galatasaray ın merak ettiğim deplasman performansını göreceğimiz maç olacaktır.

Mehmet Topal ın iki kritik hatasıyla 0-2 yenildiğimiz maç.

Şimdi burada suçlu kim sorusu son derece önemli.

Mehmet topal mı? Topal; şu anda Türkiye nin en iyi yerli ön liberosu. Kıymetini bilmeyenler tıpkı caner ve gökhan da olduğu gibi kıymetini ancak gidince anlarlar. Topal maçta nerede oynadı. Stoper. Asıl mevkiisi stoper olmayan bir oyuncunun yapmış olduğu hatadan dolayı ben en son onu suçlarım.

Aykut Kocaman mı? Beğenirsiniz beğenmezsiniz ama Mehmet Topal ı orada oynatmak zorunda kalan bir hocadan bahsediyoruz. Elinde ki en iyi stoper Kjaer satılmış, evet finans için önemli ancak yerine aynı kalitede bir stoper alınmamış. Hocanın elinde 3 tane stoper var. Skirtel, Roman ve yarım stoper Topal. Ayrıca takımın geçen sezon ki en iyi oyuncusu Lens gönderilmiş yerine Dirar alınmış, Dirar ın asıl mevkisi sağ bek. Aykut Kocaman ın eline son yılların en kötü kadrosu teslim edilmiş. Bunu bütün büyük takımlarımız yaptı. Ekonomik olarak zor duruma düştükleri ve bu yüzden kötü kadrolar kurduklarında ne hikmetse takımın başına camianın en sevdiği adamlardan birini getirirler ki o adamı rahatça harcayabilsinler. Sonra bu adam iyi güzel ama bundan hoca olmaz denip o o hocaların işlerini bitirirdiler. Örnek olarak, galatasaray ın en kötü kadrolarından birinin başına Bülent korkmaz getirilmişti. Sonu hüsran oldu. Bülent Korkmaz Ünal Aysal ın kurduğu drogbalı sneijder li burak lı muslera lı kadronun başında olsaydı acaba nasıl olurdu? Yine bjk ekonomik olarak ve kadro olarak en kötü olduğu dönemde takımın başına Rıza Çalımbay ı getirdi. Bir arada yanlış hatırlamıyorsam Ertuğrul Sağlam ı getirdi ve harcadı. Trabzonspor yine en sıkıntılı döneminde Hami Mandıralı yı getirdi, harcadı. Yani takımların sefasını başka hocalar sürdü cefasını ise camianın öz çocukları çekti.

Aykut Kocaman da aynı şekilde ffp kriterleine uymak zorunda olduğumuz bu sezon takıma getirildi ki paratoner vazifesi görsün ve yönetimin üzerinde ki bütün eleştirileri tek başına omuzlasın. Tıpkı 3 Temmuz da olduğu gibi. Aykut Kocaman ın elinde ekonomik olarak Daum döneminde ki her istediğini getiren takım olsaydı ne olurdu? Hatırlatalım o daum kadrosunu; Serhat Tuncay Van hoijdonk alex appiah aurello luciano anelka nobre vs.

Şimdi gelelim asıl sorumluya. Bu futbol takımını bu hale getiren Yönetimdir. Yönetim kim? Aziz yıldırım tek başına evet tek başına. Takıma ekonomik olarak çağ atlattığı, amatör branşlara verdiği önem, taraftarlığı ortada inkar edemeyiz. Ancak Aziz Yıldırım geldiğinden beri Fenerbahçe futbol takımının kimyası değişmiştir. Fenerbahçe her zaman türkiye liginin en renkli en hücumcu futbolunu oynayan takımdı. Sezonlar boyunca en çok gol atan takım kimliğini hiç kaybetmemişti. Ancak aziz yıldırımdan sonra ziko ve ersun yanal dönemi hariç olmak üzere bu takımın kimyası bozuldu. Daum, aragones, aykut kocaman, peraira hep kontrol pas oyununu ve yavaş oyunu tercih ettiler. Advocat; çağdaş futbola yakın olan baskın hücum futbolunu oynatmak istediyse de elinde ki kadro ona müsait değildi çünkü kadroyu o kurmamıştı. Bu süreçte hiç mi şampiyon olmadık evet olduk. Ancak hangi şampiyonlukta oynanan futbol bizi tatmin etti söyleyin. herkes biraz zico ve ersun yanal diyecek o kadar. 19 yılda da artık o kadar denk gelme olsun değil mi?

