bugün
- angel of attack11
- kemal kılıçdaroğlu8
- sözlük hanımlarının bugünkü kıyafetleri33
- sözlük escortlarının bugünkü kıyafetleri13
- almanya da şişe toplamak vs türkiyede doktor olmak13
- anın görüntüsü30
- maaş promosyonu haram mı18
- almanya da 1 ekmeğin 15 50 tl olması17
- sigma olomouc liverpool hagi8
- cinsel başlıkların sözlükte yorum alması8
- puantiyelikedi8
- ümraniyespor16
- fransız kadınla evlenmek14
- uyku için karanlık mı önemlidir sessizlik mi14
- judas ın vedası21
- bir kadının sizi beğenmiyorum demesi26
- arkadaşlar kendimi hızlıca okşasam boyum uzar mı9
- sözlük kızını kundaklayıp pışpışlayarak geğirtmek9
- bir erkeğe laf anlatmak11
- çok yakışıklı ama kısır bir erkekle evlenir miydin10
- kızları sikip atmak13
- almanya da 20 euro'ya marketten neler alınır16
- milliyetçi sol parti10
- yazarların dedelerinin mesleği11
- yazarların karşılaştığı ünlüler9
- tok olmak ama yemek yemek istemek13
- ofise sürekli geç gelenin göze batmaması10
- fenerbahçe18
- günaydın canımın içleri8
- 8 ağustos 2022 fenerbahçe ümraniyespor maçı45
- gece gece kapıya dayanan polis12
- duyulan en ilginç isim16
- yavru kediyi sahiplendirmek9
- cahil bir insan olmak8
- gecenin şarkısı8
- galatasaray20
- nicole kidman kadınsa sözlük kızları ne oluyor13
- sesinden tiksinilen şarkıcılar8
- nerede yasamak isterdiniz11
- herkesin ter kokması10
- türbanlı kadınların kokması11
- yazarların sözlükte yazma nedenleri13
- altın haramsa hz muhammed neden altın yüzük taktı24
- siyah saçın neredeyse kimseye yakışmaması15
- çalışan kadınların genelde bakire olmaması15
- oytunkaran ı tanımayan sözlük yazarı16
- türk ordusunun rusyayı 2 günde alabileceği gerçeği13
- 08 45 de evden çıkıp 08 30 da işte olan insan11
- üstteki yazarın oy vereceği partiyi tahmin etmek14
- erkeklerin beyinsiz olduğu gerçeği22
aşkları dilden dile, nesilden nesile anlatılmış kimseler.
ikisi de sanatçı insanlardır, zira sanatçıların değerleri de ölümlerinden sonra anlaşılmaktadır. (bkz: picasso)
(bkz: vincent van gogh)
(bkz: vincent van gogh)
en unlusunu fuzuli'nin yazdigi iran efsanesi. mecnun'nun leyla'ya duydugu bedeni askin tanri askina donusmesini anlatir.
bir orhan gencebay klasiğidir.
bir feryat yıllarca cevapsız kaldı
öyle bir feryat ki bu duyan ağladı
hasret dolu çile dolu sevgi dolu dert dolu
böyle aşk dünyada hiç yaşanmadı
hasret dolu çile dolu sevgi dolu dert dolu
böyle ask bir daha hiç yaşanmadı
aşkımın gözyaşları tek ümidim hala
döktüğüm kanlı yaş yalnızlık ne fena
mahşerde seni seni leylaa leylaa leylaa...
