bugün

holigan fenerlilerde sıkça görülen bir durum

kendilerini en büyük camia sanması
putin tezahuratı yapmaları
sampiyon sanıp sahaya atlamaları
5 yıldızlı sanmaları
28 sampiyonlugu savunmaları
şike yapmadık demeleri vs vs.
24 Haziran seçimlerinde koyduk diye silah atan ve caddelerde dolaşanlar. Seçim bitti ve icraatler yerine geldi; rejim değişti, bayram ikramiyeleri ödendi, millet kıraathanesi millet bahçesi kuruldu.

Ama aa o da ne döviz kurları patladı! Hep Amerika yüzünden dediniz, başkanını pamuklara sardığınız, önceki başkanını gömdüğünüz Amerika. Şimdi de biz söylemiştik diye son 1 2 yıldır ekonomik durumla ilgili uyaran ekonomist ve muhaliflere seviniyorlar diye suçluyorsunuz.

Be amına koduklarım! Ulan bu iş boka saracak yapmayın etmeyin deyince de olmuyor, e günü gelip boka sarınca da olmuyor. Daha Makul yaklaşalım hatayı kabul etmek zor diye ne kadar zamandır daha medeni yaklaşıyoruz ama sizin taraf ne yardan geçiyor ne serden!? Ne yapalım lan ne yapalım, Göz göre göre yandaşlarını dövize endeksli devlet güvencesine alan ahlaksız bir anlayış var, cevabınız var mı? Beni geç devlet bahçeli sormuştu, niye bu anlaşmalar TL ye çevrilmiyor? Niye ABD ye 1 milyar dolar verip radarlarına yakalanan sözde görünmez uçakları alıyoruz? Ahlat ta saray ne iş? Neden hala en lüks makam arabalarına biniliyor, hem de ithal bunlar??
Dediklerimiz çıkıyor, doğru tahminde bulunmak keyiflidir normalde ama ekonomik durum hepimizi perişan etti ve edecek. Buna sevinilmez, ki insanları hapse tıkar gazlar ölüme terk ederken sevinenler vardı, kimdi hatırladınız mı?

Sike sürülecek aklınız yok, muhalefeti de neyle suçluyor iseniz daha beterini hükümet yanlıları yaptı. Bugün uzak durmaya çalışmanız onlarla ortaklık yaptığınız gerçeğini değiştirmez. Liberaller, fetö, PKK, Abdullah Öcalan, Barzani, Reza Zarrab, ABD, ab...
şenol güneş in kafasına baticon sürülmesi diye bir cümle kurmuş bu geri zekalı öküzlerden biri.

lan yok işte zorlamaya gerek yok, sike sürecek akıl da yok vicdan da yok bu salak sığırlarda.

(bkz: fenerlilerin zeka özürlü ve rezil başlıkları)
http://odatv.com/cocuklar...to-kitabi-3107171200.html

gerine gerine söylememiz gerekenler var. Bu cemaate yan bile bakmamış, göz bile kırpmamış insanlardanım. dershanesine gitmedim, sohbetine gitmedim, beleş ders etkinliklerine katılmadım, kitaplarını kıçıma silmek içimden gelse bile tuvalet kağıdı niyetine bile kullanmadım, cemaatini dikkate almadım, öğretileri vb. düşüncelerine sümüğümü silmedim. bunu hak ettiğini hep düşündüm, bugün haklı olduğumu görüyorum, yarın da şartlar nasıl değişirse değişsin aynı düşüncede olacağım kesin.

bir de diğerlerine bakalım, o etkinliklere katılan, kameralara poz vermekten kaçınmayan, fetullah etiketi ile birçok iş yapmış isim yapmış tip. Devlet büyüklerine sorsan, onlara kim karşıya fetöcü o. Ama sanki bu akıl değil de ar yoksunluğundan. Sıkıntı orada.
http://odatv.com/yokten-i...ciklamasi-1002171200.html

üniversitelerden liste geliyor, o listeye göre görev ihracı yapılıyor.

