bugün

genellikle eğlenceli olan,ama nedense hep bitmesi istenen,hayatın geri kalan bölümünde ise hep aranan yıllardır. *

uktecinin notu: bu yılları geçirmiş tecrübeli yazarlar küçüklerine neler öneriyormuş acep ¿
ilk adam akıllı karşı cins ilşkilerinde ortak saha hüviyeti taşıyan liselerde ömrün geçmiş yıllarıdır. ömrünün sonuna kadar yad edilen bir hali vardır.ahh dedirten ender yıllar.
'ilerde özleyeceksin' denildiğinde 'bırak allahaşkına' denilen fakat aradan yıllar geçince kıymeti anlaşılan çoğu kişinin (mesela ben)ilk aşkını yaşadığı ve delicesine özlenen yıllar.
belki de okul hayatının en kral olduğu yıllar.. sonrasında bir gün toplanınca "ulan ne çabuk geçmiş zaman" denilen zaman kesiti.. lise hayatı... hayatın hep o şekilde tatlı geçiceğinin sanıldığı yıllar..
aklına geldiğinde özlenen ve geri dönülmek istenen dönemlerden biri.
insan hayatının en güzel yıllarının gectiği ve hep özlenen günlerdir. tadı damakda kalır ve asla gitmez. hatırlandıkca dahada özlenir. *
bittiğinde sanki çok çok önceymiş gibi hatırlanan yıllarıdır. 1 sene geçmiş bile olsa "abi hatırlıyormusun hede gün hödöd yaptıydık da" benzeri diyaloglar da anlaşılır. hele üstünden 4 sene geçtiyse hepten unutulan yıllardır; "abi hatırlıyormusun ya ne yıllardı peh!".
gerçektende her insanin hayatında önemli bir yere sahip oldugunu düşündüğüm zaman dilimi.. en güzel yıllardır bu yıllar.. kantin önü muhabbetleri, kopya çekmeler, dersten atılmalar, sigara içerken müdüre yakalanmalar.. özlenen yıllardır, deli gibi.
keşke daha uzun olsaydı dedirten yıllardır.
Bitsin diye beklenen, ama sonra mumla aranan yıllar.
geçirmiş* kişilerin bir daha yaşamak istediklerini görüp biraz geç olsa da doya doya yaşamayı düşündüğüm yıllar.*
başıyla sonu bir olan ve ne zaman geçtiğini anlayamadığınız özlenilesi yıllar.
insanın tadını damağında bırakan cinsten yıllardır.*
cengiz kurtoğlunun liselim şarkısı ile ölümsüzleştirdiği yıllardır.
insan hayatının tartışmasız en güzel yıllarıdır. üniversite yılları da güzeldir ama lise yıllarının eline su dökemez işte. lise yıllarını daha güzel kılan belki de ilk gençliğimize denk gelmesidir ve yasakların her zaman daha çekici olması. üniversitede özgürsündür, bireysindir. yıllar yıllar geçer bir şarkıda aklına gelir o güzel günler. bu şarkı bir bülent ortaçgil, fikret kızılok bir ezginin günlüğü şarkısıdır muhtemelen. taşrada daha bir derinlemesine yaşanır her şey. şehre gelen her oyuna,konsere,gösteriye gidilir, başka şehirlere gitmenin hayalleri kurulur. küçük şehirde lise yılları insanı besler. mutlaka birkaç kalp kırıklığı sıkıştırılmalıdır bu yıllarda gönül defterine.bir gerçek kalır yıllar sonra: zaman geçer o günler geri gelmez.
aradan 1 ay geçse bile özlenecek yıllardır, mezun olunmaması gereken yıllardır.
(bkz: hababam sınıfı)
gençtik o zamanlar tabii. *
elindeyken kıymet bilmemenin en güzel örneğidir. bitene kadar bitse de kurtulsak denir. ya bittikten sonra? hep güzel anılarla hatırlarız o günleri. *
hayatınızın geri kalan yıllarında yanı başınızda duracak dostlar hediye eder, samimiyet nedir öğretir, sorumluluklardan arındırılmış anlar sunar, yaptığınız aptallıkları hatırlayıp gülmenizi sağlar... mezuniyetten itibaren geçen 7 sene boyunca deli gibi özlenir.
halen lise okuduğumdan ileride özlemle anacağımı umduğum yıllardır.
bir de yatılı okumak, hayatının okulda geçmesi unutulmama katsayısını arttırıyor.
çocuk musunuz yoksa genç mi bir türlü kavrayamadığımız yıllar. neyin ne kadar doğru veya yanlış olduğunu tam kestiremediğiniz, ilk defa öss sınavına gireceğiniz ve sınav için kiminin çalıştığı kiminin de boşverdiği, ders saatlerine şamataların, esprilerin, kaynatmaların hakim olduğu, arkadaşlıkların çıkarsız olduğu, bir türlü ne olacağına karar verememiş ya da tek bir ideali olup onun peşinden koşan öğrencilerin bulunduğu, beden eğitimi derslerinde erkeklerin mutlaka futbol maçı yaptığı, kızların kantinden bir şeyler alıp seksen dakika boyunca yorulmadan sohbet ettiği, gene beden eğitimi dersinden çıkınca diğer haftanın kadrosunun belirlendiği, sorumluluğumuzun sadece ders çalışmaktan ibaret olduğunu, hayata atıldıkça öğrendiğim yıllar.
yakın bir zamanda lisesini bitirecek olanlar için hem güzel hem buruk bir dönemdir. eskiye bağlı kalanlar için biraz acıklıdır.
en çok ihtiyaç duyduğunuz yıllarda, disiplin adı verilen sistem altında tüm özgüveninizi kaybetmenizi sağlayan yıllardır.
yaşandığı zaman bitsin artık dedirten ama bittikten sonra aranan yıllardır. ha arkadaş ortamıyla da ilgisi vardır bu özlemin ama genelde en kral arkadaşlıklar lisede başlar.
aslında üçe ayrılması gereken dönemdir;

