bugün

osmanlı padişahlarının en talihsizidir. hain değil diğerleri gibi vatanseverdir. atatürk aleyhtarı hiçbir söz söylememiştir.
iki yanlışı vardır, biri damad ferid hainini iki defa göreve getirmesi, diğeri ise ingilizlere sığınmasıdır.
ek: en başta türkçüyüm bir cumhuriyet veya atatürk düşmanlığım söz konusu bile olamaz.
talihsizmiş, acizmiş, üstüne üstlük vatansevermiş(!). atatürk aleyhtarı hiçbir söz söylememişmiş. vahdettin: "ankara'daki haydutlar" lafını kimin için söylemiştir acaba. lamı cimi yok, korkak, hain, şerefsizin tekidir.

saltanatın kaldırılmasıyla istanbul'u terk etmiş ve ingilizlere sığınmıştır. böylece osmanoğlulları zümresinin mezalimi sona ermiştir.
bildiğiniz haindir efendim, kendisi kurtuluş savaşını başlatma hazırlıklarını yapan atatürk ve arkadaşları hakkında idam kararı çıkartmış ve ingilizlerden yardım istemiş ve kuvayi milliyecilere saldırma emri vermiştir.
istanbulu terk ederken istanbul'u işgal altında tutan düşmanımız ingiltereye ait bir savaş gemisi ile ingilizlere sığınmıştır.

yıllar sonra gelen edit:
vahdettin hakkında yaptığım araştırmalar sonrasında gördüm ki, adam milletin yada milli mücadelenin değil saltanatın ve kendi çıkarlarının peşinde gitmiş, bu uğurda sarayın önünde demirli ingiliz gemileriyle iyi geçinmek uğruna kararlar vermiş, buna vatan hainliği veya kahramanlık demek size kalmış.
öte yandan zaten kendi anılarında da milli mücadeleye yardım ettiğini falan söylememiştir.
son osmanlı padişahıdır.

(bkz: tahta değil kubura oturdum)
kimdir bilemem ama bir düşünür demiştir türk milletini kast ederek; kahramanı da pektir bu milletin haini de keza. bu söz ne zaman aklıma aklıma gelse silüetleri belirir mustafa kemal ile damat feritin; fatma bacı ile çerkes ethemin! nereye koysam ki bu devrik padişahı şimdi; eline yazılı bir emir vererek, gönlümüm yarisini anadoluda ki başkaldırışı bastırmaya göndereni.

özgürlüğümüz için kendi kanını ortaya koyan adamı ve arkadaşlarını idama mahkum eden bu devrik padişah değil mi idi, anadoluda çocuklarımızın, gencecik kızlarımızın ırzına geçen ingiliz maşası yunana karşı, amerikan aleti ermenilere karşı ayaklanan, özgürlük mücadelesi veren güzel ankaraya karşı hilafet ordusunu kuran bu şimdilerde vatanperver sayılan sözüm ona adam!

elinin altında o çok söylenen hazineler dururken, balkonundan kendi odasına çevrilmiş işgal ordularının top namlularına bakmakta iken ne yüceliği vardı ki bu adamın sevr anlaşması altına imzassını attı! tecavüze uğrayan halkının çektiği acıları görmezden gelerek çok sevdiği sarayında ankarayı hain ilan eden adamın nasıl bir vatan sevgisi olabilir ki.

ayağındaki kundurusundan; ki o kadarını elde edebilecek kadar şanslı ise, ve elinde ki tüfeğinden başka hiç bir sermayesi olmayan mehmet'in daha mı azdı feda ettiği!

vahdettin, modern çağın haini olarak en bariz örneğidir. halkın sadece ve sadece hür bir biçimde nefes almasını isteyenlere karşı savaş açmış bir haindir. her başarısız hain gibi kalan ganimetlerini toplamaya bile vakit bulamadan terk-i diyar eylemiştir. ölümü, her bir haine örnek teşkil etmelidir.
sultan vahidettin han'ın tek suçu vardı : bir önceki olmak..