Oğlum şaka mısınız siz? andaval mısınız siz? Ergenekon balyoz tertibi dediğiniz zaten savcı ve hakimlerin soruşturma yapmadan polis raporuna göre işlem yapması değil miydi? bu kadar hataydı-sehvendi üzerine, lan sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer diye bir laf var. dünyanın en mal insanını oraya oturtsan der ki geçende bir bok yenmiş, aman bu sefer adaletli davranıp usulü neyse öyle yapalım der. tek kişi var mıydı fetö temizliği için destek vermeyen arkadaş; muhalefet vekillerinden vatandaşa bir kişi söyleyin??!?!?!

kaldı ki savcı-hakimin görevi inceleme yapmak değil mi? işsizlik zebil gibi, insanların tepkisinin olduğu ve gayet vatanperver bir iş; gerekiyorsa kadro arttırır gerekli incelemeyi yaparsınız ya, ne biçim bir şey bu? sinsi misiniz, aptal mısınız, kurnaz mısınız, hödük müsünüz, ne haltsınız, ne ayaksınız oğlum?!?!

yok işte, sonra hakaret etti deyip geçiyorsunuz, bunu yapanların sike sürecek aklı yok!
http://odatv.com/mob_n2.p...rma-baslatildi-1205161200

Cumhuriyet savcıları bu ülkede boş yere var, bir iş yapmıyorlar temalı yazılar yazmayı düşünürken eyleme geçtiklerini yukarıdaki haberden gördüm. Konuyla ne ilgisi var derseniz, iki şekilde var, Şayet anayasayı tanımayan insanlar devletin temsil ve yönetim makamını işgal edip yönetim şeklini değiştiren faaliyetlerde bulunurken buna dava açıyorsa savcı için, bunu yönetim erki olanın hakkı olarak normal karşılıyorSak da bizim için geçerli olan tanımdır.
En sevdiğim argo deyimlerden birisi.
nihat genç'in bugünkü yazısının son paragrafında değindiği konudur.

http://www.odatv.com/n.ph...-deger-olanlar-2711141200

üstad'ın bahsettiği yazarların yazıp konuştuğuna inananları çoğunlukla nitelediğimiz sıfatlarla kendisi o yazarları nitelemiş. dolayısıyla gözüken odur ki, kendi başına hayatta kalamayacak, sike sürülecek aklı olmayan insanlar böyle birbirlerine umutsuzca tutunup öyle yaşantı sürdürüyorlar. üzerine şimdilik fazla yazmayayım, bence yazıyı okuyun. ama başlık altına bu kadar fazla entry giriyor olmanın, sike sürülecek aklı olmamanın boş bir hakaret değil de somut bir durumun tespiti olduğunu gösterdiğini, kaçırmadan takip ettiğim birinci hatip ve yazarın dile getirmesinden hoşnut olduğumu belirtmek isterim.
http://www.odatv.com/n.ph...akta-fayda-var-0711141200

Yukarıdaki yazıdaki düşünce tarzına inanmak, okumak, ciddiye almaktır. ulan balyoz davasında somut delil yok allah'ın belaları. yok, yok, yok!! ne var, bir tane söyleyin? yok, ama "sonradan oluşturulan deliller kadar ciddi delillerin de olduğu bir gerçek" yazarak aradan kaynatacaksınız değil mi lafı? Bir de;

--spoiler--
Çetin Doğan darbeci olmaktan çıkacak mı?

Kimi inandırabilirsiniz buna?
--spoiler--

kardeşim yok, somut delil yok! çetin doğan darbeci demen için elinde somut delil olması lazım. ben de sana "Elif Çakırdarbeci olmaktan çıkacak mı? kimi inandırabilirsiniz buna?" desem nasıl duruyor?

iğreniyorum hepinizden, yazılarınızın okunmadığı ne kadar belli, okunsa kapı dışarı çıkacak yüzünüz olmaz utanmazlar! elinizde patladı işte, o manipüle etmeye çalıştığınız gerçekler kabak gibi ortada, sular çekildi ve siz kurak arazide can çekişiyorsunuz. yok buradan ekmek size, hadi hadi!!
Akıl dağıtılırken şemsiye kullanan insan.
http://www.odatv.com/n.ph...zunden-dediler-1609141200

Yukarıda bahsedilen bilgiyi servis eden ve ona inananların yaşadığı durumdur. daha da diyeceğim yok, bir memleketi olduğu gibi aldınız, sömürdünüz, sattınız, çöktünüz. ve gün geldi, belli artık, beceremiyorsunuz. elinizde kalmayacak, yanınıza kalmayacak. tonlarca yalan söylüyorsunuz, hadi yandaşınız anlamıyor, yahu hadi muhalifiniz de anlamazlıktan geldi; kardeşim siz kendiniz yalan olduğunu biliyorsunuz. insanın kendiyle hesaplaşması, vicdan dediğiniz kavram allah'ın lütfudur, allah inancıdır; hakkın yerini bulacağı, doğrunun bir gün ve en geç mahşerde ortaya saçılacağı inancı dinin temelidir. bütün bunları yapıp inançlı olduğunuzu söylüyorsunuz ya, en büyük yalan bu ve bilmem farkında mısınız? bu büyük yalancılara inananlar, sike sürülecek aklınız yok ve bilmem bunun farkında mısınız?
http://www.milliyet.com.t...852---herkese-kirginim-/1

röportaj verip ailesine sitem eden anne modeli. ne desem ki?