lise 1(alışma dönemi): lisenin ilk senesi olması sebebi ile, herkesin ürkek olduğu, okulun kurallarına en fazla uyulan dönemlerdir. ilk ay yeni okula, öğretmenlere ve arkadaşlara alışma süreci ile geçer. ortaokul dönemlerini özlersiniz. o eski şamata, haylaz tavırlar yoktur artık. ya da size öyle gelir. lise de bundan da fazlası vardır. öğrenci bunu çok geçmeden anlayacaktır.ilk aydan sonra sınıfta herkes birbirleri ile kaynaşmaya başlar. ortaokulda ki arkadaşlarınız gibi olmasa da lise arkadaşlarınız da size yakındır artık. öğretmenleri de yakında az çok tanımaya başlarsınız. zaten, her okulda matrak birkaç hoca çıkar. bu hocalar, liseyi daha çekilir hale getirir. artık lisede son seneye kadar sürecek rüya gibi bir dönem yavaş yavaş başlar. lise 1, arkadaşlarınızla kaynaştığınız sırada biter.

nasıl gelip geçtiğini anlayamazsınız bile. o sene sonunda arkadaşların birçoğundan ayrılacağınız için üzülürsünüz. çünkü, alan seçimi vardır. en fazla 6-7 kişi ile aynı sınıfta olursunuz. eğer şanslıysanız* sevdiğiniz arkadaşlarınızla aynı sınıfa düşersiniz. bir daha ki sene aynı sınıfta olmasanız da yine dostluğunuz devam edecek, üstüne yeni arkadaşlarla tanışacaksınızdır. tabi lise de bunlar dışında derslerinizde de değişimler olacaktır. lise, ortaokul kadar kolay değildir. ortaokul da çalışmadan aldığınız 5'i, lise de çalışarakta alamayacağınız zamanlar olur. bunu lise 1'de hemen anlamış olursunuz.

