bugün

kişinin karşılaştığı problemlerle ilgili bir çözüm yolu bulamaması...
(bkz: özgürlük)*
(bkz: çaresizliğin insana herşeyi yaptırabilme gücü)
(bkz: olmazın oldurulması)
insanın başına gelecek olan durum karşısında hiç bir şey yapamamak. hızla giden bir arabayı durduramayan bir sürücünün yapacak hiç bir şeyinin kalmaması.

ama çaresizlik denince benim aklıma filistinli baba ve oğlu gelir. kurşunların arasında kalmış baba ve oğlunun amaçları yalnızca ellerindeki su bidonlarını doldurmakken, bir anda israil askerlerinin kurşunlarına hedef olur ve yıllarca önce gördüğüm bu görüntü hiç bir zaman gözlerimin önünden silinmeyecek.

(bkz: http://www.sinemaloji.com...-olen-filistinli-baba.jpg)

işte bu filistinli baba benim için çaresizliğin resmioldu.

peki yalnızca o mu? afrika'da ki açlıktan ölmek üzere olan bir çocuğun, 1 km uzaklıkta ki birleşmiş milletler yardım kampına ulaşmak isterken başını yere konmuş çocuğun hali ve ardında ölümünü bekleyen akbabanın sert duruşu, işte bu çaresizlik, artıkyapacak hiç bir şey anlam taşımıyor bu çocuk için. hayat dediğiniz şey onun için bir lokma ekmek.

(bkz: http://static.palhaber.co.../260x195/afrika_aclik.jpg)

veya bosna savaşında müslümanları bağlayıp dizdikten sonra kafalarına kurşun sıkan sırpların ve boşnakların ölüm karşısında ki çaresizlikleri. ölümü beklemek ve hayata tutunmak için hiç bir kurtarıcısı olmamak. işte çaresizlik bu.

(bkz: http://hurarsiv.hurriyet....vimage.aspx?picid=5192558)

veya halepcede kuçağındaki kardeşiyle ardında atılan kimyevi silahların hızından kaçmaya çalışan bir ablanın kaçışı ve evlerinin önünde nar taneleri gibi dağılmış anne ve çocukların görüntüleri, çaresizliğin remidir.

(bkz: http://www.gundem-online....CE_KATLIAMI_BIR_COCUK.jpg)

(bkz: http://www.kahtahaber.com.../pictures/12372565375.jpg)

bir çoğumuz bir çok kez çaresiz kaldığımızı düşünürüz, aslında istediğimiz olmamaıştır. sevdiğiniz kişi size yüz vermiyor mu? siz onu sevdiniz o sizi sevmiyor mu? gerçekten çaresiz kalmışsınız.
sevdiği kişinin aslında kendini sevmediğini öğrenmek.
sevgiliden ayrıldıktan sonra, yeniden beraber olmaya ikna edilemediğinde oluşan kötü durumdur.
tüm yolları denemek ama başarısız olmaktır.
içinde bulunulması tavsiye edilmeyen durumdur.yaşamayan bilmez, yaşayan anlatamaz, anlatsada anlaşılamaz.
elden hiçbir şey gelmemesi hali. rahatsızlık vericidir.
çaresizliğin çeşitli anları vardır. bunlardan biri de bir sözü söyleyip söylememekte tereddütte kaldığınız andır. bu anın bir kere değil her yıl bir kere gelip sizi silindir gibi ezmesi en acı çaresizliktir.

1986 yılından beri her anneler günü yaşarım bu durumu. babamın teyzesinin kızı 1985 yılında bir kaza neticesinde oğlunu kaybetti. tek çocuğuydu. kendisi çok kibar bir insan. her yıl anneler günü telefon eder ve annemin anneler gününü kutlar. telefonda ben de konuşurum kendisi ile. ama bir türlü ben onun anneler gününü kutlayamam. diyemem işte "anneler gününüz kutlu olsun" diye. demediğim için de içim ezilir üzülürüm. bu konuda nasıl davramam gerektiğine 1986 yılından beri bir karar veremedim.
çaresiz kalmak diye bir şey vardır ve bu geçici bir durumdur.

hayatta sağlamlık-dayanıklılık vardır; direnç vardır, ömür vardır, ölüm de vardır. öldükten sonra da çözüm bulunabilir bazı şeylere, yeter ki kendimizi kaybetmeyelim.
ne yapacağını bilememek.
evde kimse yokken tuvaletteyken kağıdın bitmesi.
aslında her şeyi yapabilecekken, hiçbir şey yapamamaktır.
herşey olup biterken, hayat devam ederken hiçbir şekilde müdahale edememe durumu. Elinizden gelen tek şey öylece izlemektir. Ki en zoru budur. Öylece durup olan bitenin defalarca seni öldürmesini izlersin.
Terk edilirken yaşadığınız durumdur.
Sevdiğiniz insanın canının yanması karşısında onu öylece izlemek dışında hiç bir şey yapamamak, ağlamak isteyip ağlayamamak.
içinde bulunduğun duruma çözüm yolu üretememek.
hastalıktır ve depresyonun en açık belirtisidir.
zor ya da kolay her şeyin çaresi vardır. yeter ki zihniniz kuvvetli iradeniz yerinde olsun.
görsel