çünkü " her devrim bir öncekini kötüleyerek yapılır "
Kesinlikle vatan haini değildir (bkz: dedikodu)
O,Türk hükümdarları arasında en büyüklerden biri fakat kötülenmeye mahkum bir padişahtır.
Yaşıyosak onun sayesinde yaşıyoruz ayriyetten vahdettinin manası yoktur gerçek adı vahidüddindir
atatürk milli mücadele döneminde kendisinin yaveridir. atatürk ü milli mücadele döneminde samsuna gönderen de kendisidir. ingiltereden o dönemde izin almadan bandırma vapurunun samsuna gitmesi imkansızdır. atatürk ün samsuna gitmek için ayak dirediği gerçeği artık efsane olmaktan çıkmıştır.

vahdettin avrupa da sefalet içinde yaşarken, çankayaya atatürk ün mısırda tanıştığı eski bir osmanlı subayının mektubu gelir. bu paşanın san remo da vahdettin i ziyaret ettiği ve durumunun perişan olduğu yazılır. mustafa kemalden yardımda bulunması rica edilir.

mustafa kemal ne yapar biliyor musunuz sevgili dostlar? gözleri dolar ve şu cümleleri sarfeder: ''benim şahsi servetim yok ki'' der ve ''vahdettin e devlet hazinesinden yardım etme hakkımız yok'' gibi bir cevap verir. vahdettin in yüzünden şehit düşen askerlerin çocukları yetim beklemektedir mustafa kemal paşaya göre. vahdettin e bu yüzden yardım etmez. lakin aynı mustafa kemal her sofrasında rakstan, musukiden ve içkili sazlı sözlü gayet frapan ve israflı bir hayattan da asla vazgeçmez.

hangi mustafa kemal? padişaha, hilafete ve osmanlı devletine olan bağlılığını resmi belgelerle şeref ve namus sözleri ile sayısız kere dile getiren mustafa kemal mi? Yoksa padişah ın perişan durumu karşısında sessiz kalan, kendisini milli mücadeleyi başlatmak üzere görevlendiren bağlılık yemini ettiği padişahına ve hilafete ihanet eden mustafa kemal mi?
36. ve son osmanlı padişahı.hakkında hainmidir değilmidir kesin bir yargıya henüz varılamamıştır.eski başbakan rahmetli bülent ecevit'in de uzaktan akrabasıdır.
"Saltanat, hilafet makamında oturan Vahdettin soysuzlaşmış, şahsını ve bir de tahtını koruyabileceğini hayal ettiği alçakça tedbirler araştırmakta..."

"O zaman egemenliğin babadan oğula geçmesi gibi yanlış bir yöntem olarak büyük bir kat, gösterişli bir son kazanabilmiş bir alçağın, onuru çok yüksek olan soylu bir ulusu nasıl utanacak bir duruma düşürebileceği, kendiliğinden anlaşılır. Gerçekten neden ve nasıl olursa olsun Vahdettin gibi özgürlüğünü ve canını kendi ulusu içinde tehlikede görebilecek derecede aşağılık bir yaratığın, bir dakika bile olsa bir ulusun başında olduğunu düşünmek ne acıklıdır. Kıvancımız şudur ki: Bu alçak alçaklığını, atalarından kalma padişahlık katından Türk ulusunca atıldıktan sonra tamamlamış bulunuyor. Türk ulusunun bu öncelikli davranışı elbette övülmeye değer. Beceriksiz, aşağılık, duygu ve anlayıştan yoksun bir yaratık, kendisini kabul eden herhangi bir yabancının kanadı altına sığınabilir; ama böyle bir yaratığın bütün Müslümanların halifesi kimliğini taşıdığını söylemek kuşkusuz uygun düşmez."

mustafa kemal atatürk

"Beceriksiz, aşağılık, duygusuz, anlayışsız, soysuz bir yaratık..." işte Atatürk'ün Vahdettin'e bakışı bu kadar net ve bu kadar serttir. Tartışmasız, Atatürk'ün en sert biçimde eleştirdiği Osmanlı padişahı Vahdettin'dir. Çünkü o, hiçbir Osmanlı padişahının yapmadığını yapmış, bir ölüm kalım savaşında düşmanla çok sıkı bir işbirliğine girmiş, vatanı kurtarmaya çalışanların üzerine ordu göndermiş, bir iç savaş başlatmış, kısaca düşmanın maşası olmuş, bu da yetmemiş savaş sonrasında hiç çekinmeden düşmana sığınarak vatanından kaçmıştır.
--spoiler--
Padişah'ın şahsını korumak için yalnız yedi yüz kişilik maiyyet-i seniyye kıtası bırakıldı. Sultan bu taburu, Ayasofya etrafındaki sipere sokup camiye çan takmak veya müze yapmak isteyenlere ateş etmeleri emrini verdi.
--spoiler--
ayasofya yı müze yapanlara ithafen.
muktedir olamayan son padişahtır. padişahlığı kısmen değil alanen semboliktir. tahtı vardır ama sözü yoktur. iktidara çıktığında 57 yaşında ve son derece sağlıksız ve yıllarca ev hapsinde kalmıştır. prosedüre göre asla padişah olamayacaktı. tamamen şans eseri padişah olmuştur. veliaht şehzade yusuf izzettin efendinin zincirlikuyudaki ahşap köşkte * bileklerinin kesilerek öldürülmesi sonucu 2. şehzade olmasından nedeniyle tahta çıkmak zorunda kalmıştır.

