bugün

monsanto

açık açık insan neslini kurutmaya yönelik işler yapan bioteknoloji ve tarım şirketi.

işin görünen yüzü: tohumların genetikleriyle oynayarak daha verimli ve dayanıklı tahıl v.s. üretmek.

perde arkasında yapılan: bu götler dünya tohum üretiminde tekel durumundadırlar. piyasaya verdikleri tohumların tümünde baskın genler bulunmaktadır. bu da tohumların ekili oldukları alanlardan çevreye yayılmasına neden olmaktadır. bu da tarlalarında bunların tohumlarını kullanılan tarlalara komşu tarlalara yayılması anlamına gelmektedir. bunu bahane eden monsanto kendi ürünlerini kullanmayan çiftçileri telif hakkı/patent ihlâli nedeniyle dava etmektedirler. şerefsiz abd yönetiminin telif hakkı ve patent ihlâllerine çok ağır yaptırımları ve genel anglo amerikan hukuk sistemi nedeniyle davalı çiftçiler 100 yıl çalışsalar kazanamayacakları cezaları ödemeye mahkûm edilmektediler. bu da monsanto'nun bu çiftçilerin tarla ve çiftliklerine el koymasına neden olmaktadır.
bunun yanında gdo dediğimiz tohumlar bunlar. yani her birinin insan sağlığına olan zararları doğrudan kanıtlanması 25-30 yıl sürüyor. bu da tohumun güncel kaldığı dönemin çok dışında kalıyor. oysa bunların neredeyse tümünün günümüzdeki kanser salgınına neden olma olasılığı %99.

günümüzde türkiye'de ekimi yapılan sebze ve tahılların tümünün tohumları yurtdışından, özellikle de israil'den gelmektedir. çekirdeksiz karpuzdan tutun da kıpkırmızı ve pasparlak görünen ama kestiğinizde kupkuru, tatsız ve neo'nun pardesüsünden bile kalın derisi olduklarını görüyoruz. pembe domates gibi yerli ve son derece güzel sebze ve tahıllar ülkede bulunmaz oldu ve yakında hepten tükenecekler. o zaman bu orospu çocuklarının kucağına hepten oturacağız.

özellikle mısıra yoğunlaştıklarını, türkiye'de mısır, mısırdan üretilen ya da mısırla beslenen her şeyin bunların tohumlarından geldiğini de ayrıca belirtmek isterim. büyük tavuk şirketlerinden aldığınız tavukların nasıl üretildiğini görmüş biri olarak, aman!

bir de cargill var. onlar doğrudan doğruya türkiye'yi sikmek için çalışıyorlar. bahsetmeden geçmeyeyim. onlar ülker'le ortaklar. ülker ürünleri yiyorsanız bilin ki gdo yiyorsunuz. zaten recep tayyip erdoğan'ın bunlara arka çıkması da ondan. türkiye'de insanlar ürettikleri gıda ürünlerinin üzerine gdo'suz olduğunu bile yazamıyorlar. gdo'lar kontrol edilmiyor.

bu tür şirketler yasaklanmalıdır. açık söylüyorum, sonumuz bu şerefsizlerden olacak. bir yandan kanser, öte yandan obezite falan... açık söylüyorum silah şirketlerinden fazla insanın canına mâl oluyorlar.

burada ilaç sanayine de iki giydirmek gerekti: danışıklı dövüş öyle çirkin oynanıyor ki... biri gdo ile insanları hasta eder, beri ki sağlık havucuyla insanların olmayan paralarını bile alır...

düzen bu işte.