bugün

Kırgınım. Kızgınım. Üzgünüm. Yılgınım. Hevessizim. Sıkkınım. Soğuğum.

Birçok şeye karşı.
Mars burdan 255 milyon km uzaklıktaymış. Yakın lan aslında.
bir tane şarkı var. onu dinleyince mahvoluyorum. (anısı olan bir şarkı değil.)
Yine korona oldum galiba. Tüm belirtiler var.
iş hayatı özel hayat farketmez ikinci plana atılmayı sevmiyorum o yerin yöneteni ben değilsem fiziki olarak ne kadar rahat olursam olayım depresyonda oluyorum ama o şey ne olursa olsun ben yönetiyorsam zorluğunun bi önemi yok işte şu aralar böyle bir dönemdeyim:(
Hayatı birazcık daha sorumsuzca yaşasaydım bazı şeyleri kafaya takıyor olmazdım.
kendimden parçaları yalnızca bir noktada bırakmak için uğraşmak yerine her noktaya saçsaydım böylesine yorgun hissediyor olmazdım.
Her şeyi benim yapmam gerekiyormuş hissine kapılıp acıma, sevgi, üzülme, nefret ve daha birçok duyguyu uç noktalarda yaşamak yerine biraz bencil olsaydım, bunu da yazıyor olmazdım.
Unutmayı öğrenmek için uzun yıllar uğraştım, ruh ve beden sağlığım sekteye uğradı, bazı eski dostlarımı, iki kişi hariç bütün akrabalarımı, heyecanımı, neşemi, nakdi birikimlerimi kaybettim. Unutmayı öğrenmemin bedeli bu kadar ağır olmuşken bana tedavi ol, b12 kullan, doktora git diyenlere sadece gülüyorum. Çünkü asıl hastalığın unutmamak olduğunu bilmeyecek kadar olayın ruhundan uzaklar. Son olarak niçe’nin de dediği gibi; ‘unutan iyileşir.’
Hayatıma bakıyorum. Baktıkça " hayırlısı" duasının ne kadar derin bir anlamı olduğunu görüyorum. Belki başta üzse de, acı verse de olmayan pek çok şey, bugün iyi ki diyorum.

Ve yine hayırlısını istiyorum her şeyin.. Hayırlısını versin yüce Allah.
Yarına bırakırım ama kimsenin yanına bırakmam sözlük, bu böyle biline.
Yukarıdakine katıldığımı söylemek istiyorum.
hayatta birçok kez, duygularımı belli etmemek zorunda bırakıldım. muhtemelen erkek olduğum için bazen belki de karşımdaki kişilerde güçlü bir karakter izlenimi bıraktığım için oldu bu. ters düştüğümüz insan kim olursa olsun hep gözünde vurun kahpeye nidasını gördüm. belli etmemeye çalıştım ama bazen içimdeki çocuğun kan revan içinde nefes almaya ve hayata tutunmaya çalıştığını gördüm. duygular kolay betimlenmiyor. insan ne kadar dik durursa dursun, herkesin içinde hiçbir şeyden habersiz, kötülük düşünmeyen, pembe bir cennette yaşayan küçük bir çocuk vardır. ona zarar vermemek lazım.
Canım uzun bir süre sonra birden çikolata çekti. Uykum da geliyor son günlerde, içimden gelen bir şey de yok ortada, isteksizlik zaten olay içinde. Mide bulantısı, karın ve baş ağrısı.
Sanırım depresyon illetine giriyorum. Lanet şey.
tam yeni bir hayatım basladı derken yine gecmiş benimle geliyor. arkadaşımın eski sevgilisi tarafından mesaj alıyorum ve bundan cok rahatsız oluyorum. bunu arkadaşıma dememe rağmen hıçbir şey yapmıyor olması canımı sıkıyor.
Hayatın anlamını aramak için türlü maceralara kalkıştım bir çok cevap aldım ama hiçbir cevap tatmin etmedi ve yavaş yavaş evrene küsmeye başladım.
Bazen herkes çevrenizde olur, yalnız kalmak istersiniz bazen de yalnız kalırsınız, yanınızda birileri olsun istersiniz ama kimseyi bulamazsınız.

işte bu durumun bir ortası yok.
Metroda yanımda oturan çocuk kitap okuduğumu görünce kulaklığının sesini ayarlamaya çalıştı anladığım kadarıyla ve sanırım emin olamadığından bana; ses geliyor mu ona göre kısacağım da rahatsız olursanız söyleyin gibisinden bir şey dedi. Bilmiyor ki kitabı şarkı dinlerken de keyifle okuyabildiğimi.

Neyse, bu Bir başkası için basit bir şey olabilir belki ancak o kadar güzel hissettirdi ki. Moralim yerine geldi anında. Bazen düşünceler önemlidir. Özel hissedersiniz saçma dâhi olsa.
Keşke herkes böyle düşünceli olabilse.
ilkokuldaki erkek çocuklar koşup koşup dizlerinin üzerinde kayıyorlar yerlerde. "Oğlum, aileniz o üniformaları ne zorluklarla alıyor,yapmayın etmeyin" demek istiyorum ama diyemiyorum. Sıpalar sizi!
türkiye çok hızlı bir şekilde tehlikeli bir yere doğru gidiyor. orta doğuya çevirdiler. her ırktan göç geliyor . demografik yapı hızla değişiyor. tek kurşun atmadan 100 yıl sonra ülkeyi ele geçirdiler.
kakasını odanın ortasına koyuverdikten sonra onu temizleme derdine düşen insanoğluna idrak ettirilmesi gereken iş, her şeyden önce ruh ve kafa kirliliğinin giderilmesidir.
evet, ruh ve kafa kirliliği...

salih mirzabeyoğlu - yağmurcu sf:210
Benim bir dinim yok ve bazen bütün dinler denizin dibini boylasın istiyorum.
Ben hepinize hakkımı helal ediyorum arkadaşlar lütfen sizde helal edin.
Bir de öteki tarafta sizinle muhatap olmak istemiyorum.
Yeni edindiğim arkadaşlıkların ne kadar tehlikeli olduğunu gördüm bugün. Bir süre ortamımı değiştirmem gerekiyor sanırım. Gidiş hiç iyi değil.
Yaş aldıkça gelecek korkum başladı.Aslında korkağım. Yarinlardan korkuyorum.
Herkesten,her şeyden bıktım.
Arkadaşlar ben maket ev yapacam da sizde fazladan yalanmış dondurma çubuğu bulunur mu?
güncel Önemli Başlıklar