bugün

heyecan

Aylar sonra yüreğimdeki kıpırtı durulmuş sanki öylece uyutulmuş gibiydi. Sadece onunla konuştuğumda heyecanlanıyor mutlu oluyordum. Yüreğimdeki özlemi artık bir ölçüye sığdıramamaya başladığım bir gün üniversite hocam nasılsın diye mesaj attığında bugün bu mesajı yazmama vesile olacağını bilmeden cevapladım.

O mesajı gördüğümde bile şuan olduğum kadar heyecanlı mıydım, sanmıyorum. O mesaj bana 1500 km yol aştırdı, asla olmaz dediğim duvarların balyozu oldu. işe başlamam gerektiğine dair upuzun bir mesajdı.

Heyecandan uyuyamıyorum. Yüreğimde uyuyan o kuş kanatlarını durmadan çarparken tatlı bir huzursuzluk hissi kaplıyor bedenimi. Yarın sabah 24 yaşımın ilk günlerinde ilk iş başvurumu yapacağım. 24 yaşına (her ne kadar cv de yazma cesareti gösteremesem de) 3 dil, bir sürü sertifika, en az 10 hastane stajı sığdırmış lukeryayı işe alırlar mı heyecanı içimde. Bu şehirde işe başlarsam yâre olan mesafenin azalması, onun gözlerine bakabilecek olmanın heyecanı var içimde.

Ailemi gururlandırıp mesleğimde yükselebilmemin kapılarını araladığım bu günlerde hayalkırıklığı kaygısı da taşımıyor değilim. Her şeyi yüzüme gözüme bulaştırır da başarısız olursam diye sormadan edemiyorum bazen.Ne demişti babam, hakkını yerlerse kendini ezdirme, savaş. Ama seni mutsuz ediyorlarsa çek kapıyı gel. Ben yanındayım. Canım babam. Nasıl çırpındın beni okutmak için. Çoğu zaman dişinden tırnağından artırıp yolladığın paralar, umutlar, emekler ne olucak. Ya annem? Ayrılmak çok zor geliyor. Düşünsenize en yakın arkadaşınız, sırdaşınız, biricik anneniz, ablanız, öğretmeniniz, her şeyiniz...

Böyle çorba olmuş zihnim işte. Ne paragraf bütünlüğü ne başka bir şey. Dökülsünler içimden, şuracıkta duruversin. Belki sağlam akılla yazdığımda duygularımı rahatça dökemezdim hem.

Ne mesajmış be Elif hocam. Varolasın.