bugün

Yaşamdaki en önemli üçüncü seçenek mutlu olmaktır” yazıyordu.
Diğer ikisi nedir diye merak ettim, sevgi ve başarıymış.
Mutluluğun da tamamen bize bağlı bir tutum, seçim olduğunu yazıyordu.
Oysa şöyle düşünmek her zaman daha kolaydır değil mi? . “Eğer…. olsaydı daha mutlu olurdum”. Mutluluğun bizden başka insanlarda çokça olduğuna inanırız, nedense bizim için her zaman yetersizdir.
Mutluluk değiştirilemeyen bir kader midir?
Beynimizde önceden programlanmış bilgiler inançlarımızı yaratma gücüne sahip. O halde yeniden istediğimiz gibi programlama şansımız da olmalı değil mi?
Bu programlara seçim diyoruz. Bugüne kadar olan bütün inançlarımızı değiştirmemiz için sihirli bir değneğimiz yok. Ancak eski düşünce ve programları geçersiz kılma şansımız var.
Her sabah “Bugün mutlu olmayı seçiyorum” diye başladığımız bir gün, fiziksel ve zihinsel olarak olumlu bir etki yaratacak ve beyindeki fizyolojik bir mekanizmayı harekete geçirecektir.
Mutluluk da mutsuzluk da bir tutumdur, o halde olumlu olanı seçmenin bizim yararımıza olduğu en önemli nokta olmalı.
budur;

http://imgim.com/6670incic8383688.jpg
Havalar soğuk olduğunda; mutfakta yemek pişerken camda oluşan buğudur. Baktığında içini sıcacık yapar.
göreceli olmaması gerektiği halde 'görecelidir' .mutluluk. bazıları, doyumsuzdur. zor mutlu olur. ne kadar verici olsan bile mutlu edemezsin. oysa yaşıyor ve sğlıklı olmamız bile en büyük mutluluk nedeni olmalı bence.
son zamanlarda korkunç bir tüketim toplumu olduk. ülkem insanı olarak hep alalım, herşeyi alalım, her şey bizim olsun, istiyoruz. ödeyebilemememiz bile önemli değil. kredi kartları sağolsun. bu kadar doyumsuzlukta mutlu olabşlmek oldukca zorlaşıyor.
Sevgilisi olmaktır. istediğin yerde istediğini yapabilmektir. En önemlisi yaz tatilidir.
bazen aile. bazen aşk. bazen para. bazen de çikolata.
ne tarafa gitti...
var miydi yoksa sadece bir ruya miydi?
Sevdiğin birinin araması... ya da senin araman, sesini duymak onun...
gerçekleşmesini istediklerin gerçekleşiyorsa, başarılıysan, mutlusundur ve bunun adı mutluluktur, bu kadar basit.
insanların elde etmek için götlerini yırttıkları şey. mutluluğu reddetmek en büyük mutluluk olabilir mi yoksa? bence değildir. sizce?
eski dostun, gerçek dostun, canını seve seve verebileceğin kardeşinin sittin km öteden senin yanına geleceğini, seni görmek istediğini söylemesidir. Mutluluktan geberiyorum demek isterdim ama ne yazıkki o kadar değil be sözlüğüm. Ama acayip heyecanlıyım ne yalan söyleyeyim yani. Deli gibi kahkaha atarak bu entrymi giriyorum ama aynı zamanda karamsar tarafım da: " ya gelirken otobüs kaza yaparsa bu karda kışta, ya eşyalarını çalmak için bıçaklarlarsa mezarına bu sefer sen gidersen o zaman ne olacak? Ama iyi yanından düşün mezarına gidip gözyaşı dökebileceksin ve ağlamak için tekrar bi derdin, kederin, kendini suçlayabileceğin bir nedenin olabilecek." diyor. Amaan kim siker karamsarlığı be. Bu günler bizimdir, mutluluk kapımı tekrar çaldı sonunda.
Mutluyum sözlük aylar, yıllar sonra da olsa tekrar mutluyum. Teşekkürler ya rabbi bu günahkar kulunu bile düşündüğün için teşekkürler...
kimi zaman sevdiğinin bir gülümsemesidir seni en mutlu kişi yapan, kimi zaman tutmak zorunda olduğun için saatlerce gecikmeli yaptığın kaka..
Kimi zaman 8 yaşında bir kız çocuğunun minik elleri, gülen gözleriyle sunduğu bir armağandır.

ilkokul çocukları tenefüslerde öğretmenlerine olan sevgilerini göstermek için yazı tahtasına öğretmenlerinin resimlerini çizer, kalpler ve çiçeklerle donatıp sizi seviyoruz öğretmenim yazarlar ya... Pek net olmasa da o döneme ait anılarım, ben de yaptım zamanında çokça... Bugün aynı sevgi gösterisini, piyano dersi verdiğim 8 yaşında bir öğrencimden gördüm. Mutluluğumu tarif etmemin imkanı yok. Seni seviyorum chihirovekohaku abla, en iyi öğretmen... Ve çizdiği kalbi boyuyor bir yandan...

Mutluluk, o küçük kız çocuğunun bunu gösterip boynunuza atlamasıymış meğer...
ne dün ne yarın şu an demektir mutluluk şu an!
aristocuğuma göre bir eylemdir. tamam güzel hoş ama tam olarak nası bi eylemde bulunucaz canını yediğim.
şu şarkı;

http://www.youtube.com/watch?v=psi4L5GzKhk

diyarbakır tütününden sarma sigara ve nescafe ile elde edilebilen şey.
saf saf nette dolaşıp aynı zamanda finalle ilgili binbir şey düşünürken kaldığım sandığım bilgisayardan finalinden geçmektir mutluluk.
Bir pakette yirmi tane benim için.
(bkz: küçük şeyler)
bu aralar bana uğramayan ve artık gelmese de olur dediğim bir duygudur.
Beklenti ile ters orantılıdır. Beklenti arttıkça mutluluk azalır.
Yarına kadar 162 sayfaya nasıl çalısacagım dıye hayıflanırken ummadık bır anda arkadasımın "sosyolojı ozetı fazla cektırmısız ıster mısın?" demesıyle sadece 6 sayfaya calısacak olmamdır mutluluk. ***
bir çoklarına göre, basit yaşamakla gelendir.
ama yok tabi öyle bir dünya.
basit yaşayan da mutlu değil nitekim.
çünkü insanın yaratılışı müsade etmiyor buna.
nefs denen şeyin verilme nedeni bu,
ipnelik...
o nefs sende oldukça,
mutsuz olacaksın,
ve bunun da, ölmekten başka kurtuluşu yok.
mutlu olayım diye götünü yırtmak da çare değl,
daha da mutsuz olacaksın.
yazık.
izafi bir kavramdır.

kimsi için cigaradan bir kapak almak, kimisi için sarılmak, kimisi için kurlar vadisi nin yeni sezonu. bazıları için bir şarkının içinde intihar edip edip yeniden doğmak.