bugün
- erdal beşikçioğlu'nun öğle yemeği10
- ezgi mola9
- 18 nisan 2024 fenerbahçe olympiakos maçı61
- annem baban uğur dündar dedi9
- fenerbahçe taraftarı8
- assembly kodu14
- kuva'i milliye ne ise hamas da o dur21
- erken seçim11
- cengiz ünder'in bıyığı10
- junkman12
- ali koç8
- fenerbahçe14
- arda güler16
- altıncı filoya karşı namaz kılmak12
- uludağ sözlük discord grubu10
- yazarların en rum özelliği21
- motorcu fırlama hafif demir demirkan tarzı yazar13
- erdoğan'dan sonraki başkan20
- sexting haram mıdır22
- ismail kartal19
- konstantinos tzolakis9
- sözlük kızlarının elleri şuan napıyor sorunsalı10
- sadece sennn13
- türkiyede bütün yiyecek fiyatları aşırı fahiştir17
- ups boobss nerelerde ramazan da bitti12
- eybırın manyağı kıskanması14
- kadın ayağı kokusu11
- mehmet şimşek'in türk milletine yerel halk demesi8
- evlenmek istememek ama yalnızlıktan da sıkılmak10
- erkeklerin bir kere küsünce geri barışmaması18
- flörtlerinizin ortak özellikleri21
- anın görüntüsü17
- beni seviyor musunuz8
- görümceniz sizi engellese ne yaparsınız13
- çok fazla çirkin erkek olması11
- anksiyete psikolojik değil fizyolojik bir sorundur11
- bacaklarımdan tahrik olan kız olduğunu sanmıyorum14
- yazarlardan parfüm önerileri14
- letthe8
- manyak olmaya karar verdim8
- ebbırı top gibi sektirme yarışması19
- sokakta kadın döven araplar12
- sözlükteki fosiller24
- netflix'in pkk lıyı başrol yaptığı dizi11
- 56 yıldır hiçbir kadınla iletişim kurmayan adam12
- nervio'nun kedileri sokağa salmak10
- ekonomi kötü diye güzellikleri yok saymak11
- artık kızlara bakmıyoruz kampanyası25
- kitaplarda geçen can alıcı cümleler8
- mastır çeşitleri8
Mutsuzum.
şimdi anlatsam anlayamazsınız, anlatmak istesem ben anlatamam.
afrika savanalarında elle açılmış su kuyusuna bırakılan japon balığının atılan kovanın içine girip girmeme konusundaki tedirginliğini yaşıyor gibiyim.
özetle benim gördüklerimi gören, işittiklerimi işiten kim olursa benim gibi olurdu. keşke acılarım tek kurşunla sonlandırılabilecek acılardan olsaydı..
afrika savanalarında elle açılmış su kuyusuna bırakılan japon balığının atılan kovanın içine girip girmeme konusundaki tedirginliğini yaşıyor gibiyim.
özetle benim gördüklerimi gören, işittiklerimi işiten kim olursa benim gibi olurdu. keşke acılarım tek kurşunla sonlandırılabilecek acılardan olsaydı..
Bu gece hayatımdaki kimseyi sevmiyorum ve istemiyorum. Alkol almadım ama alsam bile böyle hissetmezdim. Bugün hiçbirşey de olmadı aslında. Sadece biraz yorgunum. Oturup saatlerce boş duvara bakıp düşündüm dinleneyim biraz derken. Düşünürken geçmişe daldım. Yaptığım hatalar, girdiğim günahlar, aslında birileri bilmese de kendim bildiğim kötü şeyler.
Sonra şuanı düşündüm. Kendimi sevmediğimi farkettim, hatta nefret ettiğimi. Elimde olmadan hiç istemediğim halde kimseyi kırmamak için yaptığım onca şeyi düşündüm. insanları üzmemek için kendimi çok üzmüşüm, bu yüzden nefret ettim.
