entry'ler (50)

fenerbahçe başkan adayları

ali şen.

william shakespeare

soneleri çok güzeldir.

yaran yanlış anlamalar

ailece cöp sisciye gittik. (amcalar, teyzeler vs. ) garson annemin yanina geldi. Iceride de kalabalik ve gurultu vardi.
Garson: kac kisisiniz?
Annem: ayran.

nora tokhosepyan

cok tatlı lan. şeker bir tip.

cennet mahallesi ndeki inanılmaz mantık hatası

romanlari cok guzel bir sekilde anlatiyordu dizi. Ben severdim. Muzikleride guzeldi ayrica.

akasya durağı

cennet mahallesi dizisinin konulari islenir senaryolarinda hep. Zaten bazi muziklerde o diziden alinmistir.
(bkz: cennet mahallesi)

baş ağrısı

babamda kronik. Cok agridigi zamanlar ayagimla basina basarim. Hemde tum vucut. Dusun ayaktasin ayaginin altinda bir kafa var.

charlie parker

charlie parker kansas citylidir. doğum günü 20 ağustos 1920'dir. ancak 1955'te öldüğünde, cesedini inceleyen doktorlar, 34 değil 55 gibi durduğunu söylediler. ırk ayrımcılığına dayalı bir dünyada büyüdü ve ilk geçlik yıllarında ne tür aşağılanmalara maruz kalmak anlamına geldiğini öğrendi. büyümekten olan charlie ile fazla ilgilenen olmadı. gençliğini sevgiden ve bir yuvanın sıcaklığından yoksun geçirdi. charlie'nin ailesinde ilişkide olduğu kişilerden hiçbiri müzikle ilgili değildi. 13 yaşında bariton nefesli çalmaya başladı. bir yıl sonra buna alto saksafon'u ekledi. charlie parker'ın neden müzisyen olduğu, hep meçhul kaldı. en iyi dostlarından biri olan alto saksafoncu gigi gryce şöyle der: "parker doğal bir dehadır. bence eskici de olsaydı, yine en iyisi olurdu. ". 15 yaşından itibaren kendi geçimini sağlamak zorunda kaldı. "gecenin dokuzundan sabahın beşine kadar durmadan çalmak zorundaydık. normal olarak gece başına bir dolar alırdık" demiştir. 1937'de 17 yaşındayken parker, jay mcshann'ın orkestrasına katıldı; tipik bir kansas city riff ve blues orkestrasıydı. parker " lester young için deli olduğunu" ancak aslında kimseden etkilenmediğini söyler. meslektaşlarının onu önceleri "korkunç kötü" bulmalarının esas nedeni "diğer herkesten farklı" çalmasıydı. bir keresinde parker count basie grubunun elemanlarıyla çalarken, diğerleri tarzından hoşlanmadı ve davulcu jo jones kızara zili öfkeyle parker'a doğru fırlattı. parker ayağa kalktı ve ağlayarak dışarı çıktı. parker şöyle anlatır. " o zamanlar herkesin sürekli kullandığı standart armonilere tahammül edemiyordum. hep başka bir şey olmalı diye düşünürdüm. bazen onu içimde hissederdim ama çalamazdım. işte cherokee üzerine uzun bir doğaçlama yaptığım o akşam başardım. o esnada armonilerin tiz aralıklarını melodik çizgi olarak kullandığımı ve bu çizginin altına benzer yeni armoniler yerleştirdiğimi farkettim. kaç zamandır içimde duyguğumu, artık çalabiliyordum. büyük bir canlılık kazandım" demiştir.

dizzy gillespie

dizzy gillespie'nin babası amatör bir müzisyendi. oğluna çeşitli enstrumanlar çalmayı öğretti. dizzy 14'üne geldiğinde trombon baş çalgısıydı. bir yıl sonra buna trompeti ekledi. başından beri dizzy'nin müzisyen olacağı belli gibiydi. armoni bilimi ve müzik teorisi okudu. öğrenimi sona erene dek geçimini babası sağladı. dizzy mutlu bir gençlik geçirdi. düzenli bir aile ortamı içinde yetişti. bir keresinde karısı lorraine'in doğum günü partisindeki dans esnasında, birisinin ayağı dizzy'nin trompetine takıldı. çalgı yamuldu; boynuz yukarı doğru büküldü. kızgınlığı geçince dizzy aleti çalmayı denedi. bu şekilde tınının kulağa daha iyi geldiğini farketti. hemen ertesi gün bir trompet fabrikasına giderek, seri üretimini yapıp yapamıycaklarını sordu. dizzy aletin patentini almak istiyordu. ancak ortaya çıktı ki benzer bir aletin 150 yıl önce patenti alınmıştı.

feyyaz yiğit

gitar solo ve mimik videosu izlenmeye değer.

http://www.facebook.com/v...587856538390&comments

burak bedikyan

ferit odman'ın albümünde piyano çalan kişi.
(bkz: nommo)

nommo

ferit odman'ın albümü.

albümde ferit'e eşlik edenler

brian lynch(tp)
vincent herring(as)
burak bedikyan(p)
peter washington(b)

ferit odman

cok mütavazı bir jazz davulcusu. kuşadasında tanışma fırsatı bulduğum harikulade insan. ayrıca alınmasını tavsiye ettiğim nommo isminde bir albümü var. alın dinleyin.

albümde eşlik edenler
brian lynch(tp)
vincent herring(as)
burak bedikyan(p)
peter washington(b)

ingilizce bilmeden ingilizce şarkı dinleyen kişi

hoşuna gidiyorsa dinlesin. ama ingilizce bilmiyorsa söylemesin. sadece dinlesin.

bobiler örg

her girdiğimde 'hahahha cok komik lan bu. ulan ne insanlar var yahu' deyip. girmeyi devam ettirdiğim site.

plajda uçan şemsiyeyi kovalamak

hiç koşamam arkasından başkasınınmış gibi bakarım.

sony playstation 2

vazgeçilmez. hele ki iyi pes oynuyorsanız. birde her an oynucak kişi yanınızda mevcutsa.

(bkz: pes 2011)

sözlük yazarlarının favori rock grupları

serdar ortaç. another brick in the wall parçasını söyledikten sonra kalbime taht kurdu.

(bkz: pink floyd)
(bkz: another brick in the wall)
(bkz: serdar ortaç)

nord

nord isminde klavyeler vardır. cok güzel klavyelerdir. nord electro 3, nord stage gibi ürünleri mevcut.

görsel nord electro 3

görsel nord stage.

telaffuzu zor isimler

vladimir beschastnykh eski fenerbahçeli futbolcu.

(bkz: vladimir beschastnykh)