önce söylemeliyim, daha televole yayınlanırken tuğba altıntop için üzülmüştüm. çünkü rafet el romanın kızlarını zorla ondan uzak tuttuğuna dair haberler vardı ve bir anneye böyle zulüm yapılır mı diye isyan etmiştim.

şimdi düzeltiyorum, anne böyleyse çocukların hali gerçekten vahim. bu nedir şimdi yani, hadi rafet'e çemkir de, kendi çocuklarını gazetelere şikayet etmek nasıl bir mantıktır anlamadım gitti? ablacım bu yan komşun değil, herkes duyuyor, en çok da kızların! nasıl bir mahsulsünüz anlayamadım gitti ya!
http://skorer.milliyet.co...detay/1802382/default.htm

bu kadar aşağılık kompleksine de pes doğrusu ki ne pes. kaleciyi barcelona isteyecek, sen de göndermiyorum diyeceksin.

bir kere, onur üzerinde sözleşmesi var diye hak iddia ediyorsun, adam senin bu kasmalarına karşılık sözleşme yenilemezse ne yapacaksın? bence kadro dışına çıkartmaya giden ve onu bitiren hamleler yapacaksın, ben kaymağını yemiyorsam başkası da yemesin hesabı.

be kardeşim, senden önceki yönetim onur u keşfeden teknik direktörü kapının önüne koymuş (bkz: şenol güneş), sen de kendisi boştayken iyi bir trabzonsporlu, efsane bir futbolcu ve teknik direktör olan bu insana organizasyonunda yer vermemişsin. onur u alıp turşusunu kuracaksınız değil mi?

halbuki şenol hoca eminim ki çalışıyor olsa, teknik direktör olmasın altyapıları sorumluluğuna verin mesela; kaç tane onur çıkartır acaba hiç düşündünüz mü? ancak, elin siki ile gerdeğe girin. sanki sporla ilgili herşeyi de çözmüş gibi koca spor bakanı da kulübünüzün iç işleriyle ilgili yorum yapsın.

özetle, sike sürecek aklınız yok. süreç yönetecek kabiliyetiniz yok. iyi işler yapacak genç bir sporcuyu yıldızlaştıracak vizyon zaten yok. biraz aklınız olsaydı, onur u ne yapar eder barcelona yolunu açardınız. onur neu camp a bir kere ayak bassa sonraki birkaç yıl onlarca genç onur kapınızda bitiverirdi. o barcelona ki 20 yaşında bile değilken yetiştirdiği kaleciden hala ekmek yiyor, kapınıza gelip kalecinizi almayı aklından geçirse bi buyur eder çay ikram edersin. ama reflekse bakıyorsun, uzaylıyı görünce taş atan zihniyetten gram farkı yok. hayır, eski yönetim milli takımın omurgasını üç büyüklere kaptırdı, bu kulübün yönetimiydi o da, herşeyi bırakın daha yeni olan bitenden de ders çıkartamıyosunuz ya. (bkz: isyan ederim)

edit: http://www.youtube.com/wa...d&v=0PyA5d6Gb_8#t=352

izleyin bakın adamlar olaya nasıl bakıyor, tüm yönetim hatta bakanlar kurulunu toplayın bir carlos puyol kadar insanlık çıkar mı o topluluktan merak ediyorum.
http://siyaset.milliyet.c...detay/1787770/default.htm

http://siyaset.milliyet.c...detay/1787887/default.htm

Bu ve birçok haber neyi gösteriyor biliyor musunuz? ülkenin yönetilemiyor olduğunun açık göstergesi. çünkü düzgün yöneticiler gerçek sorunları tespit edip çözmek için uğraşır. olmadık konulara dalıp soru işareti bırakan tipler, sonuçlardan etkilenenleri nereye çeksen oraya gelir kıvama getirmek için birebirdir. yani, sike sürecek aklı olmayanlar bu beyanlarda bulunanlar değil, bu beyanlarla kendini oyalayıp gerçek gündemini kaçıranlardır. bununla ilgilenirken asıl gündem olabilecek konuları göremeyenlerdir.

