bugün

benim kafam yanmış kül olmuş.
ergendim... emminin kızı (abla ama) banyo yaparken dikizledim 3-5 saniye. (osbir malzemsi bile çıkmadı)

(neyse saat geç okuyan 30-40 kişidir falan)
buraya ilk kaydolduğumda herhangi bir şeyi umursamadan yazarken; şimdi, "dur o olmaz", "şu bunu yanlış anlar" diye yazmıyorum.
Nispeten zeki ve değişik frekansta biri olduğumu düşünüyorum birçoklarına hal hareketlerim düşüncelerim garip geliyor bense asagi yukarı aynı frekansı tuttarabildigim insanlarla müthiş baglar kurabildigimi düşünüyorum bi de hayatımdan memnun değilim değiştirecem ama totom yemiyor evet.
Çok bunaldım. Böyle anlık olarak deliriyorum ve okulu işi bırakacağım diyorum. Tek istediğim şey 2 hafta tek başıma yaşamak. Annem babam, kardeşlerim olmadan 2 hafta tek yaşamak istiyorum. insanlardan, sorumluluklardan bunaldım. Kabuğuma çekilip kimseyi görmek istemiyorum.

Ayrıca bu kadar kibirli olmasa şu an bambaşka bi yerde olabilirdik sayın gerizekalı.
Hayatimiz yedek kulübesinde geciyor. Hani klise bir soz var. Bir insani vazgecilmez oldugunu hissettirirseniz ilk sizden vazgecer diye. Gercekten dogrulugundan emin oldugum bir soz bu artik. Askerdeydim. Dondugumde her sey degismisti bile coktan. Yani oyle uzun donem falan da degil bilsigin bedelli spor. Gitmeden once guzel guzel vedalastigim kisi. Dondugumde yabanci gibi olmustu. Suan yogunum sonra rahatca konusuruz dedi bana. Ustelik mesajima 2 gun sonra cevap verdi. Gercekten ben artik kimseyi sevmek istemiyorum. Bu da gecer biliyorum ama insan yine de huzursuz oluyor. Onca emek onca zaman boşa gidiyor. Agzima gelen her seyi soylemek istiyorum ama olmuyor. Bir iliskiyi tek taraf ayakta tutamiyor. Nefret ve sevgiyle karisik bir durum olusuyor. Tekrar tekrar ayni seyleri yasamak o kadar yorucu ki.
Yemek yemeyi acilen azaltmam lazım. ictigim ilaçlar çok iştahımı açıyor. Off! Bıktım. Ugraş uğraş başa dön.
piç erkek olunmaz piç erkek doğulur. piç erkek sevenlere selam olsun.
keşke herkese hak ettiği kadarını verebilsem.
neden daha çok yaklaşmışız gibi geliyor sona? bugün majör kısmındayım sanırım.
5 yaşındayken kolları jiletli balici bir sokak çocuğu inşaatta kıstırıp tecavüz etti bana.

O kadar şiddetli derecede dehşet yaşadım ki hayata ve bilhassa da cinsellik denilen şeye kahpelikten başka bir şey gözüyle bakamadım sonra.

Cinsellikten inanılmaz derecede korkuyorum. Senelerce psikiyatriste gittim çaresi yok.

Siz dünyanın nasıl bir cehennem olduğunun farkında bile olmayan akvaryum balıklarısınız.

Edit: eksileyen anası ka.peleri merak ediyorum neyini eksilediler acaba.
Özlemişim, özür dilerim.
içtiğim psikiyatri ilaçları hayatımı kaydırdı. iştahım açıldı, çok halsizim,hiç neşem yok ve sağ gözüm arada seyirmeye başladı. Daha kim bilir neler olacak. Doktorum ömrüm boyunca ilaç kullanmak zorunda olduğumu söyledi. ilaçları içmeyince de kafayı yiyorum. Ama bu halsizlik beni ağır depresyona soktu. Ölmek istiyorum.
Oğlun şu gün gelecek, bekle.

Kuzenlerin şu gün müsait, bayramlaşmaya gelecekler bekle.

