bugün

alın bölgesinde, burun kenarlarında, gözaltlarında ve üstlerinde şişmeyle kendini belli eder yüzünüzde sürekli bir basınç hissi vardır. genellikle burun içi sorunlardan kaynaklıdır. alerjik sebeplerden de kaynaklanabilir.
farenjitle birleşirse ölümüne ağrı yapar.

http://www.uzmantv.com/sinuzit-nasil-bir-hastaliktir
akut ve kronik sinüzit olmak üzere ikiye ayrılır.
akut sinüzitte ameliyat olasılığı çok düşüktür.
Kronik sinüzitte ilaçlarla iyileşme olasılığı düşüktür çünkü sinüzit her tarafa yayılmıştır ve patlayamayan misir' da sinüzit ameliyatı olasılığı vardır. **
bakın bunlarda benim sinüslerim.
normalde sinüslerin enfeksiyonsuz hali gri renkle gösterilir benimkiler maaşallah gri renkli yer yok lan.

http://imageshack.us/photo/my-images/707/sinzit.jpg/
nası çkmışm cnm:))
kronik olanlarının: gece uykusu sonrası sabah uyanan bireyin, yastığındaki salya akıntılarının sebebi olduğu bilinir.
kronik olanı türlü sıkıntılar yanında yaşama sevincinizide azaltır. günde bir veya iki kere her bir burun deliğine ikişer damla çörek otu yağı damlatıldığı taktirde iltihabın boşalmaya başladığı söyleniyor. bu tedaviye 20 gün devam etmek lazımmış.
sinüsleri temizleyen ince kanallar tıkandığı zaman bu hastalık başlar. tedavi yada kendi kendiliğine bu kanallar açılabilir. eğer açılmazsa kalıcı olabilir.
belirtileri ise: burun tıkanıklığı, geniz akıntısı, çok sık grip olma, sürekli olan öksürükler, koku almama, çok sık olmamakla beraber baş ağrısı.
Yaz kış demeden bende dahil birçok insanı vuran illet şey.
nasodren adlı bir spreyin bir haftada tedavi ettiği ileri sürülen sırnaşık hastalık. ne yaptıysam fayda etmeyen bu hastalık için tek çare ameliyat gözükmekte iken bu ürünü duydum. ne yazık ki bu ürün şu an için türkiye' de bulunmuyormuş. avrupa'da veya rusya da tanıdıkları olanlar getirtiyor. seklamen çiçeğinin özü gibi maddeler bulunan bitkisel bir karışım. azerbaycan'da, suudi arabistan'da bile olan bu ürün neden türkiye'de yok merak ediyorum. milyonlarca sinüzit hastası var bu ülkede. bulabilirsem kullandıktan sonra nasıl bir etki yarattığını yazacağım inşallah. tüm avrupa'da, rusya, yunanistan gibi ülkelerde bile tv reklamları yayınlanmakta. merak edenler için web sitesi;

http://www.nasodren.com/

bu da reklamları;

http://www.youtube.com/watch?v=8bZB3ejJLnQ
http://www.youtube.com/watch?v=o_jmi3WkCZs
http://www.youtube.com/watch?v=P_kmfiQveC4&list=UUOGdCwlWiZg__qnA7W8BUIQ&index=8&feature=plcp

(bkz: nasodren)
şampuanların yıka ve çık sloganları başlıca sebebidir.
günü mahveden bir işkencedir. resmen dünyadan soğutur. bu dondurucu soğuklarda kafayı korumak gerektiğini atkısız dolaşınca feci ağrısıyla anımsatır.
ameliyatlarının fess (fonksiyonel endoskopik sinüs cerrahisi) adı verilen bir yöntemle oldukça kolaylaştığı hastalık. bu yeni yöntemle hem cerrahın hem hastanın konforu üst düzeye çıkmakta başarı oranıda yükselmektedir.