lise 2 ve 3(en güzel yıllar): alan seçimiyle sınıfların değişmesiyle arkadaşlarınızdan bazıları ile aynı sınıfta olamasınız da yeni gelen arkadaşlarınızla kısa sürede kaynaşırsınız. bu arkadaşlarınız ileri de kardeşten öte duruma gelecek dostlarınızdır. lisenin de en güzel yılları bu yıllardır zaten. birçok zaman arkadaşlarınızla okulu ekersiniz, okulu ekmeden bir gün önce telefon da arkadaşlarla nerede buluşacağınızı anlatır. sabah, biraz da yakalanma stresi de olsa okul yerine internet cafe'Ye gidilir. tenefüslerde hep beraber gezersiniz.

başka sınıflardan biri size bulaştığında, kötü not alındığında arkadaşlarınız hep sizin yanınızda olacaktır. daha önce özlediğiniz ortaokul yıllarını bile unutturacak güzellikte yıllarınız olur. tabi lise yıllarında ki güzellikler, komiklikler sadece arkadaşlardan ibaret değildir. yukarıda da yazdığım gibi mutlaka matrak ve komik hoca dersinize girer. yaptığı acaipliklerle, ileri de anlatacağınız anılar da mutlaka yerlerini alırlar. tabi komik ve matrak hocalar dışında örnek alacağınız hocalar da olacaktır. ileri de her zaman hayranlıkla bahsedecek, sizi daha mutlu hissettirebilecek hocalardır.

bu yıllar da sınıfta gırgır, şamata bol olur. okul kurallarının dışına çıktığınız olur. kimi zaman gömlekler dışarı da olur, bazen sakallar da uzar. bu sebeplerden müdürden azar işitirsiniz.
bu yıllar da birçok kişi ilk aşkını yaşar. bu da lise hayatının, yaşamın en güzel yılları olarak anılmasının ilk nedenlerinden biridir.
ileri de herkese bunlardan bahsedecektirsiniz mtlaka. ne lise 1'de ki ürkeklik ne de son sınıfta ki stres vardır. kısaca hayatınızın en mutlu günleridir lise 2 ve lise. bu arada lise 2 ve lise 3 derken, yeni sistemi baz alıyorum*. eskiden lise 3'te stres olurdu tabi.

lise 4(öss stresi): artık yaşadığınız rüya gibi dönemin sonuna gelinen yıl. artık okul ekmeler kalmamşıtır. gırgır, şamata ve kahkaha eskisi gibi değildir. akıllarda ki ilk düşünce doğal olarak öss'Dir. o kadar güzel geçen yıllardan sonra bu kadar stresli bir dönemin gelmesi, insanı strese ve sıkıntıya sokar.

gçene senelerde mutlu olma nedeniniz arkadaşlarınızla geçirdiğiniz mutlu dakikalar iken, şimdi deneme sınavlarında yapacağınız net sayıları olmuştur. aslında lise de son sene lise 4 olmaz. son sene lise 3'tür. öss yüzünden son senenizi doğru dürüst okulda bile geçiremezsiniz. hep dersanelerde olursunuz. arkadaşlarınızla ayrılacağınız için üzülürsünüz. eğitim ve işiniz yüzünden bazılarınız farklı şehirlere dağılsa bile, yıllar da geçse lise yıllarında ki arkadaşlıklari aşklar, anılar akıldan çıkmaz.

lise zamanı her ne kadar çemkirilse de, aradan zaman geçince insan bu yılları tekrardan özlüyor. kötü anılar da yaşansa insanlar kötüyü hafızadan silip yalnıza iyi, güzel günleri hatırlamayı seviyorlar. yoksa rüya gibi de değildir. büyüklerin anlattığı gibi. yalnızca kötü hatıralar akıldan silinir gider. daha birçok yerde, olayda olduğu gibi.

bu da lise yıllarının özeti işte. en karmaşık duyguların yaşandığı, bitirince 'oh be' denilmesine rağmen aradan zaman geçince gerçekleri anlamaktır. lise böyle birşeymiş demek ki.