bugün

bir ağızlık ve kendi üstüne kıvrılmış silindir borudan oluşan,pistonlu,bakır üflemeli çalgı.senfoni ve jazz orkestralarının vazgeçilmez elemanı.
üc tusu olan calgidir. basis sekilleri; 0,2, 1, 1-2, 2-3, 1-3, 1-2-3 seklinde 7 pozisyondan ibarettir. bu pozisyonlarda oktav cikarak diger notalara ulasilir.

hadi üsenmeyeyim notalari da yazayim (kiymetimi bilin ama):

0 : B - F - B
2 : A - E - A
1 : As - Es - As
1 - 2 : G - D - G
2 - 3 : Gs - Ds - Gs
1 - 3 : F - C - F
1-2-3 : E - H - E
görünüş olarak 3 tuşu var ne kolaydır bunu çalmak olsa da oturup çalan bir kişiyi izleyince ne kadar zor olabileceği düşünülüyor. aslında zorluk 3 tuşu olmasıdır. o 3 tuştan farklı notalar çıkarmaktadır marifet. ayrıca çalışılması içinde uygun ortam şart. zira kendisi bir davulla kapışabilecek kadar gürültülüdür. yada 300 400 dolara kıyıp bir susturucu alınması farzdır.
icinde kalmis sudan kurtulmak icin:

1. normal pozisyonda her bir pistona sirayla basarken kuvvetlice ufleyin.
2. saat-aksi yonunde 90 derece (solak iseniz saat yonu) cevirerek 1. islemi tekrarlayin.
3. bir kere daha 90 derece cevirerek (enstruman simdi bas asagi) kuvvetlice bos ufleyin.

su, enstrumanin çanından uzaklasacaktir.
serdar ortaç'ın "topu topu yedi nota ile kaç farklı beste yapılabilir ki?" sorusuna nazire yaparcasına, "sadece üç piston ile kaç farklı ses çıkarılabilir ki?" diye merak ettiğim enstrüman. üstelik gözlemlerime göre, pistonlara yarım da basılmıyor, her zaman tam basılıyordu. neyse ki geçen hafta bir trompetçiyle tanıştım ve merakımı giderdim. pistonlara basan elin baş parmağıyla çekilen sürgünün dikkatimden kaçmış olduğunu fark ettim. sürgünün jargonda muhakkak başka bir adı vardır ama ben bilmiyorum.
fransa 98'i güzelleştiren unsurlardan biriydi. stade de france demek, tribünde lacivert formayla şen şakrak trompet çalan fedailer demek...

ve tabi ki: (bkz: miles davis), bir de: (bkz: outlaws soundtrack)
arturo sandoval gibi ruh hastalarının 6(altı) oktav çaldığı ensturmandır. ayrıca benim aşkımdır.
muhteşem sese sahip enstürman. bak işte bu video daha da bir sevdirir kendini.

http://www.youtube.com/watch?v=E5Mb8XaBhiA&feature=related
(bkz: eric miyashiro)
bir gün çalma seni 3 gün geri atar. öyle nankör sazdır. aslında bu bütün üflemeliler için geçerlidir.

(bkz: saksafon)
En garip şekli için

(bkz: ibrahim maalouf)
ilk olarak mısır'da kullanıldığı sanılıyor.
maalesef halkın pek bilmediği, anlatırken insanı şekilden şekle sokan, sözlükte hakkında bilgi amaçlı girilmiş 10 entryden 6'sının yanlış olduğu enstrüman. genelde diyalog şu şekilde gelişir;

- ne çalıyorsun sen?
- trompet amca.
- heee...
- (bakışlarından trampet olarak algıladığı anlaşılır.) yok amca, (elleri baget sallar gibi yaparak) trampet değil, trompet.
- (eller trombon kulisi kaydırır gibi yaparak) haa, anladım tamam.
- yok amca o trombon.
- o zaman, (bu seferde eller klarnet çalar gibi yaparak) tamam, böyle çalınan mı?

bu muhabbet istisnasız her üç kişiden ikisiyle yaşanır.

şimdi, girilen entrylerden birinde trompetin tonu si(b) alınmış, ve onun do tonuna göre duyuluşu verilmiştir. (si'leri bemol kabul ettik diyelim.) doğrusu boş pozisyondan, do-sol-do-mi-sol-do olur ve her pozisyon atladığımızda yarım ses pesleşiriz.

300, 400 dolar olan susturucu değil başka bir şeydir. elbette ev için en iyisidir fakat, pekala ucuz bir surdin de işimizi görür.

suyunu çıkarmak için, 2 ve 3. pistona aynı anda seri basarak trompete üflemek yeterlidir. ayrıca çan nedir? bilen bana mesaj atabilir.

bütün sesler, evet bütün sesler üç pistonla elde edilir. temel mantık, sesin pistonda değil dudaklarda oluşmasıdır. ayrıca sol elle kaydırılan sürgü, tiz çıkan do# için kullanılır.

nankörlük olayı doğrudur. aslında bütün enstrümanlarda, çalınmadığı dönemde form düşüklüğü vardır. ancak trompette bu saksafonla kıyaslanamayacak kadar hızlıdır. teşekkürler.
saksofonla sıklıkla karıştırılan müzik aleti.
Trompet, bakırdan yapılmış üflemeli çalgıdır.

Bir ağızlık ve kendi üzerine kıvrılmış silindir biçimindeki borudan oluşur. Ağız kısmı kâse benzeri konik biçimdedir. Ses rengi parlak ve çınlayan niteliktedir. Korno gibi trompet de çalma ilkeleri bakımından aynıdır. Trompetin öteki üflemeli çalgılardan önemli bir farkı, üfleme sırasında iki ya da üç kez ses düzenlemesi yapılabilmesidir.

Genelde iki tip trompet vardır:

Basit trompet, bir temel notanın armonik seslerini çıkartır.

Kromatik veya pistonlu trompet, 19. yüzyılın başında Bluhmel ve Stözel tarafından bulunmuş ve basit trompetin yerini almıştır.

Tüpleri bulunmayan basit trompet, bu çalgının ilkel türüdür. Perdeyi değiştirmek için boruda tüpler yoktur. Borunun uzunluğuna tekabül eden perdede sesler üretilebilir.

Trompet, üflemeli çalgıların en eskilerindendir. ilk metal trompet MÖ 2. binyılda Mısır'da dinsel törenlerde ya da askeri amaçla kullanılan, ancak bir ya da iki nota çıkarabilen küçük bir çalgıydı. Tutankamon'un Mısır'daki mezarındaki bronz ve gümüş trompetler iskandinavya'dan bronz trompetler ve Çin'deki metal trompetler MÖ 1500'lere dayanır. Eski Çağlarda işaretleşmelerde kullanılan bu çalgı, müzik aleti olarak orkestraya orta çağda girmiştir.
https://youtu.be/wpg8jBFaj3c

yakala bakalım.
Eski fotokopi makinelerini geri dönüştürülüp yapılan müzik aletiymiş.

Valla nasıl yapılır programının yalancısıyım.
3 tuşla bu kadar sesin nasıl çıktığını anlamak mümkün değil.

bu tuşların arasındaki matematik ve sanatçının harika hakimiyeti ile mükemmel sesler çıkabiliyor.

bazen de kafa öpen sesler çıkmaktadır. En kötüsü de bu enstrümanı çalan kişi gerçekten iyi çalmıyorsa, iyi çaldığını zannetmesidir.
Trompet, bir ağızlık ve kendi üstüne kıvrılmış silindir bir borudan oluşan nefesli çalgıdır.