bugün

kurt fasitsi teroristlerin, hangi curretle polis telsizine sizip, deniz gezmis'in, sosyalizmin adini andiklari konusunda merak uyandiran catismadir.
ntv muhabirinin de yaralandığı çatışma.
Futbol maclari icin ustun guvenlik onlemleri alanların, boylesine bir olayda alamadigi ozel onlemle bir baskomserini ve bir vatandasini kaybettigi catisma. Derbilere binlerce kolluk kuvvetini yollayip da taraftarlari 3 guvenlik seridinden geçirdikten sonra stata sokup cikmasina izin vermeyen vali ve biyiklisi, sehrin gobegindeki serrefsizlerin yagdirdigi mermilere ve bombalara gunahsizlari vermislerdir. "munferittir" deyip gözaltina aldıklarından bahsedip boburleneceklerdir simdi de. Nasıl olsa 3 Mayıs'ta oynanacak ve Turkcell Süper Ligimiz'in şampiyonunu belirleyecek önemli bir derbi vardir önümüzde. Orada da ağdalı tezahüratlar eşliğinde kısa bir saygı duruşu yaparsın olay biter ve geçer. Biz öküzler de çabucak unuturuz bunu, ne olacak ki?! Öküzüz biz. pedofil olan devlet babası tarafından terk edilmiş öksüz öküzler!
olayı sadece buradan takip edebilen biri olarak saygıdeğer polisimizin rus özel birlikleri osnaz dahilindeki alpha takımını aratmadığı bir şahane olaydır. çeçenler de vaktiyle bir yerleri basıp rehin alma eylemi yapardı, bu kekolar saatlerce giremez akabinde yaradana sığınıp mekanda çoğu sivil yüzlerce ölü bırakarak operasyonu başarıyla(!) tamamlardı. işin kötü yanı bizim polisin çatıştığı tiplerin elinde rehine falan da yok, en azından buradan gördüğümüz kadarıyla böyle. peki gündüz gözüyle 6-7 saat boyunca bırakın daireyi, apartmana dahi girememek de ne ola ki? apartman girişine mayınlı bubi tuzağı mı koymuşlar? ha yok çevre binaların çatılarında keskin nişancıları var o zaman? hayır. beceriksiz falan desek şimdi ordan bir velet çıkacak "golaysa sen gid la orğaya" diyecek, bize operasyon dersi verecek. neyse bakalım, severim ülkemi ben. bir de yayın yasağı gelmiş, oy oy. i love this game.

rte umumi tuvalet açılışına giderken sri lanka ordusuna bedel güvenlik personelini görevlendiren devlet, böylesi bir durumda sarsılmaz'lardan öte silahları olmayan devriye güçlerini olay yerine yolladıysa da alınlarından öperim tekrar. tabi bunları olayı görmeden yazıyorum, haberleri izledikten sonra daha sağlıklı yorumlar yapılabilir.

bir polisin şehit düşmesi ve bir vatandaşın da yaşamını yitirmesi cidden üzücüdür. ölen vatandaş, bir de vurulan muhabir apayrı bir mevzudur. "vatandaş meraklı olmayacak, cahil olmayacak, bilinçli olacak arkadaş" diye işin içinden sıyrılmak işgüzarlığın önde gidenidir ki bu olay çok büyük bir güvenlik zaafiyeti olduğunun da göstergesidir. buna girmesek de olur.
"ergenekon yapmıştır kesin" cümlelerini duyduğumuz çatışma.
akıl fikir ve düşünme yetisi ihsan eyle yarabbim.
ölenlerden de rahmetini esirgeme.
telsiz konuşması için ;

http://video.haberturk.co...D=38981&k_A=haberturk
medyanın kölesi olmuş türk toplumunun, internetteki video sitelerine koyup binlerce kez tıkladığı olay. orada insanlar ölürken adeta bir oyunmuş gibi bunu izleyenlere acıyorum.
1 mayıs öncesi, bilinçli yapıldığını düşündüren provokasyon.
Gülen cemaatinin yayın organlarından Zaman ve S Haber'in birkaç zamandır devrimci karargah hakkında yaptığı haberleri anlaşılır kılmıştır. Hoşgörü insanının müritleri adım adım bir infazı örgütlemişlerdir.

"Teslim olmayan bir özel devrimci kuşağına layık olmaya çalışacağım. Devrimci karargah savaşçısıyım. Yaşasın devrim ve sosyalizm. Yaşasın hakların kardeşliği. Yaşasın Türk ve Kürt halklarının mücadele birliği.Biz düşeceğiz fakat bizden sonra bu kavga mutlaka sürecek. Nasıl binlerce yıldan beri sürdüğü gibi. Thomas Müntzer'den, Şeyh Bedrettin'den, Mahir Çayanlardan, ibrahim Kaypakkaya'lardan ve Deniz Gezmiş'lerden beri sürdüğü gibi" sözleri bu çatışmada söylenmiştir.