(bkz: sinüzit ameliyatı)
en iyi tedavisi: (bkz: sinus rinse)
cep telefonu ekranının ışığından bile rahatsız olmanıza sebep olan, eğilmek isteseniz eğdirtmeyen, kalkmaya çalışsanız bok yeme otur oturduğun yerde diyen, bir yere giderken (ki bu durumda tuvalete gitmek kadar insani bir ihtiyaç bile çileye dönüşür) attığınız her adımın yüzüklerin efendisi'nde yüzükçü kardeşlerin moria'dan geçerlerken uyandırdığı orcların çaldığı davullar gibi gitgide artan bir şekilde beyninizde inlemesine sebep olan, kaşların hemen üstünü ve göz çukurlarının her yerini zonk zonk zonkltan, sanki beyniniz büyümüşte kafatasınız ona küçük geliyormuş gibi bir his yaratan hastalık.

bilmem anlatabiliyor muyum?
çörek otu yağı kullanılarak çoğu insan gibi bende de mecvut olan bu hastalıktan kurtulmak çok kolaydır . eczaneden alınan burun damlalığının içindeki kimyasal boşaltılıp içine çörek otu yağı konulur . burun deliklerinin ikisinede birer damla damlatılır ( 4 gün boyunca ). sinüslerde biriken iltihap mideye akmaya başlar ve 4 üncü gün sonunda artık edebiyen bu hastalıktan kurtulmuş olunup bir daha sinüzit hastalığının belirtisi bile kalmamaktadır .
berbat bişeydir.evlerden ırak bir durumdur.
benimde yaşamış olduğum ,selpak ile anlaşma yaptığım en son aldığım bilgiye göre en fazla kullanan kişiler arasında olmaktan dolayı plaket verilecek olan bir sinüzit mağduruyum...mağdurum be mağdurum.

-Doktor bey ? Sinüzit olmuşum da , burnumu çok silmekten burnum kopar mı?
işyerinde olur da ayağınız kayıp düştükten sonra başınızı yere vurduysanız ve burnunuzdan turuncu renkli sıvı gelirse, büyük oranda kurtuldunuz demektir.

tabi olayı abartmadan... aksi halde (bkz: kısa süreli bellek kaybı) hatta (bkz: beyin kanaması), hatta da (bkz: ölüm)...
Allah' ım yardım etsin bu hastalara. Ben kafayı yiyecek oluyorum bazen. Sabetmesi gerçekten de zor hastalık.
Güzel bir yaz günü ayağınızda iki çift çorap üzerinizde hırka ile sizi süründüren ağrı.
eşittir baş ağrısı.
Bacaktaki bir damardan kalbe müdahale edebilen günümüz tıp doktorlarının henüz elle tutulur bir çözüm bulamadığı saçma şey.

Yaklaşık 20 yıldır bu dertten mustarip olduğumdan ötürü sanırım çekenlere bir iki yol gösterebilirim. Benim denediğim ve/veya internette dolanan başlıca çözümler aşağıdaki gibidir.

Antibiyotik kullanmak: Akut sinüzit durumlarında en mantıklı çözüm gibi görünmekte ancak kronik sinüzitiniz var ise ve temizlendiğinde bile en fazla 3-4 ay sonra tekrar eski haline geliyorsa en hafifi 1000 mg civarlarında olan antibiyotiklerden devamlı kullanmak bünyeye aşırı yüklenmek olacaktır, ancak antibiyotik kullanırken de dikkat edilmesi gereken konu kafanıza göre kullanmamanız olmalıdır, çünkü her iltihap tipine göre farklı antibiyotik verilmeli ve özellikle sinüzitte genize akıntı olmadığı durumlarda antibiyotik bile çok fazla kar etmemektedir, bu sebeple doktora danışarak ilaca başlamanız faydalı olacaktır.

Burun açıcı spreyler: olayın aslının buruna açılan sinüslerin iltihaplanması olduğundan ve temiz havanın iltihabı kurutmasından dolayı çok işe yaramaktadırlar, burun açılır ve temiz hava sinüsleri temizler, ancak 4-5 günden fazla kullanıldıklarında bağımlılık yaptığını ve bırakıldığında tıkanıklığın arttığını unutmamak gerekir.

Çörek otu yağı: aktarlarda satılıyor, çok pahalı değil buruna damlatması sorun ama yukarıda bahsedilen spreyler boşalınca içine koyup sıkabilirsiniz. 4-5 günde sinüziti kuruttuğu iddia ediliyor ancak bende çok işe yaramadı.