tahta çıktığında yıl 1918 1.dünya savaşı bitmiş. osmanlı resmen yenilmiş ve işgale tutulmuştur. ordu dağılmış ingilizler istanbulu işgal etmiştir.

mehmet vahdettin, asil, gururlu ama çaresiz bir padişahtır. vatan haini denilmesinin tek nedeni zorlamacı tepeden gelen cumhuriyet inkilaplarının karşısında alternatifin bırakılmaması isteğidir. eğer o iyi ise inkilaplar kötüdür.

ve kimse sorgulamaz. mustafa kemal adında bir yeni paşa olmuş bir kişi samsuna bir gemi ve heyetle çıkyor. bu genç ve yeni paşa olmuş mustafa kemal'e kendisinden bile rütbesi yüksek olan paşalar emrine giriyor ve gittiği her ilde halk ona hürmet gösteriyorlar. dikkatinizi çekerim bu paşanın adı mustafa kemal atatürk değil. o kişi osmanlı subayı mustafa kemal bin ali rıza. hatta ordusu teslim olmamış padişahcı kazım karabekir paşa bile bu paşahın emrine giriyor. bırak emrine girmeyi canı istese astırabilirdide. kim karşı çıkabilirdi kazım paşaya.

neyse tarih kazananların yanındadır. mehmet vahdettin doğduğunda kaybetmişti, tahta çıktığındada kaybetmişti. kaybedenlerin adamıdır.
ingiliz generale "efendim" diyebilecek kadar büyüktür.
Her ne kadar bu derece sefalet içerisinde ölmeyi hak etmediğini düşünsem de mütareke döneminde yaptıkları yenilir yutulur cinsten olmayan son osmanlı padişahıdır. Talihsiz bir padişahtır, muhtemelen anadoluda başlatılacak bir direniş hareketine bir dönem inanmış olma ihtimalide olsa ingiliz diplomasisinin etkisiyle bu düşüncesinden kısa süre sonra uzaklaşıp talihsiz ve bir padişaha yakışmayacak türde pek çok faaliyetin altına imza atmıştır. ingilizlere çok güvenmiş ve bu güveninin sonucunu ağır ödemiştir. Resmi tarihin kendisi hakkındaki hain olduğu kanaati kanımca çok sert ve yanlışken gayr-i resmi tarihin onu bir kahraman olarak göstermeye çalışması daha yanlıştır. Detaylı bilgi sahibi olmak isteyenler kendisini parlatmaya çalışan Murat Bardakçı'nın şahbaba adlı kitabıyla Turgut Özakmanın şahsını yerden yere vuran Vahidettin Mustafa Kemal ve Milli Mücadele adlı eserini karşılaştırmalı olarak okuyabilirler.
hayatta olsa "noluyor lan?" demesi muhtemel padişah. koskoca imparatorluğun lideri bile atatürk'e bu kadar kafa tutmamış, kin kusmamıştı. ki o atatürk ülkeyi bağımsızlığa götürüp vahdettin'in tüm oyunlarını bozmasına rağmen. şimdi ise bazı şerefsizler çıkıyor ve % 47'ye güvenerek atatürk'ü karalamaya çalışıyor.

not: aslanım madem bu kadar delikanlıydınız bu kadar atatürk'e karşıydınız zamanında neredeydiniz?

not 2: sizin en iyi yaptığınız şey yalamak arkadaş. susun ve yalamaya devam edin.
bazılarının "kaçtı" demesi işlerine geliyor ve hala bu söylemlerinden vazgeçmiyorlar.

