bugün

yörüklerin yürümeyeni sabit kalanıdır. genelde batı anadolu bölgesinde kalırlar. 20. yüzyıl başlarına kadar göçebe hayatı bırakan türkmen yörüklere manav denmiştir. fakat 20. yüzyıl itibariyle modern hayatı benimseyen yörükler kendine yörük demiştir. güzeller güzeli sakaryalı kız arkadaşım da bir manavdır.
eski sevgilimle memleketime ziyarete gelmiştik. rahatsızlandı hastanenin acil bölümüne giriş yaptik. üzerinde kazagi ve heybetli gösteren deri yelek vardı. serum taktilar beklemeye başladık. yan sedyedeki amcayla sohbet etmeye basladilar. amca sen manav misin diye soru sordu. eski sevgilim yok amca ben ogrenciyim dedi. amca ne dediğini anlamadı oğlum manav misin diye sordum dedi. eski sevgilim ısrarla ogrenciyim amca ogrenciyim dedi bana bakti. dayanamadım gülmeye başladım.manavlari daha önce hiç duymamış üzerindeki yeleği, eskisehirde manavcilarin giydiğini dusunmus. çok saftin be sevgilim.
izmir'de bir semt ismidir.
eskişehir' de tatarlar ile birlikte nüfusun önemli sayılacak bir çoğunluğunu oluşturan halk.
ülkemizdeki aşırı cehalet sonucu farklı bir etnik kimlik yada meyve sebze satan bildiğimiz manavla karıştırılır. manavlar türktür rumlarla karışma efsanesinin bir dayanağı yoktur fakat olmaz olmaz bir şey değildir tabiki. bugün manav kültürünün en belirgin yaşandığı yer sakaryanın taraklı ilçesidir. az göç alması izole bir bölge olması bunu sağlamıştır. köylüleri ege şivesine yakın bir ağız konuşu örneğin o zamana "uzuman" demek gibi. başlıca yemekleri keşkektir. evlerini ahır altta oturdukları daire yukarıda olacak şekilde inşa ederler. tipolojileri genelde yuvarlak yüz, sarışın veya beyaz tenlidirler. yumuşak bir mizaca sahiplerdir.
Bir manav olarak soyleyebilirim ki yaşadığımız yörede hiç bir rum köyü yoktur. Eskiden de yokmuş. Üstelik annemle beraber ne zaman bir yörükler ile ilgili belgeselleri veya ertuğrul gibi dizileri izlesek kendi eski geleneklerinden bahseder ve ne kadar yakın olduğunu anlatır. Manavların geleneksel kıyafetleri yörükler ile aynıdır. Ve geleneksel olarak da bayağı bir benzeriz. Bu arada türkmen köyleri gelişigüzel kurulmuş ve çok dağınık olur. (Rumların köyleri ise planlıdır daha topludur ve daha güzel görünür.) Bizim yöredeki koyler de böyle. Bütün bu bildiklerimden ve dilimizdeki eski turkceye ait kelimelerden de soyleyebilirim ki bildiğin türküz. Eğer eskiden rum olsaydık bir çok rumlara ait iz taşırdık diye düşünüyorum.
Yörüklerden çok daha önceleri yerleşik hayata geçmiş eskinin yörük türkmenleri.

Sakarya, bolu, ankara, bilecik, kocaeli, bursa, düzce, kastamonu, eskişehir, kütahya, afyon gibi illerin nüfusunun önemli bir kısmını teşkil ederler.

Bağ bahçe işlerinde çok beceriklidirler. inek, manda vb. büyükbaş hayvan yetiştiriciliği diğer uzmanlık alanlarıdır. Koyunla, keçiyle pek araları yoktur, etini de pek sevmezler. O da yörüklerin işidir ama onlarda büyükbaş hayvan bakımından pek anlamazlar. Bununla ilgili eskişehir-kütahya civarında bir söz vardır; "Yörük danadan manav tekeden süt sağmaya kalkar."

Vesselam iyi insanlardır. Bir manav yörük melezi olarak söyleyeceklerim bu kadar.
Yerleşmiş türkmenler.

Bursa'nın Mudanya ilçesine bağlı Trilye kasabası ve köyleri, manav köyleridir.
800 yıllık köylerdir bunlar.
Adlarına bakın anlarsınız: Kaymakoba, mirzaoba. Obalardan türemiş köylerdir.

Mudanya rum şehridir.
Trilye rum kasabasıdır, 1924'e kadar.
Manavlar, iç içedirler rumlar ile. Kaynaşmamış olmaları, mümkün değil gibidir.

En ilgimi çeken yanları, koyun etine olağanüstü duyarlı olmaları, kokusundan tanımaları ve kesinlikle yememeleri olmuştur.

Sakin, sessiz, ağır kanlı insanlardır.
Balıkesirde de bol miktarda bulunurlar. Elimden gelse ülke yönetimi ve tüm kritik kademeler için manav ve Yörük kökenli insanları seçmek isterdim.
manavların yunan veya luvi kökenli olma ihtimali yoktur.

1- sadece şile ve ağva'daki manav köylerinin isimlerine bakalım.

akçakese, çataklı, kabakoz, imrenli, karacaköy, kılıçlı, göllü, kurfallı, kızılcaköy, bozkoca, gökmaslı sadece benim hatırladıklarım. bu köyler arasında bir tanesinin bile orijinal adı rumca veya yerli anadolu dillerinden gelmemiştir. örneğin, gökmaslı köyünü kuranlar gökmenler isimli bir türkmen aşiretidir. çataklı'yı kuran, çıtaklı isimli bir başka türkmen aşiretidir. bu saydığım köylerin hiçbirisinin türkçe dışında bir ismi yoktur. kıyaslayın bakalım şimdi bu durumu orta/doğu karadeniz, ege veya doğu anadolu ile.

