bugün

Son zamanlarda peşimi bırakmayan duygudur.
Anlamsız sözlerine rağmen dinleyince triplere girdiğim serdar ortaç şarkısı. Bulamam dedim bulamadım.
Yaş ilerledikçe kaybolur. Asla eskisi gibi olmaz. O gençlik heyecanı her yaşta yok işte.
Bir serdar ortaç şarkısı.

Bir de kendi adıma ne zaman bir şey için heyecan duyacak olsam bir el gelip kalbimi sıkıp suyunu alıyor sanki.

Tüm heyecanımı yok edip, aklıma mutlaka kötü bir şey olacak fikri sokuyor.
Matematiğin, fiziğin ve büyün sayısal ilimlerin izin vermediği şey.
hoşlanılan kişiyi görünce hissedilen duygu.
Aylar sonra yüreğimdeki kıpırtı durulmuş sanki öylece uyutulmuş gibiydi. Sadece onunla konuştuğumda heyecanlanıyor mutlu oluyordum. Yüreğimdeki özlemi artık bir ölçüye sığdıramamaya başladığım bir gün üniversite hocam nasılsın diye mesaj attığında bugün bu mesajı yazmama vesile olacağını bilmeden cevapladım.

O mesajı gördüğümde bile şuan olduğum kadar heyecanlı mıydım, sanmıyorum. O mesaj bana 1500 km yol aştırdı, asla olmaz dediğim duvarların balyozu oldu. işe başlamam gerektiğine dair upuzun bir mesajdı.

Heyecandan uyuyamıyorum. Yüreğimde uyuyan o kuş kanatlarını durmadan çarparken tatlı bir huzursuzluk hissi kaplıyor bedenimi. Yarın sabah 24 yaşımın ilk günlerinde ilk iş başvurumu yapacağım. 24 yaşına (her ne kadar cv de yazma cesareti gösteremesem de) 3 dil, bir sürü sertifika, en az 10 hastane stajı sığdırmış lukeryayı işe alırlar mı heyecanı içimde. Bu şehirde işe başlarsam yâre olan mesafenin azalması, onun gözlerine bakabilecek olmanın heyecanı var içimde.

Ailemi gururlandırıp mesleğimde yükselebilmemin kapılarını araladığım bu günlerde hayalkırıklığı kaygısı da taşımıyor değilim. Her şeyi yüzüme gözüme bulaştırır da başarısız olursam diye sormadan edemiyorum bazen.Ne demişti babam, hakkını yerlerse kendini ezdirme, savaş. Ama seni mutsuz ediyorlarsa çek kapıyı gel. Ben yanındayım. Canım babam. Nasıl çırpındın beni okutmak için. Çoğu zaman dişinden tırnağından artırıp yolladığın paralar, umutlar, emekler ne olucak. Ya annem? Ayrılmak çok zor geliyor. Düşünsenize en yakın arkadaşınız, sırdaşınız, biricik anneniz, ablanız, öğretmeniniz, her şeyiniz...

Böyle çorba olmuş zihnim işte. Ne paragraf bütünlüğü ne başka bir şey. Dökülsünler içimden, şuracıkta duruversin. Belki sağlam akılla yazdığımda duygularımı rahatça dökemezdim hem.

