kadar ön plana çıkarmaya çalışır bu da bilinmez. ayrıca yine aihm'e azınlık hakkı alma konusunda başvuran bir grupun varlığı da mevcuttur. azınlık hakkı alarak kimden ayırmaya çalışacaklar kendilerini onu da anlayamadım.

velhasılı kelam. alevilik vardır. kabul edilmelidir. bunun yorumunu yapmak yerine bu insanları düşünceleriyle kabul etmek diğer insanların borcudur. kimsenin zekası kimseden kıt değil. birisi doğru yol budur diyorsa vardır bir bildiği. ve artık devlet de alevi konusuna sessiz kalmamalı. bu insanlara gereken haklar tanınmalı, bu olguya okul kitaplarında da yer verilmeli.
kimsenin inancıyla dalga geçmemektir.
biri doğru diğeri yanlış iki hizipe ayrılmış mezhep.
orta asya'dan anadolu'ya taşınan hoca ahmet yesevi öğretisidir.
ancak 1960 sonrası uğrdıkları baskılar neticesinde politize olan, yanlış sol fraksiyonların elinde özünün bozulmaya çalışıldığı ama her şeyiyle hala insanı her şeyden üstün tutan ve bağlı olunanların da çok samimi vatansever olduğu * ve yalnızca türkiye'de olan yörük türkü yaşam biçimidir. zira azerbaycan aleviliği ile ırak aleviliğinin temeldeki hz.ali sevgisi dışında hiç bir benzerliği yoktur. *
tarihsel kökenleri ve içindeki unsurlar dikkatli incelendiğinde islamiyetin bir kolundan ziyade islamiyetten beslenmiş heterodoks bir inanç olduğu anlaşılabilir. alevilik islamiyet, hristiyanlık,zerdüştlük, budizm s ve daha birçok semavi ve semavi olmayan inançtan beslenmiştir. özellikle doğu anadolu alevilerinin ibadetlerinde zerdüştlüğün inanılmaz etkisi (güneşe dua etme, ateşi kutsal sayıp söndürmeme vs) çok fazla görülmektedir.
"camiye neden gitmiyorsunuz?" sorusuna "hz.ali cami'de öldü" de diyebilen insanların da içinde bulunduğu inanç sistemi. bir arkadaşımın: "ulan hz. ali tuvalette ölseydi ulu orta yerde mi görecektiniz işinizi" diye sorduğu, cevap alamadığı muhattaplar. *
bir önceki konuda düşünce özgürlüğü ve kişinin düşüncesinin kişiyi bağlaması gibi erdemlerden bahseden ironik kişiliklerin alevilere "camiye neden gitmiyorsunuz?" gibi soru sorma hakkını kendinde bulması komik bir durum mudur yoksa o kişilerin zekalarıyla mı alakalıdır o da tartışılır.
bazı araştırmacılar şamanizm kaynaklı, bazıları zerdüştlük kaynaklı olduğunu savunmaktadır fakat aleviliğin şah ismail'le birlikte şiileştirilmeye başlandığını günümüzde de ortodoks islama yanaştırılıp yozlaştırılmaya çalıştırıldığını farketmek çok zor değil.