bugün

elbette bir yatak olmayacak kadar rahatsız yerlerden biri veya bir kaçı olan yerdir.

sene 2009 diyarbakır kabul toplanma yerindeyken, 6000 askerin 3 gün içerisinde terhis olmasından mütevellit, 2 sandalyeyi birleştirip çantayı da yastık yapıp uyuma şeklinde olmuştur.

Ha birde fırında unların üstünde yatmakta çok güzeldi. ta ki karabasan rüyalaradan uyanana kadar.
Sofrada yemek yerken.
Ayvalık sokaklarındaki birkaç bank, Kuşadası kadınlar plajı, izmir kemalpaşa sokakları...

Bir evsizlik hikayem var, evet.
2700 metre rakımlı bir tepede konuşlu, kırıldığı ve yontulduğu zaman içinden deniz kabuğu fosillerinin çıktığı * bir kayayı duvar olarak kullanan harap bir mevzinin, ıslak ve rutubetli toprakk zemininde.
altına muşamba panço koyup, kafanı bixi mermi kutusu yaslayarak.
(bkz: nizamiye kulübesi)
Kurban bayramında Bursa'ya kurban kesimine gitmiştik. Gittiğimiz yerde ne bir yatacak yatak, ne de bir koltuk vardı. 4 kişiydik ve 4 sandalye vardı ve birde masa vardı. Açıkçası sandalyeleri birleştirip uyumayı düşünmüştüm fakat sandalyeleri abilerimiz işgal etmişti. Bende taş gibi masaya uzanıp uyumuşum kalktığımda gerçekten uyudum mu uyandım mı onun sorgulaması yapmıştım. Hayatımdaki en zor gündü.
Askerlik görevimi mühimmatçı olarak yapmıştım. bir gün anlık olarak gitmesi gereken sevkiyata normalde muhafızı olduğum halde nasılsa intikalde dinlenirsin sen gel diye benide almışlardı. En son yorgunluktan cephanelikte uyuklamıştım.
Çöp odası.
Hep aynı yerde uyuduğum için.

öyle bir ilginçlik olmadı pek..
Banyo. (entry az beride)
3100 rakımlı bir tepenin kayalığında.
izmir’ de balkondu.
Üniversite yıllarında bir arkadaş evine çağırdı neyse bu arkadaş yatacak yer vermediğinden buzdolabının önünde yerdeki halıyı üstüme battaniye yapmak suretiyle uyumuştum.
düğün salonu.
hastane. ehe.
Geçen yıl Antalya otogarının mescidinin kapısının önü.
T: Eğer burdaysan imam efendi, ne vardı uyandırıp mescidi kapatacak? Kitaplarını çalmaya mı geldik yatıyorduk sadece piç!
belki daha önce bir yerlere daha yazmışımdır.
bir termik santralin buhar türbin'inin yüksek basınç tankının içinde uyuklamıştım.
Shell için karar kılmıştım önce. Sonra giren çıkan arabalar çok gürültü yapıyor daha sakin yer olsun dedim az ileriye sürdüm beyaz duvarın dibine arada da çıkar işerim tuvalete kadar kim gidecek diye Bandırma Mezarlığı imiş orası sabah gördüm.
üniversitede, sıranın üstünde. bildiğiniz böyle sıraya uzanmalı ama.
cami avlusunda.
Üniversitede gece barda eğlendikten sonra yurda girememiştik saatten dolayı. Edirne’ de baca denen bir yer var. Orda bir kahvehanenin kapısında uyumuştuk anasını satayım Ahshdh.
Ameliyathane.
dişçi koltuğu.
Tershanede çalıştığım yıllarda gemilerde bulunan tank diye tabir ettiğimiz girişi 50 cm bir delik içerisinin karanlık olduğu bir yerde demirlerin üzerinde.
Ünideki sevgilimle kumsalda uyumuştuk. Sabahın ilk ışıkları ile beraber g.tümüz donmuş bir vaziyette asfalta kendimiz zor atmıştık.