bugün

entry'ler (337)

allah yok olsaydı bilemezdik

anlatabilseydik olmazdık.

milletvekili ısırılmazlığı

bu alanda ıstırılmaz hem de yalanmaz!

iz bırakan kitap cümleleri

Bir zamanlar bir flütçü vardı, bir virtüöz. Sonunda notaları sehpanın altına attı ve sabun köpüğünden balonlar çıkardı flütünden. Yani bunu diyorum!
Kurgusu tükenmişti.

knut hamsun 'sonbölüm'

neden evlenmiyorsun

Çünkü dünya canavarlarla dolu.

en yakındaki kitabın 88 ci sayfasındaki 1 ci cümle

Sıkı sıkı sarılmak istedim ona, kokusunu içime çekmek, göğsüme bastırmak istedim, ama yanlış anlaşılırdı şimdi, ''Tamam'' dedim.'' Kaplama olsun. Dolduralım.''

Emrah serbes-müptezeller

dolar euro tekrar düşer mi

keynesin likitdite tuzağını aşmak amaçlı en son yastık altı dövizler de elden çıktı. artık tek yol artan enflasyonu dengelemek için resesyon-durgunluk dönemine geçiş olacaktır. devlet yatırıma ayıracağı kaynağı elinde tutacak ve kemer sıkma politikaları devreye girecektir. akabinde gelir vergileri ötv v.s dolaylı vergilerde artacak, devlet para arzını azaltmak için faizlere abancak. neyse pek iyi günler bizi beklemiyor onu bilelim.

sözlük yazarlarının ilişki durumu

limit sıfıra giderken sinx/x ...

başkanlık sistemi

başkanlık sistemi zamanında 3 dönem seçilme kuralını esnetme amaçlı getirilecekti. yazılı ve görsel medya tek sesliliğe mecbur bırakılınca, olay babadan oğula ya da damada fırsatına dönüştü. birilerinin zaten başkanlığa ihtiyacı yok gibi. ancak kendinden sonrasını ve soyunu hesaba kattığı zaman, bu kadar yetkiyi onların eline geçirmesinin imkansız olduğunu bildiği için fırsatları kaçırmıyorlar olay bu. ülke bir ailenin fertlerine bırakılıyor kısaca.. göreceksiniz başkanlık geldiği zaman bakanlar damatlardan ve evlatlardan ya da yakınladan, yüksek maaşlı danışmanlar evlatlardan, akrabalardan olacak. (bakanlar artık milletvekillerinden seçilmeyecek deniyor)

kuran neden türkçe okunamıyor

kuran şiirsel bir dille yazıldığı için türkçe okunuşu orjinali ile aynı etkiyi vermiyor. mesela çok sevdiğim bir yazar olan edgar allan poe nun the raven` adlı şiirini ele alalım. şiirin ilk ve son kıtasını ingilizce-tükçe açıklaması ile vereceğim. akıcılık, fonetik v.s. orjinali ile aynı tadı vermesi hatta anımsatması bile imkansız. çeviri sadece anlamını fısıldıyor ruhunu değil..

The Raven

ilk kıta;
Once upon a midnight dreary, while I pondered, weak and weary,
Over many a quaint and curious volume of forgotten lore—
While I nodded, nearly napping, suddenly there came a tapping,
As of some one gently rapping, rapping at my chamber door.
Only this and nothing more.”

Ortasında bir gecenin, düşünürken yorgun, bitkin
O acayip kitapları, gün geçtikçe unutulan,
Neredeyse uyuklarken, bir tıkırtı geldi birden,
Çekingen biriydi sanki usulca kapıyı çalan;
"Bir ziyaretçidir" dedim, "oda kapısını çalan,
Başka kim gelir bu zaman? "

son kıta;

And the Raven, never flitting, still is sitting, still is sitting
On the pallid bust of Pallas just above my chamber door;
And his eyes have all the seeming of a demon’s that is dreaming,
And the lamp-light o’er him streaming throws his shadow on the floor;
And my soul from out that shadow that lies floating on the floor
Shall be lifted—nevermore!

Kuzgun bir an olsun ayrılmadı, oturdukça oturdu,
Oturdukça oturdu oda kapımın hemen üstündeki Pallas büstünde;
Benziyordu gözleri hayal kuran bir şeytanın görüntüsüne,
Vuruyordu kara gölgesini yere lambadan yansıyan ışık;
Kapalı kaldu ruhum bu kara gölgenin içinde,
Kurtulamayacak - Hiçbir zaman!

ölecek gibi hissetmek

haftada bir gelen panik atakla yaşadığım bok durum.

olay şu;

bir an kalbimin durduğunu sanıyorum, elimi kalbime götürüyorum ve kalp atışlarımı hissedemiyorum o sırada aldığım nefes sanki bir başka bedene ait, tahtadan yapılmış bir bedene... o tahtadan beden tahtadan ellerle bütünleşiyor. ne kadar derin nefes alırsam alayım giren nefesin oksijen olarak vücuduma girmediğini biliyorum. alınan nefesin kalp durduktan sonra boşa çekilen nefes çabaları olarak değerlendirirken şuurumun sanki karabasan halindeki gibi bedenimi kontrol edememesi üzerine bedenimden soyutlanıyorum ve bu dediklerim 10-15 saniyelik bir aralıkta meydana geliyor ama etkisinin saatler sürdüğünü söyleyebilirim.

