bugün

hiçbir zaman gidiş-dönüş bilet satmayarak, size gideceğiniz yere varma ve bunun akabinde geri dönme garantisi vermeyen firma.
çarşamba'nın yerel otobüsü iken bu kadar büyüyen, pazara hakim hale gelen firma..

bu kadar kötü de kim büyüttü bu kadar onları ?

yine bizler..kızmamıza rağmen gene tercih ediyoruz değil mi?

(bkz: heal the world)
(bkz: man in the mirror)
(bkz: michael jackson)
şu ana kadar hep en kaba muavinlere rastladığım otobüs firması.
x istikametinden y istikametine gitmekte olan metro turizmin sayın yolcuları! aracınız yarım saat yemek,ihtiyaç ve dinlenme molası vermiştir. Z dinlenme tesislerini seçtiğiniz için teşekkür eder hayırlı yolculuklar dileriz * şeklinde anons veren otobüs firması.
türkiye nin her yerinden

444 34 55 den rezervasyon yaptırabileceğiniz firma. burada 34 istanbul u 55 ise hali ile samsun u temsil etmekte.
hakkında olumlu tek bir cümle duymamama rağmen en çok tercih edilen otobüs firmalarından biri. bir türlü çözemedim bu işi.
seyahatlerimde devamlı kullandığım ve burada okuduklarımın birisiyle dahi karşılaşmadığım firmadır.
sizin karşılaştıklarınız çürük elmadır efem.
http://www.sikayetvar.com adresinde ki onsekiz sayfa yazılar ile şikayet konusunda turizm firmaları arasında başı çeken firmadır.
kavak yelleri dizisi içinde bolca reklamı olan turizm şirketi.
merkezi samsundur. bunun içindir ki türkiyenin her yerinden tel nosu;

444 34 55 tir. samsunumuzun gururu. çok severim. küçükken de hep prizlere annemin şişlerini sokmaya çalışırdım zati.
(bkz: nilüfer turizm)
ne zamandır ilk defa otobüslerinden birinde yolculuk ettiğim şirket. fakat henüz nasıl hizmet vermesi gerektiğini anlayamamış çalışanları var.

istanbul'da nilüfer turizm'de yer bulamadığımdan, diğer firmalarda da istediğim saat diliminde yer olmadığından mecburi bir bilet aldım metro'dan. yolculuk bursa'ya. ben haremdeyim. aldığım bilet 17.00 otobüsü. bu saatte bursa otobüsü harem'e girmiyormuş, eğer adını yanlış anımsamıyorsam dudullu diye ilginç bir bayıra konuşlanmışlar metro otobüsleri. harem'den servis kalkacak. kaltıda koduğumunun servisi 4 buçuk dolaylarında. 5'i birkaç dakika geçerken oradaydık. birkaç tane otobüs var, bir metro yazanesi. ama bursa otobüsünü göremiyorum. bir metro kafalı görüyorum;

- abi 5 bursa arabası hangisi?
- bilmiyorum
- ha! e kim bilir?
- bilmem.

zaten bu diyalogu o yürürken ve benden uzaklaşırken gerçekleştirdik. son bilmem kelimesini de menzilden çıktığından hafif bir şekilde duydum. saolsun. sonra bir başkasına denk geldim, aynı diyalog başlangıcı tekerrür etti;

- abi bursa arabası!? 5 arabası. hangisi?
- oo abicim kalktı o araç?
- !//##^^? nasıl ya.

bu abi de saolsun pek duraksamadı. uzaklaştı, kalabalıkta kayboldu. koşarak yazaneye girdim. artık kekeliyordum şaşkınlıktan. konuşuyorum ama puzzle gibi söylediklerim. birleştiren anlıyor.

- bursa, araba, 5, gitmiş, nasıl
- evet araç gitti.
- nasıl gider lan. sizin servisinizle geldim. nasıl. ne biçim koordinasyonunuz var.
- ha bizim servis mi geç kaldı. lan bak mahmut abi gene haber vermedi kaldı yolcular.
- abi şaka mı yapıyorsun? benim çok acelem vardı.
- hayırlısı be abicim. bak binsen belki birşey olacaktı.
- ne diyorsun abi sen. benim ama şe..
- hayırlısı hayırlısı ..

hayırlısıyla beni 1 saat sonra bindireceklerini söylediler. öyle oturdum götümde patlamış sözcüklerle. biraz konuştum fakat nedense kimseye lafımı dinletesim gelmedi. lan öyle soğuttular ki.