Kardeşin geldi çabuk görüşmeye gel. Vazgeçti 3 saat sonra gelecek. Bekle!

Şu insan şu zaman müsait haber verecek bekle.

Sen hep müsaitsin ailen yok. Evde ne yapacaksın sanki burda Bekle!

Ben artık sürekli birilerinin keyfini beklediğim şu hayattan çok sıkıldım!
Bazen herkese anlatmak istediğim ilginç, tuhaf, komik hikayeler yaşıyorum; fakat kimilerini toplumsal normlar, kimilerinde hikayenin diğer kahramanlarının özel alanlarına olan saygımdan, bazen kendime olan saygımı kaybetmek korkusundan içimde tutuyor ve ara ara kafamın içinde o hikayelerin detaylarını canlandırıyor, bazen kendime kızıyor, takdir ediyor, bazen hikayelerin diğer kahramanlarına kendime gösterdiğim tepkilere benzer tepkiler veriyor, bazen de utanacağım hikayelere; ‘neyse bunu es geçeyim’ diyorum. Üstelik tüm bunları dış sesimle yapıyorum, tabii ki sadece yalnız olduğum zamanlarda. Bu seansların sonunda deliriyor muyum endişesi taşıyorum ama uzun sürmüyor, delirmenin korkutucu gelmemesi korkutucu geliyor. Saçmasapan bir paradoksa dönüşüyor mevzu. En nihayetinde o hikayeleri dinleme şansı olmayanların kaçırdıklarına ve tüm o hikayelerin anlatılmadan unutulacağına üzülüyorum.
Annemin yanında, iktidarda olduğu için yıpranan parti gibiyim. Bütün eziyeti esasen diğerleri Yapıyor, acısını benden çıkarıyor, sonra ben isyan edince hastalanıyor.
Suçlu kim?
iktidardaki parti!
yaklaşık 350 euro dolandırıldım. hay sikeyim ya.
Doblom yok.
Babam arabayı kullanmama izin vermiyor. Bir keresinde alıp tam gidecektim yola kendini siper etti adam. Maalesef.
Bir şey yaptığımda o davranışın sebebi için olabilecek tüm ihtimalleri aklımda sıralıyorum. Sonra kişiye, ortama vs. göre bu sebeplerden birini söylüyorum.
Aslında bunu bilinçsiz yapan çok kişi vardır da ben bilinçli yapıyorum.
Çünkü sadece yaptım demek işe yaramıyor.
çoğu insandan çok çoğu sokak köpeğini daha çok seviyorum. çünkü hiçbir köpek kalbimi kırmadı, beni terk etmedi, güvenimi boşa çıkarmadı.
istanbul bu göçmen dalgasını kaldıramıyor. Otobüse binicem arkada ruscaya benzer bir dilde konusan bir aile bekliyor her yer tıklım tıkış, otobüsler geldiği gibi ağzına kadar doluyor. Her yerde özbek afgan suriyeli ukraynalı. Zaten nüfusu kalabalık bir ülkeydik, böyle saçma bir politika olabilir mi? istanbul'da bildiğiniz yaya trafiği oluşuyor. Geçen pendik alt geçitte izdiham oldu kalabalıktan. Biri bir şeyler yapsa iyi olur. Evet.
12 yaşındayken sevmediğim bi komşumuz vardı, böyle sokakta oynarken salak salak laf atar böyle sataşırdı falan...

o mahalleden taşınmadan önce kapıdaki ayakkabılarına işemiştim puştun.

yine olsa yine yaparım.
canımı kendi ellerimle yaktım. sonra yağmurlar yağdı, yıkadı günahlarımı, yaktık her manevi(yi). hissiyatları denizlere yolladık. bahar geldi ve dans etmeye başladı şehri-i alem .
okulda 4. sınıftayken istemeden altıma yapmıştım. ishal olmuştum.
o kadar salağım ki anahtarı süt almaya gideceğim diye evde unuttum ve anlık kapıda kaldım komşularımızın hiçbiri evlerinde yok nere gider bu millet anlamadım. sözlükte komşum varsa ev ahalisi eve gelene kadar bana kapı açabilir mi? tesekkürler.