ölecekmiş gibi hissetmekten daha kötüsü de mevcut

(bkz: akıl sağlığını kaybetme korkusu)

(bkz: delirme korkusu)

yazarların şu an dinlediği şarkılar

Mazzy Star - Flowers in December

https://www.youtube.com/watch?v=PxtCSuBnlgE

sözlük yazarlarının meslekleri

Prof. öğrenciyim. Kitap ayracıyım. Amatör insanım

arabası olmayan erkeğin bir kadına teklif etmesi

*

kızları güzel gösteren detaylar

gülmek...

çocuğa konulabilecek sikindirik elit isimler

ismin sonuna eklenen can cem..

mertcan
alican
ıvırcan
zıvırcan
koycan

alicem
mertcem
gelcem
gitcem
sövcem

7 milyar kişiden biri olmak

Tavuk döner iyidir, candır. hem zengin kesim yer, hem fakir. Su gibidir azizdir. Sosu güzelse candır. Ustası iyise lezzeti tamdır. siz siz olun 7 milyar hededen, tavuklu döner olun amma velakin kaşarlı tost olmayın... tavuk döner gibi aziz olun...

inci sözlük yazarlarının uludağ sözlük te yazması

inci yazarlarının çoğunluğu, henüz ergenlik yaşlarında olduğundan paylaşımları; vücudün alt kısımları ve detaylarını anlatan şeyler * oluyor.

Ama o incicaps montelerinde gerçekten güzel şeylere denk geldiğimi belirteyim. aralarında zeka dolu gençler de var. umutluyuz bre bu gençlerden. hiç değilse bazıları, fırlama olduğu kadar zeki de.

ilerde ülkenin bu hazırcevap-yaratıcı gençlere çok işi düşecek.~~

samanyolu tv

Dizilerinin hemen hemen hepsinde işkence yapan günah işleyen iftira atan vs. dünyada karşılığını almaktadır. Bu da insanların imani duygularını çıkar bekleme fazında yanlışa itelemektedir.
Her kötülük dünyada cezasını almaz bu kötülüklerin bir çoğu ahirete kalır. Bu istatistiksel bilgiden stv dizi senaristlerinin haberi yok henüz.

iftira atar yılan sokar. hırsızlık yapar çocuğu ölür. Anasına kötü davranır, ardından ölür. Dilenciye sadaka vermez iflas eder kendi dilenci olur.
Açlara yardım etmez kendi o duruma düşer. gelinine iftira atar sonra delirir..
Dara düşer dar olur kara düşer kar olur.

Sebep sonuç bağlamını abartarak yüzde yüzle kısas olayına bağlayan; evrenin karmasının dizilere monte ettirilmiş halidir bu stv dizileri.

Arkadaş azcıkta ahirete bırakın sömürdünüz bütün şeyleri yahu...

Ricam şu, stv senaristlerine acilen 3.sayfa cinayet haberleri okutturulup, bu haber içerikleri ders olarak onlara verilmeli.

Öğrenmeliler!!!! *

mit nasıl okunur sorunsalı

ait-bit-çit-fit-git-hit-kit-em ay ti oldumu şimdi...

ben bu yazıyı sana yazdım

Gelen ve gece gelen ardından gülen ve yine gülen; bir umutla sevmeye çabaladığım hoşgelişler madamı, düşemeç ve karanlık uğraşların odağında olup, kıskanma devresinde seyr-i düş kurulan siyah ayakkabısı ya da kendisi, ne kadar net değil mi?... içi beyazların içinde griyken, dışı ise karışmış renklerleyken bile, siyah gözlerinin ardından sarkan karakterinin değişimlerini ona buna kaptıran, aslında kırmızının da yakışmadığı bir insandı... Bir gün evlenir ve ardında kaybettiği ruh ikizinin yakarışlarıdır mutsuzluğunun sebebi... Boşversene Unutulur gider, Hatta o bile bilemeden son bulur şıp sevdi ikizinin kaçamakvari aşkları... Tarihe not düşüyorum, bu yazı tamamen kurmacalarla ve kurmacalarda yaşayan, güven problemi olan bir beşerin, sembolizm vari yazısal zırvalarıdır. Madem ki yakaladın beni o zaman yazarsın yazını, veganın da dediği gibi;

Anlatmayı isterdim çok, açılmayı sana Gel, bul beni.

o mısralar sembolizm kokarken belki görebilirim kendi ruh halimi... Rüyayı sadece uyurken değil, yazarken de görebilen enteresan bir adamın karalamaları gözüyle değil de, seni anlayabilecek birinin karalamalarında görürsün kendi psikanalizini. Bir gün kapı çalar ve gelen bir itiraftan çok kaybeşin son merhabası olur...
Kendine iyi bak ve bir daha zihnimde dolaşma sayın yağmur damlası.
Çünkü bilemedim beynime nasıl sızdığını.
Fark edemedim tarafından beyin kıvrımlarımın günden güne süngerleştirdiğini. Ve beyin kıvrımlarımı ağzına kadar "sen"le doldurduğundan.
"Merhaba" dediğin an, o biriken damlalarının birden ısınıp beynimden aşağı kaynayarak akacağını bilemedim, bilemezdim şaşkınlığımın sebebi budur belkide sayın yağmur damlası...

bilemedim, bilemezdim özet bu sanırım... ama sen hiç bilemeyeceksin.~~