bugün

bazen sol kanadı tem otoyolunun sol kanadına çeviren,
ben dünyanın en iyi depar atan oyuncuyum diyen eski bjk'li futbolcudur
beşiktaş yönetiminin sözleşmesini feshetmesinin ardından 'üzüldü mü acaba?' sorusunun sorulması gereken kişi.
her ne kadar tipine bazı maçlardaki oyununa bok atılsada, ismi anıldığında başına "deli" lakabı konulsada; bir "oyuncu" değil, "takım oyuncusu" değil tam anlamıyla ruh oyuncusu olmuş; yaşına başına rağmen oynadığı takım içerisinde en üst düzey performanslardan birini gösteren (hatta en üst düzeyde olabilir) futbolculardan birisi olmasına rağmen sırf takımının yenik durumunda olmasına gösterdiği haklı hırsa kurban gitmiş futbolcudur.

bursasporluyum. her ne kadar bursaspor - beşiktaş çekişmesi olsa da bu adam sadece bursasporlu taraftarların değil türkiye liglerindeki birçok takımın birçok taraftarının da sempatisini kazanmış bir futbolcudur.

tam hatırlayamadığım ya sezon başında ya da devre arasında beşiktaşın yollarını ayırdığı bir futbolcu* "schuster kendi aldırmadığı futbolcuyu takımda görmek istemiyor" gibisinden bir yorum okumuştum. bu da ona benzer bir uzaklaştırma olmuştur bence. ve ibrahim üzülmez in kariyerine, kişiliğine, kulübüne ve taraftarına olan bağlılığına ağır bir darbedir.

edit: TTanoz hatırlattığı yukarıda bahsi geçen "sezon başında ya da devre arasında beşiktaşın yollarını ayırdığı bir futbolcu" fatih tekkeydi. teşekkürlerimi iletirim kendisine.
bir iki yıl önceki toramanla ilk kavgada kaptanlığı gitmişti.bu seferdekovuldu.2009 da bjk şampiyon olduğunda bir önceki yani 2003 teki şampiyonluğu gören tek oyuncu olarak kalmıştı takımda.yani takımla 2 defa şampiyonluk gören tek oyuncuydu.geçmiş olsun.
galatasaray a gelmese bari diye düşündürten futbolcudur. bu entry adnans lara yol göstermese bari.
Demek ki her şey kaptanlıkta, maneviyatta bitmiyor. Eğer ibrahim üzülmez alternatifsiz bir oyuncu olsaydı yada ederi 5-6 milyon euro civarında olsaydı tek taraflı fesh edebilecek miydi sözleşmeyi beşiktaş? Bu olay bütün sektörelerin olduğu gibi futbolun da kapitalizmin tüm acımasızlığıyla donatıldığının kanıtı. Taraftarı müşteri, oyuncuyu film yıldızı, yönetimi eğlencelik bir oyun gibi gören anlayışın sonucudur bu. Nasıl taraftarlık lisanlı ürünlerle, 100 lerce liralık biletlerle ölçülmeye başlandıysa; futbolculukta çok forma sattırıp, seyirciye oynamayla ölçülmeye başlanmıştır. duygusal bağ mı? para ve başarı kazandırmadıktan sonra basit bir kağıt parçası, yırt ve at!
"beşiktaş'tan o kadar hoca geldi geçti. ama beni hala oynatıyorlar. hala sol bekte takımın bankosuyum. demek ki bişey görüyorlar bende, bende bişeyler var ki oynatıyorlar"
finali de lakabının hakkını vererek yapmıştır. galatasaraylıyım ama yine de üzüldüm. o değil de bi aralar merlinmiş adam.
http://www.ajansspor.com/...galeri/4120/6.html#galeri
Haberi ik okuduğumdan beri üzülüyorum. aklımda ne sevdiceğimin uzaklığı ne de yapmam gereken işler var. ben şimdi nasıl deli ibo'nun olmadığı bir beşiktaş'ı izlerim sözlük? herkes sergen, nihat vesaire forması alırken ben formamın arkasına aslanlar gibi 19 i.üzülmez yazdırdım. bu adamın hırsı, o dişlerini sıkması çimleri yumruklayışı.
hani baba hakkı ankara deplasmanında girmiş ya soyunma odasına elinde istanbula dönüş biletleriyle, demiş ya eğer adam gibi oynamazsanız yürürsünüz istanbul'a kadar. işte ibrahim üzülmez'de de buna yakın bir hırs vardı. bu takımın yenilgiyi kabullenen futbolcuya ihtiyacı yok. ibrahim üzülmez'e ihtiyacı var. yönetimin yediği boku çarşı temizler, sahiplenirler umarım yaşayan efsaneyi.

