bugün

Genç yönetmen Eray Dinç'in başarılı bir yapıtı.

Türkiye'nin fotoğraf makinesi ile çekilen ilk uzun metraj filmi.

Filmi izlemek için adres;

http://vimeo.com/20235811
(bkz: iç sesle konuşmak)
(bkz: bakteri monologları)
monolog:

dikemeyeceğim söküklerim var. ellerimi, kollarımı ve hatta ayaklarımı nereye saklayacağımı bilemediğim şu aynayı kırıp attığımda, yüzüm üzülür mü? şimdi bilemedim. belki balkona çıkıp bir hava almalıyım ve intihar üstüne, yeniden tükürmeliyim komşulardan korkmadan. aslında yok olmuş gibiler, aslında sessizlikle beni baş başa bırakmak için, her geldiklerinde kahve içirerek uykumu çalmış gibiler. kimin düşman olduğuna artık karar veremiyorum. gitmiş gibi yapacağım, evimin kapısına "evde yok" notunu yazdığım günlere geri döneceğim. neler değiştirmiştir? kimler gelip geçmiştir? neden ben farkında olmadan, her şeyi yaşayabiliyorum ve farkında olduklarım nefes almamı zorlaştırıyor?
balkona çıkmalıyım.

gibi. gibi.
-sabah yatakta, alarm çalıyor-

lan yine çalıyor. ecel gibi pezevenk, kaçamıyorsun. bir gün de geç çal şerefsiz evladı şerefsiz, bi sabah da rahat ver. yarın çocukların da sana yapınca görürüm ben seni. skynet'in adamı mısın nesin bilmiyorum ki? piç ya. ıınnnaaaaaaaahhh*, yine uyandım avradını sikeyim. off, sırtım tutulmuş lan galiba. şimdi keşke hasta olsaymışım da işe gidemeseymişim. öyle deli hastaymışım, öyle çok hastaymışım ki en az 4 gün işe gidemiyomuşum fakat yataktan da çıkabiliyomuşum. üff, çok süper olur lan. ama geçen hafta yaptım, bu hafta da yaparsam olmaz. olmadı bi siktirolup gideyim de etin suyunu sıkayım. hem ayılırım.

-banyo, yüz yıkanacak-

soğuk suyla yıkayayım lan yüzümü. hem uykum açılır. sıcakla yıkarsam yüzünü yıkarken boğulan ilk insan olabilirim. ışşş, amına koyim su da çok soğuk. eskiden bu su bana hiç soğuk gelmezdi, ne oldu acaba lan? yaşlanıyo muyum ki? sabah da yataktan kalkarken belim, götüm filan ağrıdı. yaşlandım herhalde lan. kesin yaşlanmışımdır. dur bi aynaya bakiym. hmm. yok lan daha yaşlanmamışım. yalnız süt gibiyim lan, üff. hey yavrum be, koç koç! dur bi gülümseyeyim de aklımı alayım. yok, çok oldu bu. meğersem at hırsızı gibi gülümsemiyomuşum da tek yanaktan çekmeli brucu willis gülümsemesi yapıyomuşum. hah, bu iyi. öbür türlü teksas'a yolum düşse 3 güne vuru.. aa, gözümün yanındaki kırışık 3 mikron filan uzamış. yaşlanmışım lan. yalnız böyle de çok iyi olmuşum ha, adeta feleğin çemberinden geçmişim. adeta bir kanun adamına çevirmiş acımasız yıllar beni. bond, james bond.*

-otobüs, işe gidiliyor-

işe yakın bi yere taşınayım da yürüyerek gideyim lan işe. hem daha çok uyurum. ya işi değiştirirsem? taşınırsam değiştirmiyecem demek ki. anaa, herifin favorilere bak. ahaha, volverin gibi lan. volverin akbil basıyo. ne oldu logan, bütçe kesintisi mi var, motoru sattın beyaz eşya taksidine mi girdin? yoksa profesör motoru mu aldı el.. ne bakıyorsun lan? hala bakıyo ya, ne yapıcan lan orosupu çocuğu? hassiktir, küfrettiğimi anladı galiba lan. they knows, they knows my precious. oğlum bu beni kesin döver lan. dur diğer tarafa bakayım da bi şey unutmuş gibi yapayım. volverin mi döver örümcek adam mı döver acaba? volverin örümcek adamı yakalayamaz ki. yakalasa kesin siker de işte örümcek adam kaçar. ha örümcek adamın ağı mağı biterse bilmem. gerçi ikisini de hulk döver. hulk çok süper lan. keşke ben de hulk olsam. amına koyim adama gama ışıması oluyor, adam hulk oluyor. bana olsa kesin kanser olurdum, vazgeçtim. aha, otobüsün yakışıklısı da şu piç galiba. bence kızlar bunlara bakmıyordur. haydaa. bu pezevenk neden yanımda durdu lan? siktir git lan yakışıklı, öte tarafta dur. oğlum git diyorum bak. neyin pe.. üff, manitadaki götü kes.