(bkz: müdür duyuyor musun sesimi)
(bkz: çiftehavuzlar direnişi)
(bkz: sabahat karataş)
(bkz: asıl siz halkın savaşçılarına teslim olun)
(bkz: sinan kukul)
(bkz: kanla yazılan tarih silinmez)
şehrin göbeğinde, meskun mahalde 7 saat çatışma yaşanıyor... bu esnada şüpheli şahıs evde tek başına ve 6 emniyet görevlisini, 1 sivil vatandaşı yaralıyor. 1 emniyet görevlisi ve 1 sivil vatandaşı da öldürüyor... bu esnada çevre binalar boşaltılmış, emniyet güçleri özel birliklerle binayı ve çevreyi kuşatmış durumda, tepede helikopter desteği, özel tim, emniyet müdürü, içişleri bakanı falan hepsi orada... tabiri caiz değil ise affola; suçlu GTA oyunundaki 5 yıldıza eşdeğer biçimde kuşatılmış durumda

tekrar ediyorum; meskun mahalde bir apartman dairesinde oluyor bu olay...

tüm emniyet kademelerimiz içerisinde bir tane de yetkili yok ki daireyi gören çevredeki apartmanlara keskin nişancılar (bkz: sniper) yerleştirilmesini ve suçlu görüldüğü yerde bu nişancılar tarafından indirilmesini düşünsün...

emniyet yetkililerine geliyor;
afedersiniz de salak mısınız?

düzenleme; alınan bilgilere göre keskin nişancılar olay mahalindeymiş ancak, yanlış konuşlandırılmışlar. bunun yanında hedef ortaya çıktığı zamanlarda da atış yapamamışlar... counter strike, counter strike diyen yeni yetmelere selam eder, keskin olmayan ve yanlış konuşlandırılan nişancıların da takdirini sizlere bırakırım...
o kadar zamandır sosyalist görüşle ilgileniyorum thomas mürchel gibi bir devrimci-direnişçi adı duymadım. umarım bu insanlar ortamı kirletmek, devrimci mücadeleyi karalamak isteyen grupların maşası değildir.
akıllara neden keskin nişancılara başvurulmadığı sorusunu getiren çatışmadır.

düzenleme; alınan bilgilere göre keskin nişancılar olay mahalindeymiş ancak, yanlış konuşlandırılmışlar. bunun yanında hedef ortaya çıktığı zamanlarda da atış yapamamışlar... counter strike, counter strike diyen yeni yetmelere selam eder, keskin olmayan ve yanlış konuşlandırılan nişancıların da takdirini sizlere bırakırım...
bir hücre evi, içinde bir teröris.
bir türkiye, bir istanbul, bir emniyet, özeltim.

karşılaştıralım bakalım bunları,
6 saat sürüyor çatışmaları.
yazık diyorum ben bu ülkeye,
demek ki adamlar 4 kişi istanbul'u ele geçirebilirler.
yazık!
neresinden baksan kokan bir durum.

1) devrim yapmak için silah satın alan devrimci, nike giyen sosyalistten çok daha vahim bir durum, önemli bir konu.

2) celalettin cerrah ın, ayşe arman a söylediği o sözün basında çıkmasının ardından ve 1 mayıs tan bir kaç gün önce olmasından dolayı, zamanlaması ilginç bir çatışma. ( belki bu adamlar 1 mayıs ta kanlı bir şeyler yapacaklardı, bunu engellemek istedileri, olabilir)

3) bu operasyonun saatlerdir bitirilememiş olması. badem bıyıklıların kadro doluşması sonucu polisin zaafiyet gösterdiği gibi bir sonuç görebilir, göremeyebiliriz de.

4) badem bıyıklı bir diğer kuruluş rtük te yayın yasağı koymuş. herhalde daha büyük badem bıyıklılar, rezil bir durumda olduklarını düşündü.

5) sokaktan geçen adamın çatışmayı izleyebilmesi. snipersız bir operasyon.
emniyet birimlerinin gerçek anlamıyla çuvalladığı çatışma. istanbul emniyet genel müdürlüğünün memurlara acilen amerikan polisiye film ve dizilerini izlettirmesi gerekli.

ek olarak, bostancının seçimi kesinlikle planlı bir olay. teröristlerin vermek istedikleri ise "türkiyenin en sakin semtlerinde bile varız" mesajıdır.

aslında bin nasihattansa yaşanmış bir gerçek olayın ne kadar etkili olabileceğinin bir kanıtı oldu bu olay. komşularımızı, çevre sakinlerini köşedeki simitçiyi bile her saniye gözlemleyelim. nedir ?, kimdir ?, nereden gelmiş, geçmişte neler yapmıştır ? gibi soruları sürekli soralım.