kaynakça
(bkz: baba hakkı)
(bkz: ibrahim üzülmez)
(bkz: beşiktaşlılık duruşu)

http://galeri.uludagsozlu...brahim-%C3%BCz%C3%BClmez/
bir futbolcu düşünün, yıllarca, çok uzun yıllarca bir kulübe hizmet etmiş. kariyerinin sonlarında... kariyerinin sonundaki bir futbolcunun hayali, önündeki 40-50 yıl boyunca, çocuklarına, torunlarına kariyerini anlatmak, ordan nasıl uğurlandığını , nasıl efsane olduğunu anlatmaktır. Bunun gururu ile yaşamaktır. Siyah beyaz renkleri görünce, o günleri hasretle anmaktır.

Beşiktaş kulübü ne mi yaptı? Bu futbolcunun hayallerini çaldı, emeğini yok saydı. Geçmişi her hatırladığında takımdan kovuluşunu hatırlamak zorunda bıraktı. Geçmişi hatırlamak yerine unutmak zorunda bıraktı.

Peşin edit: Fenerbahçeliyim.
"mobbing" kurbanıdır. şöyle ki,
bu adam her ne kadar potansiyeli belli ve sınırlı bir oyuncu olsa da her daim ruhuyla oynamış, emektar bir futbolcudur.
ancak schuster bu adamı başından beri istemiyordu, yapılan transferleri de bunlara ekleyelim. haftalardır bu adama "artık senle işimiz kalmadı,sen dünün haberisin koçum" gibisinden baskı yapıldı, yalnızlaştırılma politikası izlendi ve sinirleriyle oynandı. adam da patladı haliyle sonunda.istenilen de buydu zaten. mission complete...
beşiktaş'ın galatasaray vefasızlığı ile yollarını ayırdığı emektar futbolcusudur.herkes severdi deli ibrahim'i herkes takdir ederdi,sezon sonu güzel bir jübile yapılabilirdi.verdiğin emeklere teşekkürler deli ibo.
bir insanın mesleği ne olursa olsun, zamanı gelince o işi bırakması gerektiğini gösteren en somut örnektir ibrahim üzülmezin bu yaşadıkları.
yaşın gelmiş bilmem kaça, yaşıtların aynı sahada top koşturdukların, antrenörlüğe soyunuş, kimisi yorumculuk yapıyor, e bırak sen de artık damağında kalsın tadın,
galatasarylı bülent te aynı hatayı yaptı. kaldırmıyor artık vücut ayakların kaldırsada sinirlerin kaldırmıyor, paraya mı ihtiyacın var? şan? şöhret? hiçbiri. hepsi mevcut. peki yurt dışı? bu saaten sonra sözü bile edilemez. e o zaman adama sorarlar neyin peşindesin diye.
her mesleğin emeklilik yaşı farklıdır ibocum. emekliliği gelen bir insan da kendi kendine kenara çekilmesini bilmiyorsa, o saate kadar çalıştğı yere ne kadar faydali olmuş olursa olsun, kovalanarak gönderilir.
peki ya sen istemezmiydin,bütün eski futbolcu arkadaşlarının karması ile beşiktaşın arasında yapacağı bir jübile maçıyla sahayı omuzlarda terketmek ?
(bkz: ibrahim üzülmez in galatasaray a transfer olması)
şu saatten sonra beşiktaş yenilse herkes üzülür ibrahim üzülmez diye düşündüğüm futbolcudur.
deliliği sayesinde geldiği yerlerden deliliği sayesinde gitti.
nihayet yaptığı çirkefliklerin cezasını çekecek olan futbolcu.
muhtemelen bundan sonraki futbol hayatına karabükspor da devam edecek futbolcudur. (bkz: demedi deme ibrahim)
ayrıca yaptığı davranış da yenilir yutulur cinsten değildir. ama bu olayda ibrahim kadar ona hep gaz veren taca koşsa alkışlamayı marifet sanan taraftar da suçludur. adam o verilen güçle bu kadar rahat. yok 11 yıl kaptanlık yapmış vs. iyi o zaman bülent korkmaz hakan şükür gibi adamlar da bir kaç kişiyi boğazlayıp öyle ayrılsaydı takımdan...nasıl olsa bunlar da futbol çınarı.
bu sefer delidir ne yapsa yeridir olarak algılanmayıp bileti kesilen oyuncudur.