ölmek bir son değil bize seven ölümsüzdür leyla
dünya döndükçe biz varız sevdikçe leyla
biz varız leyla
bir efsane olduk dertle çilede
hep sordular mecnun leylan nerede?
dedim ki leyla bende gündüzümde hem gecemde
kaderimde feryadımda son nefesimde
dedim ki leyla benim gündüzümde hem gecemde
kaderimde kederimde her nefesimde
aşkımın göz yaşları tek ümidim hala
döktüğüm kanlı yaş yalnızlık ne bela
mahşerde seni senii leylaaa leylaaaa leylaaaaa...
leyleaea leylaea leylaea
ölmek bir son değil seven ölümsüzdür leyla
dünya durdukça biz varız sevdikçe leyla
sevdikçe leyla
leylaaa
mecnuun...
bir feryat yıllarca cevapsız kaldı
öyle bir feryat ki bu duyan ağladı
hasret dolu çile dolu sevgi dolu dert dolu
böyle aşk dünyada hiç yaşanmadı
hasret dolu çile dolu sevgi dolu dert dolu
böyle ask bir daha hiç yaşanmadı
aşkımın gözyaşları tek ümidim hala
döktüğüm kanlı yaş yalnızlık ne fena
mahşerde seni seni leylaa leylaa leylaa...
ölmek bir son değil bize seven ölümsüzdür leyla
dünya döndükçe biz varız sevdikçe leyla
biz varız leyla
bir efsane olduk dertle çilede
hep sordular mecnun leylan nerede?
dedim ki leyla bende gündüzümde hem gecemde
kaderimde feryadımda son nefesimde
dedim ki leyla benim gündüzümde hem gecemde
kaderimde kederimde her nefesimde
aşkımın göz yaşları tek ümidim hala
döktüğüm kanlı yaş yalnızlık ne bela
mahşerde seni senii leylaaa leylaaaa leylaaaaa...
leyleaea leylaea leylaea
ölmek bir son değil seven ölümsüzdür leyla
dünya durdukça biz varız sevdikçe leyla
sevdikçe leyla
leylaaa
mecnuun...
orhan baba nın en sevdiğim parçasıdır.başında harika bir bağlama solo bulundurur.
islam edebiyatlarında mesnevi konusu olan aşk hikayesi.hikaye kahramanlarının gerçek kişiler olduğu sanılmaktadır.bir rivayete göre mecnun, şair Kays b.mülevvahal-amiri'nin lakabıdır ve bu hikaye onun şiirlerinin yorumundan doğmuştur.
fuzuli'nin dünyaca ünlü mesnevisidir.hikaye kısaca şöyledir
"Mecnun, bir kabile reisinin dualar ve adaklarla dünyaya gelmiş olan Kays adlı oğludur. Okulda bir başka kabile reisinin kızı olan Leyla ile tanışır. Bu iki genç birbirlerine aşık olurlar. Okulda başlayıp gittikçe alevlenen bu macerayı Leyla nın annesi öğrenir.
Kızının bu durumuna kızan annesi, kızına çıkışır ve bir daha okula göndermez.
Kays okulda Leyla yı göremeyince üzüntüden çılgına döner, başını alıp çöllere gider ve Mecnun diye anılmaya başlar.
Mecnun un babası, oğlunu bu durumdan kurtarmak için Leyla yı isterse de Mecnun (deli, çılgın) oldu diye Leyla yı vermezler. Leyla evden kaçarak, Mecnun u çölde bulur.
Halbuki o, çölde âhular, ceylanlar ve kuşlarla arkadaşlık etmektedir ve mecâzî aşktan ilâhî aşka yükselmiştir. Bu sebeple Leylâ yı tanımaz.
Babası Mecnûn u iyileşmesi için Kâbe ye götürür. Duâların kabul olduğu bu yerde Mecnûn, kendisindeki aşkını daha da arttırması için Allahü Tealâya duâ eder:
"Ya Rab belâ-yı aşk ile kıl âşinâ beni
Bir dem belâ-yı aşkdan etme cüdâ beni."
Duâsı neticesi aşkı daha da çoğalır ve bütün vaktini çöllerde geçirmeye başlar.
