entry'ler (24)

this will make you love again

when the joys of living just leave you cold
frozen from the failing mess you made your own
and if you want an ending to your screenplay life
well heres the consolation that will change your
heart and mind

all the glitz messiah's just pass the time
a cure for no real sickness, cross your hopes and die
your supermarket jesus comes with smiles and lies
where justice he delays is always justice he denies

this will make you love again x 4

and now you save
love again
to feel the rays
love again
the sweet delays
love again
and shoot the breeze
love again

early thursday mornings
wipe away the flies
the crossfire fight for action
right between your thighs
every touch is sacred
when they leave the room
if i have to switch the lights off
i wanna switch them off with you

this will make you love again x 4

and now you save
love again
to feel the rays
love again
the sweet delays
love again
and shoot the breeze
love again...

i am x

(bkz: this will make you love again)

this will make you love again

ı am x şahanesi. ne güzel tanıştık kendisiyle. ne güzel bir şarkıydı ve hergün nasıl daha da güzelleşiyor da güzel demek bile yetmiyor?

-hı hıı. bu da tarçın kokulu.

nights in white satin

çok güzel, çok özel.
tarçın kokulu şarkılarım var benim. onlardan biri.

"beauty i'd always missed
with these eyes before,
just what the truth is
i can't say anymore."

sigara içme nedenleri

yalnızca dumanla nefes alabilen bir canlı için tek sebep (bok varmış gibi) bir süre daha hayatta kalmaktır.

libertango

yo yo ma'nın çellosunun da hakkını vermek gerekir. bu parça böylesine muhteşemse astor'un olduğu kadar, onun da sayesindedir.

sevgilinin kokusu

uçucu...

sevgiliyle konuşacak bir şey bulamamak

bulamamaktan ziyade 'aramak' bir şeylerin ters gittiğini gösterir.

bir sehre gidememek

(bkz: bir şehirden gidememek)

otellerde yasamak

dönebileceğin bir evin olmayışı ya da dönmek zorunda olduğun bir evin olmayışıdır.
muhtaçlık can yakarken, ortadan kaldırılmış bir zorundalık hafif bir serinlik verebilir.

güle güle demek ve yaşama devam etmek

uğurlamak ve yaşamını 'kalan' olarak sürdürmek...
uğurlamak ve 'ardından bakan' olarak kalmaktan evladır.

phantasmagoria in two

açıkçası şu anda onu gün yüzüne çıkaracak oluşumdan son derece rahatsızım.
bencil yanım; "bilmeyenler bilmemeye devam etsin" diyor. ve hatta bilenlerin hepsi ölsün, bi' tek bana kalsın.

sanırım yine diğerim'e yenildim. dinleyiniz, şahanedir.

anlatacak çok şey varken susmak

öncesinde yutkunmak gerekir.

compadrito

(bkz: milonguita)

milonguita

arjantin barlarındaki fahişeler, hafifmeşrep tango kadınları.

erkeği için;
(bkz: compadrito)

-milonguera var bir de.

compadrito

tango yapan delikanlı. büyüyünce milonguero olabilir.
(bkz: küstah)

istiklal caddesi

(bkz: çıngıraklı tramvay)

cingirakli tramvay

istiklal caddesi'ni masal diyarına çeviren güzellik.
waltz of the butterfly ile birlikte anılır.

dinsizlik

tanrı'nın da içinde bulunduğu yüksüz ve yansız olma hali.

"ben dinsizim. çünkü'sü değil bu ama... tanrım da dinsiz."

kemal burkay

1959'da kırkdokuzlar davasında tutuklananların arasındaydı.