tabi kendisininde hatası var ama bjk daha daha vefalı davranmalıydı bu yüreğiyle oynayan adama.
hırsını koşma hızıyla birleştirince müthiş deparlar atan beşiktaşlı oyuncudur.
deniz baykal ile birlikte türk sol'unun değişmez ismiydi. deniz baykal kasetle gitti, bizim delinho'yu da ibrahim toraman götürdü. son zamanlarda sevmiştim de onu. bakalım bugün yapacağı basın toplantısında ne diyecek?
Orijinal formasını saklarım, öyle hastasıyım. Her futbolsever gibi şovu iyi yapan oyuncuyu tabi ki severim. Halı sahaya çıkarken Quaresma forması giyerim, hemen hemen aynı yeteneklere sahip olduğumuz için *Quaresma formasını kendime daha yakın hissediyorum o ayrı ama artık halı sahalara çıktığımda ibrahim Üzülmez formamı giyeceğim ve kafamı önüme eğip dört maç kadar kanattan yardıra yardıra gideceğim ve benim kanadımdan gelen hiçbir kanat oyuncusuna da geçit vermeyeceğim. Sakın ha ki kulüpten falan özür dilemesin, kulüp kendisinden özür dilemedikçe bu işte bir yanlışlık var.
beşiktaş'a 11 yıl emek verdikten sonra bu şekilde gönderilmesi ona karşı bir haksızlık olan emektar futbolcu.
Futbolculuğundan ziyade hırsıyla, yüreğiyle oynaması sebebiyle bu takımda sembol isim olmuştur. Birkaç maç dışında -ki en unutulmazları üç sıfırlık barça ve samiyen'deki gs maçlarıdır- kapasitesini aşacak düzeyde oynamamıştır ama hep yapabildiğinin en iyisini yapmıştır. Sahada sinirlidir ona buna çatar ama çirkef değildir.
ibrahim Toramanla yaşadığı terlik mevzusundan zaten iki oyuncumuz da mimliydi. Hala net bir açıklama yok, eğer iddialar doğruysa takımdan uzaklaşması doğru bir karardır. Ancak; keşke bu ayrılık daha farklı olsaydı... Umarım deli ibo bundan yıllar sonra bu olaylarla değil de hırsıyla, mücadelesiyle hafızalarda yer alır.
iddialar doğru dahi olsa; bence sezon sonunda bir jübileyle hakettiği gibi bir vedayla gitmelidir bu takımdan. Beşiktaşlıların gönlünde daima yerin olacaktır.
yaptığı hataların bedelini ödeyen futbolcu. kabadayı gibi toraman'ı şamaroğlanına çevirirsen olacağı buydu. toraman da akıllandı tabi, karşılık vermeyince kendinin ceza almayacağını öğrendi.