çok paranoyakça bir yaklaşım biliyorum, fakat, türkiye cumhuriyeti devleti gerçek anlamda bir kaosa sürükleniyor, sürüklendiriliyor.

bu savaştaki yerimiz nedir ?
her $ekilde ihalenin polis üzerine kaldığı çatı$ma'dır.

(bkz: #5108145)

çok değil sabaha kar$ı kendilerine dair bir entari girmi$tim. gündüz yazdıklarımın doğruluğu kendisini gösterdi.

ulan gerizekalı, adam ölmü$, lakin canı pahasına orada mücadele veriyor diğerleri. sen de counter strike mantığı ile bi skimi beceremiyor türk polisi diyorsun. gel ben vereyim sana tüfeği tabancayı cephaneyi, götün yiyorsa sen gir içeri.
oh ne ala memleket. türk polisini a$ağılamakla zafer zaten senin oluyor. öte yandan adam öldü o nası olacak. " e adamın i$i o gerekirse ölecek aburakoyim" cevabı ağızlarda sakız.

milletin ağzına pelesenk bir de keskin ni$ancı geyiği peydah oldu. keskin ni$ancı bi skim göremedikten sonra m200'le duvarda kendisi mi delik açsın. görmek için. yahu almıyor basmıyor benim kafam, almıyor havsalam.
polis eve rpg7 mi sallasın? belli patlayıcı düzeneği olduğu. senin ağzından dü$meyen "sniper" zaten görü$ alabileceği yer olduğunda özel harekatta mevcut. demekki bu adamların bunu yapacak pozisyonu yok. hayır ağır silahla girseler gene suçlu olurlar zira " polis bi adam için ortalığın hamina godu" diyecek aynı suratsızlar. girmese, "beceriksiz polis" yaftası hazırda bekliyor zaten. e ne diyem mahmut ne diyem sen söyle.

hakkaten sığ dü$ünüyoruz. olan biten her$ey polis akademisi filmlerindeki gibi yada counter strike oyunundaki gibi kolay geliyor insanlara. öte yandan daha gerilimli olan 24 disisinde ise gerçek hayat lanse ediliyor. konuya dönersek...

biri 1 mayıs için polise bahane olduğunu söyler, öteki devrimciler böyle olmaz der kesin polisin i$i, ötekisi türk polisinden bi cacık olmaz deri itin götüne sokar.

yani anlayacağınız her türlü ihale türk polisi üzerine kalmı$, kabak gene bi orospu çocuğu yüzünden türk polisi'nin ba$ına patlamı$tır. bir takım cibilliyetsizler de bu olayı fırsat bilip abanmayı vazife görmü$lerdir. kendilerine buradan alkı$ tutuyor, sonraki çatı$malarında aman çalı$malarında beni seyirci olarak davet etmelerini bekliyorum.

yayın yasağı konusunda ise ilk defa rtük tebrik edilmelidir. geç de olsa durumun vahametinin farkına varıp yasak koymu$lardır. zira bazı süper medya elemanları olayları istediği $ekilde kullanabilecekti ve bunun önüne geçildi.
olay hitamında yetkili makamlardan, yetkili ağızlardan gerekli açıklamanın yapılması en mantıklısıdır.