Ne mesajmış be Elif hocam. Varolasın.
Serdar Ortaç şarkısı.Yaşım özneden büyük ama seni, adım adım sayıp seviyorum gibi ilginç sözlere sahiptir.
--spoiler--
https://m.youtube.com/watch?v=S4dlCNa3nVQ
--spoiler--
yaklaşık 20 yıldır kocaelispor iç/dış saha maçlarına giderim. geçen hafta başlayan ligde bu akşam ikinci maçımızı ama evimizdeki ilk maçımızı oynayacağız. bayram akşamı yeni ayakkabılarına sarılıp uyuyan çocuk heyecanı var üzerimde. saat 6 olsa da ofisten fırlayıp arabada duran formamı giysem. giysem de sevdiğime koşsam. öyle bir lanet duygu, öyle bir aşk.
hayatınızda ilk kez gerçekleştireceğiniz, ilklerin yaşanacağı bir olayın, bir hadisenin, bir girişimin, bir ilişkinin, bir bekleyişin, yaşattığı duygudur.
Hayata renk getiren, dümdüz giden yolunuza virajlar katan duygu. Ancak riskli bir duygu. Sonu mutluluk da getirebilir hüzün de. Bu bilinmezliktir aslında heyecanı bu kadar özel yapan. Sonucu her ne olursa olsun gözlerimi kapatıp bu duygunun kalbimde yarattığı etkiyi hissetmeyi seviyorum *
Duygu düzenindeki ani değişikliktir. Nefes alışverişinin bozulması ve buna paralel hareketlerdeki anomaliler olarak kendini gösterir.
Sebepsiz yere suan gelen his. Icim kipir kipir neden bilmiyorum. Sanki iyi seyler olucak hissi. Iste uzun zamandir aradigim buydu. Demek dedikleri dogruymus beklenen seyler beklenmedigi anda gerceklesir. Heyecanimi kazanmak icin neler yaptim neler. Ama sacma sapan bir gunde aksam saati birden icime geldi bu his. Hic gitme sen hic. Seviyorum seni heyecanim, umudum.
Kaybettim sanırım heyecanımı.
her bisiklete binme öncesi şiddetle hissettiğim. ben bu dünyada bundan daha çok bir şey sevmedim sanırım.
sabah uyanırsınız ve içinizde kuşlar şarkı söylüyor.
aşık olmanın zamanı gelmiş..
Aşık insanların başına sıkça gelen duygudur. Hatırlıyor musun Çamlık'tan giderken ki vedalaşmamızı? birbirimize o ilk sarılışımızda ne yapacağımızı bilememiştik, 3 kere sarılmıştık birbirimize, bir sağdan, bir soldan, sonra tekrar sağdan, dördüncü sarılışımızda burunlarımız çarpmıştı birbirine, zaten beyaz olan tenin domates gibi kızarmıştı utancından, ben ise elim dilim kilitlenmiş vaziyette ne yapacağını bilemez bir meczuptum. Ahlar olsun sana, benim gibi iflah olmaz, tenden tene gezen bir şehvet delisini bile imana getirdin ya, şeytana bile diz çöktürürsün sen.
Bazen çok alakasız şeyler vasıtasıyla hissedilen mide bulanırıcı ancak harikulade duygu.
An itibariyle heyecandan ölmek üzereyim.
Neden?
Bir sürü Güzel insan göreceğimden ötürü.
Böyle anlarda insanın içindeki heyecan her ne kadar midesini bulandırıp, zırt pırt çiş gelse de, harikulade bir çiş bu dostum! Ehhe...
Eğri olmayan insanlar da hediyedir insana.
Her hediye gibi, heyecan yaratmaları normaldir.
mide ağrısını birlikte getiriyorsa korku da oluşturan durum. bir an önce soğukkanlı olunmalı ve akışına bırakılmalı.
Final sınavına girmeden son bir iki gün kala insanın içinde acayip bir his oluşmasına denir.
an itibariyle ülkeyi saran duygu.

belki ölüm kalım meselesi değil ama ona yakın mesele seçimler.
Sabahtan beri peşimi bırakmayan elimin ayağımın buz kesmesine yol açan ve bir lokma yedirtmeyen duygu. Olmaz olsun iki lokma yedim onu da kusacaktım
Neyse şimdi sakinim Allah' a şükür.
Bazen sebepsizce gelip uyku kaçırır.
sevmiyorum, nefret ediyorum bu duygudan. olmadık zamanlarda olmadık durumlara düşürüyo sizi. zor durumda bırakıyo. ben bir liseli olarak, okulda sahneye çıktığımda, kendi başıma öğrendiğim piyano denilen mucizevi enstrümanı, belli bir topluluk önünde çalarken elim ayağım titriyorsa bunun sorumlusu heyecan denilen orospudur.

evet sözlük, yine bir sahneye çıkma klasiği ve ardından gelen heyecan. evet sözlük, beni bekleyen insanlara yapabileceğimin sadece yarısını gösterebilmek. bu benim suçum değil, en ufak olayda stres, korku ve heyecan üçlüsünün beni sıkıştırması. Bu üçlünün suçu. zaten sevdiğim kıza açılırken de 2 kelimeyi yan yana getirememiştim. Evet, yine heyecan yüzünden. piyano çalarken karıştırmak da neymiş. bırak ya. fak yu.
Aradan aylar geçse de, tek bir kelime daha duyabilmek, dinleyebilmek, görebilmek için beklemektir.