Acı kavun suyu: beyine kaçarsa öldürür falan denir ancak bokunu çıkarmadığınız sürece böyle bir şey olma ihtimali çok azdır. (1-10 sulandırdığınız taktirde) ancak bi doktorla konuşmamda, bunu buruna sıkınca burunun aşırı reaksyon verdiğini ve kendini korumak için yoğun mukus salgıladığını o burundan akanlarında iltahap değil acı kavundan dolayı salgılanan mukus olduğunu ve çok işe yaramadığını söyledi, bu bana inandırıcı geldiğinden denemedim.

işveç Şurubu: bir pamuğa damlatıp yüzün üstüne konulduğu taktirde iltihapı kuruttuğu söylenmekte ancak o kalın yüz kemiklerinin altında bulunan iltahapı kurutacağına pek ihtimal vermediğimden denemedim, belki yüzü uyuşturup ağrıyı azalta biliyordur ama..

Burun yıkama kitleri: zaten bana göre bi taraftan sıktığınız suyun öbür taraftan akacağı kadar düzgün bi anatomiye sahip bir burnunuz varsa böyle bir sorun yaşamazsınız(günlerce uğraştım bir damla bile diğer deliğe su gönderemedim) ancak olayın özü zaten giren suyun diğer delikten akması değil sinüslere kaçıp içeriyi yıkaması olduğundan denenebilir.

Papatya buhusu: bir çok alternatif tıp uzmanının çok ısrarla önerdiği bir yöntem. yoğun bir baş ağrısı dönemimde yaklaşık 10 gün devamlı yaptığım halde bende bir işe yaramadı ama etrafta çok faydasını görenler olmakta ondan denebilir.

Buhar banyosu: Evimin dibine açılan bir saunaya yıllık üye olmuştum ve 4-5 günde bir gidip buhar banyosuna giriyordum başımın ağrıtmadan geçirdiğim tek yıl o olmuştu, düzenli yapılırsa çok faydalı.

Denize dalmak: bana göre sinüzite tek ve en iyi gelen tedavi, hatta sonbahar ve ilkbaharda da girebilmek için deniz kıyafeti almışlığım vardır, ancak denize giremiyorsanız evde leğende hazırladığınız deniz suyu da işe yaramakta ( suda çözülmeyecek kadar tuz ve bir kaşık karbonat) leğeni yere koyup kafayı içine sokup her gün bir 10 dakika bu şekilde takılırsanız sinüzit en geç bi hafta içinde geçecektir.

yukarıda yazdıklarımın tıpla yakından uzaktan ilgisi yoktur, sadece benim internette okuduğum ve denediğim şeylerin bir derlemesidir. vay benim çörek otuna alerjim varmış götümden soludum sayende diye gelmeyin
iki adet gripini sade sodanın için dökerek karıştırıp içtikten sonra hissetmeyeceğiniz, ama öncesinde dünyanın en berbat, en acı verici, en kötü rahatsızlığı diye dövündürecek, sanki hiç kurtulamaycakmışsınız gibi hissettiren. bir süre sonra gözlerde bile acımalara yol açabilecek rahatsızlık.

denize girmekte iyi gelir.
geçen sene 12 metre dalış yaptım. sinüslerim deniz suyu ile doldu. başımı eğince sular akıyordu. genelde maksimum 5-6 metre dalardım. bu sefer kulaklarım acıyana kadar 12m kadar derinlikte kaldım. her neyse gece uyurken yine sular boşalmış yastığım ıslaktı baya. hafif sarılık vardı yastıkta. sonra farkettim ki iltihapta akıyor. geçen kış 3-4 kez sinüzit geçirmiştim.her grip olduğumda sinüzite çeviriyordu. arada ağrı falan yapıyordu. daldığım günün ertesinde deli gibi iltihap aktı bütün gün boyunca... sesim falan değişti. sinüsler patlıyormuş sanırım yeterli basınç olunca.ve bu iltihaplı olan kapalı sinüsler sürekli insanda ağrı yapıyormuş. patladıktan sonra temizlendi.. o yıl sünizit derdim olmadı. aynı olayı bu yılda yaptım. dün 10metre kadar daldım şuan iltihap akıyor..
yazın bile "bittim sandın dimi eheheh" şeklinde bir piç edasıyla ortaya çıkabilen hastalık. düşman başına.
güncel Önemli Başlıklar