Hayatımdaki herşeye baktım, tek tek gözden geçirdim. 5 yıllık kız arkadaşımı sevmiyorum bu gece, ailemi sevmiyorum, yaşadığım evi sevmiyorum, yaşadığım şehri sevmiyorum, bu ülkeyi hatta dünyayı sevmiyorum bu gece. Peki neden bu durumu düzeltecek gücü kendimde bulamıyorum? Çünkü sadece kendi iyiliğimi düşünüp insanları kırabilecek kadar cesur değilim. Herşeyi öylece bırakıp gidebilecek kadar cesur değilim. Beynim radikal kararlar verse bile içimde birşeyler buna izin vermicek biliyorum.
Sonra geleceğime baktım göz kararı. Olacakları katiyen bilmesem de tahmin etmesi zor değildi. Böyle mutsuz yaşamaya devam edeceğim belliydi. Yine insanları kırmaya, onlara "Hayır" demeye, "Sevmiyorum" demeye yada "Umrumda değilsin" demeye cesaret edemicektim. Yine kendi istediğimi yapamicaktım belliydi.
Keşke aklı olan bir varlık olmasaydım!
Koskoca uzayda canlı olarak yerimi almışım. Koca evrende dünyaya denk gelmişim. Dünyada milyarlarca canlı türü varken aklı olan ve düşünebilen tek canlı olan insan olarak doğmuşum. Ne acı, ne şanssızlık! Benim için bu gece dünyadaki en değerli canlı insan değil. Hatta aklının olması onu değerli değilde en değersizi yapar. Ne sinsi planlar, ne kötü düşünceler dönüyor o akılda. Ne kötülükler yapılıyor akıl sayesinde. Ne berbat bir varlık! Salyangoz olmayı tercih ederdim bu gece. Yorgunum. Yada asırlık duvarda bir yosun.
Dünyada Ortadoğuya denk gelmişim, Ortadoğuda Türkiye, sonra bu şehir, bu akrabalar, bu ev ve bu aile. Yorgunum. Ne işim var benim şuan burda? Aslında herşey 1 saniyeye bakıyor. Tek 1 saniye. Sırt çantama 1 havlu birkaç iç çamaşırı, 3 tişört 1 şort sıkıştırıp, telefonumdan hattı söküp, kaskımı kafama geçirip motosikletime atlayıp herşeyi geride bırakabilirdim. Belkide bu yazıyı yazmasaydım şuan kaskımın içinde kahkahalar atarak uzaklaşıyordum. Yapamam. Yorgunum. Üzgünüm. Korkağım.
Sonra şuanı düşündüm. Kendimi sevmediğimi farkettim, hatta nefret ettiğimi. Elimde olmadan hiç istemediğim halde kimseyi kırmamak için yaptığım onca şeyi düşündüm. insanları üzmemek için kendimi çok üzmüşüm, bu yüzden nefret ettim.
Hayatımdaki herşeye baktım, tek tek gözden geçirdim. 5 yıllık kız arkadaşımı sevmiyorum bu gece, ailemi sevmiyorum, yaşadığım evi sevmiyorum, yaşadığım şehri sevmiyorum, bu ülkeyi hatta dünyayı sevmiyorum bu gece. Peki neden bu durumu düzeltecek gücü kendimde bulamıyorum? Çünkü sadece kendi iyiliğimi düşünüp insanları kırabilecek kadar cesur değilim. Herşeyi öylece bırakıp gidebilecek kadar cesur değilim. Beynim radikal kararlar verse bile içimde birşeyler buna izin vermicek biliyorum.
Sonra geleceğime baktım göz kararı. Olacakları katiyen bilmesem de tahmin etmesi zor değildi. Böyle mutsuz yaşamaya devam edeceğim belliydi. Yine insanları kırmaya, onlara "Hayır" demeye, "Sevmiyorum" demeye yada "Umrumda değilsin" demeye cesaret edemicektim. Yine kendi istediğimi yapamicaktım belliydi.
Keşke aklı olan bir varlık olmasaydım!
