bugün

vücudunda çok fazla kıl bulunan kişilerin kıllarının genel görünümüne bazılarının verdiği isim.
kimi insanların fantezi amaçlı kullandıkları mekan.
türkiye'de hemen hemen tamamını devletin işlettiği ekonomik varlık.
doğanın oksijen kaynağıdır. temiz havaya hasret insanlar tarafından piknik yapma mekanı olarakta kullanılabilir.
ülkemizde sadece odun fonksiyonundan yararlanılan bu yüzden de her yıl giderek azalan doğal servet.
tehlikeli yerler. ayşegüllerin falan ne işi var anlamıyorum!
hergün biraz daha yanıp kül olan oksijen deposu,
Belirli bir alanda canlı ve cansız tüm varlıkların oluşturduğu bir yaşam birliği, bir toplum düzenidir ki, bu topluma, 30-40 m. boyunda geniş gövdeli ağaçlar, yapıları yönünden bunlardan daha küçük ağaççıklar, çalılar, otsu bitkilerle toprak üstü ve altında yaşayan mikroorganizmalar katılırlar.
orospu çocukları tarafından yakılan, benim için bir metrekaresi bile milyonlarca insanın hayatından daha değerli olan muhteşem ağaçlık arazi. yakanların aileleriyle(onu yetiştiren ananın da, babanın da, onun soyundan gelenin de -toplum gen havuzunun temizlenmesi için, zira sadece ilkel primat zekasına sahip insanlar-ama başka primatlar değil dikkat edin- böyle bir olayı gerçekleştirebilir) birlikte yok edilmesi gereken doğanın bedenleşmiş hali. evet, tek bir metrekaresi bile dünyaya çöp, pislik, kir ve yıkımdan başka bir şey bırakmayan milyonlarca homo sapiens'ten daha değerli!

(bkz: derin ekoloji)
(bkz: ekoterörizm)
(bkz: ekofaşizm)
insan kılığındaki hayvanların ya da hayvan kılığındaki insanların gezindiği yeşillik alanlar.
(bkz: alen orman)
kimi bilim adamlarının canlı bir organizma olarak nitelendirdiği, canlı ve cansız varlıkların bir arada bulunduran, kendine ait iklimi ve sınırları olan bir ekolojik sistem.
(bkz: orman haftası)
ağaçlarla kaplı geniş alanlardır. içinde bilim dünyasının bile henüz birçoğunu keşfedemediği milyonlarca canlı barındırmaktadır ve ayrıca işine geldi mi eşref-i mahlûkat madalyasını şerefle(!) göğsünde taşıyan insanoğlu tarafından doğal dengeler hiçe sayılarak yok edilendir. ne de olsa onlar için bir dünya daha vardır.

(bkz: cennet)

bu son derece tehlikelidir. eğer yok oluş bu hızla devam ederse 2070 yılında dünyada hiç orman kaynağının kalmayacağını tanrılar değil, bilim söylemektedir. konu hakkında gerekli bilince erişmiş ülkeler, yok olduğu kadar ağaç yetiştirip, dengesizliği en aza indirgeme çabasındadırlar. ülkemizde ise manzara oldukça farklıdır. şöyle ki:

- madencilik sektörünün orman alanlarında faaliyet göstermesinin önündeki engel siyasîler eliyle kaldırılır. böylece ormanlar madencilerin talanına açılır. maden çıkarma sürecinde de denetim yapılmaz. zira o süreçte doğanın kirletilip kirletilmediğini denetleyecek bir makam yoktur.

- 2b yasası adı altında "orman vasfını yitirmiş" araziler küçük bir meblağ karşılığında işgâl edenlere satılır. bu da "orman mafyası"nı yüreklendirir; yeni kıyımlara yol açar. buna ses edenler tu kaka edilir.

- maden arama çalışmalarından ve orman yangınlarından arta kalan yerlere -özellikle ege ve akdeniz'de- yeni ağaçlar dikilmez, turistik tesisler kondurulur.

- ihtiyaç olmadığı hâlde komik bahanelerle milyar dolarlara füze savunma sistemleri, savaş uçakları falan alınır ama 1937'den beri 2 milyon hektara yakın ormanlık alanını yangınlara kurban vermiş aynı ülke, adam akıllı yangın söndürme uçaklarına sahip değildir. falanca ülkeden kiraladığı kıçı kırık 3-5 uçakla yangınlara yetişmeye çalışmaktadır.

işte böyle vahimdir yurdumdaki tablo. "vatan, din elden gidiyor" dendiğinde aslan kesilir de, aynı vatanın ciğerleri sökülüyor dendiğinde ses etmez eşref-i mahlûkat. aklıma gelmişken:

insanoğlu tuhaftır
her bir lâfı kaldırmaz
ibne dersin kızar da
sikersin aldırmaz.

(bkz: neyzen tevfik)
huzur bulduğum temiz,ferah insanın pek bulunmadığı doğal yaşam alanıdır.severim dağı toprağı.
harlen coben ın sürükleyici ve gizem dolu kitabıdır. ayrıca bu yazan bunuda yazdı (bkz: kimseye söyleme)
tohumlar fidana, fidanlar ağaca, ağaçlar ormana şeklinde dönüştüğü bitkisel topluluk.
kesilmeleri günler, yeniden yeşermeleri on yıllar süren doğa harikaları.
(bkz: yeşillik dünyası)
genellikle kendi kendine yetişenn bitkilerin bulunduğu yeşillik alan.
evet.... biraz eskileri kurcalıyorum, malum sonbahar geldi. sadece ''kreasyonuma'' uygun. ha bide nefis ağaçların gölgesinde, ruhu dinlendiren sessizligin içinde, domatesleri ve taze soğanlari toplaya toplaya yaşanacak, bir mekan istiyorum. hani şöyle hafif kafanı eğerek o iğrenç ''stabilize' yolda yaşadığın kulübe ve bahçenin yollarını katederken...... ve yürürken merakla beklenen bir geleceğin şahidi olacak. toparlamam gerekirse, biraz biberiye kokusu, bir tutam baharat, kozalaklar, göğü delen yeşiller ve aklı aşan tatlı bir gizem. ben ve bahçem.
en değerli maden. *
harlan coben'in bir kitabı.
son yıllarda sayıları ciddi anlamda azalan ağaçlık alan. tehlikeli bir gidiş var.
envai çeşit mahlukatın yaşam sürdüğü ağaçlık alan. ayrıca dünyamızın oksijen kaynağıdırlar. yani hem bünyesindeki canlıların yaşamasına olanak tanırken, hem de orman dışındaki -mesela kentler- canlıların yaşamlarını devam ettirmelerini sağlarlar.
özellikle yaz aylarında çıkan orman yangınlarının doğamıza ve hayata büyük zararlar verdiği açık bir gerçektir.
velhasıl-ı kelam; ormanlarımızı ve doğamızı koruyalım.