2- hiçbir manav, türkçe dışında bir dil konuşmadığı gibi, böyle bir dilin konuşulduğunu da duymamıştır. konuştukları ağız da son derece bariz bir türkmen ağzıdır. hatta ben açıkçası manavların anadolu'ya göçen ilk türkmen dalgasının bakiyesi olduğunu düşünüyorum. yani moğolların önünden kaçan ikinci harezm grubuyla değil, 10. veya 11. yüzyılda gelen gruptan olmaları daha makul geliyor.tek bir örnek vereyim.

manav ağzında yaşça büyük insanlar, küçüklerine "kardeşim" diye seslenmez, "gınim" diye seslenirler. orhun yazıtlarındaki türkçe'de bulunan küçük kardeş yani "ini" kelimesinden gelmesi dışında bir etimolojisi yoktur bu kelimenin. bilindiği üzere kardeş kelimesini kullananlar daha çok sir-kıpçak/uygur/oğuz/karluk-çağataylı Türklerdir ancak göktürkler hiçbir zaman kardeş/karındaş/harandaş kelimesini kullanmamışlardı. bu kadar eski bir türkçe kelimeyi kullanan nadir gruplardan birisidir manavlar, bu kelimeyi sonradan gelenlerden veya bölgenin yerlilerinden öğrenme imkanları da olmadığına göre?

3- tarihi olarak, osmanlı'nın tekrar yerleştirme politikalarında, bir bölgeye türk göndermek istendiğinde veya devşirilen ocaklılar türk'e verilmek istendiğinde en çok kullanılan grup batı anadolu'daki manavlar olmuştur. örneğin yıldırım bayezid'in istanbul'da türk mahallesi kurulması için gönderdiği kişiler de manavlardır.

4- manavlar da kendilerini, "yörüğün yörümeyeni" olarak tanımlar. dil olarak nazal n'yi de kullanırlar, ı'yı da telaffuz ederler, ş'yi de, g'yi de, ç'yi de, c'yi de. bu adamlar hangi akla hizmet rum olarak nitelendirilebiliyor, hangi delile dayanarak luvilerden oldukları söyleniyor? bunu diyen insan bana kalırsa hayatında manavlarla tanışmamıştır, çünkü tipleri aradan geçen 1000 yıldan sonra hala bağırıyor "türk" diye. zaten luvilerden geldiğini iddia edenlerin on kelime luvice bildiklerini de zannetmiyorum.

Alıntı.
Fiyatları gazladılar.
samsunlu komşum kökeninin manav olduğunu söyler.
Merkez üssü sakarya’dır.
etnik bir köken ifade etmeyen, anadolu'da yüzyıllardan beri yerleşik halde yaşayan oğuz-kıpçak sentezi türk topluluğunu ifade eden bir isimdir. istanbul'da şile-ağva ile bu merkezlerin civarında bulunan köylerin büyük bir kısmı, manav yerleşimidir. fiziksel açıdan genel itibariyle orta boylu, dalgalı-kıvırcık saçlı, açık tenli, yuvarlak-oval yüzlüdürler. yeşil, mavi ve ela göz rengi bu toplulukta sıkça görülür. ancak tabii ki bunlar standart fiziksel özellikler değildir.

belirgin ağız özellikleri arasında "k" sesini "g" şeklinde telaffuz etmeleri gösterilebilir. uzun süredir yerleşik bir topluluk olduklarından tarım ve hayvancılığın inceliklerine hakimdirler. şile ve ağva civarı özelinde konuşmak gerekirse otuz-kırk yıl öncesinde kadar tarım ve hayvancılık yoğun olarak yapılırken bu ekonomik faaliyetler yerini zamanla ticarete bırakmıştır. öyle ki şu anda tarım ve hayvancılık sadece köylerde küçük çapta yapılırken halkın çoğunluğu esnaftır.

manavlar genel olarak sade yaşamayı seven, başka insanlarla kolay geçinebilen, yumuşak başlı, güler yüzlü ve sevecen tabiatlıdır. hatta ağva halkından duyulduğu kadarıyla otuz sene öncesine kadar insanların dükkan ve ev kapılarını kilitlemeden bıraktıkları vakidir ki bu da halkın gerçekten uyumlu, sakin ve suça meyilli bir yapıdan uzak olduğunu gösteren küçük bir detaydır.

bir ağvalı olarak eyyorlamam bu gadan çocim.
Marmara bölgesinde yaşayan türklerdir genellikle Marmara Denizi çevresinde yaşarlar birazda iç ege de yaşarlar büyük ihtimalle Osmanlı'nın ilk kurucularıdırlar.
Kökü en en az 200-300 öncesi bi bölgeye dayanıyorsa onlara manav denir. Sanırım yerli gibi bir anlamı var.
Et yemezler, sebze meyve ile beslenirler.
ekseriyetle izmit, adapazarı, bilecik, bursa ,eskişehir, bolu, düzce yöresinde yaşarlar. batı marmara yöresinde çanakkale ve balıkesir yöresinde yoğunlaşmışlardır. afyonkarahisar, uşak, kütahya, burdur ısparta yöresinde de diğer yörelerde olduğu kadar olmasa da kayda değer miktarda manav vardır. yörüklerin aksine baya muhafazakar olurlar. efendi insanlardır. etliye sütlüye karışmazlar. kökenleri hakkında yerleşik hayata geçmiş yörük/rum dönmesi müslüman/batı anadolu yerlisi gibisinden fikirler vardır.
eskişehir' de sayıları boldur. tatarlar ile birlikte tabi...