bugün

maddi yetersizlikleri olan ya da mütevazi bir kahvaltı etmek isteyen insanların tercih ettiği ayrılmaz ikili.
maddi imkanlar varken yenmesi durumunda daha da zevkli olan ikili.*
gece mideden gelen gurultularla uyanıldığında, göz yarı kapalı bir şekilde hiç zahmet harcanmadan tüketilebilen en muhteşem ikili
çok acıkmışsanız bu ikiliyi kullanmaktan çekinmezsiniz. öyle acıkmışsınızdır ki ekmeğin içine ne koyduğunu bile unutmuşsunuzdur.ekmeği ağzınıza öyle bir hışımla götürürsünüz ki, çekirdekler dişine gelir ve küfretmemek için kendinize zor hakim olursunuz.
gariban yiyeceğidir. yalnızsam, açsam ve yiyecek bir şey bulamamışsam yerken kesin ağlarım.
peynir ekmek öyle değildir ama bak...
bazen kebaptan daha güzel gider bu ikili. hele de karnın açsa.
ekmeğin sıcak olması halinde varlık-yokluk-sosyal statü vs fark etmeden keyifle yenebilecek ikilidir...
güzeldir. neden güzeldir bilmem. herkesin bildiği bişeyi neden yazdım bilmem. hadi yazdım neden vurguladım onu da bilmem.
zeytin gözlüm sana meylim nedendir, bilmem.
yanınada soğanla oldukça güzel olur.
o an yemek masasın'da ne olursa olsun asla eksik etmediğim biriciğim.
mide yakar. bunu yedikten sonra 6 bardak su için.
(bkz: zeytinli ekmek)
(bkz: mecidiye)
Hakkında uzun zamandır entry girilmeyince başına bir iş geldiğini düşündüğüm, iki gözümün çiçeği.

Açken aklıma ilk gelendir, Tokken yüzüne bakmam.

bu çeşit fakir, bu çeşit iki yüzlüyüm. *
yanında domates peynir ve sıcak çay varsa iyi gelir.
Şu anda midem yüzünden acildeyim, senelerdir yiyemedim o zeytini burnumda tütüyor siz de başlık hortlatiyorsunuz. Güzel ikilidir, limon ve acı pul biberle muhteşem grup olurlar.
Zeytin - ekmek diyince babaannem ve çocukluğum geldi aklıma. Anlatmadan geçmek istemedim. Her yaz genelde temmuz sonu türkiye'ye babaanneme gelirdik. Okullarımız o dönem biterdi. Kalabalık bir aileye sahip olunca haliyle kuzenler de çoktu. Hepimiz hemen hemen aynı yaşlardaydık, bir de köy olunca arkadaş ortamıda çoktu. Biz de oynardık hep sabahtan akşama kadar. Öğleden sonra dört gibi babaannem seslenirdi bize. koşa koşa giderdik yanına, bilirdik ki yanında zeytin, yufka ekmek, helva ve fanta var. Bize zeytinli helvalı dürüm yapardı bir de yanına bir bardak fanta verirdi. Öylece iştahla yer ve içerdik. istisnasız her gün yapardı o temmuz - ağustos sıcağında, bazen o bizi çağırırdı, bazen de biz giderdik isterdik. Taa ki babaannem rahmetli oluncaya kadar. Düşündümde kendisi 1 eylülde vefat etti. En son ölmeden önce verdiği fanta, zeytin, ekmek ve helva dörtlüsüyle beraber kendisi de gitti. bir daha da o lezzeti tatmadım.
bir de zeytinli ekmek var ki, zeytinyağına ban ban ye. diyet bozdurur.
Muhakkak ki bazan kebaptan bile bu lezzeti alamazsınız, yersiniz yersiniz doymazsınız.

Küçük bir kayık kaseye zeytin koyduktan sonra bolca zeytinyağı, kekik, nar ekşisi, toz veya pul biber, zaman zaman isot...

Ekmeği suyuna, çatalı zeytine daldır. Aman yarapbi.
Bilerek mi yapıyorsunuz?
genç bekar erkeklerin favori ekmek arası.

beyaz peynir çabuk bozulur. kaşar sürekli tost yaptığından çabuk biter. bir kavanoz zeytin aldın mı tamam hiç bozulmaz. naz yapmaz çabuk bitmez.uykudan uyanırsın miden kendini hazmetmek üzere.dur ulan zeytin ekmek çay yapayım dersin.
zeytinli sokumlar arka arkaya gider çayla miss.

her bekar erkeğin dolabında vardır.
labne yoktur ama zeytin hep vardır.
hatta bazen dolap sadece zeytin için çalışır.