Şimdi neden aziz yıldırım bu takımı bu hale getirdi. Çok basit. Çağdaş futboldan anlamıyor ve ekibinde de anlayan bir tane adam yok. En güvendiği adam Mahmut Uslu düşünün. Transferden sorumlu yönetim kurulu üyesi. Daha hazin tarafı ise maalesef futboldan anladığını zannediyorlar. Takımı kendi malı olarak görüyor. Egosu yüzünden parlayan bütün futbolcuları küstürerek takımdan gönderiyor. Alex gökhan caner appiah anelka vs. Neymiş alex bacak bacak üstüne atmış, ersun yanal kampa karı atmış filan gibi saçma sapan sebepler.

Transfer komitesi içler acısı. Dirar gibi bir sağbek i lensin, guiliano gibi( şu an henüz oynamadı ama umarım haksız çıkarım) bir kalası ise alex in alternatifi 10 numara diye yutturmaya çalışıyorlar. Aslında yutturmaya da çalışmıyorlar öyle zannediyorlar. Çünkü yukarıda da zikrettiğim gibi çağdaş futboldan anlayan bir tane adam yok. Scout grubu sıfır. Avrupa futbolundan bi haber. Avrupa futbolunu takip eden fenerbahçe li mesela Uğur Meleke gibi genç adamlardan faydalanmayı aklının ucundan bile geçiremiyorlar.

Yani işin özü bu yönetim ve anlayışı bu kulübün başından elini çekmedikçe bu takımdan hiçbir şey beklememek lazım. Ne zaman yöneticilikten anlayan bir başkan ve "modern" futboldan anlayan bir ekip gelirse işte o zaman fenerbahçe eski kimliğine bürünür.

Şu an 6. sezonu henüz bitirmiş birisi olarak yorum yapıyorum.

Bence krallık en çok cersei ye yakışıyor. Şöyle ki;

denayers ın ejderhaları olmasa bir hiç. Hiçbir dehası yok. Evet getirmek istediği westeros düzeni takdire şayan. Köleliği bitirmek adil bir yönetim sergilemek herkesin eşit olduğu bir düzen istiyor. Ancak tyrion lennister ın da dediği gibi hiçbir kral halkın tamamını memnun edemez. Yani danynin düşüncesi bir ütopyadan ibaret.

Jon snow un ise askeri dehası sıfır. Muhtemelen seçilmiş kişi olmasından kaynaklanan sürekli dört ayağının üstüne düşme durumu var. Ramsay Bolton ile yapmış olduğu savaşta tamamen aptal bir şekilde tek başına bir orduya saldıracak kadar tez canlı. Ayrıca sürekli küçük emrah vari ağlak pozisyonda. Allah tan sansa littlefinger ile ittifak yaptı da savaşı kazandı. Yoksa remzi götünü kesecekti. Sonuç olarak kral olacak potansiyelde ve acımasızlıkta değil. En fazla kuzeyin kralı olarak kalmalı.

Ancak cersei evet kötü bir karakter ancak iktidarı için her şeyi göze alabilecek potansiyelde. Hırs dolu. Doğa üstü güçleri meziyetleri yok. Acımasız bir o kadar strateji sahibi. Elinde ki güçleri en iyi şekilde kullanıyor. Tahtın kendi ailesinde kalması için kardeşinden çocuk yapıyor. Bu durum ahlaki değil ancak ailesi için neler yapabileceğinin net bir göstergesi.

Gelelim Lord Baelish efendiye evet tam bir deha. Strateji uzmanı ancak onda da askeri komuta yeteneği yok. Bu sinsilikle kral olunmaz. Ancak ikinci adam olabilir.

Bakalım ilerleyen bölümlerde neler olacak merak ediyorum.

Asla bir 10 numara olmayan futbolcu. Emre ile hele hele Alex ile uzaktan yakından hiçbir benzerliği olmayan futbolcu. Daha ziyade sağ ve sol iç bölgede oynuyor.

Teknik, yumuşaklık, ara pası, dripling, çalım, uzaktan şut, havadan pas kesinlikle yok bu adamda. Oyuncuyla ilgili tek olumlu veri Zenit istatistiği. Hatırlatmak gerekirse guiza ve holmen i de istatistik sonucu almıştık.

Hele bir fiziği var evlere şenlik. Tam pehlivan olacak kıvamda.Kütük gibi. Bir brezilyalı ancak bu kadar kalas olur. Koşamıyor.

Bir Fenerbahçe aşığı olarak söylüyorum almayın bu adamı, taraftarı çıldırtır bu adam demedi demeyin. Bana kızanlara sesleniyorum inşallah siz haklı çıkarsınız ama zaman kimin haklı çıktığını gösterecek.

Dolu dolu 5 dakikanın erken boşalma sayılmayacağını bilen erkektir.