şimdi size bu satırları hayırlısı ile bursadan yazıyorum. ve beni hayırlısı ile istanbuldan bursaya taşıyan metro turizm'e teşekkürlerimi sunuyorum. skgçjbsgbs
(bkz: artık koduğumuzsunuz)
binmeden önce yakınlarınıza bulgur, fıstık ve tereyağı stoklamarını söyleyip öyle binebileceğiniz, kargo zihniyetiyle insan taşıyan firma.
metro turizm'i diğer firmalardan ayıran özellikleri;
-gece yolculuğunda yasak olmasına rağmen televizyon açmak.
-ayakkabı çıkarmak yasak olmasına rağmen kokarca misali ayakkabılarımızı çıkarmak.
samsun-trabzon seferleri ulusoy firmasından daha iyi olan otobüs firması.
şöyle de bir diyalog yaşanabilir
-abi servis ne zaman gelcek
-necati bey ilgileniyo !
-(ben tanıyorum sanki pezeengi) hangi arkadaş acaba ? -hiç oralı olmaz sanki duvara söylüyom-(ulan bi söyle bıyıklı felan eşagalini söyle bana bulayım dükkanın içinde)müneccimle cinsel münasabetim oldu sanki !!

diğer elemana
-abi servis ne zaman gelecek acaba ?
-birazdan gelir.
-necati bey bakıyomuş ?
-necati kim abicim ?
-bana mı soruyon anuna godumun hırbosu yaaa (iç ses tabi)
(bkz: al birini vur otekine) kelimesini insana zorla söylettiren otobüs firması.
10 Eylül 2007'de izmir-istanbul arası yolculukta olanlar sıralanası firmadır.
1- servis esnasında kek bitmiş ve metro gibi büyük bir turizm en arkada oturan 6 yolcuya sadece su ikram etmiştir.
2- şöför bursa içinde kaybolmuştur. aynı yeri 2-3 defa dolaşmıştır. bursalı yolcuların yardımını kabul etmemiş, bursaya varması gerektiğinden 45 dakika sonra varılmıştır. şöförün yaptığı insanlık haldir kafası karışır burası anlayışla karşılanır. ancak madem bulamıyosun bırak içeride yolu bilen biri sana tarif etsin. daha sonra gelen host gayet rahatça "canımız sıkılıyor ondan dolaşıyoruz" diye gayet artisçe bir yaklaşım sergilemiştir.
3- hostlardan biri yalovada yolcular arasında bir turist olduğunu farketmiş, onunla ingilizce anlaşamayınca sanki bağırınca anlıcak gibi böğürerek türkçe konuşmuş ve bizi uyutmamıştır. yol sırasında ingilizce bilen bir kişi sayesinde onu kelime-i şahadet getirip müslüman yapmaya çalışmış, bu sırada su isteyene bir bardak suyu 20 dakika sonra getirme başarısı sergilemiştir.
4- bize esenler diye sattığı biletleri hiçe sayarak bizi alibeyköyden servisle esenlere bırakmış, bu sırada servis tam 20 dakika beklemiştir. buraya kadar olanlar çekilebilir gözükür. ancak taş taş çatlasa 9 saat sürecek yolculuk tam 11 saatte bitmiştir.
5- eve gitmek için servise binmek ayrı bir işkencedir. dolu olan servis yerinde tam 20 dakika şöför beklemiştir. en fazla 5 dakika sürecek merterde bizi tam 40 dakika sonra bırakmıştır. çünkü önce yayla, bakırköy bırakmış sonra merter'e dönmüştür. hayır şöförü uyarmasak havaalanınıda servis yapacak bizi öyle eve bırakacaktı.
6- şöförün durup durup yolların köşesinde 2-3 defa fren sıkıp arabayı durdurmasıda, hız merakı ayrı bir olaydır. bunun sonunda arabadaki herkez metro turizm ile olan bütün bağıntıyı kesme kararı almıştır.
sonuç olarak tüm olanlar sonunda 11.50 civarında evde olmam gerekirken 2.10'da evin içine girdim, sözlük aracılıyla herkezede binmeyin bu firmaya diye bağırıp, çağırmak istiyorum.
web adresindeki ankette her ne hikmetse %90 "çok memnunum" sonucu çıkarmış firma. kimden duysak, "lanet olsun" diyor ama ankette çok başarılı.