Diğer tarafta ise Leylâ da aşk ıstırabı içindedir. Bir zaman sonra âilesi, Leylâ yı ibn-i Selâm isimli zengin ve îtibârlı birine verir. Ancak, Leylâ kendisini bir perinin sevdiğini ve eğer kendisine dokunursa ikisinin de mahvolacağını söyleyerek ibn-i Selâm ı vuslatından uzak tutmayı başarır.
Mecnûn, çölde, Leylâ nın evlendiğini arkadaşı Zeyd den işitince çok üzülür. Leylâ ya acı bir sitem mektubu gönderir. Leylâ da durumunu bir mektupla Mecnûn a anlatır.
Kendisini anlamadığından dolayı o da sitem eder.Bir müddet sonra Mecnûn un âhı tutarak ibn-i Selâm ölür. Leylâ baba evine döner.
Bir çok tereddütten sonra her şeyi göze alarak, Mecnûn u çölde aramaya başlar. Fakat Mecnûn, dünyadan elini eteğini çekmiş ilâhî aşk yüzünden Leylâ nın maddî varlığını unutmuştur. Leylâ, çölde Mecnûn u bulduğu hâlde, Mecnûn onu tanımaz.
Leylâ onun erdiğini anlarsa da yine onsuz yaşayamaz. Hastalanıp yataklara düşer. Kısa zaman sonra da ölür. Mecnûn, Leylâ nın ölüm haberini öğrenir. Gelip mezarını kucaklar, ağlayıp inler;
"Ya Rab manâ cism ü cân gerekmez
Cânânsuz cihân gerekmez."
Der, kabri kucaklayarak ölür.
Bir müddet sonra Mecnûn un sâdık arkadaşı Zeyd rüyasında, Cennet bahçelerinde birbiriyle buluşmuş iki mesut sevgili görür. Bunlar kimdir? diye sorunca, derler ki:
"Bunlar Mecnûn ile onun vefalı sevgilisi Leylâ dır. Aşk yoluna girip temiz öldükleri, aşklarını dünya hevesleriyle kirletmedikleri için burada buluştular."
"Mecnun, bir kabile reisinin dualar ve adaklarla dünyaya gelmiş olan Kays adlı oğludur. Okulda bir başka kabile reisinin kızı olan Leyla ile tanışır. Bu iki genç birbirlerine aşık olurlar. Okulda başlayıp gittikçe alevlenen bu macerayı Leyla nın annesi öğrenir.
Kızının bu durumuna kızan annesi, kızına çıkışır ve bir daha okula göndermez.
Kays okulda Leyla yı göremeyince üzüntüden çılgına döner, başını alıp çöllere gider ve Mecnun diye anılmaya başlar.
Mecnun un babası, oğlunu bu durumdan kurtarmak için Leyla yı isterse de Mecnun (deli, çılgın) oldu diye Leyla yı vermezler. Leyla evden kaçarak, Mecnun u çölde bulur.
Halbuki o, çölde âhular, ceylanlar ve kuşlarla arkadaşlık etmektedir ve mecâzî aşktan ilâhî aşka yükselmiştir. Bu sebeple Leylâ yı tanımaz.
Babası Mecnûn u iyileşmesi için Kâbe ye götürür. Duâların kabul olduğu bu yerde Mecnûn, kendisindeki aşkını daha da arttırması için Allahü Tealâya duâ eder:
"Ya Rab belâ-yı aşk ile kıl âşinâ beni
Bir dem belâ-yı aşkdan etme cüdâ beni."
Duâsı neticesi aşkı daha da çoğalır ve bütün vaktini çöllerde geçirmeye başlar.
Diğer tarafta ise Leylâ da aşk ıstırabı içindedir. Bir zaman sonra âilesi, Leylâ yı ibn-i Selâm isimli zengin ve îtibârlı birine verir. Ancak, Leylâ kendisini bir perinin sevdiğini ve eğer kendisine dokunursa ikisinin de mahvolacağını söyleyerek ibn-i Selâm ı vuslatından uzak tutmayı başarır.