Koskoca uzayda canlı olarak yerimi almışım. Koca evrende dünyaya denk gelmişim. Dünyada milyarlarca canlı türü varken aklı olan ve düşünebilen tek canlı olan insan olarak doğmuşum. Ne acı, ne şanssızlık! Benim için bu gece dünyadaki en değerli canlı insan değil. Hatta aklının olması onu değerli değilde en değersizi yapar. Ne sinsi planlar, ne kötü düşünceler dönüyor o akılda. Ne kötülükler yapılıyor akıl sayesinde. Ne berbat bir varlık! Salyangoz olmayı tercih ederdim bu gece. Yorgunum. Yada asırlık duvarda bir yosun.
Dünyada Ortadoğuya denk gelmişim, Ortadoğuda Türkiye, sonra bu şehir, bu akrabalar, bu ev ve bu aile. Yorgunum. Ne işim var benim şuan burda? Aslında herşey 1 saniyeye bakıyor. Tek 1 saniye. Sırt çantama 1 havlu birkaç iç çamaşırı, 3 tişört 1 şort sıkıştırıp, telefonumdan hattı söküp, kaskımı kafama geçirip motosikletime atlayıp herşeyi geride bırakabilirdim. Belkide bu yazıyı yazmasaydım şuan kaskımın içinde kahkahalar atarak uzaklaşıyordum. Yapamam. Yorgunum. Üzgünüm. Korkağım.
Kızartma patatesler arasında en sona kalmış soğuk patates gibi.
görsel
Oturup bu yazıya bile ağlayabilirim. O derece kötüyüm
Oturup bu yazıya bile ağlayabilirim. O derece kötüyüm
görsel
iyi saatte olsunlar.
iyi saatte olsunlar.
keşke herkes ölse.
görsel
Öylesine sindim Bi köşeye, öylesine sindim ki..
Aldığım nefesi zorla alıyor, bakmak istediğim yeri zorla görüyorum.
Beni bu dünyayı terk etmek üzere Azad etmeyen yerçekiminden tutun, bu monoton düzene kadar herşeyden öylesine şikayetçiyim ki..
Bütün bir gün belirli bir miktar para karşılığında ömür boyu fabrikada çalışmakla Geçemez, geçmemeli..
Zaman dilimi ertesi günün tatil olduğu cumartesi gecelerinde kilitli kalsa keşke.. Cumartesi akşamı yelkovan ilerlemese, saatler geçmese, insanların yaptığı hataları düzeltmeye şansları olsa..
Öğrencilerin ders çalışmak için sınırsız vakitleri kalsa keşke..
Dünya bu evrenin tımarhanesi.
Burada durmak, son zamanlar oldukça canımı sıkıyor.
Öylesine sindim Bi köşeye, öylesine sindim ki..
Aldığım nefesi zorla alıyor, bakmak istediğim yeri zorla görüyorum.
Beni bu dünyayı terk etmek üzere Azad etmeyen yerçekiminden tutun, bu monoton düzene kadar herşeyden öylesine şikayetçiyim ki..
Bütün bir gün belirli bir miktar para karşılığında ömür boyu fabrikada çalışmakla Geçemez, geçmemeli..
Zaman dilimi ertesi günün tatil olduğu cumartesi gecelerinde kilitli kalsa keşke.. Cumartesi akşamı yelkovan ilerlemese, saatler geçmese, insanların yaptığı hataları düzeltmeye şansları olsa..
Öğrencilerin ders çalışmak için sınırsız vakitleri kalsa keşke..
Dünya bu evrenin tımarhanesi.
Burada durmak, son zamanlar oldukça canımı sıkıyor.
kuyunun içine düşmek gibi değil de, kuyunun senin içine düşmesi gibi bir his.
içimdeki güneş sokağı ısıtmaya yetmiyor.
içimizdeki taşları sayacak kadar berrak bir hâlimiz var,kafamızın ardında bagaj yok. Baksalar... Baksalar,görecekler. Canımız bu yüzden sıkkın.
şu an ruh halim erdoğan balkon konuşması yaparken, seçim 2. tura kalmıştır diyen bülent tezcan gibi.
ejderhaya kafa tutan bir atmaca.
canı sıkkın gibi enerjik ama isteksiz.
güncel Önemli Başlıklar