bugün

matt damon ve emily blunt'un başrollerini paylaştığı filmdir. fragmanı yayınlanmış, ilgi çekici bir konusu var:

http://www.youtube.com/watch?v=wZJ0TP4nTaE
--spoiler--
her şeyin bir plan çerçevesinde ilerlemesini saglayan kişiler matt damon'ı işe alırlar. ama o aşkından vazgeçemez. anlatınca güzel olmadı ama fragmanı gerçekten güzel.

--spoiler--

http://www.youtube.com/watch?v=wZJ0TP4nTaE
afişleri, fragmanı gerçekten kaliteli. filmide yakında gösterimde bakalım görsellik kadar içerikte bize kendisini beğendirebilecek mi?
--spoiler--
film başta mistik ve güzel gitse de sıradan bir ölümlünün o kadar ileri gidebilmesi fikri hoş olmamış. kadere başka türlü de karşı koyabilirdi, ya da klişe bir "chairman ile yüzleşme" fikri bile kurtarırdı filmi. gerçi yine de çok kötü değil, ama beklediğimin de altında olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. sırf matt damon için (tamam itiraf ediyorum emily blunt için de olabilir) gittim filme. keşke torrent'e başvursaymışım...
--spoiler--
--spoiler--

filmin sonunda alacağınız tek ders;

'uslu durursanız belki bir gün şirinleri bile görebilirsiniz'den öteye gitmemekte.*

--spoiler--
ayar verme bürosu. *
sürükleyiciliğine laf edenler olmuş. hayret.
dün izlediğim, iyi ki izlediğim film.
milleti ikiye bölmüş okuduklarım kadarıyla ama ben gayet de beğendim.
filmin başında new york senatör adayı lafını duyunca pişman olmadım değil. ama filmin devamında, hele ki son kısmında gözlerimi alamadım desem yeridir. bir çok yerde ahanda sona geldik galiba dedim ama olayla ilerledikçe ilerledi; film uzadıkça da merak da arttı haliyle.
filmin finalinde verilen mesaj için bile izlenmeye değer.
Manasız, vasat bir film. Bir kaç güzel sahnenin dışında ne izleyeni alıp götürüyor ne de şaşırtıyor.
olmamış filmdir. yazık ki ne yazık. oysa ki kimse belirtmemiş olsa da philip k dick'in romanından uyarlamadır. yani malzeme sağlam.

bi de bu gözler matrix gördü, inception gördü, dark city gördü. hayvan terli yani. yemezler.
Philip K dick'in eserlerinin muhteşemliğinin yine yeniden perdeye layıkıyla aktarılamadığı filmdir.
Muhteşemliğinin layıkıyla aktarıldığı film için: (bkz: blade runner)*
total recall da kült bir filmdir ancak bir blade runner değil maalesef ifinim.
film ilginç başlıyor, ilk yarıya kadar heyecanlanıyorsunuz sonra birden hök oluyorsunuz bu da ne. ne şaçmalamışlar diyerek bitiyor. kurgu çok zayıf. bir çok yerde senoryo kendiyle çelişiyor. senarist ilginiç bir konuya değinmiş ama tam oturtamamış. diyaloglar zayıf konusu itabariye baba diyaloglar geçmesi beklenirken en klişe sözleri facebooktan bulup koymuşlar gibi.
matt damon u izlemek için gidilecek film. adam karizma. zaten başka hiçbir şeye bakmadan gittim izlemeye. hatun da* güzeldi yalnız, söylemezsem olmaz. filme gelirsek, konu iyiydi. ama çok daha iyi işlenebilirdi. yavan kalmış biraz. sürükleyiciliği de tartışılır. bence fena değildi, ama arkadaşın uykusunu açamamakla beraber, uyumasına da yardımcı oldu. tabi aksiyon filmi bekliyorduk orası ayrı. bahsettiğim uyuyan arkadaş, filmi itin götüne sokup çıkarsa da bence izlemeye değer bir filmdi. yorumlara bakınca da zaten hiç beğenmeyenler azımsanamayacak düzeyde. ne beklediğinizle alakalı olarak, hoşunuza gidebilir, ama yüksek beklentiyle gitmeyin derim ben.
efendim;
dedik ki, aşk tesadüfleri sever ve incir reçelinden sonra, bu romantik havayı dağıtalım, biraz aksiyon yapalım. ama olmadı. filmin adında ajan geçince, bir de matt damon olunca, jeson bourne tadında bişey olacak zannettik. peki ne oldu?

bir doz daha aşk filmi aldık. biraz matrix tadı olan senaryosuna bişey de demeyeceğim. yine de güzeldi.