Mecnûn, çölde, Leylâ nın evlendiğini arkadaşı Zeyd den işitince çok üzülür. Leylâ ya acı bir sitem mektubu gönderir. Leylâ da durumunu bir mektupla Mecnûn a anlatır.
Kendisini anlamadığından dolayı o da sitem eder.Bir müddet sonra Mecnûn un âhı tutarak ibn-i Selâm ölür. Leylâ baba evine döner.
Bir çok tereddütten sonra her şeyi göze alarak, Mecnûn u çölde aramaya başlar. Fakat Mecnûn, dünyadan elini eteğini çekmiş ilâhî aşk yüzünden Leylâ nın maddî varlığını unutmuştur. Leylâ, çölde Mecnûn u bulduğu hâlde, Mecnûn onu tanımaz.
Leylâ onun erdiğini anlarsa da yine onsuz yaşayamaz. Hastalanıp yataklara düşer. Kısa zaman sonra da ölür. Mecnûn, Leylâ nın ölüm haberini öğrenir. Gelip mezarını kucaklar, ağlayıp inler;
"Ya Rab manâ cism ü cân gerekmez
Cânânsuz cihân gerekmez."
Der, kabri kucaklayarak ölür.
Bir müddet sonra Mecnûn un sâdık arkadaşı Zeyd rüyasında, Cennet bahçelerinde birbiriyle buluşmuş iki mesut sevgili görür. Bunlar kimdir? diye sorunca, derler ki:
"Bunlar Mecnûn ile onun vefalı sevgilisi Leylâ dır. Aşk yoluna girip temiz öldükleri, aşklarını dünya hevesleriyle kirletmedikleri için burada buluştular."
orhan gencebay ın en nadide eserlerinden birisidir. yedi dakikadan uzundur ama ne güzel dinliyorduk lan çabuk bitti hissi verir bittiğinde.
"Beni Amir kabilesinden Kays ile Leyla daha okulda iken birbirlerini severler. Leyla'nın annesi bunu duyunca kızını okuldan alır. Sevgilisini göremez olan Kays yollara düşer. Mecnun diye anılmaya başlar. Kays'ın babası, Leyla'yı ailesinden esterse de vermezler. Kays çölde vahşi hayvanlar ve kuşlarla arkadaş olur. Kızı ibni Selam adlı birine verirler. Leyla kendisini bir perinin sevdiğini, eğer evlenirlerse peri tarafından öldürüleceklerini söyliyerek adamı kandırır, onu kendinden uzak tutar. Mecnun'un inkisariyle ibni Selam ölür. Mecnun bütün maddi varlıklarla ilgisini kesmiş, manevi bir aşkla kendinden geçmiş halde yaşamaktadır. Çölde karşısına çıkan Leyla'yı tanımaz. Leyla'nın kendi içinde olduğunu, onunla manevi alemde birleştiğini, başka bir Leyla ile buluşmaya takati olmadığını bildirir. Leyla, döner bir müddet sonra kederinden ölür. Mecnun bunu öğrenince Leyla'nın mezarına koşar, ölmek ister, isteği tanrı tarafından kabul olunarak orada düşüp ruhunu teslim eder."
türk edebiyatı nda bu konuda yazılmış eserlerin en meşhurunu fuzuli yazmıştır. bir şaheser hüviyetindedir. 3098 beyittir. 1535 yılında bağdat ve halep beylerbeyi üveys paşa ya takdim edilmiştir. eser,mazmun-mensur bir dibace ile başlamaktadır. eserinde mecaz yolu olarak nitelendirdiği edebiyat vasıtasıyla ilahi hakikatleri ve sırları açıklamak istemiş, leyla ismi altında allah ın sıfatlarını , mecnun kimliği ile de allah ı arayan ve ona ulaşma yolunda meşakkatlere katlanan insanı ifade etmeyi amaçlamıştır..