bugün

ibrahim üzülmez

her ne kadar tipine bazı maçlardaki oyununa bok atılsada, ismi anıldığında başına "deli" lakabı konulsada; bir "oyuncu" değil, "takım oyuncusu" değil tam anlamıyla ruh oyuncusu olmuş; yaşına başına rağmen oynadığı takım içerisinde en üst düzey performanslardan birini gösteren (hatta en üst düzeyde olabilir) futbolculardan birisi olmasına rağmen sırf takımının yenik durumunda olmasına gösterdiği haklı hırsa kurban gitmiş futbolcudur.

bursasporluyum. her ne kadar bursaspor - beşiktaş çekişmesi olsa da bu adam sadece bursasporlu taraftarların değil türkiye liglerindeki birçok takımın birçok taraftarının da sempatisini kazanmış bir futbolcudur.

tam hatırlayamadığım ya sezon başında ya da devre arasında beşiktaşın yollarını ayırdığı bir futbolcu* "schuster kendi aldırmadığı futbolcuyu takımda görmek istemiyor" gibisinden bir yorum okumuştum. bu da ona benzer bir uzaklaştırma olmuştur bence. ve ibrahim üzülmez in kariyerine, kişiliğine, kulübüne ve taraftarına olan bağlılığına ağır bir darbedir.

edit: TTanoz hatırlattığı yukarıda bahsi geçen "sezon başında ya da devre arasında beşiktaşın yollarını ayırdığı bir futbolcu" fatih tekkeydi. teşekkürlerimi iletirim kendisine.