-akşam, işten dönülmüş-

ya sikicem, çok yoruldum yine. dünyayı ele geçireyim, çalışanı siksinler. dünyayı da ele geçireyim lan artık. benden çok güzel vilın, karanlık lord filan olur. millete eza ederim ne güzel, sevenleri ayırırım. ev de buz gibiymiş. acıktım da. ya harbiden amına koyucam ha! akşam ne yesem diye düşünmekten vilınlığa, itliğe serseriliğe vakit kalmıyor ki. lanet olsun böyle karanlık lordluğa. acaba portakallı ördek mi yapsam? ya yapamam ki, çok zordur. ya da neden zor olsun ya, uzman tv'den bakarım. yalnız şimdi o yemekte de kesin portakal vardır, yoksa neden portakallı ördek desinler. çok saçma olur. siktiret, çünkü evde portakal yok. gerçi ördek de yok. amaaan! derdim tükenmiş! o zaman ya hazır pizza, ya makarna. ikisinden de nefret ediyorum. yemesem mi? yemiym lan. bahaneyle diyete başlarım, pazartesi de salona yazılırım. benim vücut çok müsait ha. 2 ay çalışsam bired pit'in fight club'daki hali gibi olurum. o zaman sabahki volverin'in de amını dizine indiririm. amınırzınısiktiğim volverin'i seni, dua et otobüste kadınlar çocuklar filan vardı. yoksa senin feriştahını sikerdim orda da, işte benim anamın bacımın yanında birini dövseler hiç hoşuma gitmediğinden dolayı. hadi yine büyüklük bende kalsın.

-gece, yatakta-

acaba haftas.. ya sabahtan beri ne konuştum arkadaş, ne kafa sikesim varmış! hayret bi şey. olmadı uyuyayım. uykum da yok. uyumasam mı lan? uyumayıp ne yapıcam? porno izlesem? yok ya, kaç yaşıma geldim ne pornosu? erotik takılayım. tabii. yaşıma öylesi daha uygun. lambayı da kapatmak lazım şimdi. e kalkasım yok. cüzdanımla vuabilir miyim lan acaba? oğlum vururum lan. en azından denerim. ya ne denemesi lan! do or do not. there is no try. seni yüz üstü bırakanı siksinler usta. ustam benim be! aommm!* hassiktir be, az kalsın vuruyordum. helaya kalkınca kaparım artık. cüzdanı da sabah alırım, şimdi lazım değil zaten. hayır yatakta çok lazım sanki. hayret bi şey.

-sabah yatakta, alarm çalıyor-

of lan, meme bile göremeden uyumuşum. yine kavuşamadık emanuelle! alarm da her zamanki gibi vaktinde çalmış. bi bozulmadı anasını siktiğim. tövbe tövbe.
Masumiyet filminde haluk bilginer'in nasıl muhteşem bir şekilde yapılacağına dair ders verdiği kavram.
şu sıralar manyak gibi yaptığım ve aşırı keyif aldığım olay. diyalog kurmakta başarısız olmam da büyük etken.
kendi kendine muhabbet etmek demektir. çok keyiflidir lakin disarda kalanlar onlarla muhabbet edilmediği için midir bilinmez deli yaftasi yapistirabilmektedir.
şizofreni sohbeti.
Bazı ülkelerde sıklıkla yaşanır.
Ülke lideri, başkanı her neyse işte, o insan konuşur, ama hep konuşur, sadece o konuşur, işte bu monologdur.
O konuşur, halk konuşmaz, belki de konuşamaz kimbilir?!
Sıkıcı ve asap bozucu durumdur.
hitabet-diksiyon kursu/eğitimi alanların yapmaya ihtiyaç duydukları ve tıpkı karşısında birileri varmış gibi gerçekleştirmelerinde fayda olan eylem.
güncel Önemli Başlıklar