bugün

--spoiler lost sezon 4 final--

- öldü deme ??
- öldü lan işte !..

(bkz: öldü deme)

--spoiler lost sezon 4 final--
john locke sevmeyen ölsün dedik son bölümde kendi öldü iyimi..
kısmi derecede spoiler içerir;

ilk sezon da maceracı ve çalışkan hali ile sevilen karakter olup sonraları fazla metafizik tutumları ile adanın sevilmeyen karakteri oldu.
4.sezon da jeremy bentham adı ile anılmaya başlıyor flash forwardlarda.

şimdi bu ismin nerden kaynaklandığını bilmiyoruz;ama john locke ismi ile jeremy bentham isminin liberal düşünce üzerine etkileri ile dizi karakterinin serüvenleri acaba senaristler tarafından ilişkilendiriliyor mu bilemiyorum!?

john locke politik liberalizmin kurucusu iken * bentham faydacı liberalizm` akımının kurucusudur.ve locke un kavramsallaştırmalarına karşı cıkmıştır.

doğal hukuk, toplum sözleşmesi gibi kavramların soyut olduğunu ve mühim olanın bireyin ne kadar özgür olduğu ve ne kadar tatmin olduğu demiştir.

lost a dönersek merhum j.locke un 6 lının adadan ayrılmasından ve the othersın liderliğine gecmesinden sonra yasayacağı evreler liberal düşünüşteki ayrımlarla ne derece alakalı göreceğiz...
lost dizisini izlerken sinsi sinsi gülüşlerini yakaladığım " var bu adamda bi bokluk, yapcak bi ibnelik " dediğim ve dizinin en manyak en mistik karakteridir.
* *
(bkz: locke locke locke locke john im ey locke)
Dizide kafasını kaldırıp alttan alttan bakmasıyla ünlü, çakısız hiçbir yere gitmeyen zat-ı muhterem..
gruba dahilmiş gibi yapıp aslında bulduğu her fırsatta benmerkez davranıp kimseye bir şey söylemeden genelde kararları yanlış alan uyuz. *
i've made a mistake adamıdır. küçükken ''bak tamam, ne yaptın, söle, kızmayacağım'' olayına çok maruz kalmış sanırım. koskoca hatch'in altını üstüne getirdi, diye diye ;

''i am sorry, i've made a mistake''.
lost'taki bir karakter. gözleri çok feci bakmaktadır. o bakışlar tam da adanın gizemine ışık tutmaktadır. "bu işte bir puştluk var ama ne?" modunda bakışlar fırlatmaktadır etrafa.
dizi ilk çıktığında yerli izleyicilerden 'yav baba adam, en süper karakter o' diye övgüler alan lost karakterinin adı. malın teki olduğunu düşündüğüm, hayran olanlara şaşım şaşım şaşırdığım ( nasıl ikileme ama? ) gizemli kişi, hataların adamı...
--lost spoiler--

lost'ta yamulmuyorsam s01e20'e kadar (boone'un ölümü) filozofumsu, gizemli, hayatı yalayıp yutmuş, izleyicileri o ana kadar gerek adada yaptıklarıyla gerek flashback'ler ile sürekli olarak etkileyebilmiş, olgun ve kel bi' adamdı john locke. nolduysa boone'un ölümünden sonra bir daha doğru düzgün işler yapamadı, sevdiremedide kendini. böylesine bir dibe vuruş, karakterin anlamsız bir grafik düşüşü yaşaması, sayısızca harikulade örülmüş kurguların mevcut olduğu bir dizide hiç mi hiç olmadı ve hayalkırıklığı yaratan bir karaktere dönüştü john locke.