ülkenin iktidarı tek başına iktidar olduğunu iddia ederken bir cemaat ve bir terör örgütü ile ittifak yapıyor, koalisyon kuruyor. çözümü kendisi arayacağına özelleştirmede satış yaptıkları firmaları ve türlü türlü çeteleri taşeron olarak kullanıyor. tüm icraatler de mimari; bir tane ülke yönetimine yakışır bir karar, bir icraat yok. daha da bunu göremeyenler kusura bakmasın, sike sürülecek aklınız yok!
http://www.radikal.com.tr...lti_yok_dayak_var-1138848

kimseyle ilgili ayrımcılık getiren yorum yapmak istemiyorum. kimseyi, olumlu-olumsuz, etiketleyip insan olması dışında değerlendirmek istemiyorum. ama, şu haberdeki görüntüleri aklamaya çalışanların beyin fonksiyonlarını gerçekten merak ediyorum. şöyle bir ihtimal mümkün, bunu görüntüleri normal sayanlar daha önceki hayatlarında o denli fazla şiddete şahit olmuşlardır ki bunu normalleştirmişlerdir. ki bu durumda da bir psikolojik tedavi gerekiyor, ağır bir travma göstergesidir. ama, diğer türlüsü söz konusuysa, sike sürülecek aklı olmayanların o aklını da ayan beyan belli bir olayı farklı algılatmaya çalışmak için harcamasıyla bu kadarı oluyor işte. yurtdışındaki polis daha insafsız, dövmüşler ama öldüresiye değil, falan feşmekan
olanların bu eylemi yapmadığı kesin olan durumdur.
http://galeri.uludagsozlu...e%C5%9Fme-mitingi-462675/

Dünya güzeli kızın eline tutuşturulan pankarta bakın, bu düşünceyi savunan kişinin akli seviyesidir. bu yaştaki çocuklarını zihni sağlıklı, faydalı birer birey olarak değil, dizini kırıp koca bekleyen zavallı olarak ben hiç görmüyorum aslında. o kız büyüyecek, büyüdüğü zaman bir arada olduğu insanlarda bırakacağı izler ne kadar önemli. anne olacak, nice güzel çocukları olsun, onlara hayatla ilgili birşeyler aktaracak. peki bu görüntüde ne aktarabilir? dahası, kendi rızası ile yaptıysa, bu kadar sığlığa çocuğunu sokan anne nasıl bir annedir? bu kadarını da mı düşünmüyorlar? kız çocuklarına bakışa bak, meydandaki kadın sayısına bak, utan tablosu resmen.
Tek tek örnek vermeme gerek olmadığını düşünüyorum, yazacaklarım Taksim Gezi Parkı Direnişi ile ilgilidir. ezberci zihniyet, hükümet yandaşı da olsa, muhalifi de olsa, bir haftadır taraf arıyorlar. Chp! yok. Marjinal gruplar! yok. Amerika! yok. Yok arkadaş, yok işte yok!

ama sike sürecek aklı olmayan bunlar değil, aklını şablon görüş ve fikirlere vermiş kişileri, o şeblondan çıkmayacak olduktan sonra eleştirmek ne derece anlamlı ki? ömer üründül e sorsan mesela, tandem nedir tanımla kardeşim diye, bize ne yanıt verebilecek? binlerce ömer üründül.

ama bundan daha korkuncu, peşin kabullerini kişi ve kurumlar üzerinden yapanlar. düz mantıkla. şöyle:

- bir eylem var.
- ee, ne istiyorlar?
- başbakan kızıyor bunlara, o taksim'i yeniden yapacak ya, ona karşılar, ağaç sökülüyormuş falan.
- yuuh!

- polise karşı yazı yazıyorlar.
- polis bizim polisimiz, yuuh!