Dizinin tamamını bugün itibariyle bitirdim. Dizi hiç fena olmamış karakterler gayet iyi belirlenmiş ve oturmuş. Absürt olarak gördüğüm tek karakter Özge.
Özge nin senaryosu ile ilgili bir kurgu hatası olduğunu düşünüyorum. Yada hukuki bilgi eksikliği de olabilir. Sadık Murat ın eşinin intiharının Can Manay tarafından biliniyor olması ve bu intihar olayını Sadık Murat ın bu kadar korkutması çok saçma. Özge nin sanki gizli bir cinayeti aydınlatmış gibi nefretle davranması da çok saçma. Ortada bir intihar var. Burada olsa olsa intihar düşüncesinin kuvvetlendirilmesi intihara teşvik suçu oluşur ki bu da çok zorlama ile olur. Yani aslında Can Manay ve Özge nin bildiği sır, şantaj malzemesi olarak kullanılacak kadar abartılı değil. Bir de Özge resmen Furkan ın ölümüne sebep olmuşken Sadık Murat ı suçlaması da absürt. Özge hırsızlık mala zarar verme ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından azmettirici olarak ceza verilmesi lazım. Bu durum bile Sadık Murat ın Özge den korkmasını bertaraf etmesi için karşı şantaj malzemesi olarak kullanılabilir. Yani Özge karakterinin bu hırsının nedeni bir türlü oturmadı kafamda. Hatta SMK bu soruyu birkaç kez sordu özge benimle neden bu kadar uğraşıyor diye. Yani takıldığım nokta Özge karakterinin zorlama olması.

Topla birlikte şu anda Dünya nın en hızlı oyuncularından biri. Fiorentina Roma maçında attığı depar dillere destan olmuştur.

gerek şort ve çorap tarzı, gerek oyun sitili özellikle de gol sevinçleri ile bana her zaman geçmiş dönemlerin futbolcusu izlenimi veren alman futbolcu.
Kendisi gol sevinçlerini durduğu yerde zıplayarak yaparak bana sanki fifa 97 oyuncusu izlenimi vermektedir.

halil sezai'nin "isyan" şarkısına arabesk yorum katan ve "efkarın dibine vuran adam" diye kendisinden söz ettiren güzel sesli genç adam.
https://www.youtube.com/watch?v=8jPir15Ms8c

bir fenerbahçeli olarak beşiktaşın talihsizliğine üzüldüğüm kura. Bir trabzonspor'un grubuna bakın bir de bjk nin. Gs ve ts balı maalesef bjk de yok. playoff ta arsenali çek sonra tottenham. Yine de bjk gruptan çıkacaktır. Başarılar.

bir fenerbahçeli olarak kaptanımızdan utandığım maç. Şu adama 30 maç ceza verseler de artık Mert kaleyi alsa. Melo aşağı kalır mı? penaltıyı atmadan önce ağzını köpürtmeler hırlamalar... Türk futbolunun acilen Volkan, Emre, Melo gibi adamlardan kurtulması gerek.

normal süresi berabere bitecek olan karşılaşmadır.

babam ve oğlum filmindeki "açaydım kollarımı,gitme diyeydim." sahnesidir.

halkı kin nefret ve düşmanlığa sürüklemek suçunu işleyen yazardır.

Ve meksika' nın ikinci golünün de verilmediği yan hakemin show yaptığı maÇ.

Dünya kupasının 2. MaÇı. henüz 12. Dk. Meksika' nın bariz golü ofsayt gerekÇesi ile verilmedi. 2. MaÇta ikinci büyük hakem hatası. Bu hata umarım brezilya hırvatistan maÇındaki gibi sonuca etki etmez.

bir an 2002'de rivaldo'nun kendini yere attığı pozisyonu hatırlatan utanç maçıdır.

14. bölüm müthiş bir drama imza atmıştır. Murat Cemcir' in oyunculuğu zirve yapmıştır. Evin büyüğü olarak ayakta kalması gereken kişi rolünü müthiş yapmıştır. Ayrıca bankta Şerif abinin Ali'ye verdiği ders niteliğine ki nasihatleri çok duygulandırmıştır. Finali de dramdan tekrar komediye dönme açısından başarılı olmuştur.

2014 dünya kupasına damga vurmasını beklediğim genç yıldızların başında gelen alman futbolcu. henüz 22 yaşında ama çok büyük yetenek bu çocuk. almanya'nın zidane'ı olabilir.

2014 yılında düzenlenecek olan milli takımlar bazında ki en büyük futbol organizasyonudur.

Tahminlerim şu şekilde. Eşleşmelere bakmadan yazıyorum.
Şampiyon: Almanya
Finalist: Brezilya
Sürpriz: Belçika
Hayal Kırıklığı: ispanya,Arjantin.
Gönlümdeki şampiyon: italya.