--lost spoiler--

edit: zamanla nasıl deği$iyor dü$ünceler. 5. sezonda $aha kalkan locke abimin önünde eğiliyorum.
Lost'un belki de en inançlı karakterlerinden biri. Evet bazen çok itici olabiliyor ama inandıklarından asla vazgeçmiyor. bu huyu bence lost'daki karakterlerden onu ayıran en belirgin özelliği, 5.sezonda da çok daha önemli görevlerde görücez diye tahamin ediyorum, epey bir bilinmeyeni açıcak gibi duruyor şimdilik.
Gözleride ayrı bir güzel bu baba yiğidin ..
XVII yüzyıl sonu XVIII baslarına damgasını vuran çok önemli bir ingiliz filozofu olarak kendisinden sonra gelen çok sayıda düşünürün zihin haritalarını değiştirmiş ve ingiliz siyasi felsefesinin oluşumuna büyük katkılarda bulumuştur. Liberalizm ilkesinin temellerini atan Locke, bireyin özgür iradesini önplana çıkaran 'deneyci' bir düşünce tarzını savundu. Görüşleriyle hem Fransız devrimini hem Amerikan devrimini etkiledi. Bugün 'bireysel kimlik' veya 'kişilik' olarak nitelendirdiğimiz kavramlar üzerinden insanı inceleyebiliyorsak, bunu John Locke'a borçluyuz.
Lostta en sevdiğim karakterlerden biridir.Çok zeki,karizma bir adamdır.Başına gelmeyen kalmamıştır orası ayrı...
john lock olarak aratma sonucu hiç birşey bulunamayan bu vesileyle beni dumura sokan sonradan locke olduğunu hatırladığım lost taki baş karakterlerden biri. ayrıca bir tabula rasa ifadesini beynime kazıyan -ki boş levha demekti yamulmuyorsam- aynı zamanda bu ifadenin lost taki bir bölüme isim kaynağı olduğu, eğer hala hayatta olsaydı meşhur filozof olarak milyonları peşinden koşturacak kişidir. gerçi hala hayatta olsa bi 300 yaşında olurdu ya. *
hükümet üzerine ikinci inceleme kiteabındaki bir bölüm olan aşağıda yazacağım kısmın yazarı

"hükümete örtülü onaydan başka bir şey vermemiş bir toprak sahibi bağışlama, satma ya da başka yollarla söz konusu mal varlığını bıraktığında, başka bir devlete girme ve kendisini bir başka devletle bütünleştirme ya da dünyanın boş ve mülk edinilmemiş bir yerinde (in vacuis locis) yeni bir devlete başlama konusunda, diğerleriyle anlaşma özgürlüğüne sahiptir. oysa fiili bir anlaşmayla ve açık bir bildirimle bir devlete bir kez onay veren kişi, sürekli olarak ve vazgeçilmez biçimde bu devletin öznesi kalmaya zorunludur ve hiç bir zaman doğa durumunda sahip olduğu özgürlüğe yeniden sahip olamaz."

diyerek naptın baba sen nidaları ile okunan değerli bir düşünürümüzdür.
gece gece sol frame'e kabus gibi çöken, gözlerinin rengine, kazadan sonra yüzüne aldığı yaraya hasta olunası lost karakteri. arkadaşım ocağa daha çok var yapmayın böyle şeyler!
adam fawer, empati kitabında hem filozof olanından hem de lost karekteri olanından bahsetmiştir.
eğer devlet vatandaşlarının haklarını korumazsa, geriye tek bir cevap kalıyor;
oda devrimdir. diyen ünlü filozoftur.
Amerikan Anayasasının fikir babası olan liberal kişi.
(bkz: liberty equality and pursuit of happiness)
Deneyciliğin babası olan ingiliz filozoftur. insan beyni bir tabula rasa ( boş sayfa) dır diyen filozoftur.
ambar havaya uçtuğunda eko'ya "I was wrong*" deyişi buram buram salaklık kokar. bir de düşünürken kelini okşayıp uzaklara dalışına hayranım bu abinin.
dizideki en travmatik hikayenin sahibi.

--spoiler--

sen o yaşından sonra öz babanı bul. sana babalık yapsın, yani öyleymiş gibi davransın. sonra böbreğini "çaldığı" zaman hadi bana eyvallah desin. öyle göt gibi kal ortada gene. seni bu tuzağa öz annenin düşürdüğünü, yıllardır hayalini kurduğun öz babanın bir şerefsiz olduğunu ve onun tarafından istenilmediğini hiç sevilmediğini, sadece böbreğini kapmak için yalakalık yaptığını öğren. sonunda da felç ol. bu kaçıncı kazıktır locke'a?

o domuz kılıklı babsını ve şırfıntı anasını bulup gebertmek istiyorum şahsen.

--spoiler--
Lost dizisinin en yürekli adamı.
Artık Jack ve Kate da şamar oğlanına döndü 5. sezonda. Her boka ağlamalar falan, onun için. 1. sezondan beri gözümün bebeği olan john locke parladı. 1. sezondaki jack teki karakterin aynısı locke a geçti biraz değişik olarak o da adadakileri koruyo en son olarak çevirdi değirmeni neler olacak sabırsızlıkla bekliyoruz.
( bu entry 5-5 izlendikten sonra yazılmıştır)
--spoiler--
Ayrıca "oğlun kim?" deyişi çok güzel idi. kenidisine başarılarının devamını diliyoruz.
--spoiler--
(bkz: man of faith)