- ya bunlar emniyet müdürü vali istifa etsin diyorlar!
- e yerine kim geçecek chpli mi. olmaz, yuuh!

bu ne ya? kan beynime şu haberdeki tek yorum yüzünden sıçradı:

http://siyaset.milliyet.c...detay/1719305/default.htm

--spoiler--
Başbakanım bunların istediği şeyi vermeyin.Tansiyonu düşürün lütfen ama boyun eğmeyin hiç bir devlete
--spoiler--

Arkadaşım, bir sürü polis insanların canına kast etmiş. bunun her türlü belgesi var. yaralıları taşıyan doktorlara, evlerin içine biber gazı atılmış. bu, savaş halinde bile yasak, yani iki ülke savaşıyor olsa, bir ülkenin diğerinin ambulansına, doktoruna, çatışmayla ilgisiz evlerin içerisine silahla müdahale yasak! neyin mücadelesini veriyorsunuz? bir düşünün desem, neyi düşünecek, sike sürecek aklı olsa polisin şiddetini savunmak için diğer ülkelerdeki olayları örnek göstermez. hey allahım ya!
http://www.hurriyet.com.t...n/televizyon/23348805.asp

Benzemez kimse sana yayından kaldırılmış. gerekçelere bakıyorum, ee seyfi dursunoğlu belden aşağı espri yapıyor ondan diyorlar.

Ben bu noktada birşey demek istiyorum. Öncelikle, eğlence konseptinden hiç anlamayan televizyon yöneticilerinin hüküm sürdüğü günlerdeyiz. birçok kanalda haftanın 7 günü akşam en yoğun televizyon izlenen saatlerde dizi yayını var. ve bu o kadar bıktırıcı, o kadar bıktırıcı ki anlatamam. müziğe o kadar yabancılaştık ki, eskiden eğlence programları olurdu, daha farklı birşeyler izlerdik. şimdi, zaten karakter olarak oturmamış tiplemelerin başına gelen ve sonunda birbirine benzeyen döngülerde yaşanan olayları seyrettiğimiz dizilerle karşı karşıyayız. her türlü olumsuz görüşüme rağmen, bunu kırmayı başaran televizyonlardaki belki de tek programın gelişine yayından kalkmasına anlam veremedim. kaldı ki, demet akbağ yanında seyfi dursunoğlu formülü muazzam.

Bakın bütçe olmaması nedeniyle eskiden show tv de yayınlanan bir dizi vardı, emir in yolu. aklıma gelen olayları sıralayacağım bir bakalım:

emir rakibinden intikam almak için rakibinin kız kardeşine yanaşıyor. birlikte oluyorlar, sonra bırakıp gidiyor. rakibinin sevgilisi bir ferhunde* türevi. parası olan biriyle beraber oluyor, onun parasıyla kardeşini finanse ediyor, keyfini sürüyor, bitince bir diğerine sıçrıyor. arada çekilen silahlar, kavgalar, zehirleme, öldürme ve öldürmeye teşebbüs, arkadan çevrilen işler, falan filan.

Şimdi yukarıdaki normal oluyor ama huysuz virjin küfür ettiğinde yasaklanmalı öyle mi? bu nasıl bir ahlak anlayışı anlamıyorum. gazetelerde okuduğumz gerçek yaşam öykülerinde korkunç olaylar cereyan ediyor. bunlara maruz kalana güünah değil mi peki? insanların haber alma hakkına mı atıf yapacaksınız? ben öyle haber almak istemiyorsam ne olacak?

uğraştığımız işlere bakın, sike sürecek aklı olmayan insanlara kocaman medya kuruluşlarını temsil ediyorlar. çingeneyi kral yapmışlar, önce babasını kesmiş ya; o hesap.
http://blog.milliyet.com....logNo=414864&RefNo=22

Bir hükümet, komşusunun iç işlerine karışıyor. komşu devletin resmi hükümetiyle ölümüne çatışan bir gruba ikmal ve mevzi desteği sağlıyor. ordusunu sınırından içeri sokmak dışında her şeyi yapıyor. sonra? bunun uzantısı olarak taş üstünde taş kalmayan büyük bir katliam sınırda yapılıyor. yine mi hükümetin kabahati yok?

arkadaş, ergenekon diye ağlaya ağlaya yüzlerce insanı içeri attınız. bu adamlar bu olayları tezgahlıyorsa, daha dışarıda kim var? içeridekiler suçluysa, kanıtı nerede? biraz insaf olur, bu kadar akılsız yerine insanlar konulur mu yahu? 10 yıl öncesine bakalım, bugüne bakalım. manşetlerde ne var? pkk lideri açıklama yapıyor, hizbullah üniversitede olay çıkartıyor, polisler türk bayraklı insanlara biber gazı atıyorlar. hoop hop! ne oluyoruz? e bunların hiçbiri yoktu eskiden? bu kadar teröristi kim partlattı önümüze koydu?