Kesinlikle çok memnunum 46150 - %90
Memnunum 2564 - %5
Memnun değilim 1538 - %3
Hiç memnun değilim 1026 - %2
karadeniz seferlerinden başka seferlerinin kullanılmamasının önerileceği bir firmadır.
bir otobüs firması. tavsiye edilmez. yavaştır. şehiriçi servisi bir saat gelmez. yorgunluktan ölmüş yolcuları yagmur altında s*k gibi bırakırlar ortada. *
yok olmuyo olmayacak dediğim bir turizm firmasıdır. şöyle ki :
antalya'dan varan turizm ile bilet almama ramak kalmışken bilet satan kişilere uyuz olup diğer firmalarla görüşmeye geçmiş olan ben metro turizmin saat 7 de neoplan otobüsümüz var hem de 3 taksit yaparız demesiyle iyi bakalım olsun demişimdir.
otobüs çok şık bir şekilde otogarda dururken binip acı gerçekleri görmemle adeta kafamda bir çöküşe girmiştir.
ilk olarak ayakta sohbet eden yolcular vardı seyahat süresince...koridorda ayakta durup kıraathane havası yaratan insanlara hiç bir şey söylenmedi...hadi bu yolcularla alakalı bir şey diyelim servis olayına geçelim ki bence hiç geçmeyelim...ilk olarak yastık istedim yok,battaniye hiç bir zaman olmamış.
içecek servisine geçince genel de bir servis arabasıyla dağıtım yapılmasına alışmış olan ben önce tek tek bardakların dağıtılmasına, sonra tek tek çay ve kahve paketlerinin dağıtılmasına, sonra sıcak suyun bardaklara dökümü, sonra kola isteyenlere kola dağıtımı ve bahtı kara olan ben vişne suyu isteme gafletine kapılmamış olmanın verdiği eziklikle tahmini bir 45 dakika sonra vişne suyuma kavuşmuşumdur.
tabi ki metro turizmin güzellikleri bununla bitmedi. neoplan denen güzel otobüsün açılan ekranlarında film gösterimi başlanıcaktı ve ben inatla bir kulaklık bekleyip koltukların arkasında ki kulaklık yerine o kulaklığı takıp filmi oradan dinlemeyi planlarken birden açık ses sistemiyle bangır bangır verilen film 3. sınıf bir amerikan komedisi olunca uyumayı tercih ettim fakat ne mümkün film bangır bangır olunca belden aşağı esprileri çok seven halkım böğüre böğüre gülerek uykumu tam anlamıyla katletti. tabi ben muavine inatla bir kulaklık dağıtımı olacak mı diye sordum bari en azından film biter bende sakin bir müzik kanalı açar dinleye dinleye uyurum diye düşünürken "abi kulaklıkları otogarda bırakmışız" cümlesiyle tekrar bir motivasyon çöküşüne uğradım.
koltuğu arkaya yatırmamla diziyle ittirip beni 90 derece kıvamına getiren abiyi, ağlayan 3 çocuğu ve mola yerlerinin kalitesizliğini kesinlikle anlatmıyorum çünkü bunlar eminim metro turizmi seçmemenize yetecek kadar delildir umarım.
ayrıca varan veya ulusoyda kasetle yapılan "mola yerine gelmiş bulunmaktayız mola süremiz 30 dakikadır" gibi açıklamaları muavinin herkes uyurken mikrofonu son ses açıp:
"püff püfffffff sessss sayyınn yollcularımız mola yerine geldik.30 dakika sonra otobüste görüşmek üzere" gibi bombaları sanırım uzun süre hafızamdan silinmeyecek.
(bkz: #2508216)
eskiden abdullah çatlının sahip olduğu ama daha sonra hisselerini satarak şirketi başkalarına devrettiği otobus firması.