bugün

entry'ler (5566)

peyami safa vs sabahttin ali

Sözlükte böyle bir başlığın olması beni çok şaşırttı, tabi benim böyle bir başlık aramam daha ilginçti...

Peyami safa: çok konuşan ama boş konuşan adam

Sabahattin Ali: az konuşan ama öz konuşan adam.

öte yandan payami safa'nın dokuzuncu hariciye koğuşundaki betimlemelerinden boğulup kitabı dahi bitiremedim. Adam yolda yürümüyor, yolda yürüdüğü evlerin çimentosuna, çivisine kadar betimleme yapıyor. Burada sanki biraz abartmış Peyami bey.

Sabahattin ali'nin şeytan isimli yapıtı ise, hmmmmm nefissss- hmmm enfesss-tadı damakta kalan bir anlatımı var. bedri ile macide bakalım neler yapacak?

entelektüelle ve cahille iletişim

Her ikisiyle de iletişim zordur diye ahkam keserek başlamak istiyorum.

Entelektüelle konuşurken bilgisinden geçilmez, cahille konuşurken bilgisizliğinden. Biri bilgisinden dolayı çok konuşur, diğeri bilgisizliğinden dolayı çok konuşur.

En iyisi ise öğrenme ihtiyacının farkında olan biriyle görüşmektir. Dinler. anlar.

Özet olarak ne çok cahille ne çok entelektüelle iletişim kuracaksınız dostlar, en iyisi öğrenmek isteğinin "farkında" olanla iletişimdir.

sosyal medyadan sevincini üzüntüsünü paylaşan tip

bir kimse, sevinicini de üzüntüsünü de sosyal medyada paylaşıyorsa; artık üzüntüsü ve sevinci azalmış demektir. bu sabah yolda yürürken bunu düşündüm ve bu karara vardım.

her konuda örnek verebilen insan

olay şöyle gerçekleşiyor sevgili yazarlar;

bir kimse yaşadığı bir olayı anlatıyor, diğer kişi ise yaşanan olayı ve çıktılarını anlamak yerine hemen kendinden örnek verip, daha önce yaşadığı bir olayı anlatmaya başlıyor. Hangi konudan bahsederseniz bahsedin, bu tip arkadaşın mutlaka bir yaşanmışlığı bir hikayesi olmuş oluyor (bkz: orospu)

Verebileceği örneklerin sınırı nereye gidiyor anlamak için sınır ötesi konular anlatıp yorumunu merak ediyor insan.

bir şey anlatırken karşındakinin kendini anlatması

Bu başlığı gören yazarlar a evet diyecektir. Bu hataya zaman zaman hepimiz düşüyoruz. Bunun nedeni de genellikle karşıdakini anlamak için değil de cevap vermek/konuşmak için dinliyoruz.

olay şöyle gerçekleşiyor; iki kişi karşılıklı sohbet ediyorlar. Bu kişilerdne biri kendi derdini ya da bir olayı anlatıyor, karşıdaki arkadaşımız da arkadaşını dinleyip, onun yaşadığı olaylar üzerinden konuyu ilerletmek ya da konuyu anlamak yerine alakasız bir şekilde benzer ya da benzer olmayan kendi başından geçen/kendi yaşadığı olayı anlatmaya başlıyor. yani derdini anlatan asıl kişi dert dinler hale geliyor.

diş hastalıkları

Günaydın arkadaşlar,

Diğer hastalıklarda da muhakkak böyledir, fakat diş hastalıklarındaki ihmallerde tedavi gerçekten zorlaşıyor ve diş kaybına yol açıyor. Hatta bazen kalp ve beyin rahatsızlıklarına da yol açmaktadır.

Bu nedenlerle, eğer dişinizde bir ağrı hissederseniz ihmal etmeden bir hekime başvurmanızı öneriyorum.

kendi işimi kurana kadar ne patron varsa piçtir

iş hayatındaki bir paradokstur.

Kendi işini kurduğunda işi oturtana kadar it gibi çalışmak zorunda kalırsın ve bunu "kendi kararım" altında güzellemelerle kendini kandırırsın, aslında beyaz yakalıdan daha çok çalışıyorsundur.

Beyaz yakalı çalışıyorsan, kariyerin - yyaşadıkların - yaşayacakların birilerinin iki dudağının arasındadır, genel müdür olsan bile.

Bu iş hayatı paradoksudur. düşünelim bakalım hangisi daha iyi?

cristiano ronaldo nun al nassr a transferi

Bu transfer sonrasında ronaldo bitti gibi twitter başlıkları gördüm, şaşırdım.

Ronaldo'nun nassr takımına transfer olması nedeniyle aşağılanmasının ırkçı bir tarafı olduğu gibi bir tercihin ya da yaşanmak zorunda olanın bu denli eleştirilmesi beni çok şaşırttı.

Coca cola'nın yerini değiştirdikten sonra başına gelmeyen kalmadı şeklindeki açıklamalarda bir kenarda dursun.