ordu işgaldeymiş gibi, pkk iç savaş kazanmış gibi bir halde. ergenekon ne, kim ya? vatanını sahiplenene müdahale, ülkeyi bölene izzeti ikram. artık resim net, ama bunu bile göremeyenler varsa, kusura bakmayın, sike sürülecek aklınız yok!
şu haberi okuyup, hala fenerbahçe ye şikeyle ilgili ithamda bulunan kişilerdir.

http://skorer.milliyet.co...detay/1698343/default.htm

Hadi gelişmelerin hiçbirini algılayamayan insanlar oldu, anlamazdan geldiler. iyi de, o 3 Temmuz'dan beri gözaltına alınan, hapis yatan insanları, gazete başlıklarını, televizyon programlarını zaman içinde silinecek mi zannediyorsunuz. dahası, bu programların herbirinde daha ortada kanıt yokken masum insan ve kurumları suçlu çıkartan insanların söylediklerini ciddiye alıp itibar mı ediyorsunuz? Çok açık, sike sürecek aklınız yok! Çünkü, geçmişteki gazete başlıkları ve abuk subuk bağrış çığrış ve slogan gibi laflar hatırlanıyor tabii ki. şampiyonluk maçında polisin seyirciyi provoke etmesi, biber gazı manyağı yapması olağan değil mi? aah ah!
http://haber.sol.org.tr/d...an-rize-istanbul-ve-siirt

Örnek verdiğim insan türkiye'de milletvekili ve bakan. daha birşey demeye gerek var mı bilmiyorum, insanlar zamanında canı pahasına yaşadıkları yeri savunarak şehirlerine ünvan katmışlar. bunları gidip herhangi bir insan evladının doğumuna katkı vermekle bir tutmaya ne denir bilemiyorum. Selanik'i mübarek, ulu, gazi ilan eden yok, olmamış; değil mi?
http://haber.gazetevatan.com/0/58344/7/Haber

neresinden tutsan elinde kalıyor. adam başlık parasıyla kadın alıyor, buna tepki yok. ama başlık parası verdiği kadın değil erkek diye bir sürü dalga geçmeler..

esprinin, bu eş diye alınan kişinin bakkaldan birşey alıp kusurlu çıkması gibi yapılması ne kadar acı, bunu gören var mı? doğrudan haber başlığını görüp paylaşanlara da rastlayınca bunları yazmaya karar vermiştim. ama haberi okuyunca baktım ki, kazıklanan vatandaş bir de çocuklarına bakacak kadın bulamamanın mağduriyeti içerisinde. hadi tamamen masum ve saf bir vatandaşımız olduğunu düşünelim. böyle bir mücadeledeki bir erkeğin, kendine uygun eş bulamayıp bunu parayla elde etmeye çalışmasındaki tuhaflık ve trajediye ne demeli peki?

bu örnekte sike sürecek aklı olmayan kişi(ler) kazıklanan vatandaştan çok; bunu bir gülmece olarak, bir kusurlu mal esprisi olarak yorumlayanlardır, hiç kusura bakmayın.

--spoiler--
bu arada verdiği parayı anlayamadım, 3 milyar yazmışlar ama eski para birimiyle olduğunu tahmin ediyorum.
--spoiler--
çok sevdiğim ve sık sık kullanılması gerek deyimdir.
insanların biraz para ya da bir otomobil için neleri feda edebileceğini görünce aklıma gelen tanımdır. (bkz: imkansız karaoke) (bkz: şanslı masa)

bu yarışmalarla ilgili bir de şu var, deniyor ki buraya katılanlar gerçek sıradan insanlar değil, ajansların oyuncuları. ya bu durumu hafifletmiyor, bu şu demek: televizyonlar ar, haysiyet bilmeyen insanların olduğu bir senaryoyu oynayıp izleyicilere gerçekmiş gibi sunan programlarla dolu. Peki, bu programlar böyleyse ana haber bültenlerinin içerik ve/veya görüntüsüyle gerçek olmadığını düşünmek gerçekten delilik mi?? bunun sorumlusu kim? muhteşem yüzyıl a tepki yağdıranlar nerede?

sike sürecek aklı olmamak böyle birşey işte, gerçekte ne olduğundan tam emin olmadığı bir konuda yapılan kurguyu beğenmeyip tepki gösteren; gerçek olması gereken bir olayda insanların karaktersizlikte tavan yapmalarına ses etmeyen, bunun kurgu olmasından rahatsız olmayan bir güruh.