biraz kitap defter karıştırın, biraz kim kimdir öğrenin diyeceğim ama biliyorum boş...
(bkz: kaçtı)
Kendisini savunamadığından atıp tutulmaması gereken son Osmanlı padişahıdır. Kesin olmayan bilgilerle adama iftira atılmamalıdır. Kötüyse zaten ortaya çıkacaktır.
(bkz: Er yada geç)
kaçtı lafına kızanlara "kaçmadı da tatile mi çıktı?" diye sormak istediğim padisahtır.
1926 yılında san remo'da kalp damarlarının tıkanması sebebiyle vefat etmiştir. öldükten sonra kendisinden alacağı bulunmakta olan ikâmet ettiği yerleşim biriminin manavı ve kasabı cenazesine haciz koydurup ailesine teslim etmemiştir. kızı sabiha sultan mücevherlerini satarak gerekli borçları ödemiş ve cenazesini teslim almıştır. teslim edilen cenaze önce beyrut'a getirilmiş, sonra da şam'a getirilmiş ve burada defnedilmiştir.
''Ortada bir millet var, koyun sürüsü,idaresi için bir çoban lazım, o da benim.'' cümlesinin sahibi, cumhuriyet yönetiminin kurulmasına karşı olduğu için yurttan kaçan padişahtır.
siyaset,güç böyledir,ne yazık ki... insan ın eline geçince liderlik, eski kişi değişmek zorunda kalır,istemese dahi. rakibini eleştirirsin;ancak olaya bilimsel yaklaşan aklıselim biri bu durumu önemsemez. yani her yeni lider eskiyi kötüler ki, yücelsin ve artsın saygısı ve sevgisi halkın. mustafa kemal de bunu yaptı, nutukta ne yazık ki... halbuki dönemin şahiti bürokratlar, üst rütbeli paşalar,kurtuluş savaşına katılanlar dahil, biliyorlardı, sultan vahdettin in, yaveri olan m.kemal e olan zeka,askeri bilgi,sadakat cihetiyle güvenini, halkı organize adına kendi yetkileri ile anadoluya gönderdiğini. neyse en önemli belgelerle,düşmanın raporları ile de, kanıtlandı bu bilinen ama dilendirilmeye korkulan gerçekler.
http://www.haber3.com/vah...destekledi-mi-797338h.htm

ona da inanmadın diyelim, ideolojik ön yargından, aileden olan biri bakın ne diyor: http://www.nethabercilik....aber/padisah-gonderdi.htm

http://www.meclisgundemde...ya-vahdettin-yolladi.html
ittihad ve terakki zihniyetinin devamı ve ingilizler tarafından yıllarca karapropagandası yapılmış osmanlı sultanıdır...

padişah olmadan önce veliaht iken almanya gezisine çıkmıştır ve bu sıradada atatürk yanında yaveri olarak bulunmuştur. bu gezi sırasında ikisi beraber bir plan yapmışlardır, vahdettin padişah olduğunda mustafa kemal'de sadrazam olacaktır. fakat işler planlandığı gibi gitmemiş, ittihad ve terakki bir çok saçmalık ile hem mustafa kemal'in hem de vahdettin'in elini kolunu bağlamışlardır...

sanıldığının aksine milli mücadele düşmanı bir padişah değildir, hatta milli mücadeleyi bir nevi başlatan kişide denilebilir. kazım karabekir paşa'dan orduda itibar sahibi kişilerin listesini istemiş ve kazım karabekir'de ilk başa mustafa kemal'in ismini koymuştur, bunun sonucundada hem mustafa kemal'i tanıması hemde ordu içerisinde önemli bir itibare sahip olması yüzünden istanbul'un işgali sonrasında onunla görüşmeler yapmıştır ve samsun'a gönderilmiştir. aslında samsun'a gönderilme amacının oradaki kargaşayı bastırmak veya ordu müfettişliği değildir, bu gerçeği uzun bir süre sultan ve atatürk bir sır olarak saklamışlardır. vahdettin mustafa kemal'e gitmeden önce şu sözleri söylemiştir:

''....anadolu'ya git ve milleti şahlandır, gerekirse bana ve istanbul hükümetine karşı asi davran.'' demiştir...

atatürk'de bu sözlerle samsun'a çıkmış ve ilk kıvılcım böylece ateşlenmiştir.

daha sonra vahdettin'in dışarı kaçması gibi bir durum söz konusu değildir, orada dengeler ortaya çıkmıştır ve mecburen gitmek zorunda kalmıştır...

yani şurası çok önemli:
vahdettin'in vatan haini filan değildir, bunu söyleyenler ancak cahil kimselerdir. atatürk bile bunun böyle olmadığını bilmektedir.
suratına tükürülmeyi dahi haketmeyen vatan haini padişahımsı.
(bkz: vatan haini değil büyük vatan dostu vahidüddin)