$aka zannedenlere; gelin olm o kadar kolaysa, harbi tüfeği mermiyi ben veriyorum. beni bi apartman dairesinden çıkartın sıkıyorsa. bi boktan haberi olmayıp kafası basmayanlar anca filmlerden aldıkları gazla "hıı okuze bak bi bok beceremeyenleri savunuyo" der ancak. iddiam halen geçerli. evdeki tüfeği veriyorum. cephane de benden. götün yiyorsa gel evime girmeye çalış. bakalım keklik düz ovada mı avlanıyor...
(bkz: ya sabır)
polis, vurulduğu halde hala işini yapıp kamerasını bırakmadan çekime devam eden ntv kameranı kadar işini iyi yapsaydı ne ölü ne de yaralılarla sonuçlanacak çatışmadır. celalettin cerrah'ın dünkü açıklamalarına benzer açıklamalarını bugün de bekliyoruz.
bir vatandaş olayı izleyeceğim derken hayatını kaybetti. allah rahmet eylesin.
çok üzücü.
insanın başına ne gelirse meraktan gelir, dedikleri yalan değil.
mazlum şeker isimli vatandaşın merakının kurbanı olduğu çatışmadır. bu durumla az biraz alakalı bir askerlik anısı anlatmak ister deli gönül:
arazide bir tatbikattayız. hem mg 3ler hem de personel taşıyıcıların üstündeki uçaksavarlar hedeflere atış yapıyorlar. biz piyadeler de arkadan izliyoruz atışları. hem makineli tüfeklerde hem de uçaksavarlarda izli mermiler var. bu mermi namludan çıktığı andan itibaren gözle görünüyor. hani mermi nereye ne hızla gitmiş, görebiliyorsunuz. işte bu mermiler hedefe isabet etsin ya da etmesin çok büyük oranda sekiyor hem de ne sekme. ilk hızından çok daha yüksek bi hızda yön değiştirip bazen yüzlerce metre öteye düşüyorlar. ama atış yapılan alanda birisi olsa o seken mermilerden kaçması mümkün değil, anında mıhlanır.

biraz alakasız bir durum ama demek istediğim; insanlara kurşunun adres sormayacağını anlatmak için sanırsam böyle bir sahneyi canlı olarak izletmekte fayda var. bu çatışma esnasında seken kurşunlardan ölen kişi askerliğini yapmış mıdır, yapmışsa böyle bir sahne görmüş müdür bilemiyorum ama en azından o ve onun gibi diğer meraklı vatandaşların akıllarının bir köşesinde yer edebilirdi. belki bir hayat bu sayede kurtulmuş olurdu.
sabahları 5.30 sularında servis beklediğim bölgede cereyan eden çatışmadır. Uyuyakalarak okula gidemememin isabet olmuştur.
öncelikle;
(bkz: 27 nisan 2009 istanbul da silahlı çatışma/#5109458)

birileri keşke daha tedbirli olunsaydı, keşke daha fazla insan ölmeseydi ve şans eseri daha da fazla insanın ölmemiştir dediğim için "cibiliyetsiz" yakıştırması yapmış...

öncelikle şu keskin nişancı meselesini açıklayayım; keskin nişancı duvarların ardını nasıl görsün denmiş, bu terörist arkasında 6 yaralı 2 ölü bırakırken sanırım binanın en orta yerinden açıyordu ateşi, şaka bir yana, çevresi sarılıyken bu kadar agresif bir çatışma politikası sürdüren kimsenin pencerelere yanaşmaması mümkün değildir.

bostancı'da oturuyorum. bölge çok iyi bildiğim bir yerdir. bahis konusu olan dairenin her cephesini doğrudan gören bir çok mevki ve konum mevcut, bunu da geçelim, basın mensuplarının çektiği fotoğraflar var, bunu da geçelim vurulan kameraman dahi vurulma anında ateş açılan pencereyi doğrudan çekebilmiş.

keskin nişancı konusunu işkembemden atmadım. zaten bilmediğim konularda atıp tutmak gibi bir huyum yoktur. özel harekkat bünyesinde keskin nişancılar olduğu bilinen birşeydir. işte soru da bu zaten o keskin nişancılar niye kullanılmadılar, neden çevre binalara konuşlandırılmadılar? konu hakkında birazcık bilgim varsa sizi temin ederim ki eğer mevcut noktalara keskin nişancılar konuşlandırılmış olsalardı iş bu boyuta gelmezdi.

ikinci konu cibiliyetsizlik konusu ki; bu lafı da eden arkadaşa aynen iade ediyorum. ortada bir ihmal ve basiretsizlik varsa... elbette ki sorumlular ve suçlular cezasını çekebilmelidir. siz "cibiliyetsiz" diyenleri öldürülen masum insanların yakını olsaydınız eğer, yine görmek isterdim... olaya aynı eksende yaklaşabiliyor muydunuz. bir kişi eğer güvenlik çemberinin ardından vurulmuşsa ey koca kafalı! bil ki o güvenlik çemberi yeterince güvenli bir güvenlik çemberi değildir ve ortada bir ihmal vardır.

neyse; ölenlere allahtan rahmet ve yakınlarına baş sağlığı; yaralananlara da geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum. keşke böyle olmasaydı, keşke gerizekalının birisi kafasına esince koca devlete kafa tutamasaydı, keşke kaybolan uçağı çabucak bulabilseydik, keşke tüm birimlerimizin elinin altında bir b planı bulunsaydı, keşke doktorumuz, askerimiz, siyasetçimiz, polisimiz; insanımız sıradışı gelişen her olayda kesinlikle çuvallamasaydı...