Kariyeri başarılarla dolu ve hem fiziksel hem de zihinsel olarak bu olgunluğa ulaşmış bir karakterin bir transferi sonrasında bu açıklamaları yapmak oturduğu yerden kalkamayanlar için oldukça zevk verici olsa gerek.

lüks sitede köpek gezdiren beyaz yakalı

Günaydın,

Etrafınızda artan sokak köpeği sayısını görüyorsunuzdur. Bunun bir nedeni mama endüstrisinden gelen takviye gıdalar nedeniyle fazla çiftleşme ve doğurma iken diğer nedeni ise belediyeler tarafındankontrolsüz veterinerlik hizmetleridir. Fakat konu bu değil bugün.

Lüks sitelerde köpeklerini kedilerini gezdiren beyaz yakalılardan bahsetmek istiyorum. Bu kimseler günde 2 kere köpeklerinin hem tuvalet ihtiyaçlarını karşılamak hem de fiziksel ihtiyaçlarını karşılamak için yürüyüşe çıkarlar ancak birkaç problem var burada...

Köpeklerinin tuvaletlerini olduğu gibi bırakıp giden birden fazla insan gördüğümde hayrete düştüm. Bu kimseler iş hayatı ve sosyal hayatındaki yaşadıkları baskıları, bu umursamaz davranışlarıyla dışa vuruyorlar şeklinde düşündüm. Bu bir isyan aslında.

insanların duygu durumlarının bu kadar umarsızlaşmasının nedenlerini anlayıp, yaşamak gerekiyor. Bu hareketleri yapan insanlar zihinsel bütünlüklerini kaybetmişlerdir.

istanbul da yaşamak

Günaydın sevgili okurlar, bugün birden fazla konum var. beyaz yaka yaşantımdan zaman bulup yazmaya fırsatım oldukça yazmaya çalışacağım.

ilk konumuz; istanbul'da yaşamak.

Birkaç nedenle bu aralar sıkça istanbul'a gitmek zorunda kaldım. üzüldüm, iç çektim. Çocukluğumun-gençlik yıllarımın geçtiği yerlerde kaba-telaşlı-tahammülsüz insanları görünce...

istanbul trafiğinin durumunu istanbulda yaşamayanlar dahi biliyordur, anlatmaya gerek yok.

insanların davranışları beni daha çok hayrete düşürdü. Kozmopolit yapıdan vs. bahsetmeyeceğim. Sad temel insan davranışlarında ciddi eksiklikler gördüm. Bu durumun nedenini ise, istanbul'da yaşamanın zorluklarına bağladım.

Trafik-ekonomi-kalabalık-tahammülsüzlük insanları daha da insan olma özelliklerinden uzaklaştırıyor bu şehirde.

Bir zorunluluk yoksa istanbul'da yaşamak mantıklı değil, yaşamak zorunda olanlara da sabır diliyorum.

iphone alıp ekonomik kriz var demek

Normal bir olaydır.

bir teelefona 40k tl civarı bir bedel verildiğinde, noluyor amk der insan ve ekonomik kriz var der.

kadınlar ne sever

Bugüne kadar ki tecrübelerim;

1- değer görmeyi
2- özgür bırakılmayı
3- para yemeyi
4- rahat etmeyi

severler.

iklimin insan üzerindeki etkisi

Havalar bile değişse insan değişirken, iklimin değişmesiyle birlikte insanların davranışları v.s. de değişmektedir.

Ama dikkat ettiğim bir nokta var ki; duygular değişmiyor. Hissedilenler.

bostancı gösteri merkezi

zamanında popüler olan ama artık günümüzde klaslığını kaybeden gösteri merkezidir.

takip ettiğim organizasyonlar bgm'de olduğunda dahi gitmiyorum.

fatih altaylı nın bilime katkıları

gerek celal şengör ile yaptığı teke tek programı, gerek ilber ortaylı ile hasbihalleri ile bilime katkı sunmaktadır.

lgbt denilen olay bizim kitabımızda yok

bu şekilde keskin çıkış yapan kişilerde mutlaka eğilim vardır. şaşmaz.

ılk adımı atan taraf olmak

ilk adımı atmak kesinlikle daha heyecanlıdır. deneyin ve görün arkadaşlar.

zorlu psm

Bugüne kadar PSM ile ilgili başlık açılmamasına üzüldüm açıkçası.

türkiye'nin önemli sanat merkezlerinden biri. sanat merkezi demek doğru olmayabilir tabi ama sanat alanı, sanat icra edilen yeri diyebiliriz.

Hem bina olarak hem ulaşım olarak hem organizasyon öncesi aktivite fırsatları olarak oldukça keyifli bir yerdir.

tr'de böyle güzel yerler olması çok hoşuma gidiyor.

yazarların yılbaşı planları

aklı olanın evinde eşiyle dostuyla ya da arkadaşının eşinin dostunun evinde geçireceği planlardır.

Oldum olası yılbaşında dışarıda olmayı sevmem.

2022 kış gündönümü

en uzun gecedir. Bu günden sonra yaz geldi diyebiliriz.

Bundan sonra kara geceler değil, aydınlık günler gelecektir.