bugün

27 nisan 2009 istanbul da silahlı çatışma

ne amaçla yapıldığı, kime neyi ispat etmeye çalıştıkları belli olmayan, üç tane orospu çocuğunun bok yemesi. tamam devrim yapacaksın da *, kim seni gaza getirdi böyle? tabi bunlar gibi sürüyle orospu çocuğu gizli evlerde cephanelik kurarak sırasının gelmesini bekliyor. amaçları neydi? ne battı bu orospu çocuklarına, birisi bana izah etsin lütfen. kimin yolundan gidiyor bunlar? lenin mi? marx mı? mao mu? mahir çayan mı? deniz gezmiş mi? melih gökçek mi? kimin ulan kimin? bir insan bu kadar gerizekalı olabilir mi? öleceğin ya da hapse tıkılıp yıllarca yatacağın belli olan bir şey için neyi riske ediyorsun? hadi, başkaları güzel günler görsün diye kendi hayatını feda etmeye gönüllüsün diyelim, masum insanların hayatını feda etme hakkını sana kim veriyor peki? senin o sik kafalı devrim felsefende yazmıyor mu bu?

şu olaydan sonra halk devrimci gördüğü yerde silaha sarılacaktır.

"teslim olmayan bir özel devrimci kuşağına layık olmaya çalışacağım."

terörist telsizden böyle konuşuyor. davasına inanmış besbelli. inanmış bir insandan daha güçlü bir silah yoktur. bunu aklın bir köşesine yazmak lazım.

“ devrimci karargah savaşçısıyım.yaşasın devrim ve sosyalizm. yaşasın hakların kardeşliği. yaşasın türk ve kürt halklarının mücadele birliği."

halkların kardeşliğinden bahseden terörist elinde taşıdığı şeyin kardeşlikleri sona erdirdiğinin farkında değil herhalde. bir de, türk ve kürt halkı neyin mücadelesini yapıyor birlik içinde, biri bana söyleyebilir mi?

bu arada; elinde rehinesi bile olmayan, dört duvar arasına sıkışmış üç tane çapulcunun bu kadar ses getirmesine olanak veren türk polisini de kutluyorum. bugün ölen o gencin de, başkomiserin de, yaralıların da sorumlusu polis teşkilatıdır. böyle beceriksizlik, böyle fiyasko olamaz. üç kişinin başlattığı bir çatışma saatlerce süremez. hiç bir çatışma kuralında, hiç bir kitapta yazmaz böyle bir şey. bakan, müdür geldiğinde bik bik ötmeyi biliyorsunuz şöyle eğitim veriyoruz, böyle tatbikat yapıyoruz diye. alın işte meyvesi. afiyetle yiyin.

çatışma bölgesinde sivilin işi ne? çatışma hala sürerken, bostancı gösteri merkezi gibi geniş açıklıkları olan bir bölgede senin en az 3 km.lik parametreyi tahliye edip boşaltman gerekir. hani tahliye? yok. vatandaş sinema izler gibi çatışma izliyor. sonuç? sivil boynundan vuruluyor, kameraman da kulağından. bu kadar beceriksiz bir polis teşkilatımızın olması çok üzücü.