rutin çok önemli ya.
şu hayatta inanın rutin ile daha mutlu insan.
hayata düşündüğünüz gibi renk ve heycan katmaz. kısa süreli evet etkiler ama uzun solukta düşüşe neden olur.
rutinde herşey daha nettir belirsizlikler azdır.
ancak rutinin dışında ancak motivasyon etkilidir. motivasyon ise dengesizdir ve düşüşleri yükselişlerinden daha serttir.

mideni yakar dişinin arasında kalır.
bir de sikimflasyondan dolayı artık tüm malzemeler kalitesiz olmaya başladı. hiç yeneceği kalmadı.

mesele şu ki: boşluk dediğimiz şey karanlık madde ile mi doludur.
okyanusu arayan balık gibi. etrafına bak okyanustan başka ne var ki..
balık içinde yaşadığı okyanusun farkında mıdır?
şayet böyle birşey ise fotosentez ve karanlık madde arası derin bir ilişki vardır.
sadece fotosentez değil, karanlık maddesiz madde var olamaz o zaman.

bu konuda bir çok filozof farklı görüş bildirse de en sevdiğim görüş "hür irade" görüşüdür.
Augustinus (Aziz Augustinus) "itiraflar" adlı eserinde kötülüğün varlığı ve kaynağı üzerine derinlemesine düşünmüş ve kötülüğün, Tanrı'nın iradesinden ziyade, insanın hür iradesinin sonucu olduğunu öne sürmüştür. Ona göre, Tanrı sadece iyiliği yaratmış ve insanlar özgür iradeleriyle kötülüğü seçmişlerdir. ayrıca Kierkegaard kötülük ve hür irade konusunu ele alırken, insanın özgür iradesiyle kötülük yapma yeteneğine sahip olduğunu savunur. Ona göre, insanın özgür iradesi, Tanrı'nın yarattığı dünyada kötülük yapma seçeneğine sahip olmasını sağlar. Ancak Kierkegaard, insanın özgür iradesiyle kötülük yapma seçeneğine sahip olmasının, aynı zamanda Tanrı'ya olan inancını güçlendirdiğini ve insana dini bir sorumluluk yüklediğini de belirtir.
öte yandan Leibniz'de, kötülük sorununu "en iyi dünya" problemi bağlamında ele alır. Ona göre, Tanrı, sonsuz bilgeliği ve iyiliğiyle en iyi dünyayı yaratmıştır. Ancak bu en iyi dünya, mutlak mükemmelliği içermez, çünkü bu dünyada kötülük de vardır. Leibniz'e göre, Tanrı, en iyi dünyayı yaratırken, insanın özgür iradesine de saygı göstermiştir. Dolayısıyla, kötülük, insanın özgür iradesinin bir sonucudur ve Tanrı'nın varlığıyla uyumludur. Leibniz, kötülüğün varlığını, Tanrı'nın varlığı ve sonsuz iyiliğiyle bağdaştırır.

hız iyi birşey değildir.
araba kullanmak sadece gaza basıp direklsiyon çevirmek değildir.
çevrenizdeki işaretçilere bakmanız hatta bunun ötesinde sağduyularınızı iyi kullnamanız gereklidir.
herkes ehliyet almamalı daha doğrusu ehliyet almak bu kadar kolay olmamalı.

hala var mı bunlardan ya.
toplayıp güneşe fırlatmadılar mı.

iki amsterdama bakar.
alkolün en tatlı halidir.
azı yük çoğu eziyet/pişmanlık.
dozunu kaçırmadıkça çıkmak istenmeyecek durum.

he ya. dadından yenmez.
huzur güzel şey vessselam.
çocuklar uyudu bulaşıklar yıkandı açcım "orville"'yi, dır dır eden bi dişi yaratık yok.
huzur güzel şey vesselam.

en büyük seri katil doğadır.
belirli aralıklarla yok eder.
fosillere baıp ders almaz mısnız?
vebalara bakıp ders almaz mısınız?
doğa yakında yeniden bir temizlik yapacak.

30'una kadar yemediği bok kalmaz sonra biyolocik saatim işliyo.
yani bu sadece kadınlara özgü değil.
erkekler de aynı.
toplumun kendine bir çeki düzen vermesi gerek.
yoksa dünya bir çöplükten başka birşey olmayacak.

istisnasız tüm ülkede hakim olan bitki örtüsüdür.
asla hiçbir şehrin ıslah olamayacağı bir şekilde hemde.
bunun sebebi ise kesinlikle insanlar.
bu ülke insanları eğitilemezdir.

yiyiniz içiniz ama israf etmeyiniz.

güney koreye gidip çocuk yapıp parası ile kaçma fikri belirdi hemen akıllarda.

slim fit regular fit vs vs herhangi bir fit almayın allah aşkın.
erkeklerde karı gibi giyinmeye başlamış aw.
yeter yahu. azcık kalıbınızın adamı olun.

suudi pasapaotru daha değerlidir.

aşık olmak için en keko en boktan adamı seçen kadının hayal kırıklığından sonra düştüğü bambam serilerinde ifşasını bambamcılarından birinin yaymış oluyor.

kedi götü kokuyordur.

ablasının gölgesinde kalmıştır.
yakında onlyfans açarsa şaşırmam.
miley cyrus sendromu diyolar bugünlerde bu tarz şeylere.
ünlülük sendromu.
ünlü olabilmek ünlü kalabilmek için her bokun yenmesi kısaca.

genç bakanlarımız var.
hanfendiler çok güzeller.
uyarmamaları için hiçbir neden yok bence.

saflar her geçen gün daha da azalıyor.
nerden biliyorum diye sormayın.