düzenleme; alınan bilgilere göre keskin nişancılar olay mahalindeymiş ancak, yanlış konuşlandırılmışlar. bunun yanında hedef ortaya çıktığı zamanlarda da atış yapamamışlar... counter strike, counter strike diyen yeni yetmelere selam eder, keskin olmayan ve yanlış konuşlandırılan nişancıların da takdirini sizlere bırakırım...
beyinsiz olanların eve rpg filan atılmasını istedediği çatışma. aynı şekilde sizin seken mermi durumunu bilmiyorsunuz heralde. counter strike mantığına göre polis operasyonu düşünüp sonra da ehe ehe türk polisi beceriksiz deyip klavye başında delikanlılık yapmak bazılarımıza çok basit geliyor.
Bir başkomiserin hayatını kaybettiği, kendilerine Devrimci Karargah diyen örgütün işi. Etki tepki meselesi, adamların üstüne tonla kimyasal silahı boşaltırsan taksim'de, onlar da boş durmaz, böyle işlere yönelir. Devrimci Karargah da karizmatik isim, benim niye aklıma gelmedi ulan? Biz hala Afganistan için Hareket Ordusu-AHO- falan diyoruz. Neyse, Kayseri'den Sivas'a gitmenin Küba'yı baştan başa dolaşmakla eşdeğer olduğunu bilmeyenlerce girişilmiş bir iştir.
ne amaçla yapıldığı, kime neyi ispat etmeye çalıştıkları belli olmayan, üç tane orospu çocuğunun bok yemesi. tamam devrim yapacaksın da *, kim seni gaza getirdi böyle? tabi bunlar gibi sürüyle orospu çocuğu gizli evlerde cephanelik kurarak sırasının gelmesini bekliyor. amaçları neydi? ne battı bu orospu çocuklarına, birisi bana izah etsin lütfen. kimin yolundan gidiyor bunlar? lenin mi? marx mı? mao mu? mahir çayan mı? deniz gezmiş mi? melih gökçek mi? kimin ulan kimin? bir insan bu kadar gerizekalı olabilir mi? öleceğin ya da hapse tıkılıp yıllarca yatacağın belli olan bir şey için neyi riske ediyorsun? hadi, başkaları güzel günler görsün diye kendi hayatını feda etmeye gönüllüsün diyelim, masum insanların hayatını feda etme hakkını sana kim veriyor peki? senin o sik kafalı devrim felsefende yazmıyor mu bu?

şu olaydan sonra halk devrimci gördüğü yerde silaha sarılacaktır.

"teslim olmayan bir özel devrimci kuşağına layık olmaya çalışacağım."

terörist telsizden böyle konuşuyor. davasına inanmış besbelli. inanmış bir insandan daha güçlü bir silah yoktur. bunu aklın bir köşesine yazmak lazım.

“ devrimci karargah savaşçısıyım.yaşasın devrim ve sosyalizm. yaşasın hakların kardeşliği. yaşasın türk ve kürt halklarının mücadele birliği."

halkların kardeşliğinden bahseden terörist elinde taşıdığı şeyin kardeşlikleri sona erdirdiğinin farkında değil herhalde. bir de, türk ve kürt halkı neyin mücadelesini yapıyor birlik içinde, biri bana söyleyebilir mi?

bu arada; elinde rehinesi bile olmayan, dört duvar arasına sıkışmış üç tane çapulcunun bu kadar ses getirmesine olanak veren türk polisini de kutluyorum. bugün ölen o gencin de, başkomiserin de, yaralıların da sorumlusu polis teşkilatıdır. böyle beceriksizlik, böyle fiyasko olamaz. üç kişinin başlattığı bir çatışma saatlerce süremez. hiç bir çatışma kuralında, hiç bir kitapta yazmaz böyle bir şey. bakan, müdür geldiğinde bik bik ötmeyi biliyorsunuz şöyle eğitim veriyoruz, böyle tatbikat yapıyoruz diye. alın işte meyvesi. afiyetle yiyin.

çatışma bölgesinde sivilin işi ne? çatışma hala sürerken, bostancı gösteri merkezi gibi geniş açıklıkları olan bir bölgede senin en az 3 km.lik parametreyi tahliye edip boşaltman gerekir. hani tahliye? yok. vatandaş sinema izler gibi çatışma izliyor. sonuç? sivil boynundan vuruluyor, kameraman da kulağından. bu kadar beceriksiz bir polis teşkilatımızın olması çok üzücü.
celalettin cerrah'ın akp lobisinden ışık hızında bir kararla görüntü yasağı getirttiği olaydır.*