-ilişkiniz ciddi miydi?
+nişanlıydık
-o kadar da ciddi değilmiş*
güzel bir fragmana sahip film.
komedi-aşk-bilim üçgenini güzel harmanlamış, izlenilen vaktin hakkını veren bir yapım.
George Nolfinin ilk yönetmenlik deneyemini yaptığı filmdir. bunun handikapını yaşamış film boyunca, film iyidi ama çok daha mükemmel olabilirdi. herşeye rağmen izlenesi film.
uyarlanmasını falan bilmem de fringe'de gördüğümüz observerları bir bakıma burada da görmüş olduk.
çok beğendiğim görülesi film.
--spoiler--
david norris: why do you want to keep us apart?
richardson: because the plan says so.
david norris: well, then you misread the plan.
richardson: no. there's no misreading the plan when it comes to you and elise.
david norris: the plan's wrong!
richardson: you know who wrote it?
david norris: i don't care.*
richardson: you should really show a little respect.*
--spoiler--
--spoiler--
david norris: was it serious?
elise sellas: we were engaged.
david norris: so, not really that serious?*
[she laughs]
elise sellas: right.
david norris: well, what happened?
elise sellas: do you wanna know this?
david norris: yeah.
elise sellas: um...he was a great guy. brilliant choreographer and dancer and...we had the same group of friends. we'd known each other a long time.
david norris: he sounds great. why didn't you marry him?
elise sellas: because of you*. i'm not hopeless romantic. i'd never allow myself to be that way. but once i felt, even for a moment what i felt with you, you ruined me. i didn't want to settle for less.
david norris: i know the feeling.
elise sellas: scares the shit out of me.
david norris: i'm not gonna hurt you.
elise sellas: you don't need to say that.
david norris: i'm not gonna hurt you. this is the first time in...in twenty five years that i don't feel like i'm by myself.
elise sellas: ooph! that's an awful lot of responsibility for me. i don't know if i'm quite comfortable with that.
[they both laugh]
david norris: too late.
--spoiler--
--spoiler--
harry mitchell:[voice over] most people live life on the path we set for them. too afraid to explore any other. but once in a while people like you come along and knock down all the obstacles we put in your way. people who realize free will is a gift, you'll never know how to use until you fight for it. i think that's the chairman's real plan. and maybe, one day, we won't write the plan. you will.*
--spoiler--
yüksek beklenti ile izlendiğinde bekleneni vermeyecek, ancak konu bilinmeden izlendiğinde tat verme olasılığı olan filmdir. "kader" kavramına takılan kişiler için ayrıca cazip nitelikte olabilir.

--spoiler--
film, "kader" kavramı ve meselesine farklı bir bakış açısı sunuyor. insanların kaderini, özgür iradelerini ve hayatında ki kritik noktaları belirleyen insandan daha güçlü karakterlerin varlığı üzerine kurulmuş. filmde melek mi, peri mi, insan mı tam olarak ne olduğu tanımlanmayan karakterler, insanların hayatlarını yönlendirerek onları bir düzen içinde tutmaya çalışıyorlar. bu durum bir bakıma, kader kavramını özümseyen insanlara doğru bir bakış açısı gibi gelebilir. zira, bir şeylerin gerçekleşmesi ve başarılabilmesi için bazı güçlerin "yürü ya kulum" demesi gerektiği düşüncesi filmde ciddi anlamda işlenmiş.
--spoiler--
öncelikle tanım; tamamen yerli yerinde olan, güzel bir bilim kurgu ve romantizmin yoğurulduğu bir film.

filmin verdiği mesajı birçok filmde alabiliriz aslında. kaderi biraz da bizim çizdiğimiz yönünde, güzel ve hoş bir anlatımı üstlenmiş film. elbette buna benzer filmler olmuştur bilim-kurgu dalında ama bu kadar romantik bir şekilde iç içe girerek olmamıştır sanırım. birkaç filmin birleşimi ile ortaya çıkabilirdi ancak. adamlar da onu yapmış.

yorumları, spoileri, haklı-haksız eleştirilerin hepsini okudum. birçok duygusuz, romantik olmayan, film hayatında 4 ciltlik eser çıkarmış arkadaşlarımız yine beğenmemiş. şaşırtıcı değil. en iyilerini onlardan bekliyor olacağız.

eminim ki, film herkes tarafından alaşağı edilecek. ama bu, beğenenlerin ' hadi be! hass...diyoruz hasss!!!11bir' demelerini değiştirmeyecek. hatta film hakkındaki olumsuz eleştirileri psikolojik olarak bile yorumlayabiliriz.*
filme geçebildik sonunda;

film yerinde akıcı ve içine alan bir film öncelikle. en başlarda herhangi bir düşünce oluşmasa da yer yer tahminlerde bulunmanız kaçınılmaz olacaktır. birçok şey öyle güzel harmanlanmış ki, kesinlikle zaman kaybı olmadığını düşünüyorum. fazlasıyla bilim kurgu düşkünü olanlar fazla bir beklenti içerisinde izlemesin derim. onca yorumdan sonra. aslında daha fazla yazmaya gerek duymuyorum. izleyin, izlettirin, romantiklik derecesi çok iyi hazırlanmış; sevgilinizle bir kez daha izleyin. ve şunu unutmayın;

--spoiler--
ağır spoiler var ilk satırı okuyanlar için uyarıydı!!!* izlemeyenler bıraksın okumayı, sonra küfredeceksiniz, biliyorum.*
pek çok insan onlar için belirlediğimiz hayat çigisinde ilerler. başka şeyleri keşfetmeye korkarlar. ama bazen; gün gelir insanlar karşılarına çıkardığımız engelleri alaşağı eder. özgür iradenin bir lütuf olduğunun farkına varanlar, uğruna savaşmadıkları sürece bunu nasıl kullanacaklarını asla bilemeyecekler. bence başkanın asıl planı bu. belki de bir gün, planı biz yazmayacağız, siz yazacaksınız.

--spoiler--

filmden çıkarılacak en güzel ders; cesareti olmayanlara, hayatındaki değişikliğe ayak uydurmayacak olmalarını düşünenlere benden büyük bir ithaf olsun. bu sadece aşk konusunda değil, hayatın birçok karesinde farklı şekillerde karşınıza çıkabilir.
(bkz: romantik bilim kurgu)

bu filmi izlemem bile kader, değiştiremedik. *
film enteresan bir konuya sahip olsada, nedendir bilmem oldukça sıradan. 5/10
2 saatimi ayırdığım için pişman olduğum film. matt damon için bile çekilmeyecek bir saçmalığa ve sıradanlığa sahip. aşk- bilim kurgu- macera karışımı bir şey yapmaya çalışmışlar, ama kesinlikle sıradan bir filmden ötesi değil.
güncel Önemli Başlıklar